Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/680 E. 2022/1181 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2022/680
KARAR NO : 2022/1181
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
Öncesinde İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/53 Esas 2022/67 Karar sayılı görevsizlik kararı nedeniyle mahkememizde tevzi olan davanın açık muhakemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını ve takibin kesinleşerek müvekkilinin taşınmazının satıldığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığı gibi ticari ilişkisinin de olmadığını, müvekkilinden icra yoluyla tahsil edilen bedelin iadesi gerektiğini belirterek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir,
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin 26.02.2021 tarihinde alacağını Zeynep Keskin’e devrettiğini. Bu kapsamda icra dosyasının tarafı olmadığını. Müvekkilinin davalı sıfatına sahip olmadığını. Davacının müvekkilinden aldığı senetlere karşı icra takibinde bulunduğunu, davacı tarafın elinde kambiyo senedi varken ve bunu alacak takibine konu etmişken, bu davayı açmasında hukuki çıkarı olmadığını hukuki yarar yokluğundan davanın reddini talep ettiğini. Borçlunun imzaya itirazının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu. Bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Her ne kadar son Yargıtay kararlarında görevsizlik kararının verilmesi üzerine dava dosyası henüz görevli mahkemeye gönderilmeden davacı tarafından arabuluculuğa başvurulması halinde dava şartının tamamlanmış kabul edilmesi gerektiği yönünde bir kısım görüşler ileri sürülmüş ve kabul edilmişse de; dava dosyamızda davacı mahkemece arabuluculuk tutanağının sunulmasına yönelik süre vermesi akabinde arabuluculuğa başvurmuş olup, bu sebeple dava şartı yerine getirilmediğinden red kararı verilmiştir.
Kaldı ki; zaten mahkememizce yukarıda zikredilen Yargıtay kararlarında ileri sürülen görüşün benimsenmesi de mümkün görünmemektedir. Zira mahkemeler kanunu uygulamakla mükelleftir. HUAK 18/A maddesinin 2. Fıkrası “…..Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup, davacının arabuluculuğa başvurmadan dava açtığının tespit edilmesi halinde başkaca bir işlem yapılmaksızın davanın reddedilmesi gerektiği açıkça kanunda yazılmıştır. Dolayısıyla bu dava şartının kanunun metnine ve ruhuna aykırı olarak şekilde tamamlanabilir bir dava şartı olarak yorumlanması mümkün değildir. Kanun değişmediği sürece bu tarz yorumların yapılması hukuka uygun bir yorum olmayacak ve arabuluculuk kurumunu anlamsız ve uygulanamaz hale getirecektir.
Davanın mahiyetinin; yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile ticari arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı vekilininde mahkememizin 17/11/2022 tarihli duruşmasında davayı açarken arabuluculuğa başvurulmadığını, davayı açtıktan ve görevsizlik kararı verilmesi akabinde dosyanın mahkememize gelmesi sonrasında süre verilmesi üzerine başvuru yapıldığını beyan ettiğinden, mahkememizce yalnızca arabuluculuk tutanağının sunulmasına yönelik HUAK 18A/2 ilk cümle uyarınca süre verildiği, arabuluculuğa başvuru için verilen bir süre olmadığı, dolayısıyla HUAK 18A/son cümle uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerektiğinden, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu harcın peşin yatırılan 701,32.-TL harctan mahsubu ile bakiye 620,62.-TL’nin istemi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının, kullanılmayan kısmının HMK 333.Md. Uyarınca, karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Yasaya aykırı olarak arabuluculuk gideri yapılmasına sebebiyet verilidiğinden, devletçe ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu usulen anlatıldı. 17/11/2022
İş bu kararın gerekçesi 12/12/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı