Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/80 E. 2022/504 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/80
KARAR NO : 2022/504

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
VEKİLİ :Av. … – UETS
DAVALI :… -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın Bursa ilinde faaliyet gösteren müteahhitlik firması olduğunu, davalıya 30/10/2016 tarihli banka dekontu ve 28/06/2018 tarihli banka dekontu ile müvekkili tarafından 40.000,00 TL ödendiğini, davalı borçlunun söz konusu parayı almasının haksız olduğunu, müvekkili firmaya Bursa ilinde inşaat yapmak üzere arsa temin ve aracılık yapacağını vaad ederek müvekkilinden aracılık ücreti talep ettiğini, müvekkili tarafından davalı borçluya ödemede bulunulmasına rağmen aracılık hizmetini vermediğini, bu nedenle davalı borçlu hakkında Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı dosyasında ödenen paranın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edilerek icra takibi durduğundan; haksız itirazın iptali ile %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazının bulunduğunu, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı dosyasında gerçek şahıs olan … tarafından aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak açılan davada icra takibine itirazın iptali isteyen davacının tüzel kişilik … Ayakkabı Çanta İnş. Taah. San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından açıldığını, bu nedenle davanın usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, esas yönden ise; Kasım 2016-Mayıs 2017 tarihleri arasında davacı şirket ile aralarında herhangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, bu tarihlerde davacı şirket yetkilisinin … olduğunu, icra dosyasına ibraz edilen ödeme dekontlarının davacı şirket ile çalıştıkları dönemde kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin kendisine yapılan ödemelerden ibaret olduğunu, yüklendiği işleri eksiksiz olarak yaptığını, ancak şirket yetkilisi …’nın keyfiyeti nedeniyle bitirilmiş kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin sözleşmeleri imzalamadığını, bu nedenle aralarındaki protokolün bozulduğunu, hizmet alınamadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/…esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı icra dosyasına konu icra takip talepnamesinin alacaklı … adına düzenlendiği, para gönderiminin ise “…” tarafından değil, “… Ayakkabı Çanta İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.” tarafından yapıldığının dosya içerisine celp edilen icra dosyası içeriğinden anlaşıldığı, davacı vekili tarafından davaya alacak davası olarak devam edilmek şeklinde davanın tamamen, ıslahı yoluna da gidilmediği, İİK’nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası icra takibine bağlı bir dava olduğu, icra takibinde aktif husumet yanlış gösterildiği, “…” yönünden icra takibinin devamına karar verilemeyeceği gerekçesi ile davanın icra takibinde aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya daha sonra davacı vekilince istinaf edilmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/…E. sayılı dosyası müvekkil … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. adına başlatıldığı, online takip açılışında müvekkil firmanın ticaret sicil numarası, vergi kimlik numarası ve mersis numarası belirtildiği, takip bu şekilde açıldığından alacaklı bilgisi sorgulandığında müvekkil firmanın ünvanı tam olarak görüldüğü, fakat uyap entegrasyonu esnasında uyap sisteminin görünüşünden dolayı müvekkil firmanın ticaret ünvanı tam olarak çıkmamış “… 45666” şeklinde ticaret sicil numarası ve ünvanın bir kısmı olarak çıktığı, fakat alacaklı bilgisinden diğer tüm bilgiler ve alacaklının şirket olduğu görüldüğü, mahkemece icra müdürlüğünden onaylı olarak belirtilen; İcra dosyasında görülen vekaletnamenin müvekkili firma … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin vekaletnamesi,yine takip talebinde Bursa Ticaret Odasına kayıtlı müvekkil firma … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin nolu ticaret sicil numarasının ve ödeme emrinde Setbaşı Vergi Dairesine kayıtlı müvekkil firma … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin … nolu vergi kimlik numarası olduğu, uyap editör ekranlarında söz konusu icra takibinde alacaklı kişi bilgisi sorgulandığında müvekkil firmanın vergi numarası ve şirket ünvanının tam olarak görüldüğü, icra takip dosyasından ve uyap ekranlarından kolayca anlaşılacak olan icra dosyası alacaklısının … İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu gerekçeleri ile kararın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 09/12/2021 tarihli 2020/1604 esas 2021/1707 sayılı kararı ile dava dilekçesi, icra takip dosyasındaki şirkete ait banka dekonto, dosya içeriğindeki vekaletname, takip talebi ve ödeme emrinde şirket vergi numarası ile ticaret sicil numarasının bulunduğu hususları gözetildiğinde davacının adı geçen şirket adına davaya konu takibi başlattığı, şahıs adının geçmesi halinin 6100 sayılı HMK’nun 124/4 maddesinde yer alan dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmaktaysa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliğini kabul edebilir hükmü uyarınca kabul edilebilir yanılgısına dayandığı ve davacı tarafça yapılacak düzeltme talebinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı tüm dosya kapsamından açık olduğu, bu nedenle Mahkemece takipte yanılgı ile alacaklı olarak gerçek şahıs gösterilse dahi kabul edilebilir bir yanılgı olduğunun değerlendirilmesi gerektiği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında icra takiplerinde de iradi taraf değişikliği mümkün olup, mahkemece, davacı alacaklı tarafa, talebi halinde takipteki durumun düzeltilmesi için süre verilmesi, verilen süre içinde eksikliğin giderilmesi halinde borca itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekir ikendavacı alacaklı tarafa, talebi halinde takipteki durumun düzeltilmesi için süre verilmesi, verilen süre içinde eksikliğin giderilmesi halinde borca itiraz hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline tebliğden itibaren 1 aylık süre içinde icra takibini istinaf karar ilamında belirtilen şekilde … Ltd.Şti şeklinde düzelterek usule uygun hale getirilmesi konusunda süre verilmiş, davacı vekilinin 24/02/2022 tarihli beyan dilekçesi ile Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…Esas sayılı dosyasına tarafımızca 17.02.2022 tarihinde “alacaklı olarak görünen tarafın düzeltilmesi talebi dilekçesi” gönderildiğini ve ilgili icra müdürlüğünce 23.02.2022 tarihinde tensip zaptı düzenlenerek taleplerinin kabulüne karar verildiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 14/03/2022 tarihli oturumunda davacı vekiline davalının arsa alınmasına aracılık etmek üzere aralarında anlaştıkları bu anlaşma gereğince davalıya 2 adet toplam tutarı 40.000,00 TL olan ödemeleri yaptığı, ancak davalı tarafça kendisine hizmet verilmediği iddiasında bulunulmakla buna ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme veya delil listesinde yazılı mektup, mail, diğer yazılı deliller veya düzenlenmiş olan bir fatura, ticari defter kaydı var ise sunmaları aksi halde böyle bir yazılı delili yok ise davalıya yemin teklif etme hakkını kullanıp kullanmayacağı, yemin teklif etme hakkını kullanacak ise 2 haftalık kesin süre içerisinde yemin metnini hazırlayarak sunması konusunda süre verilmesine, davacı vekili tarafında yemin teklif etme hakkı kullanıldığı ve yemin metni sunulduğu taktirde yemin metninin bir örneğinin davalı ile vekiline ihtaratlı davetiye ile ayrı ayrı tebliğine karar verilmiş, ancak davacı vekilinin 18/04/2022 tarihli oturumda mahkememizce geçen celse 1 nolu ara kararı ile yemin teklifi konusunda taraflarına süre verilmiş ise de yemin deliline dayanmadıklarını, tanıklarının dinlenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, bu talepleri kabul edilemeyecek olur ise davanın kabulüne karar verilmesini talep ettikleri , davalı vekilinin ise davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde davasını ispat etmeye yönelik yazılı bir delil ya da delil başlangıcı sunamadığını, yemin teklif etme hakkını da kullanmadıklarını, tanık dinlenmesine de muvafakatları olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 225 ve devamı maddelerinde belirtildiği üzere, yemin taraflardan birinin, bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında beyanda bulunmasıdır. Bir vakıanın doğru olup olmadığına yemin edilirse, artık o vakıa hakkında başka delil gösterilmesine gerek yoktur. Bu anlamda, yemin delili kesin bir delildir. Davacı yan davasını ispat edecek başkaca bir yazılı delil sunamamış ve yemin teklifinde de bulunmamıştır. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davacı tarafın davasını ispat etmek için tanık deliline dayandığı, mahkememizce tanık dinlenmesi konusunda yasal şartlar bulunmadığından ve davalı vekilince de tanık dinlenmesine muvafakat edilmediğinden yerinde görülmeyen tanık dinlenmesi talebinin reddine karar verildiğinden, yemin teklifine dayanmayan, yazılı başkaca bir delil de sunamayan davacı tarafça ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.-TL maktu harcın peşin alınan 534,89.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 454,19.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 6.557,43.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza