Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/671 E. 2022/1040 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
( RED)

ESAS NO : 2022/671 Esas
KARAR NO : 2022/1040
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16063-60676-35375] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16699-96682-57279] UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022
Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/709 Esas ve 2022/183 Karar sayılı dosyasında görevsizlik karar verilerek dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiş ve yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıya 1 adet olmak üzere Kontur kesme kalıbı, Ezme ve delik delme kalıbı, birinci büküm kalıbı , ikinci büküm kalıbı ve 2000 adet parça baskısı imal ederek teslim ettiğini, davalıya bunun karşılığında 34356 sıra nolu 11/12/2018 tarihli 36.344,00 TL bedelli fatura düzenlediğini ancak davalı fatura bedelinin ödemediğini, yapılan icra takibine de itiraz edildiğini, 13/12/2019 tarihinde işyerinde yapılan haciz işlemi esnasında davalının borcu kabul ettiğini beyan ettiği ancak daha sonra tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile takibe itiraz ettiklerini, yapılan yargılama sonucunda tebligat geçersiz sayılarak takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle borçlunun borca ilişkin haksız itirazlarının iptaline ve takibin devamına, borca kötü niyetle itiraz edilmiş olduğundan ve alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarında haksız olduğunu, öncelikle davanın konusunun müvekkili ile davacı şirket arasında yapılan ticari satıştan kaynaklı alacak istemli olduğu, görevli mahkemenin TTK gereği Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Alacak iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; Alacak iddiasına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup,Bursa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/709 Esas ve 2022/183 Karar sayılı dosyasından görevsizlik kararı verilerek mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Bilindiği üzere 06/12/2018 tarihli ve 01.01.2019 tarihinde yürürlük tarihli 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Eldeki, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının, nispi ticari dava olup dava tarihinin 18/10/2021 olduğu, dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurmadığı anlaşılmakla çözümlenmesi gereken sorun arabulculuk dava şartının sonra tamamlanabilir dava şartı olup olmadığına ilişkidir.
Davanın ticari nitelikteki alacak davası olduğu ticari nitelikteki alacak davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.(Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı , Bursa BAM 5. HD 2020/1353 Esas ve 2020/1450 Karar sayılı benzer mahiyettedir.) Dolayısıyla dava dilekçesi kapsamında arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan eldeki alacak davasının arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’ nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın ara buluculuk dava şartı noksanlığı sebebi ile usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜTT ‘ne göre 5.815,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıran ilgililere iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır