Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2022/1037 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/641 Esas
KARAR NO : 2022/1037
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : Av. … – [16436-34344-64723] UETS
DAVALI : … – … …
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022
Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/17552 Esas ve 2022/493 Karar sayılı dosyasında görevsizlik karar verilerek dosya yukarıdaki esasa kaydedilmiş ve yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların rücu alacağı nedeniyle davalı aleyhine Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2021/8313 E. Nolu dosyasıyla takip yaptıklarını, borçlunun 14.10.2021 tarihli itirazı üzerine durduğunu, borçlunun söz konusu takipte borcun tamamına, faizine ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlunun itirazında haksız olduğunu, davacıların S.S … Konut Yapı Kooperatifinde kurucu üyelik yaptığını, bu kooperatifte Bursa İlinin Gemlik İlçesinde bir site inşaatına başlandığını, takip borçlusununda üye listesinde yer aldığını, kooperatifin inşaatın tamamlanması ve bağımsız bölümlerin üyelere dağıtılmasından sonra dağılarak tasfiye olduğunu, sonrasında S.S … Sitesi olarak hukuki varlığını devam ettirdiğini fakat SGK tarafından S.S … Konut Yapı Kooperatifinin faal olduğu döneme ilişkin kooperatif aleyhine ek işçilik alacağı adı ile bir borç kesildiğini, borcun eski kooperatif/yeni site yönetimi adına kurucu üyeler olan …, … ve … tarafından tamamen ödendiğini, site yönetiminin 15.10.2017 tarihli toplantısında SGK tarafından kesilen borcun davacılar tarafından bildirildiğini, toplantıda alınan 5 numaralı kararda “Seçilen yeni yönetim bu borcu … Site Yönetimi 61 Tapu sahibinden tahsil etmeye, SGK’ya ödemeye, yapılandırmaya, avukat tutmaya tam yetkilidir. Yönetim zaman zaman SGK ile ilgili gelişmeleri askıya asarak bilgilendirme yapacaktır.” denildiğini, ilgili karar defterinin Gemlik 1. Noterliği tarafından onaylandığını, bu bakımdan usulüne uygun olarak üyelere bildirim yapıldığını, toplantıda borç miktarının üyelerden tahsil edilerek ödeneceği kararlaştırılmış ise de üyelerin kendi paylarını ödememeleri üzerine davacıların borcu kendi adlarına ve site hesabına ödediklerini, daha sonrasında davacıların üyelere borcu ödediklerini bildirerek, her üyenin kendi payını ödemesi talebi ile müraacat ettiklerinde olumlu sonuç alamadıklarını, bunun üzerine tahsilat amacıyla üyeler aleyhine takipler başlatıldığını, site yönetiminin 15.10.2017 tarihinde yaptığı toplantıda yönetim kurulu üyelerinin borcu tüm üyeler adına ve hesabına ödeme ve işlemleri takip etme konusunda yetkilendirildiğini, kat maliklerince site yönetim kuruluna hem yetki verilip hem de bu yetki çerçevesinde yapılan işlemler sonucu kendi paylarına düşen rücu miktarına itiraz edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; hakkında Bursa 20.İcra Müdürlüğü 2021/1752 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, …, …’ a herhangi bir borcunun bulunmadığını, Bursa İli Gemlik İlçesi Hisar Mahallesi … Sitesinde bulunan 193 Ada 27 Parsel mesken olarak kullanılan 5.kat 16 Nolu bağımsız bölümü sattığını, Alacaklıların kooperatif yöneticileri ve … SİTESİ yönetimindeki şahısların olduğunu, site yönetimine ve öncesinde kooperatif yönetimine, daireyi satana kadar ödemeleri düzenli olarak yaptığını, … Sitesinde kurucu üyeleri …, …, …’ın olduğunu, alacaklı tarafça başlatılan Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2021/1572 esas sayılı takibe faize ve diğer tüm ferilerine itiraz itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını talep ettiğini, payına düşen miktarı mevcut yönetime yaptığını, yöneticilerin ihmalleri, usulsüz işlemlerinden kaynaklanan zararları daire sakinlerine ödetmelerinin adaletsizlik olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; Bursa 20.İcra Müdürlüğü 2021/1752 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkin alacak davası olduğu, Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/17552 Esas ve 2022/493 Karar sayılı dosyasından görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Bilindiği üzere 06/12/2018 tarihli ve 01.01.2019 tarihinde yürürlük tarihli 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kooperatif aidat borçlarından kaynaklanan alacak davasının, nispi ticari dava olup dava tarihinin 30/12/2021 olduğu, dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurmadığı anlaşılmakla çözümlenmesi gereken sorun arabulculuk dava şartının sonra tamamlanabilir dava şartı olup olmadığına ilişkidir.
Davanın ticari nitelikteki alacak davası olduğu ticari nitelikteki alacak davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.(Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı , Bursa BAM 5. HD 2020/1353 Esas ve 2020/1450 Karar sayılı benzer mahiyettedir.) Dolayısıyla dava dilekçesi kapsamında arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan eldeki alacak davasının arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’ nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın ara buluculuk dava şartı arabuluculuk yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıran ilgililere iadesine,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır