Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA BAM 1. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/929 – 2021/724
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :….
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …
TARİHİ : ….
NUMARASI : ….
DAVACI : ….
TEMSİLCİ : ..
DAVALILAR : 1- …
: 2- ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
YAZILMA TARİHİ : 29/04/2021
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada ilk derece mahkemesince verilen 03/03/2021 tarihli ara karara davacı temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ….’ın, kendisine verilen vekâletnamedeki görevi kötüye kullanarak müvekkili şirketin izni ve haberi olmaksızın, müvekkili şirket adına kayıtlı (EK-1 Tapu Senetleri) dava konusu; …. kayıtlı arsa niteliliğindeki taşınmazı davalı … adına 02.07.2018 tarihli sözde satış işlemi ile tescil ettirdiğini, ancak sözde satış ve tescil işlemlerinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle hukuki açıdan mutlak suretle butlan olup davalı adına yolsuz olarak yapılan tescil işleminin iptali ile taşınmazın müvekkil adına tescilinin zaruri olduğunu, davalı ….’nin diğer davalı ….’ın babası olan …’ın şirketi olduğunu, yani davalı …’ın babası ….’ın davalı …. şirketinin kurucu ortağı olduğunu,(EK-3 Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Bilgileri), davalı …’ın vekalet görevini kötüye kullanarak müvekkilinin taşınmazını babasının kurucu ortağı olduğu davalı şirket adına tescil ettirmiş olup davalı taraflar arasında çıkar ve işbirliği olduğunun izahtan vareste olduğunu, davalı …’ın babasının diğer davalı … şirketinin kurucu ortağı olması nedeniyle davalı …şirketinin diğer davalı ….’ın vekalet görevini kötüye kullandığını bildiğini, en azından bilmesi gerektiğinin kabulünün zaruri olup iyiniyetli 3. kişi durumunda olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, işbu devir esnasında davalı … şirketinden ne davalı …’a ne de müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, ayrıca davalı …. tarafından da müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, öncelikle müvekkil açısından ileride telafisi güç zararların doğmasına engel olmak amacıyla dava konusu yapılan taşınmazın 3. Kişilere devrinin önlemesi amacıyla dava sonuna kadar teminatsız, bu mümkün olmaması halinde ise cüzi bir teminat mukabili ihtiyati tedbir kararı verilmesine, vekalet görevinin kötüye kullanılarak dava konusu taşınmaz üzerine hukuken korunabilir iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabulü mümkün olmayan davalı … adına yapılan yolsuz tescilin iptali ve müvekkili adına tesciline, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise; … kayıtlı arsa niteliliğindeki taşınmazın müvekkili üzerinden devredildiği tarih olan 02.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte dava tarihindeki değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen …. esas sayılı dosyasında, davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde özetle; ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.nolu dosyası ile şirketi tarafından … ve … aleyhine, vekalet yetkisi kötüye kullanılarak yapılan yolsuz tescil nedeni ile …tarihinde tapu iptali ve tescili davası açıldığını, … Parselde kayıtlı arsa niteliliğindeki taşınmazın zilyetliğinin taraflarındayken ve dava devam ederken muvazaalı olarak davalı …. Şti tarafından …’a … tarihinde davalıdır ve kesinleşmemiş mahkeme kararlarının şerhi ile devredildiğini, bu durumun davanın derdest olduğu mahkemenin …. Müdürlüğüne yazılan müzekkere ile fark edildiğini, …’ın diğer davaya dahili olarak eklenmesi yasal olarak mümkün olmadığından huzurdaki davanın ikame edildiğini,….’ın huzurdaki dava neticesi ile diğer davaya davalı olarak eklenmesi zarureti hasıl olduğunu, davaların birleştirilmesi ve dava konusu … Parselde kayıtlı arsa niteliliğindeki taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulması ve dava konusu taşınmaz aynının bütünleyici parçası olan kira gelirlerine de tedbir konularak kiraların mahkeme dosyasına depo edilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 25/11/2020 tarihli ara kararı ile,davacı şirket temsilcisinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulu ile,dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde tapu kaydına taşınmazın keşfen belirlenen değerinin %10 u olan 140.969,00 TL tutarında teminat yatırıldığında ihtiyati tedbir konulmasına ve davalının kira gelirlerine ve malvarlıklarına tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiş, davacı temsilcisi tarafından itiraz edilmesi üzerine 03/03/2021 tarihli ara kararla asıl davada yapılan keşifte dava konusu taşınmazın değerinin 1.450.000,00 TL olarak tespit edildiği, dava dosyasında davacıyı teminat göstermekten muaf tutacak resmi belge,kesin delil bulunmadığı davacının haklılığının ancak yargılama sonucunda anlaşılabileceği, yargılama sonucunda davacının davasında haksız çıkması halinde davalıya ait taşınmazda dava süresince davalının tasarruf hakkı kısıtlandığından davalının zarara uğraması muhtemel zararlara karşı teminat alınması gerektiğinden itirazın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temsilcisi istinaf etmiş, istinaf sebebi olarak; mahkemenin ilk dava değerini esas alarak teminata hükmetmesinin yargılama hukukuna aykırı olduğunu, Leyla Kahraman’a açılan davanın 500 TL harca esas değer ile açıldığını, mahkemenin 500 TL üzerinden teminat hükmederek ihtiyati tedbir kararı vermesi ve daha sonra yargılama hukukuna uygun olarak dilekçeler teatisi ve sonrasında taşınmaz üzerinde keşif yaptırarak bilirkişinin takdir edeceği kıymet takdirine göre bir karar vermesi gerektiğini ileri sürerek kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve dava konusu taşınmazın tapu kaydına teminatsız ve harçsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davacı şirket temsilcisinin ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile …. Parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına kayıtlı olması halinde tapu kaydına dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değerinin %10’u olan 140.969,00 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına, davacının kira gelirlerine tedbir konulması ve davalıların malvarlıklarına tedbir konulması talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine 03/03/2021 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddeleri gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir.
392. Madde ve devamı maddelerinde, İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez, düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda asıl davada dava değerinin keşfen belirlendiği davacı tarafça taleplerinin haklılığını ortaya koyacak resmi veya kesin delil ortaya konulamadığı, haklılığın yargılama sonucu ortaya çıkacağı dolayısıyla belirlenen değer üzerinden teminat yatırılması şartı ile ihtiyati tedbir kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurunun HMK/353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacı temsilcisinin … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….tarih ….Esas Ara Kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353-(1)-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL harcın, davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı temsilcisi tarafından yatırılan istinaf avansının kullanılmayan kısmının davalıya İADESİNE,
4-Davacı temsilcisi tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara tebliği ile istinaf avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/04/2021 günü 6100 sayılı HMK’nun 394-(5) maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.
…. …. … …
Başkan – ……… Üye – …….. Üye – …. Katip – …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır