Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/772 E. 2023/201 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/772 Esas – 2023/201
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/772
KARAR NO : 2023/201

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI : TASFİYE HALİNDE … TASARIM İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVALI : BURSA TİCARET VE SANAYİ ODASI –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 27/07/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19 Kasım 2021 tarihli 10455 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin 290. Sayfasında tasfiyeye giriş hususu tescil edildiğini ve … Tasarım İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi olan ticaret ünvanının Tasfiye Halinde … Tasarım İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi olarak değiştirildiğini, müvekkili şirketin kuruluştaki pay oranlarının 25 Mayıs 2015 tarih 8823 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin 170. Sayfasında belirlenmiş olup buna göre şirkette 500 adet pay bulunmakta ve 125 adet pay ortaklardan … …’ye 375 adet pay Şevki Kızılay’a ait olacağı belirlendiğini, şirketteki pay oranlarında herhangi bir değişiklik olmadığını, 125 adet pay ortaklardan … …’ye 375 adet pay Şevki Kızılay’a ait olacak şekilde devam ettiğini, müvekkil şirketin tasfiyeye giriş işlemleri başladıktan sonra tasfiye payları belirlenmiş olup müvekkili şirket ortaklarından Şevki Kızılay’ın 375 adet paya düşen tasfiye payı 276.236,99 TL, müvekkil şirket ortaklarından … …’nin 125 paya düşen tasfiye payı 92.079,00 TL olduğu belirlendiğini, müvekkil şirket tasfiye işlemlerine başladıktan sonra ortaklardan … …’nin hisselerinde haciz olduğunu öğrendiğini, müvekkili şirket ortaklarından … …’nin tasfiye paylarında bulunan hacizlerin 1. sırada Bursa 2. İcra Dairesi’nin 2021/329 esas sayılı dosyasında 5.516,70,-TL, 2.sırada Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2014/… esas sayılı dosyasında 151.762,94.-TL olduğunu, müvekkil şirket ortaklarından … …’nin tasfiye payında bulunan hacizlere istinaden Bursa 2. İcra Dairesi’nin 2021/329 esas sayılı dosyasına 5.516,70.-TL, Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2014/… esas sayılı dosyasına 86.562,30 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerden sonra müvekkil şirket ortaklarından … …’nin müvekkil şirketten herhangi bir tasfiye payı, ortaklık kar payı ve her ne nam adı altında olursa olsun hak ve alacağı kalmadığını, ödemeler yapıldıktan sonra davalı Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü ile görüşüldüğünü, kendilerine Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2014/… esas sayılı dosyasındaki hacizlerin kaldırıldığı yazısı getirilmeden terkin işlemi yapılamayacağının taraflarına iletildiğini, bunun üzerine Bursa 9. İcra Dairesi’nin 2014/… E. Sayılı dosyasına haciz kaldırma talebinde bulunulduğunu ve Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nden davalıya yazılan müzekkerede: “Borçlunun hissesine düşecek başkaca pay bulunmaması durumunda hacizlerin kaldırılmasına aksi halde haczin devamına karar verilmiştir.” denildiğini, Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nden davalıya yazılan müzekkere icabı davalıya başvurularak terkin işleminin yapılması talep edilmiş ise de davalı tarafça alınan kararda : ” sonuç olarak 14/07/2022 tarihli dilekçeniz ile talep ettiğiniz şirket kapatılmasına yönelik talebiniz şirket ortağınızın payları üzerinde devam eden haciz işleminin bulunması ve yukarıda sayılan gerekçelerle Türk Ticaret Kanunu’nun 32 , 133 , 545. Maddesi ile ve 27/01/2013 tarih ve 28541 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. Maddesine aykırılıktan reddine ” denilerek terkin talebimiz reddedilmiştir denildiğini, şirket ortağının tasfiye payı 92.079,00 TL olup bu tasfiye payının tamamı müvekkil şirket tarafından icra dosyalarına ödendiğini, her ne kadar terkin talepleri TTK’nın 133. , 545. Maddelerine göre reddedilse de red gerekçesi olan maddeler de incelendiğinde reddin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılacağını, TTK’nın 133. Maddesi’nin 2. Fıkrasında : ” (2) Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir ” denilmiş olup şirket ortağı … …’nin payına düşen başkaca alacak bulunmadığı gibi Bursa 9. İcra Müdürlüğü tarafından da 86.562,30 TL ödeme yapıldığı belirtilerek hacizlerin kaldırılması için müzekkere de yazıldığını, tüm bunlar dışında davalının mantığına göre ; müvekkil şirket ortağı … …’nin örneğin 100.000.000,00 TL ( yüz milyon türk lirası ) borcu olsaydı ve müvekkil şirket de … …’nin payına düşen parayı icra dosyasına yatırmış olsaydı da bu borcun tamamının ödenmeden terkin işleminin yapılamayacağı gibi bir sonuç çıkmakta olduğunu, ayrıca Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’nün ilgili yazılarında şirket ortaklarının sahip olduğu paylar üzerinde haciz şerhinin bulunmasının yahut pay üzerinde rehin bulunmasının şirketin tasfiyesine ve ticaret sicili kaydının silinmesine engel teşkil etmeyeceği, tasfiye sonunda kalan varlığın pay sahibi yerine ilgili İcra Müdürlüğü’ne ve rehin alacaklısına ödenmesi sorumluluğunun tasfiye memurunun sorumluluğunda olduğunu, tasfiye sonucunda son ve kesin bilançonun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ibrazının yeterli olduğunu, bununla birlikte sicil kaydının silinmesine müteakip pay üzerinde haciz şerhi konulmasını talep eden icra müdürlüğüne kaydın silindiği hususunda bilgi verilmesinin yeterli olacağına dair mütaalalar bulunmakta olup Samsun Ticaret ve Sanayi Odası’nın resmi sayfasında bu mütaala doğrultusunda işlemlerin yapılacağının açıklandığını, bu sebepledir ki ortaklardan birinin payları üzerinde haciz şerhi olsa dahi terkin işleminin yapılacağına dair uygulama söz konusu iken müvekkil şirket tarafından şirket ortağının borçlarına ilişkin icra dairelerine ödemeler yapılarak haciz kaldırma işlemi yapılarak terkin talep edilmesi gibi iyi niyetli bir yol izlenmiş iken müvekkil şirketin terkinine karar verilmemesi davalı tarafın tamamen keyfi ve kötü niyetinden kaynaklanmakta olduğunu, bu sebepledir ki verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle kaldırılması ve müvekkil şirketin Ticaret Sicilinden Terkinine karar verilmesi gerektiğini belirterek Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/07/2022 tarihli 2022/11 sayılı kararına itirazları ile Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/07/2022 tarihli 2022/11 sayılı kararının kaldırılarak müvekkil şirketin terkinine karar verilmesini, yargılama, harç, gider ve ücreti vekaletin davalı üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile, müvekkil kurum tarafından yapılan incelemede; Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 05.11.2021 tarihli yazısı ile 2014/… Esas sayılı dosyası kapsamında davacı şirket olan Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğüne 88056 sicil numarası ile kayıtlı … Tasarım İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş’nin ortaklarından … …’ye ait davacı şirketteki hisselerinin haczine, doğmuş doğacak kar payı, huzur hakkı vs. her türlü hak ve alacağına, 3. Şahısa devrinin önlenmesi için hisselerine haciz konulmasına karar verildiğini, davacı şirketin 12.11.2021 tarihinde tasfiye girdiği ve tasfiyeye girişin 18.11.2021 tarihinde tescil edildiği ve unvanının Tasfiye Halinde … Tasarım İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş olarak değiştiğini, akabinde Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 16.06.2022 tarihli yazısı ile ilgili icra dosyasına borçlu olan … …’nin 2014/… Esas sayılı dosyasına bir miktar ödeme yaptığını, borçlunun davacı şirketten hissesine düşecek pay bulunmaması durumunda haczin kaldırılmasına, aksi halde haczin devamına karar verildiğinin bildirildiğini, davacı yan tarafından müvekkil kuruma başvurularak Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde terkin işlemi için başvuruda bulunduğunu ve işbu başvuru ekinde Genel Kurul Toplantı Tutanağı bulunduğunu, Genel Kurul toplantı tutanağında her ne kadar kanuni tasfiye süresinin tamamlandığını, herhangi bir borç ve alacağı olmadığından tasfiye memurunun ibrasına, son ve kesin bilançonun onaylanmasına karar verilmişse de şirket ortaklarından … …’nin şirketteki hisselerine konulan haczin kaldırıldığına ilişkin net bir karar bulunmaması nedeni ile müvekkil kurum tarafından 2022/11 sayılı kararı ile başvuru talebinin reddine karar verildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 545. maddesinde; “Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden istenir. İstem üzerine silinme tescil ve ilan edilir.” hükümleri amir olduğunu, somut olayda ilgili icra müdürlüğü tarafından verilen davacı şirket ortağı … …’ye ait hisseler üzerindeki haczin kaldırıldığına dair şüpheye mahal vermeyecek net bir karar bulunmadığını, ilgili icra müdürlüğünün 16.06.2022 tarihli yazısında “Borçlu’nun Tasfiye Halinde … Tasarım İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş’den hissesine düşecek başkaca pay bulunmaması durumunda haczin kaldırılmasına, aksi halde haczin devamına” karar verildiğini, yazıdan da anlaşılacağı üzere ilgili haczin kaldırılması borçlunun hissesine düşen pay bulunmaması şartına bağlı olarak belirtildiğini, müvekkil kurumun görev ve sorumluluklarının yasal mevzuat kapsamında düzenlenmekte olduğunu, işbu görev ve yetkileri arasında şirket ortağının hissesine düşecek payın hesaplanması ve/veya bu konuda araştırma yapma yetkisi bulunmakla birlikte bu hususa ilişkin bilgi sahibi de olmadığını, bununla birlikte Hukuk Devleti ilkesi, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi anlatır. Hukuk devleti, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm işlem ve eylemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirdiğini, dolayısıyla icra müdürlüğünün dava konusu haczin kaldırılmasını içerir açık bir kararı olmaksızın Ticaret Sicili Müdürlüğünün şirket payı üzerinde devam eden haczin kaldırılmasını kendiliğinden takdir etmesi mümkün olmamakla birlikte hukuki güvenlik ilkesine de uygun düşmeyeceğini, tüm bu nedenlerle davacı tarafın terkin talebinin şirket ortaklarının payları üzerinde devam eden haciz işleminin bulunması ve yukarıda sayılan gerekçeler ile TTK’nın 32., 132., ve 545. maddeleri ile 27.01.2013 tarih ve 28451 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddesine aykırılığı sebebi ile Müvekkil Kurumca reddedilmesinin hukuka uygun olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkil kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeni ile aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretinin yükletilmemesini talep etme zorunluluğumuz doğduğunu belirterek davacı tarafça ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın müvekkil kurum açısından reddini bu durumda lehimize yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde müvekkil kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeni ile aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretinin yükletilmemesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 22/07/2022 tarihli ve 2022/11 sayılı kararının iptali gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkememizce ilgili icra müdürlüğü dosyalarına yazı yazılarak davacı şirket ortağı … …’nin tasfiye payı alacağı haczi ile ilgili olarak gerekli tutarların tasfiye memuru raporu ekli şekilde müracaatta bulunularak tasfiye payına ilişkin ödemeleri usulüne uygun olarak yaptıkları halde haciz şerhlerinin kaldırılması yönünden işlem yapılmadığı bildirilmekle bu konuda pay haczinin kaldırılması yönünden davacı şirkete, davalı ticaret sicil memurluğuna uygun yazılar yazılıp yazılmadığı, haciz şerhinin kaldırılması konusunda yapılacak işlemlerin neden ibaret olduğu konusundaki bilgi ve belgelerin çıkartılarak gönderilmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce dosya arasına alınan Bursa 9. icra müdürlüğü’nün cevabi yazısında Müdürlüklerinin 2014/… esas sayılı dosyası incelenmiş olup; … Tasarım İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili Av.Yusuf Aydın’ın 01.06.2022 tarihli güncel kapak hesabı talebi ve ekinde sunulan Tasfiye Memuru Raporu ile güncel kapak hesabı yapılarak 14.06.2022 tarihinde Müdürlük dosyasına 86.562,30 TL ödeme yapıldığını ve akabinde ilgili şirket vekilinin 15.06.2022 tarihli haciz kaldırma talebine bianen Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne 16.06.2022 tarihinde müzekkere yazıldığının bildirildiği, Bursa Ticaret Sicilin cevabi yazısında ise 08.05.2015 tarihinde 88056 sicil no ile tescil edilen TASFİYE HALİNDE … TASARIM İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ” nin 18.11.2021 tarihinde yapılan tescil ile tasfiyeye girdiği, tasfiye sürecinin devam ettiği, en son tescilli adresinin DİKKALDIRIM MAH. HAYRAN CAD. No:46 Osmangazi/BURSA olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK.nun 34.maddesi ile” (1) İlgililer, tescil değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak Sicil Müdürlüğünce verilecek kararlara karşı tebliğlerinden itibaren 8 gün içinde sicilin bulunduğu yerdeki Ticari davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler. (2) Bu itiraz mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. Ancak Sicil Müdürünün kararı üçüncü kişilerin sicilde kayıtlı bulunan hususlara ilişkin menfaatlerine aykırı olduğu taktirde itiraz edenle üçüncü kişi de dinlenir. Bunlar mahkemeye gelmezlerse dosya üzerinden karar verilir.” düzenlemesini içermekte olup Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 05.11.2021 tarihli yazısı ile 2014/… Esas sayılı dosyası kapsamında davacı şirket olan Bursa Ticaret Sicili Müdürlüğüne 88056 sicil numarası ile kayıtlı … Tasarım İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş’nin ortaklarından … …’ye ait davacı şirketteki hisselerinin haczine, doğmuş doğacak kar payı, huzur hakkı vs. her türlü hak ve alacağına, 3. Şahısa devrinin önlenmesi için hisselerine haciz konulmasına karar verildiği, davacı şirketin 12.11.2021 tarihinde tasfiye girdiği ve tasfiyeye girişin 18.11.2021 tarihinde tescil edildiği ve unvanının Tasfiye Halinde … Tasarım İnşaat Taahhüt San. Tic. A.Ş olarak değiştiği, akabinde Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 16.06.2022 tarihli yazısı ile ilgili icra dosyasına borçlu olan … …’nin 2014/… Esas sayılı dosyasına bir miktar ödeme yaptığı, borçlunun davacı şirketten hissesine düşecek pay bulunmaması durumunda haczin kaldırılmasına, aksi halde haczin devamına karar verildiğinin bildirildiği, davacı yan tarafından müvekkil kuruma başvurularak Türk Ticaret Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde terkin işlemi için başvuruda bulunduğu ve işbu başvuru ekinde Genel Kurul Toplantı Tutanağı bulunduğu, Genel Kurul toplantı tutanağında her ne kadar kanuni tasfiye süresinin tamamlandığı, herhangi bir borç ve alacağı olmadığından tasfiye memurunun ibrasına, son ve kesin bilançonun onaylanmasına karar verilmişse de şirket ortaklarından … …’nin şirketteki hisselerine konulan haczin kaldırıldığına ilişkin net bir karar bulunmaması nedeni ile davalı kurum tarafından 2022/11 sayılı kararı ile başvuru talebinin reddine karar verildiğinin anlaşılmış olup, 6102 sayılı TTK.nun 576. Maddesi uyarınca şirket esas sermayesinin itibari tutarı, sermaye paylarının sayısı, itibari değerleri şirket sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu kayıtlardandır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 545. maddesinde; “Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden istenir. İstem üzerine silinme tescil ve ilan edilir.” hükümleri amir olup, somut olayda ilgili icra müdürlüğü tarafından verilen davacı şirket ortağı … …’ye ait hisseler üzerindeki haczin kaldırıldığına dair şüpheye mahal vermeyecek net bir karar bulunmadığı, ilgili icra müdürlüğünün 16.06.2022 tarihli yazısında “Borçlu’nun Tasfiye Halinde … Tasarım İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş’den hissesine düşecek başkaca pay bulunmaması durumunda haczin kaldırılmasına, aksi halde haczin devamına” karar verildiği, yazıdan da anlaşılacağı üzere ilgili haczin kaldırılması borçlunun hissesine düşen pay bulunmaması şartına bağlı olarak belirtildiği, davalı kurumun görev ve sorumluluklarının yasal mevzuat kapsamında düzenlenmekte olduğu, işbu görev ve yetkileri arasında şirket ortağının hissesine düşecek payın hesaplanması ve/veya bu konuda araştırma yapma yetkisi bulunmakla birlikte bu hususa ilişkin bilgi sahibi de olmadığı, bununla birlikte Hukuk Devleti ilkesi, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi anlatır. Hukuk devleti, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm işlem ve eylemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirdiği dolayısıyla icra müdürlüğünün dava konusu haczin kaldırılmasını içerir açık bir kararı olmaksızın Ticaret Sicili Müdürlüğünün şirket payı üzerinde devam eden haczin kaldırılmasını kendiliğinden takdir etmesi mümkün olmamakla birlikte hukuki güvenlik ilkesine de uygun düşmeyeceği tüm bu nedenlerle davacı tarafın terkin talebinin şirket ortaklarının payları üzerinde devam eden haciz işleminin bulunması ve yukarıda sayılan gerekçeler ile TTK’nın 32., 132., ve 545. maddeleri ile 27.01.2013 tarih ve 28451 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 34. maddesine aykırılığı sebebi ile Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/07/2022 tarihli 2022/11 sayılı kararına itiraz yerinde görülmediğinden Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünce reddedilmesi hukuka uygun bulunduğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 99,20.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2023

Başkan 37332
e-imza
Üye 150129
e-imza
Üye 153211
e-imza
Katip 104191
e-imza