Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/726 E. 2023/932 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/726
KARAR NO : 2023/932

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :Av. … – [16136-31466-…] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ :Av. … – [16133-31287-…] UETS
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/07/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dayanak icra dosyası olan Bursa 16. İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosya borçlusu …’ın müvekkilinin uzun süredir erkek arkadaşı / sevgilisi olduğunu, vatandaşın UYAP üzerinden dosyalarına baktığında müvekkilinin de adının geçmesi sebebiyle neden böyle bir işlem yapıldığının aralarında konuşulması üzerine 04/07/2022 tarihinde müvekkilinin ikamet ettiği muhtarlığa gitmesi ve orada kendisine tebliğ edildiği söylenen dayanak icra dosyasında İİK. m. 89/3 ihbarnamesinin kendisine teslim edilmesi ile haberdar olduğunu, dayanak icra dosyası olan Bursa 16. İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyasında; dosya borçlusu … hakkında icra takibine girişildiğini ve alacaklının talepleri itibariyle dosya kapsamında üçüncü kişi durumunda bulunan müvekkili …’a örnek no: 20 ile İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve sair müteakip işlemler yapıldığını, dosya kapsamındaki belgeler incelendiğinde; 22/11/2021 tarihinde dairenizce yazılan müzekkerenin müvekkiline tebliğ amacıyla 4005215350007 barkod numaralı çıkarılan ilk tebligatın iade olduğu, iade üzerine dairenizce alacaklı vekilinin talebi üzerine çıkarılan 4005312524769 Barkod numaralı tebligatın ise “…Muhatabın geçici olarak çarşıya gittiği muhatapla aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş ve ehliyeti olan sekreteri / daimi işçisi / memuru tarafından bildirilmiş olup, tebliğ evrakı imzasına 07/03/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir…” şerhi ile müvekkili ile herhangi bir bağı olmayan, müvekkilinin tanımadığı, müvekkili ile aynı konutta ikamet etmeyen, T.C. Kimlik numarası dahi şerh edilmeyen … isimli şahsa tebliğ edildiğini, belirtilen tebligat işleminin usule aykırı olduğunu, 07/03/2022 tarihinde müvekkili ile herhangi bir bağı olmayan, müvekkilinin tanımadığı, müvekkili ile aynı konutta ikamet etmeyen … isimli şahsa yapılan İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebligat yapılmış olduğunun tespiti ile tebligatın 04/07/2022 tarihinde yapılmış olduğunun kabulü için Bursa İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde şikayet yoluna başvurulduğunu, İİK. m. 89/1,2,3 haciz ihbarnamesine yönelik itirazlarının kabul edilerek, müvekkili aleyhine işlem yapılmasının durdurulması için, ayrıca 08/07/2022 tarihinde dayanak icra dosyasında kapsamlı itirazlarının da bildirildiğini, şikayete konu ettikleri İİK m. 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatı icra dairesince usule uygun kabul edildiğinden; usule aykırı tebligat esas alınarak dosya kapsamında üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkili aleyhine İİK. m. 89/2, 3 haciz ihbarnameleri gönderilmeye devam edildiğini, ancak İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi tebligatının usule aykırı olması sebebiyle usulsüz tebligat halinde tebligat hiç yapılmamış gibi sonuç doğurur hukuk kuralı itibariyle diğer haciz ihbarnameleri de geçerliliğini yitirdiğinden yine dayanak icra dosyasında öğrenme tarihimizden itibaren süresi içerisinde usule uygun itiraz dilekçeleri bulunduğundan şikayete konu edilen İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinin icra dairesince usule uygun kabul edilerek müvekkili aleyhine işlemler yapılmasının müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunun da açık olduğunu, dayanak icra dosyası borçlusu …’ın; müvekkili nezdinde icra müdürlüğünce haciz kararı verilen tarihten bugüne kadar müvekkili nezdinde hiçbir hak ve alacağı bulunmadığından yine herhangi bir hukuki ilişki kapsamında dosya borçlusunun müvekkili nezdinde hak ve alacağı bulunmadığından haciz ihbarnamelerine konu edilen borcun tamamına , ferilerine itiraz ettiklerini , bununla birlikte haciz kararları borçlunun üçüncü şahıs nezdinde tebliğ tarihinde bilinen belirli ve mevcut bir alacak veya hukuki ilişkiden doğacak alacaklarını kapsamakta olup, gelecekte doğup doğmayacağı bilinemeyen, ümit ve ihtimale dayalı alacaklar bakımından haciz işlemi yapılamayacağından dayanak icra dosyası kapsamında ihbarnamelere bu yönüyle de itiraz ettiklerini, dayanak icra dosyası kapsamında üçüncü kişi konumunda bulunan müvekkilin yapılan haciz ihbarnamesi tebligatlarının usule aykırı olduğunu bildirerek, dayanak dosya borçlusunun kendisinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından, dayanak dosya borçlusuna herhangi bir borcu bulunmadığından salt İİK. 89/1,2 kapsamındaki tebligatlara itiraz edememesi sebebiyle ihbarnameye konu edilen borç miktarının zimmetinde sayılmasının kabul edilemeyeceğini, açıkladıkları nedenlerle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3. maddesinde belirtilen sürede müvekkilinin takip borçlusu …’a borçlu olmadığının tespit edilmesi için işbu davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, dayanak icra dosyasında haciz ihbarnamelerine konu edilen alacağın müvekkilinin zimmetinde sayılacağına dair hiçbir bilgi ve belge bulunmaması, dayanak dosya borçlusunun müvekkilinden alacaklı olduğu yönündeki aleyhe iddianın soyut nitelikte olması, dayanak icra dosya borçlusu ile müvekkil arasında borç doğuran bir hukuki ilişkinin bulunmaması, ihbarnamelere konu edilen borcun müvekkili tarafından kabul edilmemesi dolayısıyla İİK. m. 89/3’e dayalı menfi tespit davasının kabulü ile, dayanak icra dosyası borçlusu …’a borçlu olmadığı ile dayanak icra dosyası borçlusu … ile müvekkili arasında mevcut ve geçerli bir (hukuki ilişkinin) bulunmadığının tespitine, davanın niteliği gereği dava esası hakkında verilen karar kesinleşinceye kadar müvekkili yönünden davaya dayanak icra takibinin teminatsız olacak şekilde durdurulmasına, avukatlık ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası kapsamında gönderilen haciz ihbarnameleri doğrultusunda dosyaya taraf olarak eklendiğini, icra dosyası borçlusu …’a müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, İİK. 89. maddesi uyarınca gönderilen tebligatların usulsüz olarak tebliğ edildiğini iddia ederek davacı müvekkilinin takip borçlusu davalı …’a borcu olmadığının tespitini ve takibin müvekkili yönünden iptalini talep ve dava ettiğini, somut olayda uyuşmazlık icra takibi kapsamında alacaklı konumunda bulunan davalı müvekkili tarafından başlatılan icra takibinde, takip borçlusuna borçlu ise bunu icra dosyasına ödemesi için kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı davacının borçlu olup olmadığının tespiti olduğunu, İİK’nın 89/3 maddesinin üçüncü cümlesi, “..Bu bildirimi alan üçüncü şahısın, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içerdiğini, bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1 maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3 maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerektiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12.04.2016 tarih, 3568 E. ve 6425 K. ile 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K. sayılı ilamlarının da bu yönde olduğunu, tüm bu nedenlerle görev itirazı olduğunu, İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkemenin, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, İİK.’nun 89/III-c-6 maddesi gereğince açılan iş bu davada; Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyasındaki takip borçlusuna borçlu bulunmadığı noktasında açık kanun hükmü gereğince ispat yükü davacıda olup, davacı takip borçlusuna borçlu bulunmadığını ispat etmeye mecbur olduğunu, davacı ile takip borçlusu arasındaki ilişkiyi gösterir nitelikte herhangi bir delile dayanılmamış olmaması ve bu nedenle de davacının davasını ispat edememiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Madde 89 (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) “Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.” yasanın bu açık hükmü karşısında somut olayda ispat külfeti, haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen ve bu nedenle borç zimmetinde sayılan davacının borçluda olduğunu, aksi yöndeki beyanlara itibar edilebilmesinin mümkün olmadığını, davanın, İİK 89/3 maddesi uyarınca açılmış olan menfi tespit istemine ilişkin olduğunu, İİK 89. maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç zimmetinde sayılan üçüncü kişi 3. haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı takdirde bu davada üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispata mecbur olduğunu, Mahkemece, açık yasa hükmü göz önüne alınarak ispat yükünün davacı 3. şahısta olduğu gözetilmeksizin ispat külfetinde yanılgıya düşerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirdiğini, her ne kadar davacı tarafın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflarına tahmilini talep etmiş ise de; kesinlikle kabul manasına gelmemekle birlikte davanın kabulüne karar verilmesi ihtimalinde dahi yerleşik Yargıtay kararları gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın açılmasına sebebiyet veren davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini de belirtmek istediklerini, davacının kendisine gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalının yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerektiğini, açıklanan sebeplerle; öncelikle görev itirazlarının kabulüne karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise hukuki dayanaktan yoksun ve ispat olunamayan davanın esastan reddine karar verilmesini, haksız ve kötüniyetli itirazda bulunan davacının dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ve takibe konu senetler, Bursa 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/272 esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; dava dışı … aleyhine Bursa 16. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında kambiyo senedinden kaynaklı takip nedeniyle gönderilen haciz ihbarnamesi gereğince borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; Bursa 16. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı vekili tarafından 24/09/2019 tarihinde dava dışı … aleyhine, … tarafından … lehine keşide edilen 10.000,00 USD miktarlı 03/05/2019 tanzim tarihli,29/05/2019 vade tarihli; 5.000,00 USD miktarlı 03/05/2019 tanzim tarihli,15/05/2019 vade tarihli;10.000,00 USD miktarlı 03/05/2019 tanzim tarihli,26/06/2019 vade tarihli ve 10.000,00 USD miktarlı 03/05/2019 tanzim tarihli,12/06/2019 vade tarihli senet nedeniyle toplam 34.465,25 USD miktar üzerinden takip başlatıldığı takibin kesinleştiği ve dosyadan davacıya haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce; Bursa 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/272 Esas 2023/19 Karar sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; “Alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı; davacı adına çıkartılan 89/1 tebligatının iade gelmesi üzerine çıkartılan tebigatın Dirmil Mahallesi, 6787 sokak, No: 16A Bodrum/Muğla Tepe Villaları olarak gösterilen adresine geçici olarak çarşıda olması nedeniyle sekreteri … imzasına tebliğ olduğu anlaşılmaktadır.
Kolluğa yazılan müzekkereye göre, davacının belirtmiş olduğu Dirmil Mahallesi, 6787 Sokak, Tepe Villaları A Blok, Bodrum Muğla adresinde halihazırda hiçkimsenin ikamet etmediği tespit edilmiştir.
Somut olayda, aksi ispat olununcaya kadar geçerli belge niteliğindeki kolluk tutanağı içeriğine göre, halihazırda borçlunun İİK m. 89’a göre çıkartılan tebligatın Dirmil Mahallesi, 6787 Sokak, No: 16/A Bodrum Muğla adresine çıkarıldığı, davacının … isimli kim olduğunu bilmediği aynı adreste oturmadığı şahsa tebligat yapıldığını, yapılan tebligatın bu haliyle usulsüz olduğunu ileri sürdüğü; kolluk tutanağı içeriğine göre, halihazırda adreste hiç kimsenin bulunmadığı, kolluk tutanağının aksi ispatlanıncaya kadar geçerli belge niteliğinde olduğu ve aksinin ispat olunamadığı anlaşılmış olup, şikayetin kabulü ile Bursa 16. İcra müdürlüğü 2019/… esas sayılı dosyasında 89/1 fıkrasına göre … adına yapılan tebligatın geçersizliğini ileri sürmüş ise de, 89/2 ve 3 fıkralarına göre yapılan tebligatların usulsüzlüğünü ileri sürmemiştir. Bu anlamda, tebligat çıkartılan Dirmil Mahallesi, 6787 Sokak, Tepe Villaları A Blok Bodrum Muğla adresinin kendisine ait olmadığını ileri sürmediği gibi bu adresin de mernis adresi olduğu ve sonradan çıkartılan tebligatların Tebligat Kanunu m. 21/2 fıkrasına göre çıkartıldığı anlaşılmakla şikayetin reddi yönünde aşağıdaki gibi hüküm kurulması gerektiği anlaşılmıştır.
Posta memuru tarafından düzenlenen tebligat tutanağı resmi mercii tarafından düzenlenen belge niteliğinde olup, tutanağın aksi ancak aynı kuvvette ve tutanağa denk yazılı belge ile ispat edilebilir. (12.HD. 16/09/2013 gün, 2013/19604 Esas, 2013/28520 Karar).
Somut olayda, şikayetçi vekili tarafından tebligatlardan 89/3 ihbarnamesi ile bilgi sahibi olunduğu belirtilmekte olup, bu tebligatın da aynı adrese çıkartıldığı anlaşılmakta olup, bu tebligat 23/6/2022 tarihinde tebellüğ edilmiş olup, şikayetçinin ileri sürdüğü üzere 4/7/2022 tarihinde tebliğ olunduğunu gösterir herhangi başka bir bilgi bulunmamakta olup, şikayetin reddi yönünde değerlendirme yapılmıştır.” gerekçesi ile şikayetin kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür.
Dava, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İİK’nın 89/3. fıkrasına göre, icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve menfi tespit davası açan üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Genel kural bu olmakla birlikte, somut olayda davalı alacaklı tarafından icra dosyasında herhangi bir dayanak gösterilmeksizin, borçlu …’ın arkadaşı olan davacıya 89/1, 2 ve 3 haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Bu bağlamda, davacı takip borçlusuna borcu bulunmadığını belirtmiş, davalı tarafından verilen cevapta, davacı ile borçlu arasında borcu doğuran bir hukuki ilişkiden söz edilmemiş, sadece davacının borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Şu durumda takip borçlusunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerekir. Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Somut olayda takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasının dayanağını somut olarak göstermemiştir. Dosyada alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. davacı üçüncü kişi iddiasını ispat ederken ileri sürdüğü vakıaların aydınlatılması için davalı alacaklının doğruluk ödevine (HMK m.29) uygun hareket ederek takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir, (Yargıtay 19.HD 23.01.2013 T,2012/15204 E, 2013/1182 K. ; Yargıtay 4.HD.nin 11.07.2011 tarih, 2011/6945 E. 2011/8205 K.sayılı kararları). Bu nedenlerle Mahkememizce, takip borçlusunun davacıdan olan alacağını somut delillerle ispat edemediği anlaşıldığından menfi tespit yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca haciz ihbarnamesi gönderilen Dirmil Mahallesi, 6787 Sokak, Tepe Villaları A Blok Bodrum Muğla adresi halen davacının mernis adresi olarak kayıtlı olup, davacı tarafından haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyerek, kendi kusuru ile davanın açılmasına neden olduğundan davacı lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Davacının Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nünü 2019/… Esas sayılı takip dosyasından İİK 89 maddesi gereği gönderilen haciz ihbarnamesi nedeni ile borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davanın mahiyeti gereği alınması gereken maktu karar ve ilam harcı olan 269,85-TL harçtan başta alınan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15-TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2023

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA