Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/40 E. 2023/869 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/40
KARAR NO : 2023/869

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -( …)
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI :1- … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- … (MÜTEVEFFA )-MİRASÇILARI
A)- …-(…)
B)- …-(…)
C) -…-(…)
Ç)-…-(…)
D)- …-(…)
E)-…-(…)
F) -…-(…)

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2016
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili dava dışı arkadaşı … ile birlikte … plakalı motorsiklet ile Güzelyalı Mahallesi, Fatih Caddesi üzerinde seyir halinde iken yan yol olan Dörtçelik Caddesinden sürücüsü meçhul olan … plakalı Kia marka kamyonetin geçiş üstünlüğü kurallarını hiçe sayarak kontrolsüz ve hızlı bir şekilde ana yola çıktığı ve motosiklete sol kısmından çarptığı, bunun neticesinde davacının ve sürücünün ciddi şekilde yaralandığı, kaza nedeniyle müvekkilinin sol bacağında kırık, sıyrıklar ve vücudunun çeşitli yerlerinde ekimozlar oluştuğu, davacının hastanede tedavi gördüğü, olay sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında da … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olarak tespit edildiği, kaza nedeniyle davacının 6 gün tedavi gördüğü, 60 gün raporlu sayıldığı, maruz kaldığı etkilerin ömür boyu süreceği, olay sırasında … plakalı araç sürücüsünün firar etmesi nedeniyle kimliğinin tespit edilemediği, davalı …’ın araç maliki olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.180,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın 03/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, uyuşmazlık konusu zararla ilgili olarak müvekkilinin poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, kazanın meydana gelmesindeki kusur durumlarının öncelikle belirlenmesi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun gerekse poliçe genel şartları uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğu bulunmadığını, ek olarak dava konusu olayda hatır taşımasının olup olmadığı hususunun da araştırılması gerektiğini, müvekkili şirkete dava tarihinden önce herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, bu nedenle de faize hükmedilecek bile olsa dava tarihinden itibaren itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın dava dilekçesinde yazılı olduğu şekilde meydana gelmediğini, kaza mahallinde keşif yapıldığında da görüleceği üzere kısa mesafede aracın hızının en fazla 5 km olacağını, davacının yolcu olarak üzerinde bulunduğu motosikletin yukarıdan aşağı doğru hızla ve farının sönük olarak geldiğini, kendisinin kullandığı aracın sağa değil sola döndüğü sırada motosikletin kendisine çarptığını, kaza mahallinde sağa dönüş bulunmadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; ava konusu kazanın dava dilekçesinde yazılı olduğu şekilde meydana gelmediğini, kaza mahallinde keşif yapıldığında da görüleceği üzere kısa mesafede aracın hızının en fazla 10 km olacağını, davacının yolcu olarak üzerinde bulunduğu motosikletin yukarıdan aşağı doğru hızla ve farının sönük olarak geldiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 03/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda; 22/10/2022 tarih ve 2016/249 Esas 2020/288 Karar sayılı karar ile ; sigorta şirketi aleyhine açılan maddi tazminat talebine ilişkin alacağın ödenmiş olması ve davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve …’a yönelik manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL tazminatın davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2022 tarih ve 2021/1152 Esas 2022/792 Karar sayılı karar ilamı ile özetle; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi usul ve yasaya aykırı olup davalı … vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle esas bakımından kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/09/2022 tarih ve 2022/307 Esas 2022/297 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama safahatına göre;
Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/355 E. Sayılı dosyasının sureti incelendiğinde: Sanık … aleyhine taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dava açıldığı, Mahkemece 10 ay hapis cezasına, hapis cezasının adli para cezasına çevrilerek, 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, kararın 29/11/2018 tarihi itibariyle kesinleştiği, dosya kapsamında alınan 08/06/2016 tarihli Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda; sanık sürücü … ‘ın ASLİ KUSURLU olduğu, Müşteki sürücü … ‘un KUSURSUZ olduğu kanaatini bildirir raporun düzenlendiği görülmüştür.
Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/41 Talimat sayılı dosyası ile beyanı alınan tanık … : ” Davalılardan …’ın arkadaşıyım. Davaya konu trafik kazasını biliyorum. Olayın meydana geldiği yerin 50 – 100 mt yukarısında bir inşaat bürosunda arkadaşım ile oturuyorduk. Ben sigara içmek için dışarı çıktığımda o esnada Bursa istikametinden gelen, farları yanmayan, üzerinde 2 kişi olduğunu gördüğüm bir motor çok hızlı ve gürültülü bir şekilde önümüzden geçti. Motor geçtikten sonra 50 mt aşağıda davaya konu olay yerinde, önümden geçen motorun kamyonete çarptığını gördüm. İdo iskelesi tarafından kamyonet yukarı doğru çıkıyordu, motorsiklet aşağıya doğru iniyordu, o esnada kamyonet sola dönüş yaparken motorsiklet kamyonete çarptı. Kamyonetin hangi tarafına çarptığını olay anında görmedim ancak ertesi gün kamyonete baktığımızda solundan vurmuş olduğunu gördüm. Ben kamyonetin sahibinin … bey olduğunu bilmiyordum. Daha sonra sigaramı söndürüp büroya girdim, ertesi gün söz konusu kazaya karışan kamyonetin sürücüsünün … bey olduğunu öğrendim. … bey beni aradı, beraber polise gittik, polisler bize olayı anlatınca ben … beyin kazaya karıştığını öğrendim. Ben … beye ben kazayı gördüm istersen şahitlik yapayım dedim … bey de gerek yok zaten kusurlu ben değilim ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı, dava dosyası ile birlikte Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek, kaza sonucu davacının yaralanmasının nitelik ve derecesi, halen durumunun ne olduğu, davacının iş gücü kaybı, organ zaafı olup oluşmadığı, davacının maluliyet durumu var ise çalışma ve iş gücü kaybı oranı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’nun 15/01/2018 havale tarihli raporunda: Davacının 03/04/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol uyluk kemiği deplase kırığının 11/10/2008 tarihinde yayınlanan 27021 Sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre değerlendirilmesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, kırığın iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili, 17.10.2016 tarihli dilekçe ile özetle; maddi ve manevi tazminat talepli davadan davalı …Ş. açısından davadan feragat ettiklerini bu hususta sigorta şirketi açısından yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri de bulunmadığını, diğer davalılar … ve … açısından taleplerinin devam ettiklerini belirtmiştir.
Davacı vekili, 15/02/2018 tarihli dilekçe ile özetle; dava tarihinden sonra … tarafından 35.000,00 TL’lik maddi tazminat ödemesi yapıldığını, bu kapsamda iş bu dava ikame olunduktan sonra fazlaya dair alacak hakları saklı tutulan maddi tazminat talebi tahsil olunduğu, davalılar … ve … açısından manevi tazminat talebinin devam ettiği, sonuç olarak müvekkilin kaza sebebiyle yaşamış olduğu tedavi süreci ve duygusal ızrarlarını bir nebze de olsa giderebilmek gayesiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar Hürrem … ve …’dan kaza tarihi olan 03/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda;03/04/2016 günü saat 21:10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile Fatih caddesi üzerinde İstiklal caddesi istikametine seyir halindeyken İstiklal caddesine girmek için sola dönüş yaparak istiklal caddesine geçmek istediği esnada aynı cadde üzerinde AR-KUR kavşağı istikametine seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin sol yan kısımlarına kamyonetin sol köşe kısımları ile çarpması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen trafik kazası nedeniyle sürücü … sevk ve idaresindeki araçla olay mahalline geldiğinde yeterince yavaşlayarak durması ilk geçiş hakkını sanık sürücü … sevk ve idaresindeki araca vermesi gerekirken durmayıp yeterli kontrolü sağlamadan sol tarafa dönüş yapıp sanık sürücü … sevk ve idaresindeki aracın istikamet şeridine girerek motosiklete sol arka kısmından çarptığı, ilk geçiş hakkını sanık sürücü … sevk ve idaresindeki araca vermediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında seyir şerine girerek kendisine çarpan araç nedeniyle alacağı herhangi bir önlem bulunmadığından kazanın oluşmasında atfı kabil kusuru bulunmadığı, meydana gelen kaza nedeniyle, motosiklette bulunan davacının yaralanması nedeniyle, sürekli maluliyet oranı tayinine mahal olmadığı, kırığın iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği görülmüştür.
03/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat talebine konu alacak yönünden dava tarihinden sonra … tarafından 35.000,00 TL ödeme ile maddi tazminat alacağının tahsil olunduğu belirtilerek bu kapsamda davalı … şirketi yönünden davadan feragat edilmiş olup, bu nedenle Mahkememizce, davalı … şirketine karşı açılan maddi tazminat talebine yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE karar verildiği, ayrıca davacı ve davalı … vekilinin karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri de bulunmadığından bu konuda sigorta lehine vekalet ücretine de hükmedilmemiş, Mahkememizce, davalılar … ve … mirasçılarına yönelik maddi tazminat talebine yönelik dava konusuz kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebine konu alacak yönünden yapılan incelemede ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre; hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği tutar adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, aslında ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi, kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmayı, aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden, tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O hâlde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut hâlde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının gerçekleşen kazada yaralanması nedeniyle, duyulan elem ve ızdırabın kısmen ve imkân nispetinde giderilmesi amacıyla, uğranılan zararın niteliği, kusur durumu, paranın alım gücü ve tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alınarak, hak ve nesafete göre Mahkememizce talep edilen 20.000,00-TL manevi tazminat talebi uygun bulunmuş olup, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davalı … şirketine karşı açılan maddi tazminat talebine yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Davalılar … ve … mirasçılarına yönelik maddi tazminat talebine yönelik dava konusuz kAlmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Manevi tazminat talebine yönelik davanın KABULÜ ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’dan kaza tarihi olan 03/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Maddi tazminat yönünden; alınması gereken 269,85-TL harcın davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
5-Manevi tazminat yönünden; alınması gereken 1.366,20-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 82,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.283,61-TL harcın davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
6-Maddi tazminat talebi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Manevi tazminat talebi yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 360,78-TL harç, 791,10-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.151,88-TL yargılama giderinin davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza