Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1150 E. 2022/892 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1150
KARAR NO : 2022/892

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …

KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/696
KARAR NO : 2020/751
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 26/01/2021
DAVACI : … – …
25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı …Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, davalı … nezdinde ve şahsına kayıtlı diğer davalı …Ş adına poliçe ile sigortalı olan 16 JKY 06 plakalı araca Bursa ili, Nilüfer ilçesinde 10/06/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda maddi hasar verdiğini, kazanın meydana gelmesinde Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/1122 esas nolu dosyada görülen şimdiki davalının davacı olduğu davada alınan bilirkişi raporunda %100 kusurlu olduğu olduğu, yaşanan kaza nedeniyle aracın hasarlandığını ve bir dizi onarıma maruz kaldığını, bu kaza dolayısıyla aracında değer kaybı yaşanacağı ve bu değer kaybının da gerçek zarar kalemleri içinde olduğu ve aracın trafik sigortacısının sorumluluğunda olduğu dava konusu trafik kazası sonucunda davacıya ait aracın tamir sürecinde çalışmaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı trafik sigortası teminatı dışında ise de araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kalemleri arasında bulunduğu şeklinde karar verildiğini, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2018/1122 esas sayılı dosyasında görülen şimdiki davalının davacı olduğu, davanın derdest olduğu, birleştirme taleplerinin bulunduğunu, şimdilik 100,00 TL hasar onarım masrafı, 100,00 TL araç değer kaybının olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacının KTK’nun 97 maddesine göre dava açmadan önce müvekkili şirkete başvuru yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dava açmak için ön şarta uyulmadan açılmış işbu davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, davacının ikame etmiş olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, davacının değer kaybı zararının dayandırdığı mevzuata uygun olmayan ve yargıtayın istikrarlı kararlarıyla kriterlerle uygun olmayan rapora göre kabul etmenin mümkün olmadığını, araç üzerinde onarılan değiştirilen parçaların tamamının değer kaybına yol açmayacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 4.932,00 TL hasar tazminatı ve 10.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı …ş yönünden dava tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı … yönünden kaza tarihi olan 10/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ( davalı …ş nin poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına) karar verilmiştir.
Davalı …Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, davacının KTK’nın 97. maddesine göre dava açmadan önce müvekkili şirkete başvuru yükümlülüğünü yerine getirmediği, dava konusu araçta oluşan değer kaybı hesaplamasında genel şartlar uyarınca yapılan değerlendirme esas alınması gerektiği, taleple bağlılık ilkesine riayet edilmediği, davacının talebinin daha üzerinde hasar bedeline hükmedildiği, davacı tarafından iki kez ıslah yapıldığı, ikinci ıslah dilekçesinin kabulünün mümkün olamayacağı, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan değer kaybı ve hasar tazminatı talebine yöneliktir.
30/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, meydana gelen kazanın oluşumunda davalı … adına kayıtlı 16 JKY 06 plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu bildirilmiş olup, kusura yönelik açık istinaf sebebi bulunmamakla bu husus inceleme konusu yapılmamıştır.
2918 sayılı KTK 97 maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi hali dahi 6100 HMK 115/2 maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı niteliğindedir.(Yargıtay 4 HD 2021/2676 E-2021/1901 K sayılı ilam). Yargılama aşamasında, 14/02/2020 tarihinde davacı tarafça, davalı … AŞ’ye başvuru yapıldığı, davalı … AŞ tarafından da 17/02/2020 tarihinde başvurunun reddedildiği göz önüne alındığında, davalıAXA Sigorta AŞ vekilinin, davanın usulden reddi gerektiği yolundaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder (Yargıtay 17 HD 2016/966 E – 2016/5728 K sayılı ilam). Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli 2019/40 E.-2020/40 K. sayılı ilamıyla, 2918 sayılı KTK 90 maddesinin 1. cümlesindeki ‘…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…’ ibaresi ve 2. Cümlesindeki ”…ve genel şartlarda…” ibaresi iptal edilip, yürürlüğü durdurulmuş olduğu, 7327 sayılı Kanun 18. Maddesi ile 09/06/2021 tarihinde, 2918 sayılı KTK 90/1 maddesi 1. Cümlesinden sonra eklenen ”a)Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak” ibaresi de göz önüne alındığında değer kaybının bu kriterlere göre hesaplanacağı, başka bir ifade ile aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark, kaza sonucu oluşan değer kaybıdır. 30/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, bu hususta irdeleme yapılmış ve değer kaybı 10.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
30/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, 16 JGB 56 plakalı araçta oluşan hasar miktarı KDV dahil 4.932,00 TL olarak belirlenmiş, kazalı aracın fotoğrafları, eksper raporu ve fatura içeriklerinin örtüştüğü bildirilmiş olup, bilirkişi raporuna itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davalı … AŞ vekilince, davacının 6100 sayılı HMK 176 maddesine aykırı olacak şekilde, iki kez ıslah yapıldığı, ikinci ıslah dilekçesinin kabulünün mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de, davacının 07/05/2020 tarihli dilekçe ile hasar bedeline yönelik davasını, aynı tarihli başka bir dilekçe ile de değer kaybı alacak talebini ıslah etmiş olup , davacının talebinin iki ayrı alacak kaleminden oluştuğu, iki ayrı alacak kalemi bakımından ( değer kaybı ve hasar) her bir talep yönünden, bir defa ıslah yapıldığının kabulü gerekmektedir. Davalı … AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davacı tarafça, 07/05/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 100,00 TL’lik hasar bedeli alacağını 4.079,77 TL artırarak toplam 4.179,77 TL olarak ıslah etmiş olup, mahkemece 6100 sayılı HMK 26 maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde hasar bedeli yönünden 4.932,00 TL üzerinden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur. Davalı … AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece verilen karar açıklanan sebeplerle usul ve yasaya aykırı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek ve kazanılmış haklar da gözetilerek yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2020 tarih ve 2019/696 – 2020/751 sayılı kararı hakkındaki davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KARARIN DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
Davanın KABULÜ ile,
a) 4.179,77.-TL hasar tazminatının davalı …Ş. yönünden dava tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı … yönünden kaza tarihi olan 10/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı …Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına),
b) 10.000,00.-TL değer kaybı tazminatının davalı …Ş. yönünden dava tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı … yönünden kaza tarihi olan 10/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı …Ş.’nin poliçe limitiyle sorumlu tutulmasına),
c) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 968,62.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.-TL ile ıslah harcı 169,70.-TL + 72,76.- TL olmak üzere toplam 286,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 681,76.-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
d) Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
e) Davacı tarafından yapılan 1.580,30.-TL yargılama gideri ile 286,86.-TL harçlar olmak üzere toplam 1.867,16.-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
f) Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden red sebebi aynı aynı olmakla, AAÜT gereği 752,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine
g) Davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
h) Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …Ş.’nin istinaf başvurusu nedeniyle yatırdığı karar ve ilam harcının istem halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvuru aşamasında taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tebliğ, harç iade ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 25/05/2022 tarihinde karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza