Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/784 E. 2023/225 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/784 Esas – 2023/225
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/784 Esas
KARAR NO : 2023/225

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … -… ULAŞIM TOPLU TAŞIM İŞLETMECİLİĞİ TURİZM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – ……….
VEKİLİ : Av. ………… – [16557-55481-……….] UETS
DAVALI : 1- … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ……… [25999-19947-………] UETS
VEKİLLERİ : Av. ………. – [16990-99956-……..] UETS
Av. ………- Harbıye Mah. Cumhurıyet Caddesı No:149 K:4 D:4 Şişli/ İSTANBUL
DAVALI : 2- … (TC. ……….) Selçukbey Mah. Profesör Tezok Cad. No:197 İç Kapı No:3 Yıldırım/ …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …’da toplu taşıma işi yapmakta olup kamusal bir hizmet sunmakta olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın mülkiyeti …’a ait olup, sürücü … ise …’ın daimi olarak şoför kadrosu ile istihdam ettiği personeli olduğunu, …’a ait olan ve olay günü …’nun sevk ve idaresinde bulunan müvekkili …’a ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından 56899806 nolu poliçe ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 18.11.2018 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesinde müvekkile ait aracın hasar gördüğünü, söz konusu kazaya ilişkin polis memurları tarafından tutanak tutulmuş olup, ilgili tutanak uyarınca … plakalı araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, kaza olayı 18.11.2018 tarihinde saat 16:00 sularında … İli, Yıldırım ilçesi, Fidyekızık Mah. … Cad. No:35 önünde meydana gelmiş olup, akabinde … Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memurlarınca 7784 kaza sıra numarası ile maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmiş, söz konusu tutanakta sürücü …’nun 2918 sayılı K.T.K md 84/6 “ şeride tecavüz etme” ve 46/c maddesinin ” Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirme” kurallarını ihlal ettiği kanaatine varılmış ve … kusurlu olarak gösterildiği, ancak kaza mahalli civarındaki kamera görüntüleri ve … plakalı aracın kamera kayıtları izlenmiş olup neticeten tutulan tutanağın hatalı olduğunun anlaşıldığını, zira kamera görüntülerinden kazanın tutanakta iddia edildiği ve krokide gösterildiği şekilde olmadığı otobüs şoförü …’nun kusurunun bulunmadığının anlaşıldığını, zira tutanakta belirtildiğinin aksine … plakalı araç sürücüsü … söz konusu otobüs ile 18.11.2018 tarihinde seyir halindeyken, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç, isimsiz sokaktan çıkıp yolcu otobüsüne sol arka yandan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, yaşanan kazada tali yoldan ana yola çıkan davalı …, Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre ” Tali yoldan ana yola çıkan sürücüler ana yoldan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadırlar” kuralını ihlal ederek kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olduğu, ayrıca olay yeri fotoğraflarına dikkatlice bakıldığında … plakalı aracın ana yoldan çıkış yapacağı noktada “DUR” levhasının bulunduğu, davalı sürücü …’ın ise durmayarak ana yol üzerinde seyir halinde olan müvekkile ait otobüse arkadan çarptığının açık olduğunu, bu itibarla, müvekkil şirkete ait … plakalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, ancak kaza tespit tutanağında bu husus göz ardı edilerek hatalı olarak tutanak tanzim edildiğini, meydana gelen hasar ile ilgili olarak davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olup davalı … Sigorta Şirketince bir yanıt verilmediğini, müvekkili tarafça arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu nedenlerle; öncelikle, davaya konu 19.11.2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin kusur oranının yeniden belirlenmesi ve ardından taraflara izafe edilen kusurlar ve Mahkemece tespit edilecek rayiç emsal bedel doğrultusunda yargılamanın icrası ile fazlaya ilişkin haklar dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.855,65 TL’ lik araçta oluşan maddi zarar bedelinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: davalı … cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın, 18.11.2018 tarihinde gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazasında tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, 18.11.2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında sürücüsü olduğu … plakalı aracıyla … Caddesi No:35 karşısındaki isimsiz sokaktan … Caddesine gireceği esnada yolu kontrol ederken …’nun sevk ve idaresinde olan … plakalı otobüs, aracının ön kısmına çarpmak suretiyle maddi hasar meydana getirdiğini, davacı tarafın, tali yoldan ana yola aniden çıktığı yönündeki iddiaları asılsız olup ekte yer alan kazaya ait fotoğraflar ve 18.11.2018 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” ndaki çizim dikkatle incelendiğinde ana yoldaki şerit çizgisini bile geçmediğinin açıkça görüleceği, her dikkatli sürücü gibi ana yola çıkmadan önce yolu kontrol ederken, davacı tarafın sevk ve idaresindeki otobüs ters yöndeki yola doğru şerit değiştirmiş hatta ve hatta bu şeridin bile dışına çıkarak aracının ön kısmına çarptığını, Mahkemece, cadde üzerinde No:35’de bulunan “Aydınoğlu Kestane” adlı dükkânın kamera kayıtlarına ulaşılabilecekse bu durum açıkça görüleceği, … kendi şeridinden çıkıp ters yöndeki şeride geçerek Karayolları Trafik Kanununun 84/g fıkrasındaki “şeride tecavüz etme” ve 46/c fıkrasındaki“trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirme” kurallarını ihlal ettiği trafik kazası tespit tutanağıyla da sabit olduğu, davacı, tali yoldan aniden ana yola girmiş olduğumu iddia etse de dosyaya sunduğu kazaya ait fotoğraflardan da anlaşılaçağı üzere bu iddiası tamamen gerçek dışı olduğu, bu sebeple davacının iddia ettiği maddeyi ihlal etmediğimiz su götürmez bir gerçek olduğu, ekte yer alan kazaya ait fotoğraflardan da açıkça anlaşılacağı üzere şerit çizgisini geçmediğinden dolayı davacı tarafın bu iddiası da yersiz olduğu, bununla birlikte ayrıca … Caddesi No:35 karşısındaki isimsiz sokakta davacının iddia ettiği gibi DUR levhası bulunmadığını, ama bu levha olmadığı halde ilgili kuralı bitdiğimden dolayı ana yola çıkmadan önce yolu kontrol ederken davaya konu olay gerçekleşmiş olduğunu, ayrıca kazaya ait fotoğraflar dikkatli incelendiğinde davacının sevk ve idaresindeki otobüsün aracına sürttüğü otobüsün sol arka tarafındaki koyu renkli çizgilerden ve fotoğraflarda da görüleceği üzere düşen plakasından da anlaşılacağı, davacının iddia ettiği gibi bir çarpma olsaydı; otobüsteki hasar bu şekilde olmayacak otobüste içeri doğru bir göçme meydana geleceği ve bununla beraber kendi sevk ve idaresindeki araçta da büyük bir hasar meydana gelmiş olacağı, sadece bu durum göz önüne alındığında bile davacı tarafın asli ve tam kusurlu olduğu görüleceği, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK madde 1420 “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
” şeklinde düzenlendiğini, yine KTK madde 109 “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlendiğini, huzurdaki dava kaza tarihinden dört yıl geçtikten sonra ikame edildiğini, yani davacının talep etmiş olduğu alacak zamanaşımına uğramış olduğunu, bu nedenle de davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının maliki olduğu … Plakalı araç asli ve tam kusurluğu olduğunu, kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenmiş olan 18/11/2018 tarihli kaza tespit tutanağında; … plakalı aracın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 84/g (Şeride tecavüz etme) ve 46/c (Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek) kurallarını ihlal ettiği kanaatine varıldığını, müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket poliçe limiti dahilinde sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, 18/01/2018 – 18/01/2019 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğu, sigortalısının kusuru oranında araç başına 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu kaza sebebiyle meydana geldiği iddia edilen maddi hasarın uzman bilirkişilerce tespiti gerektiğini, anılan bu nedenlerle; öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine, herhangi esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Kaza tespit tutanağı, poliçe ve hasar dosyası ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 18/11/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle araç hasarından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.’nun 72. maddesi gereği, haksız fiil nedeniyle tazminat talebiyle açılacak davada zamanaşımı, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıllık süreye tabidir. Eylemin aynı zamanda suç oluşturması durumunda uzamış (ceza) zamanaşımı uygulanacaktır. Davaya esas eylem suç niteliğinde değildir.
TBK’nın 154.maddesinde zamanaşımını kesen nedenler düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin ikinci fıkrasına göre, alacaklının, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa işlemeye başlayan zamanaşımı süresi kesilir. Yine TBK 157. Maddesine göre zamanaşımı icra takibiyle kesilmişse alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. TBK 156. Maddesi uyarınca da; zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre işlemeye başlar.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 15. bendinde “Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.” düzenlemesi yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Somut olayda; davaya konu trafik kazasının 18/11/2018 tarihinde meydana geldiği, trafik kazasının salt maddi hasarlı olması nedeniyle uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, davacı tarafça hasar nedeniyle oluşturulan toplam 3.267,50 TL’lik zarara ilişkin rapor tarihinin 18/11/2018 tarihi olduğu, kaza tarihi ve zararın öğrenildiği tarih dikkate alındığında 2 yıllık sürenin 18/11/2020 tarihinde sona ereceği, ancak 7226 sayılı Kanunun geçici 1. Maddesi ve Cumhurbaşkanlığının 30/04/2020 tarih ve 2480 karar sayısı uyarınca COVİD nedeni ile 13/03/2020 tarihi ile 15/06/2020 tarihleri arasında zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği gözetildiğinde 3 ay 2 gün süreler uzatılmış olup, buna göre zamanaşımı süresinin 22/02/2021 tarihinde sona ereceği, davacının ise zamanaşımı süresi geçtikten sonra 10/06/2022 tarihinde arabulucuya başvurduğu ve 29/07/2022 tarihinde de iş bu davayı açtığı anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile, bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.855,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Kanun 18/A-13 maddesi uyarınca 1.560,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,

6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı vekili ile davalı Euroka Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır