Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/705 E. 2023/369 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/705 Esas – 2023/369
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/705 Esas
KARAR NO : 2023/369

HAKİM : …..
KATİP : ….

DAVACI : … KAYNAK VE MEYVE SULARI İŞLETMELERİ SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ … KAYNAK SULARI FABRİKA ŞUBESİ – ….. [25949-80895-….] UETS
VEKİLİ : Av. …… – [16383-83067-….] UETS
DAVALI : … OTOMOTİV VE OTO HİZMETLERİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – … Ambarlı Mah.Reşitpaşa Cad. No.121/B Avcılar/İstanbul Avcılar/ İSTANBUL
VEKİLİ : Av. … [15143-41540-…] UETS

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma içme suyuyla alakalı fabrika işletmekte olup takip borçlusu … ile 2011 yılında takip borçlusunun su satın alması ile ticari bir çalışması olduğunu, akabinde 2012 yılı Nisan ayında tüm bakiye sıfırlanmak suretiyle takip borçlusu ile ilgili ticari ilişki sona erdiğini, alacaklı davalı işbu durumdan haksız olarak tahsilat gayesiyle haciz ihbarnamesiyle müvekkili borçlandırdığını, davalı icra dosya alacaklısı talebiyle; müvekkile 89 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkili firma ihbarnameleri tebliğ almadığı gibi, alsa dahi herhangi bir borcu olmadığından endişe gütmeyeceğini, nihayetinde tüm ihbarnameler UETS hesabına gönderilmiş gözükmekte fakat müvekkilin aktif bir UETS hesabı bulunmadığını, bu şekilde icra dosyasında yapılan işlemler sonrasında yasal süre geçmiş gözüktüğünden ve müvekkili firmanın tüm malvarlığına haciz konulması ve banka blokeleri sonrası dosyadan haberdar olunduğunu, bu nedenlerle; davanın kabulü ile, müvekkili icra dosyasından borçlu olunmadığının tespitle icrai işlemlerin iptalini talep zarureti hasıl olduğunu, müvekkile uygulanan hacizler sebebiyle mahkeme tarafından verilecek karara istinaden tüm dosya borcunun icra dosyasına depo edilmesi sonrasında tüm hacizlerin fekkine, icra dosyasına ödenen bedelin istirdaten iadesine, kötüniyetli icra işlemlerin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kaşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafça Bursa 11.İcra Dairesi 2022/… E. Sayılı icra dosyasından davacıya ait UETS adresine; 89/1 haciz ihbarnamesi 04/05/2022 tarihinde, 89/2 haciz ihbarnamesi 22/05/2022 tarihinde ve 89/3 haciz ihbarnamesi 08/06/2022 tarihinde tebliğ olunduğunu, ihbarnameler elektronik tebligat adresine gönderilmiş ve yasal sürelerin geçtiğini, bunun üzerine davacı taraf mezkur icra dosyasına kendisine gönderilen ihbarnamelerde yazılı miktar bakımından borçlu eklendiğini, davacı vekilinin müvekkili şirketin e-tebligat adresini kullanmadığı veya bu adresin olmadığı iddiası hukuki bir dayanak olmadığını, zira Elektronik Tebligat Yönetmeliği ve Tebligat Kanunu bu yolla yapılan tebligatları kabul etmekte olup, davacı şirketin bu işleriyle ilgilenen personeli muhasebecisi yada, yöneticisinin veya bir başkasının kusurunu “e-tebligat adresimiz yok” gibi bir bahaneye sığınarak iptal ettirilmeye çalışılması hukukla bağdaşmadığı gibi akla da uygun olmadığını, tüm tebligatlar yasal yolla yapılmış ve usulüne uygun olduğunu, bu sebeple davacının bu yöndeki itirazlarının reddedilmesi gerektiğini, hak düşürücü dava açma süresi geçiğini ve davalı müvekkilin pasip husumet ehliyeti olmadığını, davacı taraf mezkur icra dosyasından gönderilen 89/1ve 89/2 haciz ihbarnamelerine tebliğden itibaren 7 gün içerisinde cevap vermemiş ve itiraz etmediğini, davacı tarafa 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde dava açmadığı davacı tarafında kabulünde olup, 89 borçlusu sıfatını kazandığında şüphe olmadığını, şu halde davacı aleyhine ve alacaklı lehine tüm haciz işlemleri mezkur icra dosyasından uygulanabilir hale geldiğini, İİK 89.maddede bahsi geçen süreler geçtikten sonra 89 borçlusu İİK 72 kapsamında borçlu olmadığı gerekçesi genel menfi tespit davası açma hakkına sahip olmadığını, keza 15 günlük süre hak düşürücü süre olup, bununla birlikte İİK 72 kapsamında menfi tespit davası açma hakkı yalnızca takip borçlusuna verildiğini, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, anılan bu nedenlerle; hukuka aykırı ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, hak düşürücü süre geçtiğinden dolayı ve müvekkilin pasif husumet ehliyeti olmadığından dolayı davanın reddine karar verilmesine, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Dava; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/5. maddesi gereğince açılan menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir.
Mahkememizce, Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı vekili tarafından, dava dışı … aleyhine 32.816,00-TL asıl alacak, 9.283,52-TL asıl alacak olmak üzere toplam 42.099,52-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı ve dosyadan davacı tarafa, 52.703,88 TL alacak için gönderilen İİK. 89/1 haciz ihbarnamesinin 04/05/2022 tarihinde, İİK. 89/2 haciz ihbarnamesi 22/05/2022 tarihinde ve İİK. 89/3 haciz ihbarnamesi 08/06/2022 tarihinde gönderildiği, davacının itirazının bulunmadığı görülmüştür.
Somut olayda davalının, dava dışı şirketten alacağının bulunduğu, hakkında icra takibi başlattığı, bu takibin kesinleştiği, borçlusunun alacaklısı olduğu gerekçesiyle davacı ve diğer firmalar hakkında haciz ihbarnameleri çıkarıldığı, bu ihbarnamelerin usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği hususları uyuşmazlık konusu değildir.
Davacı taraf, haciz ihbarnameleri tebliğ almadığını iddia etmişse de, haciz ihbarnamelerine konu icra dosyasının celp ve incelenmesinde, tüm ihbarnamelerin davacının e-tebligat adresine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki çekişme, davacının, davalı takip alacaklısı ile dava dışı takip borçlusu arasında cereyan eden icra takibinde, kendisine tebliğ edilen haciz ihbarlarına itiraz etmemesi sonucu kesinleşen haciz ihbarları nedeniyle davalıya borcunun olup olmadığı ve ödediği miktarın istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İcra takibinde borçlunun üçüncü kişideki alacağının haczi prosedürü İİK’nın 89. maddesinde etraflıca düzenlenmiştir. Üçüncü kişi 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açmadığı takdirde borcun zimmetinde olduğu hususu kesinleşir. Bu halde zimmetinde kalan borcu icra dairesine ödemek zorundadır. İİK’nın 89/3. maddesinde düzenlenen bu süre, hak düşürücü niteliktedir. Mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Ancak, aynı maddenin 5. maddesinde alacaklı kötüniyetli olması halinde, üçüncü kişinin borçlu ile kötüniyetli alacaklı aleyhine dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın geri verilmesini talep edebileceği hükme bağlanmıştır. Bu davada bir süre yoktur. Takip alacaklısı ile borçlusu arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Üçüncü kişi davacının kötüniyetli takip alacaklısına karşı açtığı davanın temeli haksız fiildir. Borçlu hakkında açılacak dava ise, sebepsiz zenginleşmeye dayanacaktır.
Dava konusu olayda davacı üçüncü kişi tarafından, takip alacaklısı davalı aleyhine İİK’nın 89/5. maddesine dayalı olarak kötüniyetli hareket ettiği iddiasıyla genel menfi tespit ve istirdat davası açılmıştır. Böyle bir dava açmasında hukuki yararı mevcuttur. İİK’nın 89/3. maddesindeki hak düşürücü süre geçmiştir. Davacı ile davalının borçlusu dava dışı şirket arasında bir ticari ilişki mevcuttur. Davalının, başlattığı takipte davacıya haciz ihbarnameleri gönderttiği ve bunların kesinleştiği anlaşılmaktadır. Takip alacaklısının salt haciz ihbarnamesi göndertmesi kötüniyet göstergesi değildir. İtiraz şerhli bu ihbarnamelere davacı itiraz etme imkanı varken bunu yapmamıştır. Ayrıca, davalının bu ihbarnamelere davacının itiraz etmesini engelleyici doğrudan veya dolaylı bir fiili olduğu da iddia edilip ispatlanmamıştır.
Bu durum karşısında,davalı alacaklının kötü niyetli olduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmakla, davacının davasının ispat edilemediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiş, ayrıca yasal şartlar oluşmamakla kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartlar oluşmamakla kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harçtan, peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır