Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO
KARAR NO :
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2
DAVACI
DAVA : Tapu İptali ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
YAZILMA TARİHİ : 07/10/2021
Taraflar arasında görülen davada ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına vaki itirazın reddi üzerine istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı tarafça davalılar … Ltd.Şti hakkında davalı’e verilen vekaletnamenin kötüye kullanılarak dava konusu taşınmazın diğer davalı tüzel kişilik tarafından satın alındığı, davalı Mücahit’in anne ve babasının diğer davalı tüzel kişiliğin ortağı oldukları gerekçesi ile vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal-tescil davası açılmış, mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi üzerine başvurulan istinaf üzerine karar kaldırılmış ve dosya 202 Esas sırası kaydedilmiştir.
Bahsi geçen dosyada teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş, teminatın tamamlanmaması üzerine ihtiyati tedbir kaldırılmış fakat davalıdır şerhi konulmuştur.
Dava konusu taşınmazın yargılama sırasında davalılardan tarafından davalıdır şerhi ile satın alınması üzerine bu davalı hakkında aynı istemlerle açılan dava, 2020/907 Esas sırasına kaydedilmiş ve 2020/667 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Davalı Leyla Kahraman, dava konusu taşınmaza konulan davalıdır şerhinin kaldırılması için mahkemeden talepte bulunmuş, mahkemece 30/06/2021 tarihli ara kararla, davalı Leyla’nın taşınmazı “davalıdır” şerhi varken satın aldığı ve süresi içerisinde “davalıdır” şerhine yönelik itirazda bulunulmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen bu karara karşı davalı; taşınmazı ailesi ile birlikte oturma amacı ile satın aldığını fakat değerinin üzerinde teklif gelmesi halinde satma ihtimalinin bulunduğunu fakat bu şerh mevcut olduğu sürece düşük fiyat teklifinde bulunulacağından kâr fırsatlarını kaçırdığını ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İhtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nın 389/1. madesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır.
Tedbir talep eden taraf öncelikle tedbir istemine ilişkin gerekçesine dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığının yaklaşık olarak yasal delillerle ispat etmek zorundadır. (HMK m.390/3) İspat ölçüsü ise ”yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ağırlığı ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimal de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu sebepledir ki ihtiyati tedbire karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır.
Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesinin ve ihtiyati tedbirin amacının hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Kanun koyucu ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim her somut olayda ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir. Hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararda belirtmelidir.İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde istemin reddine karar verdiğinde de kararda hukuksal gerekçe göstermek durumundadır. Çünkü 1982 Anayasası’nın 141.maddesinin 3.fıkrası hükmüne göre mahkemelerin bütün kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur.
Somut olayda mahkemece, istinaf yoluna başvuran davalı hakkında henüz dava açılmadan ve birleştirme kararı verilmeden önce davalılar ve Peynirci Bilal Süt … Ltd.Şti hakkında vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptal-tescil ve olmadığı takdirde bedelin tahsiline ilişkin davada, yaklaşık ispatın gerçekleştiği gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği ve dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden teminat alındığı fakat keşif sonucu taşınmazın değerinin belirlenmesi üzerine teminatın bu miktar üzerinden tamamlatılmasına karar verildiği, davacı tarafça teminatın tamamlanması üzerine ihtiyati tedbirin kaldırılarak taşınmazın kaydına “davalıdır” şerhinin konulduğu, davalı taşınmaz üzerinde bu şerh mevcutken taşınmazı satın aldığı görüldüğünden, öncelikli olarak tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde bedel tahsiline ilişkin yargılama devam ettiği sürece “davalıdır” şerhinin mevcudiyetini korumasının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davalın istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Esas sayılı dosyasından 30/06/2021 tarihinde verilen ara karara yönelik
istinaf başvurusunun HMK’nun 353/(1)-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının yeterliliğine ve hazineye irat kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf avansının kullanılmayan kısmının ilgilisine iadesine,
5-HMK.’nun 359/4 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliği ve istinaf gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2021 günü, HMK’nun 394/5 ve 362/1-f. maddeleri uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.