Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/810 Esas – 2023/614
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2022/810 Esas
KARAR NO :2023/614
HAKİM :…..
KATİP :….
DAVACI :… – …. Uzundere Mah. Yağköy Küme Evleri No:43 İç Kapı No:1 Fatsa/ ORDU
VEKİLİ :Av… – [16529-25168-…….] UETS
DAVALI :… – …….. Çalı Mah. 181.(410) Sk. No:10 İç Kapı No:1 Nilüfer/ BURSA
VEKİLİ :Av. ….. – [16507-05561-…….] UETS
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :08/08/2022
KARAR TARİHİ :13/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :10/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Alacaklı taraf; Bursa 12.İcra Müdürlüğü 2022/… E. sayılı dosyası ile 28.03.2021 düzenleme 01.09.2021 vade tarihli senet ile ve Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2022/… E. Dosya ile 09.04.2019 düzenleme 07.07.2019 vade 20.000-TL bedelli senedi icra takibine konu ettiklerini, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya ait olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle her iki takipte de alacaklı tarafından faiz olarak reeskont faizi talep edildiğini, alacak ya da borç senedinin reeskonta tabi tutulabilmesi için, senede bağlanan alacak ya da borcun ticari faaliyetten kaynaklanması yani, hasılat ya da gelir yaratıcı veya maliyet ya da gider unsuru olması gerektiğini, gerçek bir alacak ya da borç ilişkisine dayanmayan hatır senetleri vergi matrahını etkileyici bir unsura tabi tutulmaması gerektiğini, alacakta reeskont faizi istenebilmesi için; Alacak Veya Borç Bir Senede Bağlı Olması gerektiğini, alacak veya borcun reeskonta tabi tutulabilmesi için mutlaka bir senede bağlı olması gerektiğini, senede bağlı olmayan alacak veya borçlar reeskonta tabi tutulamayacağını, ancak, Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri hem senetli hem de senetsiz alacak ve borçlarını reeskont işlemine tabi tutulacağını, bir alacak veya borç senedinin reeskonta tabi tutulabilmesi için, senedin bir vade içermesi gerektiğini, Reeskont işlemi, sonraki dönemde tahsil edilecek alacak senedi veya ödenecek borç senedine uygulanabileceğini, senedin bir vade içermesi, senette belirtilen vade tarihinden önce tahsil edilemeyeceği veya ödenmeyeceği anlamına geldiğini, değerleme gününde vadesi gelmiş ve henüz tahsil edilmemiş veya ödenmemiş olan senetlere reeskont uygulanamayacağını, senede bağlı alacak ve borçlar iktisadi işletme bünyesinde doğmuş olması gerektiğini, bu nitelikteki alacak veya borç senetleri reeskonta tabi tutulabileceğini, hatır senetleri ile avans olarak verilen veya alınan niteliğindeki senetler için reeskont ayrılamaması bu sebepten olduğunu, davacının alacaklı yana takibe konu senetlere bağlı herhangi bir borcu da bulunmadığını, senede bağlı bir borç ile ilgili açılmış menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının ispatı için çeşitli sebepler ileri sürülebileceğini, . Menfi tespit davasında borçlu; senedin bedelsiz olduğunu, senedin hükümsüz olduğunu, borcun zamanaşımına uğradığını, temeldeki borç ilişkisi hariç başka bir nedenle kişisel bir defi hakkına sahip olduğunu ileri sürüp ispat ederek senette yazılı borcu ödemekten kurtulabileceğini, senedin bedelsiz olmasından kasıt, senedin düzenlenme sebebini oluşturan asıl borç ilişkisinden kaynaklanan bir nedenle borçtan sorumlu olunmaması hali olduğunu, somut olayda Bursa 29.Noterliği’nin 09.06.2021tarih ve 05654 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı teyze oğlu … tarafından İstanbul İli Silivri İlçesi Değirmenköy Mahallesi 22 pafta 6360 parsel taşınmazın 20.000-TL bedel karşılığında devri konusunda yetkili kılındığını, davacı da bu tapunun devrine yönelik olarak taraflar her ayın 1’inde 1.000-TL , 01.03.2022 tarihine kadar 50.000-TL ‘ye tamamlanıp taraflar arasında tanzim olunan ve bir kısmı takibe konu edilen senetlerin iade edileceğine dair 28.03.2021 tarihinde anlaştıklarını, bu doğrultuda davacı 26.11.2020 tarihinde 1.000-TL, 05.01.2021 tarihinde 1.000-TL, 02.02.2021 tarihinde 1.000-TL, 03.03.2021 tarihinde 1.000-TL, 01.04.2021 tarihinde 1.000-TL ve 28.05.2021 tarihinde 1.000-TL ve Ekli dekontlardan görüleceği üzere 17.09.2021 tarihinde 5.250-TL, 10.06.2021 tarihinde 20.800-TL ve 20.05.2021 tarihinde 5.000-TL olmak üzere ödemeler yapmış olmasına karşın tapu devri gerçekleşmediğini, davalı tarafından taraflar arasındaki anlaşmanın karşılığı olarak davacıya ait Qnb Finans ve Maximum kredi kartları da kullanılmış, Finans Bank’tan 8.926-TL, Türkiye İş Bankası’ndan 7.290-TL ve parça parça olmak üzere Garanti Bankası hesabından 9.100-TL ödemeler yapıldığını, netice olarak davacı tarafından davalıya bu zamana kadar toplam 61.316-TL ödeme yapıldığını, davalının tapu devrinden kaçınması üzerine davacı 06.05.2022 tarihinde Fatsa İcra Müdürlüğü 2022/… E. Sayılı dosyası ile yasal takibe girişmiş ancak davalı borcu olmadığını ileri sürerek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, sonrasında ise davalı kötü niyetli olarak önce Bursa 3.Asl. Tic. Mah. 2022/445 D.İŞ sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı almış, sonrasında ise 03.06.2022 tarihinde davaya konu senetlerle yasal takibe başladığını belirterek öncelikle takdiren teminatsız ya da uygun teminat karşılığında anılan icra dosyalarına yönelik olarak tedbir kararı verilmesini ve mevcut hacizlerin ivedilikle kaldırılmasını, davacının davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı Vekili Dilekçesinde Özetle; 06.09.2022 tarihli süre uzatım talebimiz doğrultusunda tarafımıza davaya yasal cevap verme süresinin bitiminden itibaren işleyecek iki haftalık ek süre verildiğini, bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa ait olduğunu, ispat yükünün yer değiştirmesi; ancak senette borcun nedeni “mal”ya da “nakit” olarak belirtilmişse mümkün olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-821E.-2019/58K.) takibe ve davaya konu edilen bonolarda böyle bir kayıt mevcut olmadığını, işbu sebeple ispat yükü davacıda olduğunu, Bursa 12.İcra Müdürlüğü 2022/5070E. Sayılı ve Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2022/…. Sayılı icra takip dosyalarında %15,75 Reeskont-Avans Faizi (3095 S.K.) talep edilmiştir. Takip dayanağı belgeler, bono olduğundan taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğunun kabulü gerektiğini, bu durumda, 3095 sayılı Yasada yer alan ticari temerrüt faizine ilişkin 2 ve 3. Maddelerinde öngörülen ticari reeskont oranının (avans faiz oranı) uygulanması gerektiğini, (Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2006/893E.-2006/4231K.) işbu sebeple talep edilen faiz miktarında ve türünde kanuna ve hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, davacı, dava dilekçesinde müvekkile 50.000-TL borcu olduğunu, bu borcun kaynağının Bursa 29.Noterliği 09.06.2021 tarih, 05654 yevmiye numaralı Taşınmaz Satış Vaadi sözleşmesi olduğunu ve bu kapsamda müvekkile kabul anlamına gelmemekle birlikte toplam 37.050-TL ödeme yaptığını beyan ettiğini, davacı tarafından bahsi edilen edilen borç ilişkisi mevcuttur; ancak tarafımızca takibe konu edilen bonoların işbu borç ilişkisi ile hiç bir alakası olmadığını, davacı dava dilekçesinde, 26.11.2020, 05.01.2021, 02.02.2021, 01.04.2021, 28.05.2021, 17.09.2021, 10.06.2021, 20.05.2021 tarihlerinde kabul anlamına gelmemekle birlikte toplam 37.050-TL ödeme yaptığını ve yapmış olduğu ödemelerin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan 50.000-TL’lik borca ilişkin olduğunu, davacının açık ikrarından da anlaşıldığı üzere davalıya yapıldığı iddia edilen ödemeler takip ve dava konusu bonolar için değil; taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı borca ilişkin olduğunu, davacı, işbu davayı ikame ettikten hemen sonra davalının TR56 0004 6012 4988 8000 0306 75 iban numaralı hesabına ‘İcra borcu ve …’ açıklaması ile 14.995,00 TL ödemede bulunduğunu, yapılan ödemenin tarafların mutabık olduğu 50.000- TL’lik borca mı; yoksa bu olayla hiç bir alakası olmayan takip konusu edilen bonolara mı ilişkin olduğu tarafımızca anlaşılamadığını, bu nedenle derdest icra takip dosyalarına ödemeye ilişkin tahsil bildiriminde bulunulmadığını, davacının, davalının kendisine ait QNB Finans ve Maximum kredi kartını kullandığını, Finans Bank hesabından 8.926 TL, Türkiye İş Bankası hesabından 7.290-TL ve parça parça Garanti Bankası hesabından 9.100-TL çektiği yönündeki iddiası ise ispattan uzak, asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacı, davalıya satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan 50.000-TL borcunu ödemeden taşınmazın devrini talep ettiğini, devir işlemi gerçekleşmeyince de bir takım dekonta dayanarak (işbu davada da aynı dekontlara dayanılmış) Fatsa İcra Müdürlüğü 2022/… E. Numaralı icra dosyası ile müvekkile karşı takip başlattığını, davalı, bu kötü niyetli tutum karşısında ödemesi bir türlü yapılmayan, taraflar arasındaki başka bir ticari ilişkiye dayanan, dava konusu bonoları takibe koyduğunu, davacı bu kez de satış vaadi sözleşmesinden kaynaklan borcuna binaen yaptığı ödemeleri gerekçe göstererek işbu davayı ikame ettiğini, somut olayda kötü niyetli olan ve alacağın tahsilini uzatmak için türlü itiraz ve davalar açan davacı olduğunu, davacının haklı olabileceği yönünde dosyaya sunulan tek bir delil dahi yokken verilen ihtiyati tedbir kararının tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, hukuki dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını davacı, dava dosyasına; takibe konu edilen bonoların bedelsiz kaldığını gösteren herhangi belge sunamadığını, davacının, iddiasını 6100 Sayılı Kanunun 200.maddesi doğrultusunda senetle ispatı gerektiğini, davacı tarafça sunulan ödeme dekontların eki sunulduğu iddia edilen dekontlar uyap sisteminde mevcut olmadığını, davacının, davalıya olan satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı 50.000-TL borcuna ilişkin olduğunu, bu durum davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça ikrar edildiğini, davacı, bonoların dava dilekçesinde bahsettiği borç ilişkisine binaen verildiği iddiasını yazılı bir senede dayandıramadığını, belirterek davacı tarafından ikame edilen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddi ile işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının i.i.k. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının müvekkil lehine hükmolunmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, işbu talebimiz uygun görülmezse teminat miktarının %115’e yükseltilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce Bursa 12.İcra Müdürlüğü 2022/… E. sayılı dosyası ile 28.03.2021 düzenleme 01.09.2021 vade tarihli 10.000-TL senet ile ve Bursa 3.İcra Müdürlüğü 2022/… E. Dosya ile 09.04.2019 düzenleme 07.07.2019 vade 20.000-TL bedelli senet için takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre;dava konusu uyuşmazlığın Bursa 12.İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasında lehtarı davalı …, keşidecisi davacı … 10.000,00 TL miktarlı 28/03/2021 keşide,01/09/2021 vade tarihli bono ile Bursa 3.İcra Dairesi’nin 2022/… esas sayılı dosyasında lehtarı davalı …, keşidecisi davacı … olan 10.000,00 TL miktarlı 09/04/2022 keşide,07/07/2019 vade tarihli bonolar sebebiyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Kambiyo senedinden dolayı açılan menfi tespit davalarında; açıkça imzaya itiraz edilmediği ve senedin bedelsiz kaldığı iddiasında bono kural olarak bir ödeme vasıtası olduğundan ve aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde karinenin mevcut bulunması sebebiyle; bu karinenin aksinin borçlu tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. HMK’ nın 200. Maddesi gereği yazılı ve kesin delillerle dava konusu bonoların bedelsiz kaldığının, ya da ödenmediği davacı tarafından ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı tarafından ibraz edilen delillerle kambiyo bedelsiz kaldığını, mal teslim edilmediğini, borçlu olmadığı iddialarının yazılı ve kesin delillerle ispat edilmesinin gerektiği, davacı vekilinin yemin deliline dayandığı, davalının davacının yemin metninde belirtiği hususları reddettiği bu sebeple davacının davasını kesin deliller ile ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olup, davanın reddine karar verilmekle birlikte davacının dava açıldıktan sonra 15.000 TL ödeme yaptığı tarafların beyanı ile sabit olmakla 15.000 TL’lik ödeme açısından karar verilmesine yer olmadığına, davanın bakiye alacak açısından reddine, kötü niyet ispat edilmediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 15.000,00 TL açısından davacı tarafından ödeme yapıldığı görülmekle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davanın bakiye alacak açısından REDDİNE,
3-Kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 715,51-TL harçtan mahsubu ile bakiye 535,61-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 başvurma harcı, 179,90-TL Peşin harç ve 141,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 401,60-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- 15.000 TL’lik ödeme dava açıldıktan sonra yapıldığından davacıya vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı.. 13/06/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim ….
¸e-imzalıdır