Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/105 E. 2023/460 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/105
KARAR NO : 2023/460

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … – [16449-44362-….] UETS

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16541-45974-…….] UETS

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 27/01/2023
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya İncelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … ve o tarihteki ortakları davalı … ile Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 17669 sicil numarasıyla kayıtlı olan … Döküm Kromaj San. ve Tic. A.Ş. ‘nin devrini konu alan protokolü imzaladıklarını, protokolün imzasını takiben davalı tarafa şirket devri gerçekleşmiş olduğu, davalı halen dava konusu şirketin tek sahibi olarak faaliyete devam ettiği, devir tarihinde davalı … da yine döküm kromaj sektöründe faaliyet veren başkaca bir şirketin sahibi olduğundan ; müvekkilin esas niyeti … Döküm kromaj şirketinin müşterilerinin halen müvekkil tarafından yönetilen şirket olduğu yönünde aldatmaya olanak tanınmaması için davalı tarafından şirketin unvanının kullanılmaması yönünde olduğu, bu sebeple taraflar arasında imzalanan ortaklık pay devrine dair protokolde devir şartları belirlendiği, İş bu protokolde ”2.8-Devir alan, hali hazırdaki şirket ünvanı ile ticari faaliyetine uzun süre devam etmek istemediğini bildirdiğinden; kendisi tarafından belirlenecek bir başka ünvan ile mevcut Şirket ünvanını uygun olan en kısa sürede değiştireceğini; kabul, beyan ve taahhüt eder.” şartı yer aldığı, iş bu maddede şirket unvanının değiştirilerek halihazırdaki unvanının kullanımının terki davalı tarafın yükümlülüğünde olduğu, ne var ki devir alan davalı, bu tarihe dek şirket unvanını değiştirmek adına bir girişimde bulunmadığı gibi … Döküm A.Ş. tarafından şirket adına başvuru ve tescili uzun yıllar evvel yapılmış olan “…” tescilli markasının süresinin uzatılması adına Türk Patent Enstitüsüne 30.11.2021 tarihinde başvuruda bulunarak süreyi uzatmış olduğunu, iş bu 30.11.2021 tarihli başvurusu da davalı’nın ulusal ve uluslararası platformlarda … marka ve unvanı ile tanınırlığını devam ettirerek kazanç sağladığını ve davalı’nın bu itibarla unvanı terk etme konusunda kötüniyetli olduğunu göstermekte olduğu, davalının, … marka tescilini uzatma ve yenileme işlemleri yapmış olmasından gelecek şirket planları arasında da ünvan değişikliğine dair planı olmadığı anlaşılmakta olduğu, tüm yaşanan bu gelişmeler ve devir sözleşmesinden bu yana geçen süre göz önüne alındığında davalının iyi niyetli süreyi geçirdiği açıkça görüldüğü, yaşanan tüm bu gelişmeler neticesinde davalı tarafa Kadiköy 3. Noterliği 23.01.2023 tarih ve 00604 Yevmiye No.lu ihtarnamesi keşide edilerek; 2 iş günü içerisinde başka bir şirket ünvanı ile mevcut unvanın değiştirilmesi gerektiği, 30.11.2021 tarihli marka yenileme eylemleri sebebi ile iyi niyetli olmadığının sabit olduğu ihtar edildiği, müvekkil ile davalının yapmış olduğu sözleşme göz önüne alındığında, ticari unvanın uygun olan en kısa sürede değiştirileceğine ilişkin şart, devir tarihinden 6 yıl geçmesine rağmen yerine getirilmediği, şirket unvanı ile aynı olan … adındaki markanın tescil işleminin uzatılmasına yönelik başvuru da davalının şirket unvanını değiştirmek gibi bir düşünce veya eyleminin olmadığını gösterdiği, netice itibariyle; dava konusu sözleşme şartının uzun süre geçmiş olmasına rağmen gerçekleştirilmemesi hususunda davalının iyi niyetinden söz edilemeyeceği görülmekle, … Döküm Kromaj San. ve Tic. A.Ş. şirketinin unvanın dava tarihi itibariyle kullanımının ihtiyati tedbir verilerek engellenmesi, devamla davalı tarafça şirket unvanının derhal terki adına iş bu davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu belirterek … tescilli markası, şirket unvanına bağlı olarak tescillendiğinden iş bu hususta markanın ihtilafı adına dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile, öncelikle davalı tarafça kötüniyet sabit olduğundan dava süresince uzun yargılama ile müvekkilin hakkının bertarafının önlenmesi adına tedbiren şirket unvanının ulusal-uluslararası hiçbir mecrada marka ve ticari unvan olarak kullanılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile, sözleşme uyarınca davalı tarafça şirket unvanı olan … ‘in benzerlik bulunmayan ve ihtilaf yaratmayacak başkaca bir şirket unvanı ile değiştirilmesi ve iş bu değişiklik beklenmeksizin … unvanının kullanımının terkinine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili …’un işbu dava tarihinde … Döküm Kromaj San. Tic. A.Ş. firmasının yetkilisi olduğunu, müvekkilinin bahse konu şirketin yetkilisi sıfatına davacının da devir edenler sıfatı ile bulunduğu 31.05.2017 tarihli “şirket ortaklarının pay devrine dair protokol” ile sahip olduğu, protokol 31.05.2017 tarihinde o zaman şirket ortakları olan Ertuğrul Van, Nilgün Kavur ve davacı … ile müvekkili arasında imzalanmak suretiyle oluşturulduğu, protokolde Ertuğrul Van, Nilgün Kavur ve … hep birlikte devir eden sıfatı ile bulunmuş, müvekkili ise tek başına devir alan sıfatı ile bulunduğu, müvekkilince protokole aykırı bir eylemde bulunulduğu kabul edilmemek kaydı ile bir an için işbu protokol kapsamında müvekkilinin bir yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde bu iddiayı ileri sürebilecek olan kişilerin devir eden sıfatına beraber sahip olan Ertuğrul Van, Nilgün Kavur ve … olacağı, bu kişilerin mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olup; tek başına davacının müvekkili aleyhine dava konusu protokol kapsamında dava açması hukuken mümkün olamayacağından hiçbir araştırma yapılması cihetine gidilmeden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, öte yandan huzurdaki davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle de reddi gerekmekte olduğu, davacı tarafından ikame edilen dava “Ticari Unvanın Korunması” davası olarak ikame edilmiş olup; bahse konu ticari unvan davalı müvekkilimiz … tarafından değil, … Döküm Kromaj San. Tic. A.Ş. tarafından kullanılmakta olduğu, müvekkilinin şirketin yetkilisi olması unvanın müvekkili tarafından kullanıldığı anlamına gelmediği, netice itibarı ile şirket tüzel kişiliğe haiz bir yapı olup; kendi ticari kararlarını doğrudan kendisi vermekte olduğu, hal böyle iken şirket tarafından kullanılan unvanın korunmasına yönelik davayı şirketin tüzel kişiliğinde bulunmayan müvekkili şahsına karşı iddia etmek mümkün olamayacağından müvekkilinin davada pasif husumeti mevcut olmadığı, anılan sebeple müvekkili aleyhine açılan huzurdaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği, öte yandan bahse konu davada davacının dava hakkı zamanaşımına uğradığı, huzurdaki dava “ticari unvanın korunması” davası olduğu, bu kapsamda davanın konusu Türk Ticaret Kanununun “Haksız Rekabet” başlıklı kısmı ile düzenlendiği, TTK “Zamanaşımı” başlıklı “60. Maddesinde (1) 56 ncı maddede yazılı davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl içinde zamanaşımına uğrar…” denildiği, davacı TTK madde 56 kapsamında ticari unvanın korunmasına yönelik hakkının 30.11.2021 tarihinde ihlal edildiğini öğrendiğini beyan etmiş, işbu davayı ise 27.01.2023 tarihinde ikame ettiği, davacı kendi beyanı ile davalının kötü niyetini 30.11.2021 tarihinde öğrendiğini beyan ettiğinden işbu davaya konu hakkı 30.11.2022 tarihinde zamanaşımına uğramış olup; davanın zamanaşımı sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği, taraflar bahsedildiği üzere protokolün hazırlanması aşamasında tamamı ile iyi niyetli olduklarından ve devir eden tarafların hiçbirisinin … unvanını kullanarak herhangi bir iş yapmak istememelerinden kaynaklı olarak protokolün 2.8. Maddesinde “Devir alan, hali hazırdaki şirket unvanı ile ticari faaliyetine uzun süre devam etmek istemediğini bildirdiğinden; kendisi tarafından belirlenecek bir başka unvan ile mevcut şirket unvanını uygun olan en kısa sürede değiştireceğini; kabul, beyan ve taahhüt eder.” maddesini koydukları, madde açıkça müvekkilinin hali hazırdaki şirket unvanı ile faaliyetine devam etmek istemediğini davacı tarafın ya da diğer ortakların böyle bir talebinin olmadığını göstermekte olup; ne devacının ne de diğer ortakların bu yönde bir cezai şart belirlememesi de esasen bu durumun taraflar için çok önem arz etmediğini göstermekte olduğu, müvekkili devir işleminden sonra şirket yetkilisi olarak devirden 5 ay sonra ekonomik kriz ile 2 yıl sonra pandemi ile ve devamında çip krizi ile mücadele etmiş, protokoldeki unvan değişikliği için uygun olan süre bir türlü gelmediğini, bu kadar olayın üzerinde payını devreden ve devir ile tüm haklarını tam ve eksiksiz alan davacı diğer devir edenlerden de bağımsız şekilde, dava tarihinden bir kaç ay önce müvekkili ile yaptığı görüşme sonucunda müvekkilinden oldukça yüksek miktarda bir para istemiş, ödenmemesi halinde ise dava ikame edeceğini beyan ettiği, müvekkilince davacıya tek başına devir işlemi yapmadığı, protokolde başkaca devir edenlerin de olduğu, unvanı kullanacak bir iş mi yapacağı sorulmuş; davacı bu gibi sorulara böyle bir talebi olmadığını sadece para istediğini söyleyince, müvekkili talebi kabul etmemiş ve davacı tamamı ile kötü niyetli şekilde huzurdaki davayı açtığını, davacının bu tavrı ve talepleri TMK.’nın 2. maddesinde gösterilen iyi niyet kurallarına açık aykırılık teşkil etmekte olduğu, huzurdaki dava “Ticari Unvanın Korunması” davası olarak ikame edilmiş olup; bu noktada haksız rekabete yol açan durumun ortadan kaldırılması amacını sağlamak için var olduğu, davacı …, … ya da sadece Van unvan ya da markası ile hiçbir ticari faaliyette bulunmamakta olup; bu noktada bir girişimi ya da talebi de olmadığı, işbu dava sonucunda verilecek unvan kullanımına dair kararın anılan kapsamda davacı için hiçbir hukuki yararı mevcut olmadığını belirterek öncelikle aktif ve pasif husumet yokluğu itirazı kapsamında bu itirazın kabul görmemesi halinde ise zamanaşımı itirazı yönünden davanın reddine, mahkeme davanın esasına girecek ise davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı, davaya dayalı protokolde unvan değişikliğinin zamana, hukuki ya da cezai şarta tabi tutulmadığı gözetilerek reddine karar verilmesini, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, tarafı lehine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: 31.05.2017 tarihli Ortaklık Pay Devrine Dair Protokol, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı tarafça, 31.05.2017 tarihli ortaklık pay devrine ilişkin protokolde devir alan davalının, uygun olan en kısa sürede şirket unvanını değiştireceğine dair yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebi ile haksız kullanılan “…” ticaret ünvanının başkaca bir şirket unvanı ile değiştirilmesi ve davalı şirket unvanındaki “…” ibaresinin ticaret unvanından terkini talep edilmiştir.
Davacı … ve dava dışı Ertuğrul VAN, Nilgün KAVUR’un ortağı oldukları Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne 17669 sicil numarasıyla kayıtlı olan … DÖKÜM KROMAJ SAN. VE TİC. A.Ş. ‘nin davalı …’a devrini konu alan 31.05.2017 tarihli protokol imzalamış olup, davalının halen dava konusu şirketin yetkilisi olarak faaliyete devam ettiği anlaşılmaktadır.
İş bu protokolde ”2.8-Devir alan, hali hazırdaki şirket ünvanı ile ticari faaliyetine uzun süre devam etmek istemediğini bildirdiğinden; kendisi tarafından belirlenecek bir başka ünvan ile mevcut Şirket ünvanını uygun olan en kısa sürede değiştireceğini; kabul, beyan ve taahhüt eder.” düzenlemesi yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan değerlendirmede, 31.05.2017 tarihli protokolde, davalının hali hazırdaki şirket unvanı ile faaliyetine devam etmek istemediği, davacı tarafın ya da diğer ortakların böyle bir talebinin olmadığı görülmekte olup esasen söz konusu unvanın değişikliği kesin bir süreye bağlanmadığı gibi, değiştirilmemesinin hukuki anlamda bir yaptırıma da bağlanmadığı, ayrıca davacı … ve diğer ortaklarca davaya konu şirketin “…” ünvanı ile davalıya devredildiği sabit olup, davacı taraça söz konusu “…” unvanı ya da markası ile ticari faaliyette bulunulmadığı gibi, ihtilafın da “…” tescilli markaya ilişkin olmadığı, davacı tarafça iş bu davanın ticari unvana yönelik ikame edildiği, bahse konu ticari unvan davalı … tarafından değil, … Döküm Kromaj San. Tic. A.Ş. tarafından kullanılmakta olduğu, hal böyle iken şirket tarafından kullanılan unvana yönelik davayı şirketin tüzel kişiliği yerine davalıya karşı açılmasında, davalının pasif husumetinin de mevcut olmadığı anlaşılmakla, Mahkememizce davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza