Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/965 E. 2022/1157 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/965
KARAR NO : 2022/1157

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/09/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve YK Başkanı olan … ile 19.07.2008 tarihinde evlendiklerini ve bu evlilikten
aile nüfus kaydından da anlaşılacağı üzere henüz reşit olmayan iki çocukları olduğunu, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 13.05.2014 tarih ve 673 sayılı ilanına göre; Bursa Ticaret Sicilinin 84598 sicil sayısında kayıtlı ve (V.D.:…) vergi numaralı … Lojistik Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi unvanı ile … tarafından tek ortaklı olarak kurulduğunu, ancak şirketin n ortaklık yapısının 12.04.2017 tarih 9304 sayılı gazetedeki ilana göre değiştiğini ve iki ortaklı aile şirketi olduğunu, müvekkilinin kendisini %50 oranında hissedar bilmekte olduğunu, ancak eşine duyduğu güven nedeniyle getirdiği evrakları okuma gereğini bile duymadan imzaladığını, şirket ana sözleşmesi 6. Maddesinde nama yazılı hisse senetleri düzenleneceği yazılmış ise de; bu güne kadar müvekkile teslim edilmiş ne nama yazılı hisse senedi, ne de ilmühaber verilmediğini, müvekkilinin bildirmesine göre; davalı şirketin ortağı ve YK Başkanı olan davacının eşi … tarafından başarı ile yönetildiğini ve yıllar içinde büyüdüğünü, ancak, davacı …’nın eşi Cenk’in son bir yıl içinde aile görevlerini anlaşılmaz bir biçimde aksatması ve son 5 aydır eşi ve çocuklarıyla yaşadığı ortak konuta gelmemesi nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez boyuta varılması nedenine dayalı olarak Mudanya 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2022/533 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, yine boşanma davasının akabinde bekletici mesele yapılmak ancak gerekli koruma tedbirlerinin alınması için ihtiyati tedbir istemli olarak aynı mahkemenin 2022/534 esas sayılı dosyası ile ” Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı HMK 107 md. uyarınca belirsiz alacak davası” açıldığını, iş bu davada; davacının ortağı ve yöneticisi olduğu diğer şirketlerden katılma alacağı talebinde bulunulmuş ancak davalı şirket yönünden özellikle payların yarı yarıya eşit olduğu da gözetilerek, müvekkilin davalı şirkete ilişkin hak ve alacakları ayrık ve saklı tutulduğunu, müvekkilinin şahsi gelirleri dışında davalının evlilik içinde özellikle şirketlerden kar payı almadığını, edinilmiş mallara ilişkin şirketin işletmesinin bulunduğu taşınmazın davacı müvekkilinin parasıyla alındığını belirterek HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince, teminat alınmaksızın (ya da uygun bir teminatla) davalı şirketin adına kayıtlı taşınmazları ile araçlarına “3. kişilere devrinin önlenmesi” yönünden, bu talebimiz kabul edilmediği takdirde kayıtlarına davalıdır şerhi verilmek suretiyle İHTİYATİ TEDBİR KARARI verilerek ilgili kurumlara gereği için yazı yazılmasına, davanın kabulü ile; her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile; TTK 531.maddesi uyarınca, davalı Anonim Şirketin fesih ve tasfiyesine; Fesih talebinin uygun görülmemesi halinde davacının şirket ortaklığından çıkartılmasına, ortaklık payının gerçek değerinin ödenmesine veya duruma uygun düşen kabul edilebilir çözüme karar verilmesini; yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Av….’ın 26/10/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin de 02/11/2022 tarihli dilekçesi ile davacının davadan feragat etmesi ile herhangi bir suretle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde, davadan feragat eden davacı vekili Av….’ın vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldı.
6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemidir.
Bu nedenlerle; mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.-TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Taraflarca yapılan giderlerin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza