Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 2021/1017 E. 2021/1427 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 10. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
10. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1017
KARAR NO : 2021/1427

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI : 2020/85 Esas, 2020/609 Karar

DAVACI : … -…
VEKİLİ :
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile birlikte taşınmazda hak sahibi olan 7 mirasçı ile borçlu Nursem İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında 17/02/2015 tarihli Arsa payı Karşılığı İnşaat sözleşmesi mevcut olduğunu, aradan geçen 5 yıllık süre içinde borçlu Nursem İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti müvekkile ve arsa sahibi diğer sözleşme taraflarına sözleşme gereği borçlandığı edimlerini bugüne kadar yerine getirmediğini, davacının takip borçluları Nursem İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ve …’e herhangi bir ad altında herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile takip borçluları arasındaki hukuki ilişkinin aralarındaki 17/02/2015 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden ibaret olduğunu, davalı alacaklı YD Çetinkaya İnşaat Ltd.Şti , borçlu Nursem İnşaat Taahhüt Turizm Tem.Nak. Ve Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ve … aleyhine Bursa 13.İcra Müdürlüğünün 2019/13121ve 2019/13201 dosyaları ile 422.650,00.-TL ve 89.400,00.-TL bedelli bonolara dayalı icra takibi başlatıldığını belirterek davanın kabulüne davacının takip borçlularına herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince; uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı olup, Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davaya bakmaya görevli mahkemenin de Tüketici Mahkemesi olduğu sonucuna varılmakla, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece görev hususunda yapılan irdelemede hataya düşüldüğünü, davanın Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/13121 ve Bursa 2019/13201 dosyalarına ilişkin olup, ilgili takiplerin kambiyo senedine dayalı (bono) takipleri olduğunu, TTK. 4 ve 5. Maddelerinde göre kambiyo senetlerine dayalı icra takiplerine ilişkin menfi tespit davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, uyuşmazlığın temelde kambiyo ilişkisinden kaynaklanıp, davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, müvekkiline gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak Bursa 9.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/32 E. Sayılı dosyasıyla usulsüz tebligat ve memur muamelesini şikayet yoluna başvurulmuş olup, karşı tarafın başvurusu sebebiyle istinaf incelemesinde olduğunu, müvekkilinin, takip borçluları Nursem İnşaat Taah.Tur. Tem.Nak. ve Otom.San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’e her hangi bir ad altında her hangi bir borcu bulunmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
Mahkemece, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmişse de; 6502 sayılı Kanun’un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda ifade edilen eser sözleşmelerinden maksadın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu m.470 (mülga BK m.355 vd.) ve devamında düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, 6502 sayılı Kanun bakımından ifade edilen tüketici tanımına uymadığı açıktır.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç arsasını değerlendirmektedir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanun’da, kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir.
Bu durumda, eldeki davada uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun’a göre Tüketici Mahkemelerinde değil, genel hükümlere göre çözülerek davacı tacir ise Asliye Ticaret Mahkemesinde, davacı tacir değil ise uyuşmazlığın salt ticari sayılan işlerden olmadığı için Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden anılan şekilde karara karşı istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni gereği KABULÜNE,
2. Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/85 Esas – 2020/609 Karar sayılı ve 13/11/2020 tarihli kararının, görevli olmayan mahkemeye gönderilmesi nedeniyle HMK.nun 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3. Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için MAHKEMESİNE İADESİNE,
4. İstinaf talebinde bulunan tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde kendisine iadesine,
5. İstinaf talebinde bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek nihai kararda nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nun 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …