Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/923 E. 2022/932 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/923
KARAR NO : 2022/932
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16715-17977-57351] UETS
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022
Mahkememizde Bursa 5.Tüketici Mahkemesi’nin 2022/152 esas 2022/210 karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davalı ile aralarında vekalet ilişkisi kurulduğunu, vekilin üzerine aldığı işi doğruluk kurallarına uygun yapması gerekirken davalı avukatın aldığı görevi yerine getirmediği gibi dava konusu kıymetli evrakları da kaybettiğini, 44.600,00 TL’lik zarara uğradığını bildirerek, maddi tazminat bakımından fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile, 44.600,00 TL maddi tazminatın/alacağın, yasal faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; Davacı yan davalı müvekkiline senet ve çek asıllarını değil fotokopilerini teslim ettiğini, davalı müvekkiline teslim edilen evrakların kaybedildiği iddiasının asılsız olduğunu ve gerçeğe aykırı olduğunu, tüketici kredisi sözleşmesi ilgili bankadan; irsaliyeli faturanın aslı muhasebecisinden çok rahatlıkla temin edilecek evraklar olduğunu, senetlerin ise fotokopiden ibaret olduğunu, alacaklı olarak şikayetçinin ismi dahi yazmadığını, davacı yan davalı müvekkiline herhangi bir vekalet ücreti ödemesi yapmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Her ne kadar 5.Tüketici Mahkemesi’nce “taraflar arasında vekillik görevinden kaynaklanan hukuki ilişki kurulduğu, davacının 36.000,00 TL değerindeki senet ve 15.000,00 TL değerindeki çekin tahsili amacıyla icra takibi yapması için davalı avukat ile anlaştığı, davacının hafriyat işi yaptığı, harfiyat işi karşılığında düzenlenen dava konusu 15.000,00 TL’lik çeke ilişkin alacağın iş ilişkisinden doğduğu, taraflar arasında satıcı-tüketici ilişkisi bulunmadığı, davacının ticari amaçla hareket ettiği, davacının 6502 sayılı kanunda belirtilen “tüketici” tanımına girmediği; her ne kadar dava konusu edilen 36.000,00 TL tutarlı senedin arkadaşı adına çekilen kredi nedeniyle düzenlendiği belirtilmiş ve kredinin niteliğine dair açıklama bulunmamış ise de, bu talep yönünden görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olsa da, bu talebin ticari ilişkiye dayalı alacaklara ilişkin olan diğer davalarla birlikte açılmış olması karşısında görev itibariyle farklı ancak ortak yetkili mahkeme belirlenebileceği, bu durumda birden çok türden davanın birarada bulunduğu davalarda niteliği aynı olan davaların tek mahkemede görülebileceği, zira birden çok davanın birarada görüldüğü yargılama usulünde davalardan birinin ayrılmasını gerektiren zorunlu nedenler mevcut değil ise davanın hukuki sebebinin aynı maddi vakıaya ilişkin olması ya da birbiri ile ilintili olması, davalardan biri yönünden verilecek olan kararın diğer davaları da doğrudan ilgilendirecek veya etkileyecek olması halinde uyuşmazlığın çözümünde diğer davaların görülmesinde görevli olan Mahkemelerin görevli ve yetkili olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda taraflar arasındaki hukuki işlem tüketici işlemi niteliğinde olmayıp, yasanın 73. maddesi gereğince Tüketici Mahkemesi olarak mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmış olup; görev konusu kamu düzenine ilişkin ve dava şartı olduğundan mahkemece davanın her safhasında re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek HMK 114 ve 115 mad. uyarınca dava şartı yönünden yapılan inceleme sonucu Tüketici Mahkemesi olarak mahkememizin görevsizliğine, davaya bakmaya Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 28/12/2021 tarihli, 2021/1731 Esas, 2021/2055 sayılı Kararı ve benzer uygulama ).” şeklindeki gerekçe ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmesine karar verilmişse de, ilgili mahkemenin gerekçesinde belirtilen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2021/1731 Esas, 2021/2055 sayılı Kararında ” Davalının bu dosyalara konu edilen taleplerinin dayanak belgelere göre ağırlıklı olarak ticari ilişkiye dayalı alacaklarına dair olduğu ve davacı avukata verilen vekaletin temelindeki hukuki ilişki davalının ticari ve mesleki faaliyeti kapsamında olması nedeniyle tüketici işlemi bulunmadığı, davaya tüketici mahkemelerince bakılması doğru olmadığından verilen görevsizlik kararı yerinde ise de, davaya genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiğinden ilk derece mahkemesi tarafından dosyanın genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından kamu düzenine dair inceleme sonucu anlaşılmış ve davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmüştür.” belirtildiği üzere mahkememiz dosyasında davacının iddiasının vekalet ilişkisi kapsamında davalı avukata verilen çekin tahsilinde vekilin gerektiği gibi gibi hareket etmeme iddiasına ilişkin oldu görülmüştür. Davacının ticari iş ilişkisi kapsamında çekin tahsili için davalı ile vekalet ilişkisi kurulduğu, bu sebeple davacının nihai tüketici olmadığı kabul edilebilecekse de davalının tacir olmadığı, tarafların ticari işletmesi ile bir dava olmadığı bu sebeple nispi ticari dava olmadığı açık olup, davacı ile davalı arasındaki temel ilişki kambiyo senedine ilişkin olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın vekalet görevinin gereği gibi yapılmadığı iddiasına dayandığı anlaşılmakla mutlak ticari dava da olmadığının kabulü ile genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu kanaatine ulaşılmakla mahkememizce görevsizliğe ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır