Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/940 E. 2023/20 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/940 Esas – 2023/20
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/940 Esas
KARAR NO : 2023/20

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … YEMEK GIDA ÜRETİM SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2022
KARAR TARİHİ : 05/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :13/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili araç tamir işi ile uğraştığını, davalı şirkete ait aracın tamiri yapılmış olup, davalının bakiye 33.970,00-TL ödemesi kaldığını, taraflar arasındaki ticaret defterlere işlendiğini, davalı taraf tüm ısrarlara rağmen borcu ödemediğini, müvekkili 33.970,0 TL’nin ödenmesi için davalı şirket yetkilileriyle görüştüğünü ancak sonuç alamadığını, bu nedenle davalı aleyhine, Bursa 6. İcra Md. 2022/7001 E. Sayılı icra dosyası ile alacağın tahsili için takip başlatıldığını, davalı firma borca itiraz edildiğini, anılan bu sebeplerle; davalı tarafın icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve vekaleti ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili davacı tarafa cari hesap ekstresinde herhangi bir borcu olmadığını, davacı taraf, ayıplı ifası ile müvekkili şirketin maddi zararına sebep olduğunu, müvekkili zararının varsa davacının alacağından mahsubu gerektiğinden ödemezlik defiimizi bildirdiğini, davacı taraf, araç tamir işleri ile uğraştığını beyan ettiği üzere müvekkili şirketin bir çok aracında tamir yada sair hizmetlerin ifasını gerçekleştirmişse de; bu hizmetlerin bir çoğu ayıplı olduğundan müvekkili araçlarından iki tanesinin motorları kullanılamaz hale gelmiş olup; ayıplı hizmetler nedeniyle müvekkili davacı tarafa hiçbir borcu olmadığı gibi, aynı zamanda davacının müvekkili araçlarında meydana gelen zararları karşılaması gerektiğini, davacı tarafından müvekkile ait 16 AHD 180 ve 16 AGD 436 plakalı araçlarla alakalı olarak adblue ve partikül filtreleri iptal edilmiş, bu işlemler sonrasında müvekkili her iki aracınında motorları kullanılamaz hale gelmiş olup, müvekkili bu iki araca da ayrı ayrı yeni motor almak ve işçilik bedeli ödemek zorunda kalmış olduğunu, müvekkili söz konusu araçlardaki arızalar nedeniyle doğan zararının tazmini için dava açma zarureti hasıl olduğu için, bu noktada dava şartı arabuluculuk başvurusu yaptığını, müvekkili maddi zararlarının tazmini noktasında birleştirme talepli açılacak davada ile alakalı olarak huzurdaki davada da olası borcun olması halinde ödemezlik defini bildirir; takas mahsup taleplerini yinelediklerini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve huzurdaki davada Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/7001 Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce, Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/7001 Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; Davacı vekili tarafından 29/07/2022 tarihinde, araç tamirinden bakiye kalan bedelin tahsili amacıyla, davalı aleyhine 33.970,00-TL asıl alacak miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 01/08/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların celbi istenildiği, verilen yazı cevabı ile; … ünvanlı gerçek kişi veya ortak kaydına rastlanılmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, davacıya ait kayıtların celbi istenildiği, verilen yazı cevabı ile; …’nın, Esbis’de 16/287564 sicil dosya numarası ile, 10.11.2020 tarihinde ve Bursa Oto Tamircileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na kayıtlı olduğu görülmüştür.
Mahkememize, Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davacının yıllık gelir vergisi beyannamelerinin celbi istenildiği, verilen yazı cevabı davacının 2021 yıllı yıllık gelir vergisi beyannamesinin yazı ekinde gönderildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyaya celp edilen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlarından davacının gerçek kişi ticari işletme veya ortak kaydı bulunmayıp, ayrıca esnaf kaydı bulunduğundan Mahkememizce celp edilen davacıya ait vergi kayıtlarından gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de davacının tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, 2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin Ayırımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yılın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri kararlaştırıldığı, 213 Sayılı vuk 177. maddesi parasal hadlerin, 2021 yılında; VUK 177/1’e göre yıllık alış 300.000; VUK 177/1’e göre yıllık satış 420.000; VUK 177/2’e göre yıllık gayrisafi iş hasılatı 150.000; VUK 177/3’e göre yıllık iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1 ve 2 birlikte yapılması halinde) 300.000 olduğu, celp edilen Osmangazi Vergi Dairesi kayıtlarından; davacıya ait 2021 yılı gelir vergisi beyannamelerinde dönem içinde satın alınan emtia “0” olup, dönem içinde elde edilen hasılatın “63.000,51” olduğu olduğu, parasal hadlerin altında beyanının olduğu, davalının faaliyetinin esnaf faaliyeti olduğu görülmüştür.
Somut olayda, davacı taraf tacir olmayıp, uyuşmazlığın araç tamirinden kaynaklı bedelin davalıdan tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali davası olup,her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi, taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı, dava konusu ihtilafa bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu göz önüne alındığında, aşağıdaki şekilde görevsizlik karar verilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, taraf vekillerinini yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/01/2023

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır