Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/682 E. 2023/713 K. 01.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/682 Esas – 2023/713
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/682
KARAR NO : 2023/713

BAŞKAN : …
ÜYE : ….
ÜYE : ….
KATİP : ….

DAVACI : … YÖNETİM ANONİM ŞİRKETİ – ..
VEKİLİ : Av. ….. –

DAVALI : … – …. Konak Mah. Deniz Yıldızı Sk. No:6 İç Kapı No:6 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ : Av. …… – [16682-86978-…….] UETS

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 01/08/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :02/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili varlık yönetiminin %100 hissesinin TMSF iştiraki olması nedeniyle kamu iştiraki olduğunu, davalı … firmasına … Giyim Sanayicileri Bankası AŞ tarafından 14.07.1997 ve 31.12.1997 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin geri ödemelerin aksaması ve borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, dava konusu kredi alacağının temlik sözleşmesiyle TMSF’den devir ve temlik alındığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, kredi sözleşmelerinin 17/07/1997 ve 31/12/1997 tarihli olup noter ihtarının 25/11/1998 tarihli olduğunu, 29/07/1997 tarihinse ise borç ile ilgili protokol yapıldığını, protokolün 3.maddesi gereği; 3 gün içinde belirtilen gayrimenkullerin bankaya devredilmesi karşılığında protokolün 4. Maddesi gereği davacı …’ın ibra edilmiş sayılacağının belirtildiğini, protokolde belirtilen gayrimenkullerin bedel yerine bankaya devredildiğini, bu hususun tapu kayıtları ile sabit olduğunu, borç protokol gereği gayrimenkul devri ile ödendikten sonra yapılan temlik işleminin müvekkilini bağlamayacağını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Mahkememizce davacı tarafça dosya içerisine sunulan ve kendileri tarafından sunulmakla inkar edilmeyen alacaklı … Giyim Sanayicileri AŞ. bankası ile davalı borçlu … arasında düzenlenen 29.07.1999 tarihli borç ödeme ve tasfiye protokolü ile 21.07.1999 tarihi itibariyle davalı …’ın bankaya olan nakit borçlarının protokolün 2. maddesi ile 55.802.897,747 TL olup protokolün 3. maddesi ile “2. no’lu maddede belirtilen borç miktarı borçlu … tarafından Bursa İli Osmangazi ilçesi, 1. Bölge Çekirge semtinde bulunan26 pafta, 999 ada, 2 parselde … adına kayıtlı 16 Bağımsız Bölüm no.lu gayrimenkul ile Bursa ili Mudanya ilçesi,Güzelyalı Mahallesi,22 pafta,464 ada, 321 parselde kayıtlı 10 bağımsız bölüm no.lu gayrimenkulün bankaca bildirilecek tutarlar üzerinden iş bu protokolün imzalanmasını müteakip 3 gün içerisinde bankaya devrinin sağlanması suretiyle tasfiye edilecektir….” şeklinde düzenleme getirildiği, söz konusu taşınmazların alacaklı … Giyim Sanayicileri AŞ. adına temliken tescil edildiği gelen tapu kayıtlarının incelenmesinden anlaşılmış olup protokol hükümleri gereği gerekli devir ve temlik işlemlerinin dava ve icra takibinden çok önce 2001 yılında yapılan temlik işlemleri ile borcun tasfiye edildiği, davalının borçlu olmasından söz edilemeyeceği gibi alacağın temlik işleminden dahi çok öncesinde borcun tasfiye protokolü hükümleri gereği son bulduğu, davalı hakkında başlatılan icra takibinin de bu nedenle haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalı yararına kötü niyet tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, istinaf dilekçesinde anılan protokol gereğince taşınmazların bankaya devrinin sağlanması suretiyle borcun tasfiye edileceği belirtilmişse de, bankaya devir şekli araştırılmadan eksik incelemeyle karar verildiğini, resmi satış senetlerinde bankaya devrine ilişkin değil banka tarafından üçüncü kişilere devrine yönelik olduğunun anlaşıldığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istediği anlaşılmıştır.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2020/1832 esas 2023/1085 sayılı kararı ile davacı varlık yönetimi, alacaklı … Giyim Sanayicileri Bankası A.Ş.’nin davalıya kullandırdığı kredinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğu, alacaklı … Giyim Sanayicileri Bankası A.Ş.’nin TMSF’ye, TMSF tarafından … Varlık Yönetim A.Ş’ye, … Varlık Yönetim A.Ş.’nin de davacı varlık yönetimi ile birleştiğini öne sürerek iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmış, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesinde “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı, o yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği” düzenlenmesi mevcut olduğu, bu hüküm nazara alındığında (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin söz konusu uyuşmazlıklara münhasıran görevlidir ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/6886 Esas 2016/8527 Karar sayılı ilamı). Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği nazara alınarak ilk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kararın mahiyetine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesinde “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı, o yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği” düzenlenmesi mevcut olduğu, bu hüküm nazara alındığında (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin söz konusu uyuşmazlıklara münhasıran görevlidir hükmü gereğince (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/6886 Esas 2016/8527 Karar sayılı ilamı) mahkememiz görevli olmayıp bu nedenle, mahkememiz esasının kapatılarak dosyanın Bursa 1. veya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmesi için Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu nedenle, mahkememizin 2023/682 Esas sayılı dosyasının Esasının kapatılarak, dosyanın 1. veya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyasının, görevli Bursa 1. veya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
2-Harç ve yargılama giderlerinin, dosyanın Tevzii edilen mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/08/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza