Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/108 E. 2023/791 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2023/108
KARAR NO : 2023/791
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … – [16833-38088-…] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16117-11282-…] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/01/2023
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
Öncesinde Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/353 Esas 2021/285 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olan davanın açık muhakemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında ödeme yaptığını. Müvekkilinin ödeme yaptıktan sonra çek keşidecisi ve önceki ciranta olan …’ya karşı icra takibi başlattığını. Davalıların itiraz ederek takibi durdurduğunu. Bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça açılmış bulunan davanın tümüyle davacının kötü niyetinden ve haksız kazanç sağlama çabasından başka bir şey olmadığını, davanın arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını ve görevsiz mahkemede açıldığını ve bu nedenlerle davanın usulden red kararı verilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, davalının, davacıya herhangi bir borcu bulunmadıklarını ve cevap dilekçelerini süreleri içerisinde sunduklarını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, kötü niyetli davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; davacının davalının da ciranta olduğu çeke istinaden müracaat borçlusu olarak yaptığı ödemeyi diğer müracaat borçlusu olan davalıdan tahsil etmek amacı ile başlattığı Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasında başlatılan 116.413,48 TL tutarlı takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin ilişkindir.
Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/265 Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Yine mahkememizin 2021/329 Esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Mezkur dosya aynı senede ve borca ilişkin davalı tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Dava mahkememizce davanın reddine şeklinde karara bağlanmış ve davalının borçlu olduğu bu dosyada tespit edilmiştir. Tarafların istinaf yoluna gitmemesi sebebiyle dosya kesinleşmiştir.
Menfi tespit davası bir tespit hükmü kurulmasına ilişkin olduğundan, tek başına takibin devamı için yeterli değildir. Dolayısıyla davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu kabul edilerek davaya devam edilmiştir.
Davalının savunma olarak ileri sürdüğü vakıalar menfi tespit davasında aynı şekilde ileri sürülmüş olup “Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıalar, davacı ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı ve davalıyı hiç tanımadıkları yönündedir.
Kambiyo senetleri illetten mücerret senetlerdir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkiden bağımsız olarak, kambiyo senedine konu hakkı ihtiva ederler. Yine TTK 683. Maddesi ” Lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret olabilir. Bu şekildeki cirolara “beyaz ciro” denir.” şeklinde olup, davacının cirosu da beyaz cirodur. Beyaz ciro hamiline ciro olup, çekin kime verildiğini göstermez. Dolayısıyla davacının ileri sürdüğü şekli ile, taraflar birbirini tanımasa yahut aralarında ticari ilişki olmasa dahi ciro silsilesi kopmuş kabul edilmez. Çünkü yine TTK 684. Madde uyarınca çeki beyaz ciro ile devralan kimse beyaz ciroyu doldurmaksızın ve çeki tekrar ciro etmeksizin çeki başka bir kişiye verebilir. Dolayısıyla davacı ile davalının ciroları arasında bu madde hükmü uyarınca bilinmeyen başkaca kimseler de olabilir.
Davacının ileri sürdüğü vakıalar borçlu olmadığını göstermediği gibi, çekin devir yöntemi olan ciroya ilişkin temel kurallarla da tezatlık teşkil etmektedir. Tek başına davalıyı tanımıyor olmaları, aralarında ticari ilişki olmaması, davalının pek çok ceza soruşturması ve kovuşturması bulunması ve davalının rücu hakkını geç kullanmasındaki samimiyetsizlik cirantanın müracaat hakkını kullanmasına ve çekin teminat fonksiyonuna engel teşkil etmeyecektir. Hakim ileri sürülen hukuki sebep ile bağlı değilse de ileri sürülen vakıalar ile bağlıdır.
Dolayısıyla davacının iddiaları yukarıda zikredilen prensipler taban tabana zıt olduğundan ve başkaca vakıa da ileri sürülmediğinden, yine kambiyo taahhüdü altına giren bir kimsenin, beyaz cironun hüküm ve sonuçlarını bilmesi gerekeceğinden, ayrıca çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia ediyor ise de herhangi bir çek iptali yahut istirdatı davası da açmadığı gözetildiğinde, herhangi bir araştırma yapılmasına lüzum görülmeksizin davanın reddine karar vermek gerekmiş” gerekçesi ile bunlara itibar edilmemiş ve dava reddedilmiştir. Dolayısıyla davalının bu davada da aynı savunmalarına aynı gerekçelerle itibar edilememiş, davalının itirazında haksız olduğu tespit edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davacının müracaat borçlusu olarak üçüncü kişiye yapmış olduğu ödemeyi davalıya rücu edebileceği gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜ ile;
Takibin davalının Bursa 16. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptaline,
Takibin DEVAMINA,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan hüküm altına alınan asıl alacak olan 116.413,48-TL’nin %20’si oranında 23.282,69-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 7.952,20-TL harç ile arabuluculuk masrafı olan 3.120,00-TL’nin toplamı olan 11.072,20-TL’den peşin olarak alınan 1.988,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.084,14-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 93,00-TL yargılama gideri, 1.988,06-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı toplamı olan 2.135,46-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili yararına A.A.Ü.T. ile hesaplanan 18.626,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2023

İş bu kararın gerekçesi 29/09/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı