Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/702 E. 2023/179 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/702 Esas – 2023/179
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2022/702 Esas
KARAR NO :2023/179
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :1- ………… – ….
2- ……………… – ………
VEKİLİ :Av. ……. UETS
DAVALI :… SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – ….. … UETS
VEKİLİ :Av. …….. UETS
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :04/07/2022
KARAR TARİHİ :21/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :10/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 19/05/2018 tarihinde Toygar Mah. Uruz Bey cad. Karesi/Balıkesir adresinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında müvekkillerin çocuğu ……..’ın vefat ettiği Kaza …….. Plakalı araç sürücüsü …..’nın maktule çarpması sonucu meydana geldiği, kazaya sebebiyet veren …….. plakalı araç kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı Maktulün vefat etmesi sonucunda müvekkiller maktulün anne ve babası olarak desteğinden mahrum kaldığı. Sigorta şirketine tarafımızca 22/12/2020 tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı ancak sigorta şirketi tarafından taraflarına bir ödeme yapılmadığı, sigorta şirketi daha önce müvekkile ödeme yaptığını iddia etmiş ise de; yapılan ödeme müvekkillerinin zararını karşılamadığı, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının tazmini için Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/73 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtıklarını, açılan dava dosyasında düzenlenen 15/10/2021 tarihli bilirkişi hesap raporunda davacıların murisinin kusurunun %50 olarak belirlendiğini, iş bu orana göre tazminat hesaplaması yapıldığını, ancak daha sonra düzenlenen 22/11/2021 tarihli kusur raporunda müvekkillerin murisinin kusur oranı %25 olarak tespit edildiğini, kusur raporu alınmadan önce %50 kusur oranına göre davanın ıslah edildiğini ve bu şekilde karara verildiğini, davacıların murisinin kusur oranının %25 olarak kabul edilip hesap yapıldığında davacıların bakiye zararlarının bulunduğunun anlaşılacağını, davacıların bakiye zararı için Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin itirazı sebebi ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, bakiye destekten yoksun kalma tazminatı nedeni ile itirazın iptali için arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını, ancak arabuluculuk bürosunun 2022/66020 numaralı dosyasında davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığını, davacıların murisin desteğinden yoksun kalmasından dolayı uğradığı bakiye zararın tazmini için bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkil şirkete vaki başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığı ve anne Jeealan Rakan Rajab Rajab için 19.449,10-TL, baba ………… için 15.555,67-TL olmak üzere toplam 35.004,00-TL olmak üzere davacı taraflara 31.10.2019 tarihinde ibraname karşılığında ödendiği, buna ek olarak davalı şirket aleyhine ……..’ın vefatı nedeniyle destekten Yoksun Kalma Tazminatı talebine ilişkin olarak açılan dava sonucu Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/73 E. – 2022/62 K. Sayılı ilamına istinaden Bursa 2. İcra Müdürlüğü 2022/4725 E. Sayılı icra dosyasına 09.05.2022 tarihinde 88.217,07-TL anapara ve ferileri olmak üzere toplam 122.844,21-TL ödeme yapıldığını, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatı talebi bakımından davacının zararı eksiksiz olarak karşılandığını, iş bu davanın reddi gerektiğini, aksi halde davacı tarafından davalı şirketçe yapılmış olan ödemenin yetersiz ve fahiş olduğunun ispat edilmesi gerekeceğini, 19.05.2018 tarihinde meydana gelen dava konusu kazaya karışan …….. plaka sayılı araç davalı şirket nezdinde 14.12.2017-14.12.2018 başlangıç ve bitiş tarihli nolu Zorunlu 269521001575-2 Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, talebi kabul anlamına gelmemek üzere yeniden kusur tespiti yapılmasının gerekli görülmesi halinde dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine tevdii edilmesi gerektiğini, her durumda savcılık soruşturması/ ceza davasının neticesinin bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, dava konusu poliçe 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş olduğundan, iş bu dava konusu kaza sonucu meydana gelen zarar hesaplamasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar ekinde yer alan hesaplama gereğince TRH-2010 tablosunun kullanılması gerektiği izahtan vareste olduğunu, hesaplama yapılırken müteveffanın ileride evleneceği ve eşi ve çocuklarına da pay ayıracağı gözönünde bulundurulması gerektiğini, müteveffanın desteğinden yoksun kalan başka kimseler olup olmadığını araştırılması gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacıların söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerekeceğini, müteveffanın resmi geliri çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiğini, davalı şirket temerrüde düşmediğini, davalı şirket kaza tarihinden işleyecek olan faiz ile sorumlu tutulamaz. Davacı taraf açmış olduğu dava ile icra dosyasına yapmış olduğumuz itirazın haksız olduğunu belirterek, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini,
ancak davacının bu talebi alacağın likit olmaması nedeniyle yersiz olduğunu, ayrıca tarafımızdan yapılan itirazlar haklı sebeplere dayandığını, konu ile ilgili olarak Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2005 / 1488 E. – 2267 K. Sayılı ilamında ” Öte yandan; sigorta şirketi, sadece sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmiş ise araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitiyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu olduğunu, icra takip tarihi itibariyle likit bir alacak söz konusu olmadığı ve alacak miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği halde borçlu sigorta şirketinin icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” şeklinde karar verildiğini,
icra takibine haklı sebeplerle itiraz etmemize rağmen davacının haksız ve kötü niyetli açmış olduğunu, belirterek işbu dava nedeniyle de, davacı aleyhine % 20’ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, her türlü yasal hakların saklı kalmak kaydı ile davalı şirket yapılan ödemeler ile üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirmiş olduğundan huzurdaki davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/73 Esas Sayılı Dosyasında 15.10.2021
Tarihinde Aldırılan Bilirkişi Raporunda Özetle;
Dava konusu kaza nedeniyle kaza tarihi itibariyle mütevefa ………..’in asgari ücret ile çalıştığı, kazada %50 kusurlu bulunduğu, davacı baba … …
…’in bakiye 43.021,68 TL, anne JEEALAN RAKAN RAJAB RAJAB bakiye 45.195,39 TL
destekten yoksun kalma zararının meydana geldiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiş davalı sigorta şirketi bu rapora itiraz etmiştir. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/73 Esas Sayılı Dosyasında 22/11/2023 Tarihinde Aldırılan Bilirkişi Raporunda Özetle; …….. Plaka Sayılı Otomobil Sürücüsü …..’ nın dava konusu trafik kazasında 2918 Sayılı K.T.K.’ nın ” Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlamak ” başlıklı 52/a ” Kavşaklara Yaklaşırken, … Girerken, Hızlarını Azaltmak Zorundadırlar ” ve aynı kanunun 52/b ” Hızlarını, Kullandıkları Aracın Yük ve Teknik Özelliğine, Görüş, Yol, Hava ve Trafik Durumunun Gerektirdiği Şartlara Uydurmak Zorundadırlar ” maddesini ihlal ettiğinden % 75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğu, müteveffa Yaya …….’in dava konusu trafik kazasında yaşınında küçük yaşta olmasının da etkisiyle, 2918 Sayılı K.T.K.’ nın yayalara ait kusurlardan ”Yayaların Uyacakları Kurallar” başlıklı 68/c ” Yaya Yollarında, Geçitlerde veya Zorunlu Hallerde Taşıt Yolu Üzerinde Bulunan Yayaların, Trafiği Engelleyecek veya Tehlikeye Düşürecek Şekilde Davranışlarda Bulunmaları veya Buraları Saygısızca Kullanmaları Yasaktır ” maddesini ihlal ettiğinden % 25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirmiş tarafların bu rapora itiraz etmedikleri görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlığın davacıların destekten yoksun kalma zararlarının tazmini için Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/73 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ek talebe ilişkin Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine başlatılan takibin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mevcut davada öncelikle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/73 Esas sayılı dosyasının irdelenmesi gerekmekte olup mahkemece ceza mahkemesinde belirtilen kusur oranına göre aktüer rapor aldırılmış, aktüer rapor aldırıldıktan sonra davalı itiraz etmişse de davacı rapora itiraz etmemiş ve davayı ıslah etmiştir. Islah yapıldıktan sonra mahkeme daha önceki kararından dönerek kusur raporu aldırmış, mahkemece aldırılan kusur raporuna göre ise davacının kusuru ceza mahkemesindeki raporun aksine yüzde 25 olarak belirlenmiştir. Mahkemece aldırılan aktüer bilirkişi raporunda ceza mahkemesindeki kusur oranlarına göre hesaplama yapılmasına rağmen davacı gerek aktüer hesaplama gerekse de ceza mahkemesinde belirlenen miktara herhangi bir itirazda bulunmamış, rapor davacı açısından kesinlemiştir. Bu bağlamda davacının ek talepte bulunamayacağı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 26.379,74-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Kanun 18/A-13 maddesi uyarınca 1.600,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır