Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/120 E. 2021/251 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/120 – 2021/251
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/120
KARAR NO : 2021/251

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/384
KARAR NO : 2018/1740
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 05/02/2019
DAVACI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/10/2021

Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkiline ait … plakalı aracının Bursa, Nilüfer, İhsaniye Mh., Barbaros Cd. 2. Vatan Sk. Üzerinde park halindeyken davalı … sevk ve idaresindeki 34-00-16-17120 plakalı iş makinesinin sağ arka kepçesinin çarptığı, iş makinesinin BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş.’ ye ait olduğu ve kazada %100 kusurlu olduğu, davalı Mapfre Genel Sigorta A.Ş.’ den, araçta meydana gelen değer kaybının talep edildiği, 01/02/2017 tarihinde 4.580,00.-TL değer kaybı bedeli yatırıldığı, ancak bu bedelin gerçek değer kaybından düşük olduğu, kaza nedeniyle aracın ön kaputu ile komple sol tarafı dahil olmak üzere 20 den fazla parça değişimi yapıldığı, müvekkiline ait aracın ikinci el emsal satış bedelleri dikkate alındığında daha fazla bir değer kaybı meydana gelmiş bulunduğundan müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 1000,00.-TL nin davalı araç sürücüsü …, araç maliki BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş ile ZMMS sigortacısı Mapfre Sigorta A.Ş ‘den olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, olay günü inşaat alanı bariyerlerle çevrili olmasına rağmen davacının bariyerlerden girerek iş makinesinin çalışma alanına aracını park ettiği ve oradan ayrıldığı, müvekkilinin iş makinesi ile çok dar alanda çalışırken üzerine düşen tüm dikkat ve özeni yerine getirerek kullanmasına rağmen davacının aracını dar alanda hareket ederken çarptığı olay sonrasında düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında müvekkilinin %100 kusurlu olduğu belirtilmiş ise de davacının uyarılara rağmen aracının inşaat sahasına park etmesi sebebiyle ağır kusurlu bulunduğu, zarar görenin ağır kusuru nedeniyle işletenin zararı tazmin sorumluluğunun ortadan kalkabileceğinin KTK nın 86. maddesinde düzenlendiğini, olayda illiyet bağının bulunmadığını, meydana gelen zarar sonrasında sigorta şirketince davacı tarafın hem hasarı hem de değer kaybı ödenmek suretiyle sigorta şirketinin ibra edildiği davacının herhangi bir talep edilebilecek alacağının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde, davalı şirkete ait iş makinesinin ZMMS poliçesi ile sigortalı olup kaza tarihi itibariyle maddi hasarda araç başına 31.000,00.-TL sine kadar azami sorumluluk hadleri ile teminat altına alındığı ancak müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç-iş makinesi sürücüsü kusuru ve gerçek zarar ile orantılı olduğu, kazanın davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine ihbarı sonucunda açılan hasar dosyası ile yaptırılan bağımsız ekspertiz incelemesi ile davacı yanın aracında meydana gelen hasar ile tespit edilen 4.850,00.-TL değer kaybının 01/02/2017 tarihinde ödendiği müvekkilinin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığı nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin 6361 sayılı finansal kiralama kanunu gereğince faaliyet gösteren bir şirket olup anılan kanun gereğince kazaya sebebiyet veren aracın uzun süre kiralama faaliyetinden dolayı KTK nın 3. maddesi hükümleri ile de belirtildiği üzere işleten konumunda bulunmadığını söz konusu kazaya karışan iş makinesinin finansal kiralama sözleşmesi ile 20/09/2016 tarihinde 35 aylığına müvekkili şirket tarafından, Sares Mimarlık Mühendislik İnş. Taah. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ ne kiralandığı, finansal kiralama kanunun 24. maddesi 5. fıkrası gereğince “Malın sözleşme süresi içinde hasar veya ziyaı sorumluluğu kiracaya aittir. Bu sorumluluk ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır ve aşan kısım kiracı tarafından karşılanmak zorundadır” hükmünü içerdiği, ayrıca 2918 sayılı KTK nın 3. maddesi ile de “aracın süreli kiralama, arıyet ve rehin gibi hallerde kiracı işleten sayılır” hükmüne yer verildiği, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş.’ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı Mapfre Sigorta A.Ş.’ye karşı açılan davanın reddine, davalı …’a karşı açılan davanın kabulü ile 5.150,00.-TL değer kaybı tazminatının 10/11/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, vekil edenin kullandığı aracın BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş.’ye ait olup BNP A.Ş. ile davalı Mapfre Sigorta A.Ş. arasında araca ilişkin sigorta sözleşmesi mevcut olduğu, bahse konu poliçede sigorta şirketinin sorumlu olduğu teminat tutarlarının maddi zarar halinde araç başına 31.000,00.