Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/813 E. 2023/218 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2022/813 Esas
KARAR NO :2023/218
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – [16247-42857-,,,,,,] UETS
DAVALI :… – … Madenköy Mah. Madenköy Sk.
No:252 İnegöl/ BURSA
VEKİLİ :Av. … – [15020-20382-…..] UETS
DAVA :İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :09/08/2022
KARAR TARİHİ :28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :27/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacıya karşı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, usulsüz tebligat yapılarak takip kesinleştirildiğini, davacı ilgili takipten haberdar olamaması sayesinde takibe itiraz edemediğini ve kesinleşen takip ile haciz işlemleri yapıldığını, bu durum tacir olan davacı ticari hayatını sekteye uğrattığını, banka hesaplarını kullanamaz hale geldiğini, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, İnegöl Arabuluculuk Bürosu 2022/65050 nolu dosya ile iş bu şart yerine getirildiğini, takip talebinde dayanak belirtilmediğini, davalı tarafın alacak iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafın kanun yolunu kullanarak kötü niyetle hareket ettiğinin açık olduğunu, ilgili icra takibi davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davalının gayesi davacıdan hak etmediği bir meblağı cebri icra ile kötü niyetli olarak tahsil etmekten ibaret olduğunu, davacının banka hesaplarına, alacaklı olduğu icra dosyasına haciz konulması ticari itibarini zedelediğini, davacı alacaklı olduğu Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü 2018/… E. sayılı dosyada yapmış olduğumuz tahsilat dosya alacağına konulan haciz sebebi ile davalının alacaklı olduğu dosyaya gönderildiğini, dosya alacağının haksız şekilde tahsil edildiğini, bu durumda davalının davacıya kötü niyet tazminatı ödemesi gerektiğini belirterek istirdat davamızın kabulü ile mezkur icra dosyası ile tahsil edilen tutarın tarafımıza iadesini, sayın mahkemece tarafımızın borçlu olduğuna karar verilmesi halinde haksız işletilen faizin iptali ile vade tarihinin belirlenmesine, davalı tarafın kötü niyetli olduğu aşikar olduğundan ve icra dosyası haksız olarak tahsil edildiğinden davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı … tarafından davalı … aleyhine istirdat davası açılmış olup dava dilekçesi tebliğ olduğunu, kendisi ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını ve bu nedenle tarafımızca başlatılan icra takibi neticesinde tahsili yapılan paranın haksız olarak tahsil edildiğini, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ve tahsil edilen paranın iadesini talep ettiğini, davacı bu iddia ve taleplerinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı ile davacı arasında yapılan meyve alım-satımı neticesinde davacı, davalıya borçlandığını, bu borcunu haksız olarak ödemediğini, davacı tarafından ikame edilen işbu istirdat davasının haklılığı bulunmadığını, söz konusu dava ticari nitelikte bir dava değildir. davalı meyve sebze üreticisi olduğunu, tüccar olmadığını, bu nedenle eldeki davanın genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, taraflardan yalnızca davacının tacir olduğu, davalının tacir sıfatının bulunmadığı, bu kapsamda somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, nitekim davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi halinde davalı ikamet adresi olan yer yetkili olacağından davanın İnegölde görülmesi gerektiğini, davacı borçlu taraf avukatı tarafından dosyaya sunulan vekaletnamede arabuluculuk görüşmelerine katılmak ve bu süreci takip etmek için gerekli olan yeterli yetkilendirme bulunmadığını, zorunlu olan arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olarak yapılmadığı kanaatinde olduklarını, davanın usulden reddinin gerekeceğini, dava dilekçesinde davacı taraf harca esas değer olarak belirttiği rakamı da kabul etmediklerini, talep edilen bedel dosya kapak hesabı olup davalı açısından salt alacağını içeren bir bedel olmadığından kabul edilebilir bir bedel olmadığını belirterek öncelikle usulüne uygun bir vekaletnameyle ikame edilmemiş bulunan işbu davanın h.m.k. m.114/1-f bendi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, işbu talebe uygun görülmezse davanın görevsiz mahkemede açılması nedeni ile davanın usulden reddine, bu talebimiz de uygun görülmezse ekte sunmuş olduğumuz deliller ve ispat vasıtalarımız neticesinde esasa girilerek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Mevcut davada mahkememizin görevli olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.Dava konusu uyuşmazlık davacının İnegöl İcra Müd. 2021/… esas sayılı dosyasında ödediği bedelin istirdatının mümkün olup olmadığı olup, öncelikle takip konusunun TTK 4 üncü maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan olup olmadığının tespiti gerekmektedir. İcra takibi incelendiğinde takibin ilamsız takibe dayandığı, TTK 4 üncü maddesinde belirtilen hususlardan olmadığı, geçerli ya da geçersiz kambiyo senedi iddiasının bulunmadığı görülmekle davanın mutlak ticari davalardan olmadığı açıktır. Dava mutlak ticari dava olmamakla birlikte nispi ticari dava olup olmadığının tartışılması da gerekmektedir. Tarafların vergi beyannameleri istenilmiş olup, vergi beyannameleri uyarınca davalının tacir olmadığı sabittir. Her ne kadar davacı ltd şirket yetkilisi olsa da kendisi tacir değil, şirket tacirdir. Bu bağlamda mevcut davada, davacı ile davalılar tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme İNEGÖL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli İNEGÖL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır