Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1118 E. 2022/1019 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1065 – 2022/789
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
13. HUKUK DAİRESİ K A R A R

DOSYA NO : 2021/1065
KARAR NO : 2022/789

5.Günaydın Sk. No:10 / 2 Osmangazi/ BURSA
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 10/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2022

Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahal mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara süresi içinde davalı Ekol Lojistik A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde, 21/06/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıya ait 16 NBE 37 plakalı araca davalı şirkete ait sürücüsü diğer davalı Soner olan 34 FL 6217 plaka sayılı aracın çarpmak suretiyle hasar verdiğini, dava dışı ZMMS sigorta şirketi tarafından davadan önce değer kaybına ililşkin olarak 11.150,00 TL ödeme yapıldığını ancak bu ödemenin değer kaybını karşılamaya yeterli olmadığını, bakiye değer kaybı alacağı için 100,00 TL, iş gücü ( emsal araç kira bedeli ) kaybı dolayısıyla da 100,00 TL olmak üzere maddi tazminat alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Ekol Lojistik A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davanın belirsiz alacak şeklinde açılamayacağını, araç üzerindeki mülkiyetin davacıya ait olup olmadığının araştırılmasına, kazada kusurun davacı tarafa ait olduğunu, davacının bakiye değer kaybı alacağının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Soner Aldemir cevap dilekçesi ibraz etmemiş ise de aşamalardaki beyanında, davacının kendisinin kör noktası olan sağ taraftan gelerek kullandığı aracın sağ kapısına dönüş yaptığı sırada çarptığını, kazanın bu şekilde meydana geldiğini, kazada herhangi bir kusurunın bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 11.350,00.-TL değer kaybı alacağı ve 1.700,00.-TL araç mahrumiyeti olmak üzere 13.050,00.-TL tazminatın 21/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Davalı Ekol Loj.A.Ş. vekili istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, davacının dava konusu araç üzerinde mülkiyet hakkının olup olmadığı, araç üzerinde üçüncü kişilerce rehin alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile davacının öncelikle aktif husumet ehliyetinin varlığının kati bir surette yerel mahkeme tarafından tespit edilmediği, dava konusu olayda müvekkil şirketin hiçbir surette kusuru bulunmadığı, değer kaybı talep edilen aracın kusurlu olması nedeniyle, müvekkil şirketten herhangi bir tazminat talep hakkı bulunmadığı, aracın ana iskelet ve şasisinde herhangi bir hasar meydana gelmediği ve araçta esaslı bir tamirata neden olunmadığından değer kaybı meydana gelmediği, TTK 1409 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin ZMSS Genel Şartlarının A.3. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerektiği, bu durumda ispat külfetinin yer değiştirip sigortalıya geçeceği, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle kazanın ihbar edilen yerde ve şekilde meydana gelip gelmediğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği, bilirkişi raporunda, meydana gelen kazanın oluşu ile her iki araçta meydana gelen hasarın uyumlu olmadığı ve bu kazanın başka bir yer ve şekilde meydana geldiğinin bildirildiği, davacı sigorta poliçesinin varlığına rağmen, doğrudan kendilerine başvurmuş ve dava açmış olması durumunda usuli eksiklik yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalı olacağı, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan değer kaybı ve araç mahrumiyet bedeli talebine yöneliktir.
Kaza tarihinde, 34 FL 6217 plakalı aracın davalı şirket adına kayıtlı olduğu sabittir.
2918 sayılı KTK 85 maddesi işleten ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna göre, işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacaktır.
2918 sayılı KTK 91. Maddesi gereği aynı yasanın 85/1 maddesi kapsamındaki sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirilmiştir. İşletenin sorumluluğu,tehlike sorumluluğu olmakla birlikte , işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu ise, sözleşmeye dayalı sorumluluktur. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14 maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde, işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğu Güvence Hesabı tarafından karşılanacaktır.
2918 sayılı KTK 88 maddesi gereği, bir motorlu aracın katıldığı kazada, üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişinin tazminatla yükümlü bulunması halinde müteselsilen sorumlu olacağı göz önüne alındığında, davalı Ekol Lojistik AŞ vekilinin, dava konusu edilen tazminattan sorumlu olmadıkları yolundaki istinaf sebebi yerinde değildir.
26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda, meydana gelen kazanın oluşumunda davalı sürücünün 2918 sayılı KTK 84/f maddesi gereği %100 kusurlu olduğu belirtilmiş olup, bilirkişi raporunun,kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu ve meydana gelen kazada kusur durumunu ortaya koymakla mahkemece kusur raporuna itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Ekol Lojistik AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Araçta kaza sebebiyle oluşacak değer kaybı, aracın kaza sonrası onarımından sonraki değeri ile hasarsız değeri arasındaki farkı ifade eder (Yargıtay 17 HD 2016/966 E – 2016/5728 K sayılı ilam). Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli 2019/40 E.,2020/40 K. sayılı ilamıyla, 2918 sayılı KTK 90 maddesinin 1. cümlesindeki ‘…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…’ ibaresi ve 2. Cümlesindeki ”…ve genel şartlarda…” ibaresi iptal edilip, yürürlüğü durdurulmuş olduğu, 7327 sayılı Kanun 18. Maddesi ile 09/06/2021 tarihinde, 2918 sayılı KTK 90/1 maddesi 1. Cümlesinden sonra eklenen ”a)Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak” ibaresi de göz önüne alındığında değer kaybının bu kriterlere göre hesaplanacağı,başka bir ifade ile aracın kaza öncesi rayiç değeri ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki fark, kaza sonucu oluşan değer kaybıdır. 26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda, bu kapsamda hesaplama yapıldığı görülmekle bilirkişi raporuna itibar edilmesinde isabetsizlik yoktur. Davalı Ekol Lojistik AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerinde değildir.
26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda araçta oluşan değer kaybı 22.500,00 TL olarak hesap edilip, dava öncesinde (24/07/2018 tarihinde) dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan 11.500,00 TL ödemenin ödeme tarihinden hesap tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte mahsubu gerekirken, faiz hesaplanmaksızın mahsup edilmesi isabetsiz ise de, bu yolda açık istinaf sebebi bulunmamakla yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
Araç mahrumiyet bedeli, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan bu süre içinde davacının aynı nitelikteki araç için (ikame araç) ödemesi gereken bedeldir.(Yargıtay 17. HD 2016/2072 E- 2018/11712 K sayılı ilam), 26/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda, araç onarım süresi 10 gün ve günlük kiralama bedeli 170,00 TL olarak belirlenmiş olup, araç mahrumiyeti bedeline ilişkin açık istinaf sebebi bulunmamakla bu hususta inceleme yapılmamıştır.
Davanın ihbarı ve şartları, 6100 sayılı HMK 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. Davanın ihbarı mahkeme aracılığı ile yapılabileceği gibi mahkeme dışı vasıtalarla da yapılması mümkündür. Davanın ihbarını mahkeme aracılığı ile isteyen taraf, dilekçe ile mahkemeye başvurmalıdır. Mahkeme, davanın ihbarına ilişkin dilekçenin üçüncü kişiye tebliği için davanın ihbar şartlarının bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği gibi ihbar talebinin reddine ya da kabulüne de karar vermemelidir. Mahkeme ihbar dilekçesinin üçüncü kişiye tebliği ile yetinmelidir (Yargıtay HGK , 2016/(7)22-2396 E- 2017/1533 K sayılı ilam).
Davalı Ekol Lojistik AŞ vekili cevap dilekçesinde, davanın Mapfre Sigorta AŞ ye ihbarını talep ettiği halde, ihbar talebi karşılanmamış olup Davalı Ekol Lojistik AŞ vekilinin bu yoldaki istinaf sebebi yerindedir.
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davalının ihbara ilişkin talebi karşılanmadan verilen karar usul ve yasaya aykırı olup davalı Ekol Lojistik A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı Ekol Lojistik A.Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2018/1131 – 2019/1144 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Ekol Lojistik A.Ş. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
3-Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 10/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.