Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/852 E. 2022/995 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/852
KARAR NO : 2022/995
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16948-49686-42108] UETS
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16691-96972-17352] UETS
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketinin 16 … 68 plakalı … Madencilik Asfalt Tic. Ve San. A.Ş.’ye ait ticari aracın kasko sigortacısı olduğunu,16.11.2021 tarihinde sürücüsü … sevk ve idaresindeki 16 … 68 plakalı araç, Bursa İli Osmangazi Teçesi İznik Karayolu mevkinde başka bir kazaya yardım etmek için İznik yönüne doğru yolun sağında park halinde iken, sürücüsü … sevk ve idaresindeki 16 … 60 plakalı araç önündeki aracı geçmek için manevra yaptığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek çarptığını, trafik kaza tespit tutanağı uyarınca KTK 54/b hükmü gereği ” Geçmenin yasak olduğu yerlerde önündeki aracı geçmek, yasaktır.” kuralını ihlalden sürücü …’ a %100 kusur verildiğini, kasko sigortalı aracın kazadan dolayı pert işlemine tabi tutulduğunu, aracın piyasa değerinin 269.000,00 TL olarak tespit edildiğini, sovdaj hurda değeri de 142.570,00 TL olarak belirlendiğini, bu bedel sovdaj alıcısı şirket tarafından ödendiğini, bakiye zarar olan 126.430,00 TL ise 02/02/2022 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini, kusurlu aracın Zorunlu Trafik Sigortası Türkiye Sigorta 2022 yılı için belirlenen teminat limiti 43.000,00 TL sigorta bedelini şirketlerine 26/04/2022 tarihinde ödendiğini, şirketlerinin tahsil edemediği 83.430,00 TL bakiyesi kaldığını, bakiye ve karşılanmayan zarar, araç malikinden ve sürücüden tahsil istemli olarak icraya konulduğunu, kaskolu araç sigortalısının vergi kaydının bulunması nedeniyle ticari işletmesinde kullandığı bir araç olduğunu, sigortaları ile kurulan poliçe tüketici ilişkisinden değil, sigortaları ticari işletme sahibi olmasından kaynaklı olduğunu, davacı şirket tarafından maddi zarar karşılığı ödenen 83.430,00 TL’nin rücuen tazminat davası kapsamında, ödeme tarihi olan 02/02/2022’den itibaren işleyecek yasal faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalılar Vekili Dilekçelerinde Özetle; Davaya konu trafik kazasında kusur oranının saptanamadığını, kazaya karışan diğer araç kara yolları usulüne uygun park etmediğini, gerekli işaretlemelerini yapmamış olduğundan kaza meydana geldiğini, tazminat hukukunda doğan zarardan herkes kusuru oranında sorumlu olduğunu ve öncelikle davada sürücü müvekkiline ve davaya karışan diğer araca ait kusur oranları uzman bilirkişi vasıtasıyla saptanacak kusur oranına göre hüküm kurulması gerektiğini, denetime elverişli olmayan kaza tespit tutanağına göre icra takibi yapılmasını ve dava açılmasını, bu tutanak üzerinden hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, davacı … şirketinin talep ettiği tazminat miktarının fahiş bir tazminat miktarı olduğunu, hasar miktarı ehil bir bilirkişi marifeti ile saptanmadığından istenen tazminat miktarı da yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle müvekkilinin icra takibine yaptığı itirazın haklı ve yerinde olduğunu, davacının haksız, usulden ve esastan hukuka aykırı davasının tümden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı …, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Dava davacı … şirketince kasko sigortası ile sigortalanan 16 … 68 plakalı araç için davacı tarafından sigortalısı olan dava dışı … MAdencilik Asfalt Tic. Ve San A.Ş’ye yapılan ödemenin davalıların kusuruna dayanarak ödenen bedelin rücusuna ilişkin tazminat davasıdır. Yukarıda izah edildiği üzere ödeme yapılan sigortalı 3.kişi ödeme yapılmasaydı mevcut davada davacı … şirketinin rücu ettiği davalılara karşı açacağı dava hangi mahkemede görülecekse sigorta şirketinin de o mahkemede dava açması gerekecektir. Davacının halefi olduğu dava dışı şirket tacir olsa da davalıların vergi kayıtlarının incelenmesinde vergi kayıtlarının dahi olmadığı, tacir kayıtlarının da bulunmadığı görülmekle tacir olmadıkları mevcut dava nispi ticari dava olarak görülemeyeceği, davanın halefiyet kapsamında haksız fiile dayandığı, mutlak ticari dava da olmadığı görülmekle görevsizliğe ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
HMK 331/2.madde gereğince; yargılama gideri harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı yapılan inceleme sonunda karar verildi. 07/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır