Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/69 E. 2022/1010 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/850 Esas – 2022/1001
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/850
KARAR NO : 2022/1001

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : …………. TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

DAVALI : … KUMAŞ TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında ticari alım satım ilişkisi bulunmakta olduğunu, müvekkil firma tarafından davalı firmanın kumaşlarına boya apre işi yapılmış olup yapılan işin teslim edildiğini, yapılan hizmete ilişkin fatura düzenlendiğini, ancak sonrasında davalı tarafça 5.165,72 EURO bedelli 22/06/2021 tarihli reklamasyon faturası, E-Arşiv fatura olarak müvekkiline sistem üzerinden gönderildiğini, davacı tarafın da bu faturayı kabul etmediğini ve süresi içerisinde itirazlarını bildirerek ihtarname ekinde iade ettiklerini, bunun sonrasında bir küçük miktarlı fatura daha kesildiğini ve her iki faturadan kaynaklı cari hesaba dayalı 6.017,81 EURO bedelli alacak yönünden davalı taraf aleyhine taraflar arasındaki cari hesap ekstresine dayalı olarak Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/6775 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine karşı davalı yanın müvekkili alacaklıya hiçbir borcu bulunmadığından bahisle haksız bir şekilde borca ve takibe itiraz ettiğini, alacağın tahsilini engellemek amacıyla taraflarına icra takibinden önce haksız olarak fatura kesildiğini, ancak taraflarınca süresinde fatura içeriğine Bursa 10. Noterliği 029113 yevmiye 04.08.2021 tarihli ihtarname ile açıkça itiraz edildiğini ve ticari kayıtlara alınmadığını, bu itibarla davalı-borçlunun takibe ve borca olan itirazının iptali ile takibin devam edebilmesi için taraflarınca huzurdaki davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini belirterek davalı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun borca, faiz ve fer’ ilerine itirazının iptali ile takibin devamına, davalı taraf aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin tekstil işi ile iştigal etmekte olup; kumaş üretmekle ve zaman zaman da bu kumaşları apre boyama işlerini fason olarak başka şirketlere yaptırmakta olduğunu, müvekkil şirketin, davacı şirket ile 2021 yılı Ocak-Haziran ayları arasında çalışmış ve bu süre içerisinde davacı şirkete fason olarak yaptırdığı işlerin bedellerini (hatalı ve ayıplı yapılan işin bedeli hariç olmak üzere) tam ve eksiksiz olarak ödediğini, davacı şirketin, müvekkil şirket tarafından kendisine 14.01.2021 tarihinde numuneleri ile birlikte boya ve apre işlemi yapılmak üzere gönderilen 698 metre kumaşın boyama işlemini hatalı yaptığını ve kumaşların kullanılmaz hale geldiğini, bu ürünlerin hatalı olarak boyanması ve kullanılmaz hale gelmesi üzerine, müvekkil şirket yetkilisi Şenol ÜSTÜNDAĞ ile davacı şirkette bu işlerden sorumlu … ile görüştüklerini, davacı şirket sorumlusu yapılan işlemin hatalı ve ayıplı olduğunu kumaşların kullanılamaz hale geldiğini açıkça kabul ettiğini ve zararın telafi edileceğinin belirtildiğini, hatta davacı şirket sorumlusunun, taraflar arasında ticari ilişkinin devam etmesine ve bundan sonra yapılacak olan işlerden mahsup edilmek suretiyle zararın karşılanmasını teklif ettiğini, müvekkil şirketin de bu teklifi kabul ettiğini, müvekkil şirketin, ayıplı üretim ile ilgili olarak davacı şirketin ayıbı kabul etmesi ve zararı telafi edeceğini belirtmesi üzerine davacı şirketle çalışmaya devam ettiğini ve sonraki işlemlerle ilgili gelen faturaları kabul ettiğini, bu arada müvekkil şirketin kullanılmaz hale gelen kumaşları artık hiçbir işe yaramayacağı için ‘mamul” olarak ham fiyatına, sadece bu kumaşları satın alma işi ile iştigal eden “Partici” olarak tabir edilen … isimli şahsa satılmış ve davacı şirkete de bu satış bedelini zarar hesabından düşülmesini belirttiğini, müvekkil şirketin, davacı şirket ile çalışması devam ederken, Mart ayına gelindiğinde zarar bedelinin muhasebeleştirilerek cari hesaplardan düşürülmesine ve taraflar arasında mutabakat yapılmasını istediğini, ancak davacı tarafın buna yanaşmadığını ve müvekkil şirketin zararını muhasebeleştirmediğini, bunun üzerinde müvekkil şirket hatalı üretilen ürünlerle ilgili 19.03.2021 tarihli UDA2021000000029 nolu reklamasyon faturasını düzenleyip davacı tarafa gönderdiğini, ancak davacı tarafın müvekkilinin kumaşlarını ayıplı boyamasına, kumaşları kullanılamaz hale getirmesine ve bu durumun kendi hatası olduğunu açıkça kabul etmesine rağmen, müvekkilinin düzenlediği reklamasyon faturasını kötü niyetli olarak kabul etmediğini, davacı şirketin icra takibine konu ettiği ve cari hesabında alacak olarak kaydettiği 849,60Euro bedelli 18.06.2021 tarihli faturayı müvekkil şirkete varlığından haberdar olduğunu ve davacı şirketi defalarca arayarak bu faturanın ellerine ulaşmadığını belirttiğini , bunun üzerine davacı şirketin söz konusu faturayı 02.09.2021 tarihinde, yeni fatura düzenlendikten neredeyse 3 ay sonra müvekkil şirkete gönderdiğini, ancak söz konusu fatura hem içerik olarak gerçeği yansıtmadığı ve fazla fatura kesildiği, hem de düzenleme tarihinden 3 ay sonra iletildiği için mecburen kabul etmediğinden ve sistem üzerinden reddedilerek iade edildiğini belirterek haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine, kötü niyetle davacı alacaklı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafça davalı tarafa boya ve apre işi yapılan kumaşlarda ayıbın varlığı, niteliği, süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, var ise ayıbın değeri ve bedelde indirim yapılacak tutarın neden ibaret olacağı, 849,60 EURO bedelli 18/06/2021 tarihli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bu faturada yazılı işleri davacı tarafından yapılıp yapılmadığına ilişkin itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce eser sözleşmesi söz konusu olmakla tarafların tanıklarının beyanlarının alınmasına karar verilmiş, davacı tanıklarından Fatih Bilgiç beyanında; davacı şirkette sevkıyat sorumlusu olarak çalıştığını, davalı firmayı da bildiğini, fason kumaş boyama işi yaptıklarını, davalı firmaya da boya apre işi yapıldığını, kumaşların sevk irsaliyesi ile geldiğini, işlemi yapıldıktan sonra faturasının kesilip sevk irsaliyesi ile gönderildiğini, kendilerine birçok parti kumaş yapıp gönderdiklerini, 2020-2021 yılları içerisinde olduğunu, sorun olduğu zaman kumaşları geri getirdiklerini, kendilerinin de amirlerine bildirdiklerini, yapılacak bir işlem var ise onların kendilerini yönlendirdiklerini, sorunun çözülmeye çalışıldığını, bu işlemlerde de 1-2 partide dönüş olduğunu, tekrar tamirinin yapılıp geri gönderildiğini, ancak içeride ne gibi bir işlem yapıldığını bilmediğini, sonrasında herhangi bir dönüş yapılmadığını, sorunun bu şekilde giderildi diye bildiğini beyan etmiştir. Yine aynı oturumda davalı tanığı … beyanında; geçen yıl haziran ayına kadar davacı HMK Tekstil firmasında boyahane müdürü olarak çalıştığını, kendisinin orada aktif olarak çalıştığı dönemde davalı firmanın kumaşlarına boyama işlemi yapıldığını, mevzu bahis olan 2 kumaş olduğunu, 1000 metre ve diğeri de yine 1000 metre olmak üzere, bu kumaşların 1000 metresinde bir problem olduğunu, ancak ikinci 1000 metrede bir problem olmadığını, 1000 metre kumaşta kumaşın mukavemet olarak zayıfladığını, bu HMK işletmesinde olan boya proses işlemlerinden kaynaklanmakta olduğunu, problemin ağırlığının işçilikten kaynaklı gibi durduğunu, ancak bir çok prosedür bir araya gelerek yapılan işlemler olduğu için bir arada etkili olabileceğini, çok yüksek oranlı boyama işlemleri yapıldığı için 1000 metre boyama işindeki hatanın küçük bir hata olarak görülmekte olduğunu, bu kumaşlardaki hasarın mekanik olarak kurtarılamayacağı için bilgi verildiğini, davalı firmanın da 1000 metre yeni kumaş gönderdiğini, yeni kumaş üzerine işlem yapıldığını, ilk 1000 metrenin bu şekilde zayi olduğunu, ikinci 1000 metre kumaş üzerine de sorunsuz şekilde işlem yapılıp gönderildiğini, kendilerinin bu kez bunu da biz beğenmiyoruz başka bir yerde yaptıracağız dediklerini, o kumaşa da yaptırdıkları diğer işletmede yapılan işlemin de istedikleri gibi olmadığını, orada da kumaşın zarar gördüğünü, … Tekstil’in bu kumaşın zararını da HMK firmasından talep ettiğini, ikinci kez gönderilen 1000 metre kumaş üzerinde yapılan boyama işleminden HMK Tekstil firması tarafından herhangi bir ücret alınmadığını, hatalı olduğu kabul edilen ilk 1000 metre için çalıştığı firma yetkilisinin davalı firma yetkilisi ile görüşüp bu ürünleri bizim depomuzu iade edin ben de kumaş parasını ödeyeyim diyerek hatalı yapıldığı kabul edilen 1000 metre davalı kumaşının parasını ödemeyi de kabul ettiğini, görüşmelerinin bu şekilde olduğunu, hatta görüşmeleri kendisi sürdürdüğü için bildiğini, ancak sonrasında işten ayrıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak taraf vekillerinin açıklamalı beyan dilekçeleri ve tanık anlatımları da değerlendirilerek, icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi için bir Mali Müşavir bilirkişi ve bir Tekstil Mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi kurulunun 20/08/2022 tarihli raporunda; davaya konu hatalı olarak beyan edilen ürünlerin davalı vekilince ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin müvekkili elinde olmadığı bildirilmekte olduğu için ürün üzerinde hataya ait ayıplı olup olmadığına dair inceleme yapılamadığı; davaya/takibe konu olan hatalı olduğu iddia edilen ürünün herhangi bir spesifik özelliği, kumaş konstrüksiyon bilgileri (iplik cinsi, kumaş sıklıkları, gr/mtül ağırlı,… vb) bulunmadığından dolayı bahse konu ürünlerin maliyet ve satış birim fiyatlarının belirlenebilmesi imkanlı olmadığı, davacı tarafından, davalı şirkete verilen hizmete karşılık fatura düzenlenmiş olup, davalı şirket tarafından, davacı şirkete 14.01.2021 tarihinde aynı bedelli iade faturası düzenlendiği, daha sonra davacı şirketin tekrar davalı şirkete 18.01.2021 tarihinde aynı bedelli satış faturası düzenlediği, taraflar arasında ayıplı hizmet olduğu iddia olunan hizmet faturasının bu olduğu, hizmet faturalaşmasının bu şekilde son bulduğu, sonuç olarak iade faturasının davacı şirket tarafından kabul edilmemiş olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete 19.03.2021 tarihinde ayıplı hizmet nedeniyle KDV dâhil 5.851,03 EURO (Reklamasyon faturası) düzenlenmiş olduğu, taraflar arasında iade faturası düzenleme işleminin süreklilik arz ettiği; sonuç olarak (reklamasyon faturası) davacı şirket tarafından kabul edilmemiş olduğu, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen fatura sistem üzerinden davalı şirkete ulaşmadığı, davacı tarafından, davalı şirkete 01.09.2021 tarihinde sistem üzerinden gönderildiği, davalı şirket tarafından faturanın 02.09.2021 tarihinde sistem üzerinden reddedildiği, davalı şirket tarafından faturanın kayıtlara alınmamış olduğu; davacı tarafından, davalı şirkete 18.06.2021 tarih İRS2021000001214 nolu e irsaliye düzenlenmiş olup fatura konusu malların davalı şirket tarafından teslim alındığı, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturada kg birim fiyatı 5 Euro olarak hesaplandığı, davalı tarafından kabul edilmediği, daha önceki faturalar 3 Euro olduğu için bu faturada 3 Euro olarak hesaplanacağı, taraflar arasında herhangi bir fiyat mutabakatı olmadığı, davacı şirketin, davalı şirketten 5.677,97 Euro alacaklı olduğu (Yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır) olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari kayıtlarında süresinde bir ayıp ihbarı olmadığı, muhtemel ihtilaflara ilişkin ücretsiz boyama ve yıkama işlemleri ile zarar oluşmadan zaten giderildiği, dosya kapsamında alınan tanık beyanları ve bilirkişi raporunda yer alan hususlarda dava konusu miktar arasında 300 Euro’luk bir fark bulunduğu, bunun sebebinin ise yüksek metrajlı sipariş birim fiyatları ile düşük metrajlı siparişlerin birim fiyatlarını aynı tutularak son kesilen faturanın 300 Euro civarı fazla olduğu kanaatine varıldığı, hayatın olağan akışında da, ticari teamüllerde de, 1000 metre sipariş edildiğinde metre başına verilen fiyat ile 100 metre sipariş edildiğinde metre başına verilecek fiyatın bir olmayacağı, 100 metre siparişte birim fiyatı, makinenin daha düşük metrajlı sipariş için çalıştırıldığı ve kar marjı düşük olacağı sebebiyle daha yüksek fiyat olarak kesildiği, davacının satışını yaptığı tüm malların, davalı tarafça teslim alındığına dair imzaların mevcut olduğu, süresinde de ayıp ihbarında bulunulmadığından malların eksiksiz tesliminin kabulü gerektiği, tanık beyanlarında da ilk gönderilen kısımda kusurlar olduğu, bu yüzden davalı şirketin malların bir kısmını geri gönderdiği, ama davacı şirketin bu zararı gidermek amacıyla ücretsiz işlemleri yaptığı ve bu ücretsiz yapılan işlemlerin zararı giderdiği, gönderilen diğer kısımlarda ise bir problem olmadığı, sağlıklı bir şekilde davalı şirkete teslim edildiği, olabilecek tüm ayıpların giderildiği, ücretsiz işlemler yapıldığı ve davalı tarafa eksiksiz teslim edilmiş olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete 19.03.2021 tarihinde ayıplı hizmet nedeniyle KDV dâhil 5.851,03 EURO (Reklamasyon faturası) düzenlenmiş olduğu, taraflar arasında iade faturası düzenleme işleminin süreklilik arz ettiği; sonuç olarak (reklamasyon faturası) davacı şirket tarafından kabul edilmemiş olduğu, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen fatura sistem üzerinden davalı şirkete ulaşmadığı, davacı tarafından, davalı şirkete 01.09.2021 tarihinde sistem üzerinden gönderildiği, davalı şirket tarafından faturanın 02.09.2021 tarihinde sistem üzerinden reddedildiği, davalı şirket tarafından faturanın kayıtlara alınmamış olduğu; davacı tarafından, davalı şirkete 18.06.2021 tarih İRS2021000001214 nolu e irsaliye düzenlenmiş olup fatura konusu malların davalı şirket tarafından teslim alındığı, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen faturada kg birim fiyatı 5 Euro olarak hesaplandığı, davalı tarafından kabul edilmediği, daha önceki faturalar 3 Euro olduğu için bu faturada 3 Euro olarak hesaplanacağı, taraflar arasında herhangi bir fiyat mutabakatı olmadığı, davacı şirketin, davalı şirketten 5.677,97 Euro alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/6775 Esas sayılı icra takibine itirazının 5.677,97 EURO üzerinden iptali ile icra takibinin bu tutar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin de reddine karar verilerek hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı veyasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2021/6775 Esas sayılı icra takibine itirazının 5.677,97 EURO üzerinden İPTALİ ile icra takibinin bu tutar üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin de REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.954,56.-TL nispi harçtan peşin alınan 741,04.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.213,52.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 9.262,63.-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden taktir ve tayin olunan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 2.211,84.-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 2.086,87.-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2022

Katip 104191 Hakim 37332
e-imza e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ
59,30.-TL BVH.
741,04.-TL PH.
211,50.-TL TEB. VE POSTA GİD.
1.200,00.-TL BİLİRKİŞ ÜCRETİ
TOPLAM : 2.211,84.-TL