Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/650 Esas – 2023/687
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/650
KARAR NO : 2023/687
HAKİM : …..
KATİP : …
DAVACI : TASFİYE HALİNDE … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ : Av. …… – [16326-23069-….] UETS
DAVALI : … (TC. ..) Kurtuluş Mah. Yıldırım Sk. No:10/1 İç Kapı No:1 Yenişehir/ BURSA
VEKİLİ : Av. ….-[16135-31682-…] UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2023
Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 09/09/2021 tarih 2019/500 Esas 2021/447 Karar sayılı gönderme kararı sonucu, mahkememize tevdi edilen, İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle;25/12/2012 tarihinde müvekkili sigorta şirketince 402376793 poliçe no ile ZMMS kapsamında sigortalanan … plakalı araç dava dışı ehliyetsiz … isimli bir kişinin sevk ve idaresinde iken bir trafik kazası yaşandığını, dava dışı ehliyetsiz araç sürücüsü …, kazadan sonra olay yerini terk ettiğini, yaşanan bu trafik kazasında davalının yaralandığını, yaralanan davalı kazadan sonra sürekli sakatlık yaşadığını iddia ederek müvekkili sigorta şirketine sürekli sakatlıktan kaynaklı tazminat başvurusu yaptığını ve müvekkili sigorta şirketince davalıya 14/02/2014 tarihinde 46.361,58 TL tazminat ödemesi yapıldığını, devamında müvekkili şirket ödediği bu tazminat tutarını gerek araç şoförünün ehliyetsiz olması gerekse de kazadan sonra olay yerinin terk edilmesi sebeplerine dayalı olarak sigortalısı … plakalı araç maliki dava dışı … kişiye rücu ettiğini, rücu talebine dair Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/408 Esas ve Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/200 Esas nolu dosyalarında görülen davalarda, davalı …’ nın gerçek sürekli sakatlık / maluliyet oranının tespiti gayesiyle davalı … ATK 3. İhtisas Kurulu’ na sevk edilmiş, ATK’ dan alınan raporlar uyarınca davalı …’ ın kazadan dolayı herhangi bir maluliyetinin ve sürekli sakatlığının oluşmadığı tespit edildiği, müvekkili sigorta şirketinin araç maliki sigortalısına açtığı rücu talepli davaların reddine karar verildiği, davalının sürekli maluliyet raporlarının alındığı Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/408 Esas ve Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/200 Esas nolu dosyaları kesinleşmiş olup bu davalar neticesinde davalıya ödenen sürekli maluliyet tazminatlarının yersiz ve haksız şekilde ödendiğinin anlaşıldığı, öte yandan yine aynı trafik kazasına dair Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2014/458 Esas nolu dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre de davalı …’ da “organlarından birinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik eksiklik ya da bozukluk tespit edilemediği” hüküm altına alındığı, yani bu da açık açık göstermektedir ki davalı …’ın sürekli malul ya da sakat olmadığını daha en başından yani ceza dosyasından beridir bildiği bu ATK raporları ile bellidir ama buna rağmen bu tazminatı talep ettiği, davalıya yapılan ödemelerin haksız olduğunun ve iadesinin gerektiğinin anlaşılması karşısında davalı aleyhinde Yenişehir İcra Müdürlüğü’ nün 2019-… Esas nolu dosyasında ilamsız takip başlatılmış ancak davalı tarafça takibe itiraz edildiği, ödenen tazminata, bu tazminatların rücu edilmesine, kusur ve maluliyete dair tüm ihtilafların incelendiği Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2018/408 Esas ve Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016/200 Esas nolu dosyaları celp edilerek incelendiğinde iddialarının haklılığının bir kez daha ortaya çıkacağını, davalı tarafça yapılan itiraz, tamamen kötü niyetli, hukuki gerekçeden yoksun ve sırf borcun tahsilini geciktirme amaçlı bir itiraz olduğu, kesinleşmiş mahkeme kararları ve ATK raporları ile belirli ve likit olan bu alacak sebebiyle başlatılan takibe itiraz etmek davalı aleyhine icra-inkâr tazminatına hükmedilmesini gerektiği belirtilerek davalı tarafça Yenişehir İcra Müdürlüğü’ nün 2019-… Esas nolu ilamsız takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı taraflarca yapılan itirazlar tamamen kötü niyetli ve sırf borcun tahsilâtını geciktirme amacında ve dava konusu alacak da belirli ve likit olduğundan sebeple davalı aleyhinde mahkemenizin belirleyeceği oranda icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından aleyhine başlatılan Yenişehir İcra Müdürlüğü 2019/… E sayılı icra takibi ve devamında açılan iş bu dava hukuka aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, ayrıca zamanaşımı ve kesin hüküm itirazında bulunmakta olduğunu, davacı tarafça borcun sebebi olarak tarafıma yapılan maluliyet ödemesinin yersiz olduğu ileri sürülmüş ise de öncelikle sigorta şirketine başvuru neticesinde sulhen olmak üzere TC Sağlık Bakanlığı Bursa Devlet Hastanesi’nin 28.11.2013 tarihli Engelli Sağlık Kurul Raporu çerçevesinde % 20 maluliyet ve tam kusur üzerinden 46.361,57 TL ödeme yapılmış, bilahare tarafıma şirket tarafından yapılan 46.361,57 TL ödemenin eksik olduğu Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2014/E.3176.36 sayılı başvuru dosyasından verilen 2015/İHK-122 sayılı ve 11.02.2015 tarihli kararında tespit edilerek adı geçen şirketin tarafıma 15.000.-TL daha ödemesi gerektiğine karar verildiği, Ankara 15.İcra Müdürlüğü 2015/5746 sayılı dosyadan tahsilat sağlandığını, maluliyetimin sübut bulduğu davacı sigorta şirketi tarafından kabul edilerek sulhen ödeme yapıldığı gibi, bu ödemenin eksik olduğu yönündeki Sigorta Tahkim Komisyonu kararı da durumu tespit etmiş ve kararın kesinleştiğini, … Sigorta A.Ş’den talep hakkım olduğuna dair Sigorta Tahkim Komisyonu kararı kesin nitelikte olup uyuşmazlığa dair – taraflar arasında kesin hüküm bulunmakta olduğunu, yukarıda itirazları saklı kalmak üzere adı geçen şirketin rücu davasında başarılı olamamasının kendisini ilgilendiren bir husus olmadığı, taraf olmadığı bir davada verilen kararın kendisini bağlayan bir yönü olmadığını, maluliyetimin bulunmadığı yönündeki iddia ve tespitler gerçek dışı olduğu, sigorta şirketinin açtığı Eskişehir 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/200 E sayılı rücu davasında adli tıp kurumuna muayeneye gittiğinde kesinlikle muayenesinin yapılmadığını, ne bacağına ne ameliyatlı bölgesine bakılmadığını, taraf olmadığı bir davada eksik inceleme ile alınan adli tıp raporunu kabul etmediğini, halen rahatsızlıklarının devam ettiğini, bir Tıp Fakültesi’nin Adli Tıp Ana Bilim Dalı başkanlığı’na sevkinin yapılıp etraflıca bir muayene yapıldığı takdirde halen malül olduğum ortaya çıkacağını, davayı kesinlikle kabul etmemekle birlikte alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebi de yerinde olmadığını belirterek haksız ve yersiz davanın öncelikle zamanaşımı ve kesin hüküm nedeniyle reddini, aksi takdirde rahatsızlıkları ve maluliyeti devam ettiğinden rücu davasında görevlendirilmemiş bir Tıp Fakültesi’nin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na sevkini, her halükarda da hukuka aykırı ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ZMMS’den kaynaklı rücuen alacağa yönelik icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davanın 19.09.2019 tarihinde açıldığı, Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/500 Esas sırasına kaydı yapıldıktan sonra 5. celsede 09.09.2021 tarihinde 2021/447 Karar sayılı gönderme kararı ile HSK’nın 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlendiği gerekçesi ile Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen 10/02/2022 tarih ve 2021/815 Esas 2022/144 Karar sayılı kararın davalı vekilinin istinaf talebine istinaden Bursa BÖlge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 08/06/2023 tarih ve 2022/892 Esas 2023/1285 Karar sayılı ilamı ile özetle; Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere HSK’nun müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde ilde asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açılıp görülmekte olan derdest dosyaların aynı mahkemede görülmeye devam edilmesi gerektiği ve Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilemeyeceği, görev kurallarının kamu düzeninden olması nedeniyle resen dikkate alınması gerektiğinden gönderme kararı usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, Mahkememiz kararın kamu düzenine aykırılık nedeniyle kaldırılmasına karar verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 Sayılı Kanun’un 1.maddesi ile değişik 5/3 maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında;
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlendiği, ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığı, o halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmadığı belirtilerek, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği belirterek görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının bu şekilde giderildiği görülmektedir.
Bu durumda Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2022/1073 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere HSK’nun müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde ilde asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açılıp görülmekte olan derdest dosyaların aynı mahkemede görülmeye devam edilmesi gerektiği ve Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredilemeyeceği, görev kurallarının kamu düzeninden olması nedeniyle resen dikkate alınması gerektiğinden gönderme kararı usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 Karar sayılı kararı gereği eldeki işbu dava dosyasının yeniden yerel mahkemesine gönderilmesine, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
Yargıtay 5. HD’nin 21/02/2022 tarih ve 2022/1073 Esas 2022/2686 Karar sayılı kararı gereği eldeki işbu dava dosyasının yeniden yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına
HMK’nun 23/2. Maddesi gereğince Yüksek Mahkeme Kararı ile göreve ilişkin belirleme yapıldığından bu karar tüm yargı mercii ile tarafları bağlayacağından dosyanın görevli ve yetkili Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair, davacı vekil ile davalı vekilinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.12/07/2023
Katip …..
e-imza
Hakim …
e-imza