Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/73 E. 2023/542 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/73
KARAR NO : 2023/542

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16948-49862-..] UETS

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16738-37779-…..] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023
Öncesinde Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/408 esas 2021/254 sayılı yetkisizlik kararı ile gönderilen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı …, müvekkilimiz kooperatifin 2008 yılından beri ortağı konumundadır. Davalının icra takibinin açılışına kadar ödenmeyen 14.06.2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2015 yılı temmuz ayı ile 2015 yılı ekim ayı dahil aylık net 150,00 tl aidat borcu , 14.06.2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2015 yılı kasım ayı ile 2015 yılı aralık ayı dahil aylık net 200,00 tl aidat borcu , 14.06.2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2016 yılı ocak ayı ile mayıs ayı dahil aylık net 200,00 tl aidat borcu , 26.11.2017 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2017 yılı ekim ayı ile kasım ayı dahil aylık net 500,00 tl aidat borcu , 26.11.2017 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2018 yılı ocak ayı ile mayıs ayı dahil aylık net 300,00 tl aidat borcu, 08.07.2018 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2018 yılı temmuz ayı ile 2019 yılı aralık ayı dahil aylık net 250,00 tl aidat borcu , 21.12.2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2020 yılı ocak ayı ile 2020 yılı haziran ayı dahil aylık net 200,00 tl aidat borcu, 21.12.2019 tarihli genel kurul toplantı tutanağına istinaden 2020 yılı temmuz ayı ile 2020 yılı kasım ayı dahil aylık net 150,00 tl olmak üzere toplam 10.950 tl aidat borcu bulunmaktadır. Söz konusu aidat borçlarının tahsili için borçlu ile görüşülmüştür. Ancak borçlu buna rağmen ödemede bulunmamıştır. Sözlü ve her yıl yapılan gelen kurul tutanaklarının davalıya tebliğ edilmesine ve yazılı ihtarlara rağmen borcun ödenmemesi üzerine kooperatif genel kurul toplantısında alınan karar ile davalı hakkında Edremit İcra Müdürlüğü nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile aidat alacağının tahsili için icra takibi başlatılmıştır. Başlatılan icra takibine dair ödeme emri davalıya tebliğ edilmiş ve davalı taraf iş bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz etmiş olup haksız olan bu itiraz nedeniyle icra takibi durmuştur. Davalı taraf borca itiraz ederken “ Zonguldak Noter aracılığıyla 2011 yılında istifa ettiğini söz konusu borçların ise 2015,2016,2017,2018 ve 2019 yılları ve sonraki borçlar bana ait değildir. ” şekilinde itirazda bulunmuştur. Oysa ki daire, davalı tarafından 12.07.2010 tarihinde Kooperatifin 72 numaralı ortağı … nın B2 5 nolu daire ortaklığının bütün hak ve vecibeleriyle devralmak istediğini beyan etmiştir. Buna istinaden davalı tapusunu 13.07.2010 tarihinde devir ve teslim alarak devam eden kooperatif üyesi ve ortağı olduğundan dolayı davalı taraf aidat alacaklarından sorumludur. Davalı her ne kadar istifa ettiğini iddia etmekte ise de müvekkil kooperatifin gerek 2011 tarihli yönetim kurulu kararı davalıya 06.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir gerekse 10.06.2012 tarihli genel kurulda alınan 10. Madde gereğince başvuran davalının kooperatife ortak üyelerin üyelikten çıkarılmamasına oy birliği ile karar verilmiştir. Nitekim davalı kat maliki olduğundan yıllarıdır daireyi kullanmakta olup kooperatifçe yapılan her türlü imkandan ve çevre düzenlemesinden dahil yararlanmaktadır. Bu nedenler ile kooperatif üyesi değilim ve borcum yoktur demesi kooperatif ana sözleşmesindeki maddeler ve hayatın olağan alışı gereğince mümkün olmadığından davalının aidat borcu sorumluluğu devam etmektedir. Söz konusu alacağın kooperatif aidat alacağı olması sebebi ile yasal düzenleme gereğince TTK dışında bazı özel kanunlar da ticari davaları öngörmektedir. Kooperatifler Kanunundan doğan uyuşmazlıklar mutlak ticari dava sayılır( m.99). Bu neden ile dava konusu uyuşmazlığın para alacağına dayalı ticari dava olması sebebi ile dava şartı arabuluculuk kapsamında Edremit Arabuluculuk Bürosunun 2021/ 26 dosya numarası ile dava konusu uyuşmazlık tüm yönleri ile arabuluculuk müzakereleri yapılmış olup ekte sunulan 19.04.2021 tarihli dava şartı arabuluculuk son tutanağı uyarınca taraflar arasında dava konusu uyuşmazlık kapsamında anlaşma sağlanmadığından dolayı iş bu dava ikame edilmiştir. Dava dilekçesine eklediğimiz genel kurul tutanakları ve icra takip dosyasındaki alacak kalemlerimiz açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle de alacak kalemlerimiz likittir. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir.( YHGK 2010/19-376 E-2010/397 K. ) Dosyaya sunulan genel kurul tutanakları ile gerek davalı borçlunun bizzat borcun gerçek miktarını bilmesi gerekse kooperatif üyeliğinin devam ettiğine dair tutanaklar göz önüne alındığında ise bu zamana kadar uhdesinde hangi amaçla beklettiği ödemenin akıbetini bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Tüm bu nedenler ile davalı gerçek borç miktarlarını bilmekte ve ne kadar borçlu olduğunu tahkik ve tayin edebilmektedir. davalı borçlunun itirazı yerinde değildir. Bu nedenler ile borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazı sonucu, yukarıda açıkladığımız sebeplerden dolayı likit olan alacağımıza ilişkin asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyasına konu edilen kooperatif aidat dönemleri 2015-2016-2017-2018-2020 yıllarına ait olup, dilekçe ekinde sunduğu Zonguldak 1.Noterliği’nin 27.12.2010 tarih ve 26961 yevmiye numaralı istifanamesi ile kooperatif üyeliğinden istifa eden müvekkilinin takibe konu alacak ile sorumlu tutulması hukuken mümkün olmadığını, gerçekten de, istifa iradesinin 05.01.2011 tarihinde davacı kooperatife ulaştığı görüldüğünden, bu tarihte kooperatif üyeliği sona eren müvekkilimizin sonraki dönem için davacı kooperatif tüzel kişiliği için talep edilen genel kooperatif aidatlarını ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, her ne kadar davacı kooperatif tarafından müvekkilinin üyelikten çıkarılmamasına yönelik karar alındığı ileri sürülmüş ise de, 10.06.2012 tarihli genel kurul kararının üyeliğin devamına ilişkin maddesinin hukuken bir geçerliliği bulunmadığını, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13.maddesinde, ortağın çıkma iradesini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, yenilik doğurucu nitelikte olan istifa bildiriminin kooperatife ulaştığı anda sonuç doğuracağının kesin olduğunu, dolayısıyla noter aracılığı ile bildirilen istifanın sonuç doğurması için kooperatif tarafından ayrıca kabul edilmesi gerekliliği bulunmadığını, somut olayda istifanamenin davacı kooperatife ulaştığı 05.01.2011 tarihinde müvekkilinin üyeliğinin sonlandığını, bu bağlamda, kooperatifin emredici kanun hükümlerinin aksine aldığı kararların kesin hükümsüz olup, müvekkili açısından bağlayıcılık teşkil etmemekte olduğunu, bu nedenle, 05.01.2011 tarihinden sonraki dönemlere ait olan ve Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasına konu edilen 2015-2016-2017-2018-2020 yıllarına ilişkin kooperatif aidatlarının müvekkilinden talep edilmesi mümkün olmadığından davanın reddi gerektiğini,, 05.01.2011 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa eden müvekkilinin, dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine kat maliki sıfatıyla hiçbir kooperatif imkanından faydalanmaması olduğunu, davacı kooperatifin gerek üyelik döneminde ve gerekse üyelikten istifa ettikten sonraki dönemde müvekkili dahil diğer kat maliklerine bu zamana kadar hiçbir hizmeti olmadığı gibi, kooperatife ait binaların inşa edildiği arsa sahiplerine dahi eksik ifada bulunduğunu, eksik ifaya ilişkin olarak Edremit 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/750E-2020/225K sayılı kararı ile, davacı kooperatif yönetimin arsa sahiplerine karşı sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edildiğini ve tazminat ödemesi gerektiğine karar verildiğini, müvekkilinin davacı kooperatife takibe konu aidat borcunun bulunmadığı ve alacaklının icra takibi başlatmasında kötüniyetli olduğunun sarih olduğunu, bu nedenle, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için aksinin kabul edildiği düşünülse dahi, takip tarihi ile birlikte 15.07.2015-15.11.2015 tarihleri için talep edilen aidatlar için 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacı kooperatif tarafından binalara ilişkin genel giderlere ait harcama yapılmış olduğu ispatlansa dahi, öncesinde müvekkiline temerrüt ihtarı gönderilmediğinden temerrüt faizinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek müvekkiline açılan haksız davanın reddine, takibi başlatmakta kötüniyetli olan alacaklının İİK.md.67/2 de düzenlendiği şekilde reddedilen meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatifin davalıdan kooperatif aidat alacağı iddiası kapsamında Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine başlatılan takibin yerinde olup olmadığına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davacı vekiline kooperatifin aidat alacağına esas defter ve kayıtlarını sunması için 2 haftalık süre verilmesine, 1 nolu ara karar yerine getirildikten sonra; Kooperatif defter kayıt ve belgeleri ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi vasıtasıyla incelenmesine, bilirkişi olarak konusunda uzman S.M.Mali Müşavir bilirkişi ve kooperatif hesaplarında uzman bilirkişi seçilmesine, bilirkişi tarafından davalının dava dışı, kooperatife üyelik başvurusu yapıp yapmadığı, üye defterinde kaydının bulunup bulunmadığı, dava tarihine kadar aidat ödemesi yapmış olup olmadığı, davalıya üyelik devri yapılmış olup olmadığı, mevcut ise eski üyenin kaydının silinmiş olup olmadığı veya davalının tapudan devir almasından dolayı devir aldığı şahsın üyelik kaydının devam edip etmediği, davalının genel kurullara katılıp katılmadığı hususlarında inceleme yapılmasının, buna göre davalının üye olup olmadığı ve aidat borcu olup olmadığının tespit edilmesi hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi kurulunun 05/09/2022 tarihli raporunda; davacı taraf TH. SS. … Konut Yapı Kooperatifi’nin incelenmek üzere 2015-2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye Defterlerini beyan ettiği bu defterlerin yasal süresinde 6102 sayılı TTK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu görülmekte olduğu, davalı …’ın davacıTH. SS. … Konut Yapı Kooperatifi’nin 24.07.2010 tarihli 135 sayılı Yönetim Kurlu kararı ile 145, sayfada 72. Üye olarak kayıtlı … isimli kooperatif üyesinin haklarını devralarak üye kayıt defterinin 164. Sayfasında 80 sıra nolu üyesi olduğu, davalı …’ın kooperatife üye olduğu tarihten 2015 yılına kadar olan dönem için borcu olmadığı, 2015 yılı sonrası aidatlarını ödemediği, davalı …’ın davacı taraf TH.SS. … Konut Yapı Kooperatifine Takip tarihi olan 07.12.2020 itibariyle aidat borcu olarak 14.790,00 TL. borçlu olduğunun görülmekte olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının istifa ettiği bu sebeple borçlu olmadığı iddiasının değerlendirilmesi için davacı kooperatifin ana sözleşmesi, genel kurul kararları, davalının istifa talebine ilişkin tebliğ tebellüğ belgeleri incelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, Zonguldak 1.Noterliğinin 27.10.2010 tarih ve 26961 yevmiye noludur. İçeriğinde ” S.S. … Konut Yapı Kooperatifi’nin üyesi bulunmaktayım. Tapumu aldığımdan dolayı gördüğüm lüzum üzerine bu tarihten itibaren S.S. … Konut Yapı Kooperatifi’nizden istifa ediyorum. İstifa ettiğimi bildirir gereğinin yapılmasını dilerim” yer almakta olduğu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 20.08.1996 tarihli gazetesinde yayımlanan S.S…. Yapı Koop.Ana Sözleşmesinin : 10.maddesi : “Her ortak hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurması suretiyle ortaklıktan çıkabilir. “şeklinde olduğu, Kooperatifler Kanunu 12.maddesine göre çıkma ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilmek suretiyle yapılır. Ana sözleşmede daha kısa bir süre belirtilmesi halinde hesap senesi içinde de ortaklıktan çıkmak mümkün olduğu, Kooperatifler Kanunun 10. maddesi her ortağın kooperatiften çıkma hakkının olduğu, 11. maddesi kooperatiften çıkma hakkının sınırlandırılması ve hiçbir suretle kooperatiften çıkamayacağına dair bağlamların hükümsüz olduğu, 13. maddesi de yönetim kurulunun anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınması halinde bunun noter aracılığı ile yapılarak gerçekleşeceğini hükme bağlandığı, bilirkişi kurulunun 02/03/2023 tarihli Ana para tutarının 10.950 ,00 TL , Faiz Tutarı 4.628,24 TL sıdır ( Yıllık % 18 faiz hesaplanmıştır) Yargıtay 23.HD 26.02.2019 Tarih Ve 2016/4401 Esas 2019/726 Karar sayılı takipte istenen “Aidat alacağı” kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tespit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderler için TBK’nın 117. maddesi hükmüne uygun temerrüt ihtarı gönderilmesi halinde yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte olmak üzere TBK’nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği ilke olarak kabul edilmelidir. Kararı nazara alındığında : Yasal düzenlemelere göre “İhtar borçluya ulaştığı tarihten itibaren hüküm ifade eder.Borçluya karşı dava açılması ya da icra takibi yapılması ihtar olarak kabul edilir. Konuyla alakalı Yargıtay kararında “Bu durumda davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü tartışmasızdır.” şeklinde olduğu, yasal oranda temerrüt faizi ile hangi oranın kastedildiği, % 18 ise 4.628,24 TL, % 9 ise 2.314,12 TL . olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirme ile; davalının kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini iddia etmesine rağmen, bu istifanın gerçek bir istifa iradesi olmadığı, aidat ödememek kastıyla yapılan bir hareket olduğu, her ne kadar kooperatiflerde açık kapı ilkesi gereği her ortağın istediği zaman ve kendi serbest iradesi ile kooperatif ortaklığından çıkma hakkı bulunmakta ise de, bu hakkın kullanılması sınırsız olmadığı, çünkü, ortak kooperatiften konutunu almış ise, borçtan kurtulmak amacıyla kooperatif ortaklığından çıkamayacağı, aksi halde, ortaklık yöntemiyle elde etmiş olduğu haklarını, yani konutunu kooperatife iade etmesi gerekmekte olduğu, dolayısıyla, yapı kooperatiflerinde, ortaklık ilişkisinin, kooperatifin hukuki varlığını devam ettirdiği durumlarda, ortaklığın da devam etmesi zorunlu bulunmakta olduğu, bu nedenledir ki davalının, tapusunu alarak, kooperatifin ürettiği bağımsız bölümde ikamet etmesine rağmen, istifa ettiğini iddia etse de, sırf aidat ödememek için ileri sürdüğü bu istifasının, kooperatif Genel Kurulu tarafından kabul edilmediği, gün be gün, yapılan bütün genel kurullara davalı da davet edildiği, davalının, 05.01.2011 tarihinde kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini iddia etmekle birlikte, mülkiyetini satın alarak kooperatif üyeliğine hak kazandığı bağımsız bölümü kooperatife devretmediği, oturmaya ve kooperatifin sunduğu hizmetlerden yararlanmaya devam etmekte olduğu, kooperatif tasfiye sürecinde olmasına rağmen, tasfiye işlemleri tamamlanmadığı ve kooperatif tüzel kişiliği devam etmekte olduğu, bağımsız bölümler tamamlandığı ve üyelere teslim edilmiş olması nedeniyle, dairelerle ilgili herhangi bir inşai faaliyet yürütülmemekle birlikte, Genel Kurul kararlarına istinaden, üyelerden toplanan cüzi miktardaki aidatlar da kooperatifin alt yapı giderleri ve genel kurul, kırtasiye, noter, muhasebe, yargılama vb. genel yönetim giderleri için toplanmakta olduğu, dolayısıyla, kooperatif tüzel kişiliği devam etmekte iken kooperatif üyeliğinden istifa eden üyenin, kendisine tahsis edilen bağımsız bölümü kooperatife iade etmeyerek, kullanmaya devam etmesi ve genel hizmetlerden yararlanması halinde, bu genel giderlerden, diğer üyelerle birlikte sorumlu olacağı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile 10.950,00 TL asıl alacak ve 2.314,12 TL faiz üzerinden takibin devamına, alacağın likit olduğu ve yasal şartları taşıdığı değerlendirilmekle dava konusu asıl alacak miktarı olan 10.950,00 TL’nin % 20 si oranında hesaplanan 2.190‬,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile Edremit İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile 10.950,00 TL asıl alacak ve 2.314,12 TL faiz üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Alacağın likit olduğu ve yasal şartları taşıdığı değerlendirilmekle dava konusu asıl alacak miktarı olan 10.950,00 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.190‬,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 747,99.-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 206,00.-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 541,99.-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca takdir olunan 2.378,18‬ -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-6325 Sayılı Kanun 18/A-11-12-13 maddeleri uyarınca 1.560,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin 1.092‬ TL’sinin davalıdan, 468‬ TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 başvurma harcı, 206,00 TL peşin harç, ile kabul ret oranına göre 2.250 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.536,7‬0 -TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza