Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/2586 E. 2022/754 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 1. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2586 – 2022/754
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/2586
KARAR NO : 2022/754

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR TARİHİ :10/05/2022
YAZILMA TARİHİ :23/05/2022

Taraflar arasında görülen sözleşmeden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin dava sonunda davanın kısmen kabulüne dair karar taraflarca istinaf edilmekle dosya üzerinden yapılan incelemede;
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar arasında yer alan şirketlerin ortak girişim yoluyla TOKİ’ye ait iki ayrı işte müteahhitlik yaptığını, yapılacak inşaatların konut bölümlerinin elektrik işlerinin davacı tarafça yapılmasına dair anlaşma sağlandığını, davacının edimlerini yerine getirmekteyken mali sıkıntıya düştüğünü, bu sebeple bir kısım malzemele alımının davalı şirketlerce yapılmasına ilişkin ek protokol imzalandığını, protokol uyarınca iş bitiminde çözülmesi kaydıyla davacıya ait bir taşınmazın davalı şirketlerden birinin yetkilisi olan Hüseyin Tekoğlu lehine ipotek ettirildiğini, davacının yarım bıraktığı işlerin üçüncü kişilere tamamlattırıldığını, ve işin TOKİ’ye teslim edildiğini ancak davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, hatta kötü niyetli biçimde ipoteğin paraya çevrildiğini, cebri icra satışında taşınmazın alacağa mahsuben Avukat Arzuman Azatlı tarafından satın alındığını, davalı Seç İnşaat ortaklarından Mehmet Emin Çarpan’ın kaynı ve çalışanı olan Hasan Yıldız’a satıldığını, Hasan Yıldız’ın da taşınmazı Halil Kazak isimli kişiye sattığını, Seç İnşaat yetkililerinin Hasan Yıldız’ı yine bir akrabalarına borçlandırarak icra takibi başlattığını, açılan tasarrufun iptali davasıyla Halil Kazak isimli kişinin de mağdur edildiğini, davacı tarafın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/679 esas sayılı dosyasıyla sözleşmeden kaynaklanan alacak davası açtığını, bu davada alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalı şirketlerden 199.362,90 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu durumda ipoteğin haksız biçimde paraya çevrildiğinin ortaya çıktığını ileri sürerek Bursa ili Bağlarbaşı Mahallesi 854 Ada 1 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, tescil talebi yerinde görülmezse taşınmaz bedelinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Seç İnşaat Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini savunmuş, davanın ipotekli malın satışından 7 yıl sonra açıldığını ve kötü niyetli olduğunu, dava hakkının zaman aşımına uğradığını, dava için Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, tapu iptali ve tescil talebinin ancak malike karşı ileri sürülebileceğini, ipotek alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceği için davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın sözleşme gereğince üstlendiği edimleri tamamlayamadığını, bu sebeple 17/05/2007 tarihli protokol gereğince kalan işlerin kendileri tarafından tamamlandığını, işçilik ve malzeme bedellerinin de Seç İnşaat tarafından karşılandığını, buna rağmen davacının maddi sıkıntıya girdiği gerekçesiyle şirkette nakit talebinde bulunduğunu, TOKİ ihalelerinde sorun yaşamamak için davacının talebinin yerine getirildiğini ve imalat – hakedişler dışında davacıya borç para verildiğini, 13/03/2007 tarihli protokol gereğince de dava konusu taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, davacının edimlerini yerine getirmemesi üzerine noterden ihtar gönderilerek ödeme için süre verildiğini, ödeme yapılmazsa ipoteğin paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, istirdat talebinin hak düşürücü süreye tabi olduğunu ve sürenin geçtiğini, sebepsiz zenginleşme söz konusu ise bunun da zaman aşımına uğradığını ileri sürmüştür.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; ipoteğin haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle uğranılan zararın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/679 Esas sayısı ile açılan alacak davasında istenilmesi gerektiği, davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın istinaf edilmesi üzerine, dairemizce; İİK. 72. maddede düzenlenen bir yıllık sürede istirdat davası açmayan borçlu hata sonucu ödeme yaptığını kanıtlayarak sebepsiz zenginleşme davası açabileceği gibi sözleşmeden kaynaklı tazminat davası açmasına engel bir durum bulunmadığı gözetildiğinde işin esasına girilerek taraf iddia ve delilleri değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken davanın istirdat olarak nitelendirilip hak düşürücü sürenin geçirildiğinden bahisle davanın reddi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK/353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yeniden yargılamada;
Davalılar Halil Kazak ve Hüseyin Tekoğlu’ nun kötüniyetli oldukları ispat edilemediğinde bu kişilere yönelik davanın reddine, davalılar Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’nin alacak isteminin kısmen kabulü ile 102.677,10 TL alacağın 10.000 TL’sinin dava tarihinden bakiyesinin ıslah tarihi olan 11/07/2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili ve davalılar vekili istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf sebebi olarak; İpoteğin paraya çevrilmesi işleminin taraflar arasında var olan hukuki ilişkiden kaynaklı sözleşmeden ari olarak değerlendirilemeyeceğini, ipoteğin verilmesi/çözülmesi taahhüdünün asıl sözleşmenin bir parçası olup davalı yanın iş bu uyuşmazlığa konu olay nedeniyle sorumluluğunun da ”sözleşmeden doğan tazminat sorumluluğu” olduğunu, dolayısı ile uyuşmazlığın sözleşmeden doğan sorumluluk kapsamında tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat olarak nitelendirilmesi ve davacının gerçek (güncel) zararın tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yalnızca sebepsiz zenginleşme yahut istirdat olarak davası olarak nitelendirilerek karara bağlanmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı Seç İnşaat vekili istinaf sebebi olarak; davacının 2010 yılında alacaklı olduğuna dair dava açtığını, ipotek sürecine ilişkin açıklama yapmakla yetindiğini, herhangi bir talepte bulunmadığını, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın 16/09/2014 tarihinde karara çıktığını, karara çıkmadan iki buçuk ay önce eldeki davanın açıldığını, bu dava görülürken müvekkilinin davacının nam ve hesabına yaptığı tüm harcamaların kabul görmediğini, işin müvekkili şirket tarafından tamamlandığını,
Kararda anlaşılamayan durumun, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen yargılama sırasındaki lehlerine mahsup edilen 102.677,10TL’yi neden davacıya geri ödemeleri gerektiğinin olduğunu, davacının bu dosyadaki 199.362,92TL için takip başlatarak alacağın tamamını tahsil ettiğini, ayrıca 102.677,10TL’nin ödenmesinin davacı açısından mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğini,
Davanın zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, taraf sıfatı bulunmayan ve taşınmaza hiçbir şekilde malik olmayan müvekkiline karşı dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davanın satış işleminden haberdar olmasına rağmen, yedi yıl sonra açılmasının iyiniyet ile bağdaşmayacağını, ileri sürmüştür.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacı ile davalılar Şira Elk. İnş.Taah.San.Ve Tic.Ltd.Şti & Seç İnş. San. Ve Tic. Tur. Ltd. Şti. ortak girişimi arasında 01.01.2007 tarihli bursa osmangazi 912 konut, 32 derslikli ilköğretim okulu ve camii inşaatları ile adaiçi altyapı, genel altyapı ve çevre düzenlemesi işi konut bloklarına ait elektrik sözleşmesinin akdedildiği, sonrasında 13.03.2007 tarihli protokol uyarınca “iş bitiminde çözülmesi kaydı ile” davacıya ait “Bursa ili Bağlarbaşı mahallesi 854 ada 1 parsel sayılı 328,09m2 yüzölçümlü üç katlı avlulu kargir evin” teminat amaçlı olarak davalı şirket yetkilisi Hüseyin TEKOĞLU lehine ipotek ettirildiği, 17.05.2007 tarihli protokol ile davacıya işten el çektirilerek tüm alacak vereceklerin dondurulduğu, Ankara 21. Noterliği 20.02.2008 tarih 8322 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirketlerin davacıdan alacaklarını talep ettiği, Bursa 13. İcra Müdürlüğü 2008/3878 esas sayılı dosya ile davalılar tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, taşınmazın 25.12.2008 tarihli ihale ile 150.000,00TL ye davalı Arzuman Azatlı’ya devredildiği, 10.06.2009 tarihinde davalı Hasan Yıldız’a, 11.03.2010 tarihinde davalı Halil Kazak’a devredildiği, davacı tarafından Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/679 Esas sayısı ile açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda davalı ortak girişimden 199.362,90.-TL.alacaklı bulunduğuna dair karar verildiği kararın 22.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacı davalı tarafın, protokol hükümlerine aykırı olarak, alacaklı olmalarına rağmen teminat olarak verilen ipoteğin paraya çevrildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptalini olmadığı taktirde rayiç bedelini talep etmektedir.
Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesinin haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/679 Esas sayısı ile açılan alacak davasında 01.01.2007 tarihli protokole göre davacı Mehmet Birden’e ödenmesi gereken tutarın 623.040,00TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin 208.000,00TL, yine davalı tarafından sunulan ve davacı tarafçada kabul gören 101.117,10TL, 1.560,00TL faturalar ile 113.000,00TL işçilik, SSK ve yemek bedelinin mahsubu ile davacının 199.362,90TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
13.03.2007 tarihli protokol incelendiğinde davacının finansman bakımından güçlüğe düşmesi, işlerin program gerisinde kalması nedeniyle davalı şirketlerce desteklenmesi karşılığında davaya konu taşınmazın ipotek olarak verildiği, ipoteğin elektrik işlerinin bitirilip inşaatın TOKİ’ye tesliminden sonra kaldırılacağı, herhangi bir anlaşmazlık halinde ipoteğin işlerin tespitinden sonra çözüleceği karalaştırılmış, ve 17.03.2007 tarihli ek protokolde önceki protokollerin feshedildiğinden ve ipotek konusundan bahsedilmemiştir.
Bu durumda 13.03.2007 tarihli protokolün geçerliliğini koruduğu, taşınmazın TOKİ tarafından kesin kabulünün 26.03.2010 tarihinde yapılmasına ve davacının alacaklı olmasına rağmen, 20.02.2008 tarihinde ihtarname keşide edilerek, 09.04.2008 tarihinde icra takibine başlanması alacağın muaccel hale gelmeden icra takibine girişildiğini göstermektedir.
Davalı tarafça protokollerin feshi sağlanmadan, yapılan işler ve borç alacak miktarı tespit edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişilmesi sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden davanın tazminat isteği bakımından kabulü gerekirken alacak isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dairemizce davalılar Halil Kazak ve Hüseyin Tekoğlu’na yönelik tapu iptal ve tescil talebinin kötü niyeli oldukları ispat edilemediğinden reddine, tazminata ilişkin terditli talebin kabulü ile 06.04.2017 dava tarihi itibarı ile taşınmazın rayiç değeri üzerinden hesaplanan 600.000,00TL’ nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Bursa 1. Ticaret Hukuk Mahkemesi’nin 2021/360 Esas 2021/629 Karar sayılı ve 09/06/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davalı Seç inşaat vekilinin istinaf başvurusunun HMK/353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine,
3-Davalılar Halil Kazak ve Hüseyin Tekoğlu’na yönelik tapu iptal ve tescil talebinin kötü niyeli oldukları ispat edilemediğinden reddine,
4-Tazminata ilişkin terditli talebin kabulü ile 06.04.2017 dava tarihi itibarı ile taşınmazın rayiç değeri üzerinden hesaplanan 600.000,00TL’ nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 40.986,00TL harcın başlangıçta alınan 170,80 TL peşin harç ile 10.075,73TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 30.739,47TL’nin davalılar Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan toplam 10.075,73TL harç gideri (başvuru harcı, peşin harç, vekalet harcı, keşif harcı ve tamamlama harcı) ile 2.297,30TL (posta, tebligat, bilirkişi ve müzekkere) yargılama gideri olmak üzere 12.373,03TL’nin davalı Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 47.050,00TL nispi vekalet ücretinin davalı Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı maktunun talep halinde davacı tarafa iadesine,
9-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 40.986,00TL istinaf karar harcından davalı tarafından yatırılan 1.753,47TL harçtan mahsubu ile bakiye 39.232,53TL harcın davalı Seç inşaat şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davalı tarafından istinaf sırasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından istinaf sırasında yapılan 83,50TL tebligat gideri ve 162,10TL istinaf başvuru harcının Seç İnşaat San ve Tic Ltd. Şti ile Şira Elektrik San Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
12-Davacı gider avansının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde iadesine,
13-Kararın taraflara tebliği ile harç tahsili, iadesi ve avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK.’nın 361. maddesine istinaden iki hafta süre içerisinde 6100 sayılı HMK.’nın 365/1. maddesi uyarınca Dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya ilk derece mahkemesine ibraz edilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 10/05/2022 günü oybirliği ile karar verildi