-TL’ ye kadar belirlendiği, sigortacının sorumluluğunun 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun sigorta hukuku kısmının genel hükümler bölümünde yer alan 1429. maddesinde düzenlendiği, zararın doğmasında kasten hareket etmeyen vekil edenin işbu davaya konu bedelden dolayı ferden sorumlu tutulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiği, rızai ödeme nedeni ile davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gereken bedelden sorumlu tutulmayarak davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, bu hususun 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunda zarar görenle ilişki de ifa yükümlülüğü başlıklı 1484. maddesinde belirtildiği, yine bu konuda Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları’nın A.3. Sigortanın Kapsamı başlıklı maddesinde sigortacının sorumluluğunun düzenlendiği, davalı sigorta şirketinin maddi zararlarda 31.000,00.-TL değerinde sorumlu olduğu hususunun davalı şirket tarafından yerel mahkemeye sunulan 12.04.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde de dile getirildiği, davacı tarafın tüm uyarılara rağmen kapalı olan inşaat alanına, bariyerlerin yanından girmek sureti ile iş makinesinin çalışma alanına aracını park ettiği, meydana gelen kaza sonrası sigorta şirketinin, davacı tarafın hem hasarı hem de değer kaybını karşıladığından ibra edildiği, davacının zararının tazmin edilmesi ve sigorta şirketinin ibra edilmesi neticesinde davanın menfaat yokluğu ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu hususları nazara alınarak davanın reddi gerektiği, yerel mahkeme tarafından, eksik ve hatalı inceleme sonuncu ve hukuki dayanaktan yoksun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, davacı tarafın herhangi bir alacağının olduğunu kabul etmemekle birlikte, tüm taleplerinin de zamanaşımına uğradığı, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf başvuru dilekçesinde, davalının aksi yöndeki iddialarını hiç bir somut belge ile kanıtlayamadığı, dosyaya sunulan belge ve fotoğraflara herhangi bir beyanda bulunmadığı, davalı … kaza tutanağında verdiği beyan ile ve davalı sigorta şirketinin Bursa 10. Noterliği’nden 09/01/2017 Tarih ve 001147 yevmiye numaralı ihtarımıza karşılık yatırmış olduğu değer kaybı bedeli ile davada müvekkilinin kusurunun olmadığını ikrar ettikleri, davada bu hususun ihtilafmış gibi tartışılmış olmasının kötü niyetli olduğu, davalı yanın kazanın müvekkilinin kusurlu hareketleri sebebiyle meydana geldiği ve illiyet bağının kesildiği yönündeki hukuki dayanaktan yoksun iddialarını kabul etmediklerini, davanın kabulü yönünde verilen mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak yerel mahkemenin sigorta şirketi hakkında vermiş olduğu kararın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1429,1484.maddeleri ile Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartlarında yer alan düzenlemelere ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırı olduğu, tüm evraklarda kazaya karışan iş makinesinin sahibi ve sigortalısı BNP Paribas Finansal Kiralama A.Ş. olarak ibraz edilmişken davacının husumeti finansal kiralama şirketine yöneltmesinin olağan olduğu, müvekkilinin iş bu kazada iyi niyetli kişi olarak mağdur sıfatı ile kiralama şirketi ve işleten arasındaki ilişkiyi bilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, sırf bu sebebe dayanarak husumet yokluğu nedeniyle davanın finansal kiralama şirketi lehine reddolmasının hakkaniyet ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğu, dava konusu aracın hasar değer kaybı bedelinin yeterli araştırma ve piyasa incelemesi yapılmadan belirlendiği, bilirkişilerin esas aldığı hesaplama yöntemini kabul etmediği, kaza neticesinde araçta, boya onarım ile birlikte toplamda 20’den fazla parça değişimi yapıldığı, ön kaput ve aracın sol tarafının komple değiştiği, araçta önemli boyutlarda değer kaybı meydana geldiği, raporda aracın markası, segmenti, yaşı, kilometresi, emsallerine göre ek donanımının olup olmaması gibi hususlar göz ardı edildiği, yerel mahkeme kararının davanın kabulü yönüyle onanmasını, aleyhe olan kısımlarının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini, davalı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan değer kaybı talebine yöneliktir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda özetle, davalı BNB Paribas Finansal Kiralama AŞ adına kayıtlı, diğer davalı Mapfre Sigorta AŞ tarafından sigortalanmış ve davalılardan Bekir’in sürücü olduğu iş makinesinin meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araçta 10.000,00.-TL değer kaybının mevcut olduğu, bildirilmiş, dava öncesi, davacının başvurusu neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 4.850,00.-TL nin mahsubuyla, davacı tarafından, 5.150,00.-TL olarak ıslah edilmiş ve ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Kazanın meydana geliş şekli, kaza tespit tutanağı ve ekspertiz raporu birlikte değerlendirildiğinde, 2918 sayılı KTK 52/b ve 84/l maddesini ihlal eden ve park halindeki araca çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet veren davalı araç sürücüsüne tam kusur verilmesinde isabetsizlik yoktur. Davalı … vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Kazanın 10/11/2016 tarihinde meydana geldiği, davanın 16/03/2017 tarihinde açıldığı, 6098 sayılı 72 maddesi gereği haksız fiil zaman aşımının 2 yıl ve 10 yıl olduğu gözetildiğinde zaman aşımı itirazı yersizdir. Davalı … vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalı Mapfre Sigorta AŞ yönünden, dava öncesi, sigorta genel şartları Ek 1 maddesi gereği sorumlu olacağı tutar olan 4.668,00.-TL nin üzerinde, 4.850,00.-TL bedel ödeme yapması sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığı ve bu sebeple davalı sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmiş, 23/09/2016 tarihli poliçenin incelenmesinde araç başına maddi zarar teminatının 31.000,00.-TL olduğu, başka bir ifade ile yapılan ödeme sonrası sorumluluğunun sona ermediği anlaşılmıştır. Davalılar arasında müteselsil borç ilişkisi bulunduğu hallerde, davacının dilediği borçluya müracaat hakkının bulunduğu, maddi hukuktaki bu olgunun usul hukukuna yansıması olarak davacının, dilediği borçluya karşı dava açma ve dilediği borçluya karşı, verilen karara yönelik kanun yoluna başvurma hakkı bulunduğu, davalı … vekilinin istinaf konusu yaptığı bu hususun ancak davacı tarafın ileri sürebileceği göz önüne alındığında, davalı … vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder (Yargıtay 17 HD.,2016/966 – 2016/5728 sayılı ilam). Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli 2019/40 E.,2020/40 K. sayılı ilamıyla, 2918 sayılı KTK 90 maddesinin 1. cümlesindeki ‘…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…’ ibaresi ve 2. Cümlesindeki ”…ve genel şartlarda…” ibaresi iptal edilip, yürürlüğü durdurulmuş olduğu, 7327 sayılı Kanun 18. Maddesi ile 09/06/2021 tarihinde, 2918 sayılı KTK 90/1 maddesi 1. Cümlesinden sonra eklenen ”a)Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak” ibaresi de göz önüne alındığında değer kaybının bu kriterlere göre hesaplanacağı, başka bir ifade ile aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark, kaza sonucu oluşan değer kaybıdır. Bilirkişi raporunda alternatifli olarak hesap yapılmış olup, aracın kaza öncesi değeri ile onarılmış değeri arasındaki farkı ortaya koyan 10.000,00 TL bedel üzerinden hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekili ve davalı … vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
2918 sayılı KTK 3 maddesinde, aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere, işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunan kişinin işleten sayılacağı düzenlenmiştir. Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerde kazaya karışan iş makinasının , davalı BNB Paribas Finansal Kiralama AŞ tarafından, ihbar olunan şirkete, 20/09/2016 tarihinde 35 aylığına kiralandığı sabittir. Kazaya karışan araçların, meydana getirdiği zarardan, araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı düzenlenmiş ise de, araç sahipleri tarafından her hangi bir sebeple yararlanılması için, kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla, başka kimseye devredilmesi halinde, araç üzerinde fiili hakimiyet kalmaması, ekonomik yönden de yararlanma olanağı ortadan kalktığı hallerde, aracı kaza sırasında fiili hakimiyetinde bulunduran ve ondan ekonomik olarak yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla sorumlu tutulması gerekir( Yargıtay 17 HD 2016/18970 – 2017/10852 sayılı ilam). Uzun süreden ne anlaşılması gerektiği konusunda kanunda düzenleme bulunmamakla, 1 yıl ve daha uzun süreli kiralama durumunda, kiracı işleten sayılacaktır. (Yargıtay 4 HD 2004/15668 – 2005/12100 sayılı ilam). Bu durumda, 35 aylığına iş makinasını kiraya veren davalı BNB Paribas Finansal Kiralama AŞ yönünden sorumluluğun bulunmaması sebebiyle davanın reddedilmesinde isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davacı BNB Paribas Finansal Kiralama AŞ adına kayıtlı kazaya karışan iş makinasının, uzun süreli kira sözleşmesi ile ihbar olunan şirkete kiralandığı, yargılama aşamasında, davalı şirketçe ileri sürülen bilgi ve belgelerle anlaşıldığı, davanın BNB Paribas Finansal Kiralama AŞ yönünden reddi halinde, ruhsattaki kayda göre hareket eden, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi hak ve nesafet kurallarına aykırı olup, ancak bu husus davacı tarafından istinaf sebebi yapılamadığından yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
HMK 355. maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına ve istinaf konusu yapılan nedenlere ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesin kararı usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf talebi ile davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf talebinin ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/12/2018 tarih ve 2017/384 – 2018/1740 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 hükmü gereğince davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ve davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf kanun yolu başvurusunun ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … tarafından yatırılması gereken 351,80.-TL istinaf karar harcından peşin alınan 88,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 263,80.-TL istinaf karar harcının davalı …’ dan alınarak hazineye irat kaydına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan yatırılan istinaf başvuru harcı dışında harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a. hükmü uyarınca kesin olmak üzere 20/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.