Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2021/1502 E. 2021/1293 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 1. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI :
DAVACI : …
VEKİLİ :…
DAVALI : ….
VEKİLİ :
DAVA : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
YAZILMA TARİHİ : 23/09/2021
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil davasında ilk derece mahkemesince verilen karara davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 03.02.2020 tarihli dava dilekçesi ile; 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkındaki Kanun, 2560 sayılı İSKİ Görev ve Sorumlulukları Hakkındaki Kanun, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 6360 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat gereği Bursa’da bulunan kaynak sularının kiralanmasının Genel Müdürlüklerinin yetkisinde olduğunu, davaya konu ihtilafın; ….su kaynaklarını müvekkili İdareden kiralama yapmaksızın (…) ticari olarak kullanılması ve şişeleyerek gelir elde etmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davalı firmanın müvekkili İdareden dava konusu su kaynaklarına ilişkin kiralama yapması gerektiğini, bu kaynakların kiralama yapmaksızın kullanılmasının suya haksız el atma niteliğinde olduğundan, el atmanın önlenmesini de talep etmek gerektiğini beyanla, davalının su kaynağını haksız kullanımının önlenerek müdahalenin men’ine, kaynak sularının davalı tarafından haksız olarak kullanılması ve satışının yapılması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları ve 01.01.2016 tarihinden sonraki dönem ve tarihler için davalının yaptığı kullanıma ilişkin dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 01.01.2015-31.12.2015 dönemi için 2.300.000,00TL.(KDV hariç) ecrimisil bedelinin tahakkuk dönemleri göz önüne alınarak dönemsel yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Medeni Kanunun 641.maddesinde üzerinde özel mülkiyet tesisine yer verilmeyen denizler, akarsular, toprak yüzeyinde akmayan durgun sular ve yeraltı sularının genel su olarak kabul edildiğini, Medeni Kanun’un 641/2. maddesine göre genel sularda özel mülkiyetin söz konusu olamayacağını, suyun özel mülkiyete tabiliyete tabiyeti saptansa dahi suyun miktarı bakımından çıktığı taşınmazın sınırlarını açacak şekilde büyük olması halinde ya da özel mülkiyete bağlı olmasının … için zararlı olacağı durumlarda kaynağın bütünleyici parça sayılmayıp genel su sayılacağı, (Yeraltı Suları Kanunu Madde 1 ve 2, Medeni Kanun’un 679/2-3. Maddeleri ile yargıtay 3. Hukuk Dairesi uygulamaları ile 6360 sayılı “On dört ilde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe kurulması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklil yapılmasına dair kanun”la Büyükşehir Belediye’lerinin sınırı il mülki sınırlarına genişletilmiş ve İl Özel İdarelerinin tüzel kişiliği kaldırılarak yetkileri Büyükşehir Belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına devredilmiş olup Tüzel kişiliği kaldırılan İl Özel İdarelerine 22.02.2005 tarih ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanun ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir düzenlemesi getirildiği, davacı İdarenin …. 20.11.1981 tarih ve 2560 sayılı Kanunun 3305 sayılı Kanunla değişik geçici 10. madde ve Bakanlar Kurulunun 08.09.1989 tarih 89/14524 sayılı kararı ile ….. bağlı olarak kurulmuş müstakil bütçeli ve Kamu Tüzel Kişiliğine haiz bir kuruluş olup, …. günlü kararıyla ticari amaçlı olarak doğal kaynak sularının kiralanması yetkisi … devredildiği, belirtilen yasal mevzuat ve düzenlemeler çerçevesinde … sınırları içerisinde bulunan kamuya ait ya da kamuya ait sayılan yeraltı sularının ticari amaçla kiraya verilmesi yetkisinin …. ait olduğu anlaşıldığı, kira ilişkisinin doğması halinde, tarafların tacir kimlikleri ve işin ticari iş mahiyeti göz önüne alınarak TTK 4 ve 5. maddeleri ve davanın hükümleri kapsamında ticari dava niteliğinden söz edilebilir ise de; taraflar arasında ticari iş mahiyetinde bir ilişki doğmaksızın, davacı tarafça vaki kamuya ait yeraltı suyuna vaki müdahalenin önlenmesi talepli olarak açılan davada, ticari iş söz konusu ve ecrimisil olmayıp, Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekli bir ticari davadan söz edilemeyecek ve MK’nun 756. vd. maddeleri ile 167 Sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun Hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla dava ve talepleri değerlendirme görevinin mahkemelerine ait olmayıp asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğundan mahkemelerinin görevsizliğine karar vermek gerektiği gerekçesiyle, Mahkemelerinin görevsizliğine, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeniyle dosyanın HMK’nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde görevli … nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN TARAF :
Karara davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
A-Davacı vekili istinaf sebebi olarak; Müvekkili İdare’nin … sayılı Kararı ile …. bağlı olarak kurulmuş müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olduğunu, … tüzel kişiliği 30.03.2014 tarihi itibariyle kaldırılıp … devredildiğini ve …. ticari amaçlı doğal kaynak sularının …’ye devredildiğini, yasal mevzuat uyarınca suyun İdarelerinden kiralanması gerektiğini, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/1, 12/11 maddeleri Ticaret Sicil Nizamnamesinin 13/2 maddelerindeki düzenlemelere göre …’nün 2560 sayılı Yasa ile kurulmuş, TTK.’nun 18/1 maddesinde öngörülen şekilde özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında ticari biçimde veya iktisadi esaslara göre işletildiğini, yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayıldığını ve sonuç itibariyle de çok açık şekilde tacir sıfatı taşıdığını, nitekim benzer içerikte olan ve asliye hukuk mahkemelerinde açılan davalarda ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik karaları verildiğini, yerel mahkeme kararının yerinde olmadığını, ileri sürmüştür.
B-Davalı vekili istinaf sebebi olarak; …. tek tüzel kişilik altında faaliyet gösterecek şekilde … çatısı altında birleştiğini, dolayısıyla işbu davada tüzel kişiliği kalmamış olan … taraf sıfatı da kalmamış olup, davaya sadece … olarak devam edileceğini, iş bu davada asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, Mahkemece verilen görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair kararın bozulması gerektiğini, ileri sürmüştür.
G E R E K Ç E : Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karara davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosyanın istinaf incelemesi için Daireye gönderilmesinden sonra davacı vekili 24.03.2021 tarihli dilekçesi ile; …’nün …. sayılı …. tarihli yazısına istinaden davalı firma ile imzalanan protokol kapmasında davadan feragat ettiklerini, söz konusu protokole göre davalı tarafın İdarelerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiş, davacı vekilinin dosyada bulunan vekaletnamesinin tetkikinden “davadan feragat” yetkisinin bulunduğu anlaşılmış, davalı vekili de 02.09.2021 tarihli beyan dilekçesi ile, davacı tarafın feragatini kabul ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan emiştir.
6100 sayılı HMK’nın 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310.maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri öngörülmüştür.
Bu nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin, vaki davadan feragat nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nun 353-(1)-b/2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- T.C. … Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK.’nın 353-(1)-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30TL.maktu ret harcının peşin alınan 39.278,25TL.’ndan mahsubu ile fazla alınan 39.218,95 TL.’nın isteği halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40TL.ile davalı tarafından yatırılan 54,40TL.maktu istinaf karar harçlarının istekleri halinde iadesine,
5-Davacı ile davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Talep olmadığından davalı lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
7-Davacı gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
8-Davacı ve davalı istinaf avanslarının kullanılmayan kısımlarının iadesine,
9-Kararın taraflara tebliği ile harç ve avans iadesi işlemlerinin Daire Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesine istinaden iki hafta süre içerisinde 6100 sayılı HMK’nın 365-(1) maddesi uyarınca Dairemize veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya ilk derece mahkemesine ibraz edilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 22.09.2021 günü oybirliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır