Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1172 E. 2022/953 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1172 – 2022/953
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1172
KARAR NO : 2022/953

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/06/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı Mapfre Sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, sürücü Mustafa Tümer’in sevk ve idaresinde bulunan 27 KV 899 Plakalı motosiklet ile sürücüsü Mehmet Tayfur sevk ve idaresindeki 16 NND 10 Plakalı aracın çarpışması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini̧, 27 KV 899 Plakalı motosiklet sürücüsünün arkasında oturan müvekkili Abdulkadir Güner’in meydana gelen kaza sebebiyle yaralanmış olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın (meslekte kazanma gücünden yoksunluk) temerrüt tarihi olan 31.05.2017 itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Groupama Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin kaza tarihini kapsayan herhangi bir poliçesi bulunmadığını, müvekkili hakkında açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 104.879,81-TL’nin 10/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Mapfre Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, davalı Groupama Sigorta A.Ş.aleyhine açılan davanın reddine, karar verilmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, ZMMS sigortacısı olan müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile ve poliçe limitiyle sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün tali kusurlu olmasına rağmen tali kusur nispetinde hesaplama yapılmadığı, kararın eksik inceleme ile verildiğini, kazaya karışan araç sürücülerinin kusuruna ilişkin inceleme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya hasar başvurusu kapsamında 08.09.2017 tarihinde 62.382,76-TL ödeme yapıldığını, ödeme tarihi verileriyle ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında hesaplama yapıldığı takdirde yapılan ödemenin doğru olduğu ve ödenecek fark tazminatı bulunmadığının anlaşılacağını, davacının maddi tazminat talebinin meslekte kazanma gücünden yoksunluk (sürekli iş göremezlik) tazminatından ibaret olup, dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminat talebi bulunmadığını, her halde geçici iş göremezliğe ilişkin zararların tedavi giderlerinden sayılıp, poliçe teminatı kapsamından çıkarıldığı için geçici iş göremezlik tazmiatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, hükme esas alınan 21.06.2019 tarihli maluliyet raporunun, yönetmelikte öngörülen özürlü sağlık kurulunun teşkiline ilişkin şartları taşımadığı, mahkemenin tazminatın 10.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile ödenmesine karar verdiği, ancak ödeme tarihinin 10.07.2017 değil, 08.09.2017 olup, maddi hatayla karar verildiği, bu konuda bilirkişi raporunun sonuç kısmında maddi hata bulunduğu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, haksız fiil sebebiyle maddi tazminat talebine yöneliktir.
17/07/2016 tarihinde16 NND 10 plakalı araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu 27 KV 289 plakalı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı, kazanın oluşumuna davacının etkisinin bulunmadığı, 2918 sayılı KTK 88/1 maddesi gereği, bir motorlu aracın katıldığı kazada, üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminattan sorumlu olması halinde, bunların müteselsilen sorumlu olacağı göz önüne alındığında, davalı Mapfre Sigorta AŞ nin tam kusurlu olarak tazminattan sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Mapfre Sigorta AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.(Yargıtay 4 HD, 2021/6772 E- 2021/9565 K sayılı ilam)
Davacı Abdulkadir Güner’in yaralanmasına neden olan kazanın 17/07/2016 tarihinde meydana geldiği , ATK 2 İhtisas Kurulu 29/04/2019 tarihli maluliyet raporunun, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği göz önüne alındığında, davalı Mapfre Sigorta AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Geçici iş görmezlik tazminatı, uğranılan kaza nedeniyle günlük işlerini yapamayan veya yapmakta zorlanan (daha fazla güç sarfeden) kişilerin talep edebileceği (efor tazminatı) tazminat türüdür. Geçici iş göremezlik zararı; kazanç getiren bir işte çalışması yahut çalışma imkanı bulunmakla beraber, yaralanması nedeniyle iyileşme süresi içerisinde çalışamaması nedeniyle uğranılan zararlara karşı talep edilebilecektir. 6098 Sayılı TBK 54 maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş görmezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı KTK 90 maddesi gereğince, sigortacının sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı KTK 92 maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, geçici iş göremezlik tazminatından sigorta şirketi sorumlu tutulabilecektir. 2918 Sayılı KTK 98 maddesi gereğince geçici iş görmezlik zararlarının tedavi giderleri kapsamında olduğundan bahisle, SGK’nın sorumluluğunda olduğu ileri sürülmüş ise de, genel şartlara atıf yapan kanuni düzenleme Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmayıp, 2918 Sayılı KTK 98 maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır. (Yargıtay 17 HD, 2020/11295 E- 2021/780 K sayılı ilam). Davalı Mapfre Sigorta AŞ vekilinin, geçici iş görmezlik tazminatından sorumlu olmadıkları yolundaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Ancak, dava dilekçesinde maddi tazminat kalemi olarak yaşanan kaza sonrası davacının vücut bütünlüğü bozulup, kaza öncesi haliyle kaza sonrası hali arasında bedensel kayıp bulunduğu, fazlaya ilşkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminat(meslekte kazanma gücünden yoksunluk) talep edildiği, 6100 sayılı HMK 26 maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde, geçici iş görmezlik tazminatına hükmedildiği, dava konusu edilmeyen alacağın ıslah yoluyla dahi davaya ithaline ve dava konusu edilmesine olanak bulunmadığı(Yargıtay HGK 2014/4-1193 E-2016/800 K sayılı ilam) göz önüne alındığında, davacı lehine geçici iş görmezlik tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.
Aktüerya bilirkişice kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile;2918 sayılı KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, TRH 2010 yaşam tablosu, progresif rant yöntemi kullanılarak, bilinmeyen devirdeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp, %10 iskonto edilmesi suretiyle, teknik faiz dikkate alınmaksızın, tazminatın, aktüerya bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hesaplanması gerekecektir. (Yargıtay 17 HD, 2019/3292 E.,2021/1848 K. Sayılı ilam). Ancak, davacının istinaf talebi bulunmamakla, davalı Mapfre Sigorta AŞ lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilmelidir.
6098 sayılı TBK 52 maddesi gereği zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmışsa hakim, tazminatı indirebilecek veya tamamen kaldırabilecektir. Zarar görenin kendi menfaatlerini korumak için makul bir insanda beklenen davranışta bulunmayarak, zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olmasına müterafik (bölüşük) kusur olarak adlandırılır. Zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde 6098 sayılı TBK 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, öğreti ve Yargıtay uygulamalarıyla da benimsenmiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereği, müterafık kusur indirimi oranı %20 olup, maddi tazminattan yazılı oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekir.
Birden fazla müterafik kusurun varlığı halinde de, her bir müterafik kusur için ayrı ayrı indirim yapılmayacaktır (Yargıtay 17 HD 2015/7759 E-2018/1350 K sayılı ilam). Başka bir ifade ile müterafik kusur indirimi oranı %20 yi geçemeyecektir.
Somut olayda, davacının motosiklette yolcu olarak seyahat ettiği, kask ve diğer koruyucu ekipmanlar kullanmadığı ve yaralanmanın gerçekleştiği vücut bölgeleri göz önüne alındığında, hükmedilen tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Mapfre Sigorta AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
2918 sayılı KTK 99/1 maddesi ve Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali mesuliyet sigortasının poliçe limiti dahilindedir. Başka bir ifade ile sigortacının temerrüdü, bu süre içinde ödeme yapılmaması halinde başlayacaktır.
4100491985/1 numaralı hasar dosyasının incelenmesinde, davacı Abdulkadir Güner vekilince, 03/10/2016 tarihli dilekçe ile, davalı Mapfre Sigorta AŞ ‘ye ödeme hususunda başvurulduğu, davalı sigorta şirketince 10/10/2016 tarihli cevabi yazı ile talebin reddine karar verildiği, bu tarih öncesinde başvurunun davalı sigorta şirketine ulaştığının ispatlanamadığı, 10/10/2016 tarihininden sonraki 8. iş gününü izleyen 21/10/2016 tarihinde, davalı sigorta şirketinin temerrüdün başlayacağı, başka bir ifade ile bu tarihten itibaren faizden sorumlu olacağı, gerekçeli kararda faiz başlangıcının 10/07/2017 olarak gösterilmesi isabetsiz ise de,davacının istinaf talebi bulunmamakla yanlışlığa değinilmekle yetinilmiş, davalı Mapfre Sigorta AŞ vekilinin 08/09/2017 tarihi olacağı yolundaki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davalı %100 kusurlu ve davacının sürekli maluliyet oranı %25 kabul edilerek, davacının sürekli maluliyet alacağı bulunup bulunmadığını, sonuç tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak belirlemek, davalı sigorta şirketince yapılan ödemeyi de ödeme tarihi itibarıyla yeterli olup olmadığı bakımından değerlendirmek, ödemenin yeterli olmaması halinde, usuli müktesep hak gözetilerek davacının sürekli maluliyet alacağını belirlemekten ibarettir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, hükmün esasını etkileyecek tüm deliller toplanmadan karar verilmesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırı olup davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 tarih ve 2017/1181-2020/828 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Mapfre Sigorta A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 01/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

M