Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/631 E. 2022/1314 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2022/631 Esas
KARAR NO :2022/1314
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – … …
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLİ :Av. … –
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :14/06/2022
KARAR TARİHİ :27/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :24/01/2023
Mahkememizin bu dosyası ile yine mahkememizin 2022/636 esas sayılı dosyası ile birleştirilerek görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;2022/631 esas sayılı dosayada davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının murisi …’nın borçlu olduğu iddia edilen toplam 60.000-TL tutarındaki 30/04/2016 günlü 6959495 Seri No lu çeki 15.000,00 TL 31/10/2015 günlü 6959480 Seri No lu çeki 15.000,00 TL 31/12/2015 günlü 6959482 Seri No lu çeki 15.000,00 TL 30/11/2015 günlü 6959481 Seri No lu çeki 15.000,00 TL serini nolu çekleri ödemediği gerekçesiyle hakkında Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7146 numaralı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı murisinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, davacı murisi yaşlı olduğu için evine yapılan tebligatların hiç birisi ya eline geçmemiş yada ne olduğunu anlamadığı için davacının takipten haberi olmadığını, davacı murisi öldüğünde bu icra takiplerinin ne olduğunu bilmeyen davacı tüm mirasçılar gibi bu takiplerden korkarak reddi miras yapmış olduklarını, eğer bu takipler olmasaydı ve tereke borca batık olmasaydı davacı reddi miras yapmayacak olduğunu, ayrıca takip talebi davacı yapılmadığından itiraz etme imkanı da bulunmadığını, müvekkili yapmış olduğu bu itiraz doğrultusunda imzanın murise ait olmadığı tespit edilip murisin borçlu olmadı tespit edilmesi durumunda davalıların kötü niyetli olduklarının ortaya çıkacağını, bu durumda davacı hem maddi olarak ve manevi olarak rahatlayacağını, davacı benzer çekler üzerinde yapmış olduğu incelemede imzanın murise ait olmadığı kanaatine varmış olduklarını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu senetteki imza müvekkili murisine ait olmadığını, davacı takibe konu çekteki imzayı da tanımadığını, senedin altına atılan imzaların ikisi bile birbirinden farklı olduklarını, anılan bu sebeplerle; takibe konu olan bonodaki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle, davacı murisine ait imza örneklerinin Silvan İlçesinde bulunan Ziraat Bankasından, Silvan noterliğinden Silvan Esnaf Ve Sanatkarla Odası Başkanlığından, Silvan Askerlik şubesinden, Silvan Tapu Müdürlüğünden tüm kurumlardan istenilmesine, gelen imza örnekleri ile Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7146 nolu dosyasında çeklerin altındaki imzaların karşılaştırılması için adli tıpta imza incelemesi yapılmasına, yapılacak yargılama sonucunda davacının, davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalı aleyhine %20 üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2022/636 esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı murisi …’nın borçlu olduğu iddia edilen toplam 60.000-TL tutarındaki 30/04/2016 günlü 6959495 Seri No lu çeki 15.000,00 TL 31/10/2015 günlü 6959480 Seri No lu çeki 15.000,00 TL 31/12/2015 günlü 6959482 Seri No lu çeki 15.000,00 TL 30/11/2015 günlü 6959481 Seri No lu çeki 15.000,00 TL serini nolu çekleri ödemediği gerekçesiyle hakkında Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7133 numaralı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı, murisinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, davacı, murisi yaşlı olduğu için evine yapılan tebligatların hiç birisi ya eline geçmemiş ya da ne olduğunu anlamadığı için davacının takipten haberi olmadığını, davacı murisi öldüğünde bu icra takiplerinin ne olduğunu bilmediklerinden tüm mirasçılar gibi bu takiplerden korkarak reddi miras yapmış olduklarını, eğer bu takipler olmasaydı ve tereke borca batık olmasaydı davacı reddi miras yapmayacağını, ayrıca takip talebi davacıya yapılmadığından itiraz etme imkanı da bulunmadığını, davacı yapmış olduğu bu itiraz doğrultusunda imzanın murise ait olmadığı tespit edilip murisin borçlu olmadı tespit edilmesi durumunda davalıların kötü niyetli olduklarının ortaya çıkacağını, bu durumda davacı hem maddi olarak ve manevi olarak rahatlayacak olduklarını, davacı benzer çekler üzerinde yapmış olduğu incelemede imzanın murise ait olmadığı kanaatine varmış olduklarını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu senetteki imza davacı murisine ait olmadığını, davacı takibe konu çekteki imzayı da tanımadığını, senedin altına atılan imzaların ikisi bile birbirinden farklı olduklarını, anılan bu sebeplerle; takibe konu olan bonodaki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle, müvekkili murisine ait imza örneklerinin Silvan İlçesinde bulunan Ziraat Bankasından, Silvan noterliğinden Silvan Esnaf Ve Sanatkarla Odası Başkanlığından, Silvan Askerlik şubesinden, Silvan Tapu Müdürlüğünden tüm kurumlardan istenilmesine, gelen imza örnekleri ile Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7133 nolu dosyasında çeklerin altındaki imzaların karşılaştırılması için Adli Tıpta imza incelemesi yapılmasına, yapılacak yargılama sonucunda davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalı aleyhine %20 üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
2022/631 esas sayılı dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, taraf sıfatı da bulunmadığını, dava dilekçesinde dosya borçlusu …’nın davacı taraf dahil olmak üzere tüm mirasçılarının mirası reddettiği belirtildiğini, hukuki olarak mirası reddeden kişinin muris adına işlem yapmaya hiç bir yetkisi olmadığı gibi muris adına borçlu olmadığının tespitine ilişkin eldeki davayı açmaya da yetkisi bulunmadığını, işbu sebeplerle davanın esasına girilmeden taraf sıfatı ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacı tarafça, mezkur sayılı icra takip borçlularından …’nın borçlu olmadığından bahisle eldeki dava ile birlikte yine mahkemenizce görülen 2022/636 E. sayılı dosyası ile iki ayrı menfi tespit davası ikame edildiğini, dava dosyasına dayanak teşkil eden Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7146 E. sayılı dosyası tarafımızca 21/06/2016 tarihinde başlatıldığını, işbu dosyadan çek fotokopileriyle birlikte gönderilen ödeme emri 28/06/2016 tarihinde borçlu ile aynı adreste oturan Havva ARI’ya tebliğ edildiğini, dosya borçlusu, mezkur sayılı icra dosyasından yapılan hiçbir işleme itirazda bulunmamış, 04/09/2020 tarihinde de vefat ettiğini, aradan geçen bunca zamana ve dosya borçlusu …’nın icra dosyasından yapılan işlemlere itirazının bulunmamasına rağmen eldeki davanın mirası reddeden davacı tarafından ikame edilmesi kötüniyetli olup hakkaniyet kurallarıyla da bağdaşmadığını, dava dosyasına dayanak teşkil eden Bursa 13.İcra Müdürlüğü’nün 2016/7146 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin 28/06/2016 tarihinde Havva ARI’ya tebliğ edildiği, mahkememizin 2022/636 esas sayılı dosyasına ilişkili olarak Bursa 13. İcra Müdürlüğünün dosyasında 103 davet kağıdının 12/07/2016 tarihinde borçlunun bizzat kendisine tebliğ edildiği; kıymet takdirinin ise 29/08/2017 tarihinde borçlunun gelini Vesile Arı’ya tebliğ edildiğini, ayrıca dosya borçlusu … adına kayıtlı taşınmazın kıymet takdiri için bilirkişi tarafından 16/12/2016 tarihinde keşfe gidildiği, aynı tarihlerde dosya borçlusu adına kayıtlı tüm banka hesaplarına da bloke koyulduğunu, yapılan tüm bu işlemlere rağmen muris …’nın yaşlı olduğundan bahisle tebligatların eline geçmediğinin veya ne olduğunu anlamadığından takiplerden haberinin olmadığının iddia edilmesi abesle iştigal olduğunu, basiretli tacir olan borçlu …’nın kendisine gönderilen tebligatların ne olduğunu bilememesi bir yana, hakkında başlatılmış icra takiplerinden, adına kayıtlı taşınmaz ile banka hesaplarına haciz konulmasına ve bilirkişinin kıymet takdiri için taşınmaza keşfe gitmesine rağmen haberinin olmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının, takip mesnedi çeki ciro yoluyla iktisap etmiş olup iyiniyetli hamil olduğunu, çekteki keşideci imzasının davacı taraf murisinin eli ürünü olduğunu bilebilecek konumda olmadığını, iş bu nedenle davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekmekte olduğunu belirtilerek davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen 2022/636 esas sayılı dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi taraf sıfatı da bulunmadığını, zira dava dilekçesinde dosya borçlusu …’nın davacı taraf dahil olmak üzere tüm mirasçılarının mirası reddettiği belirtildiği, hukuki olarak açıktır ki; mirası reddeden kişinin muris adına işlem yapmaya hiç bir yetkisi olmadığı gibi muris adına borçlu olmadığının tespitine ilişkin eldeki davayı açmaya da yetkisi bulunmadığını, işbu sebeplerle davanın esasına girilmeden taraf sıfatı ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacı tarafça, mezkur sayılı icra takip borçlularından …’nın borçlu olmadığından bahisle eldeki dava ile birlikte yine mahkemenizce görülen 2022/631 E. sayılı dosyası ile iki ayrı menfi tespit davası ikame edildiğini, dava dosyasına dayanak teşkil eden Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7133 E. sayılı dosyası tarafımızca 21/06/2016 tarihinde başlatılmış olup işbu dosyadan çek fotokopileriyle birlikte gönderilen ödeme emri 28/06/2016 tarihinde borçlu ile aynı adreste oturan Havva ARI’ya tebliğ edildiğini, dosya borçlusu, mezkur sayılı icra dosyasından yapılan hiçbir işleme itirazda bulunmamış, 04/09/2020 tarihinde de vefat ettiğini, aradan geçen bunca zamana ve dosya borçlusu …’nın icra dosyasından yapılan işlemlere itirazının bulunmamasına rağmen eldeki davanın mirası reddeden davacı tarafından ikame edilmesi kötüniyetli olup hakkaniyet kurallarıyla da bağdaşmadığını, dava dosyasına dayanak teşkil eden Bursa 13.İcra Müdürlüğü’nün 2016/7133 E. Sayılı dosyası incelendiğinde; icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin 28/06/2016 tarihinde ……’ya tebliğ edildiği; 103 davet kağıdının 12/07/2016 tarihinde borçlunun bizzat kendisine tebliğ edildiği; kıymet takdirinin ise 29/08/2017 tarihinde borçlunun gelini Vesile Arı’ya tebliğ edildiği görüleceği, ayrıca dosya borçlusu … adına kayıtlı taşınmazın kıymet takdiri için bilirkişi tarafından 16/12/2016 tarihinde keşfe gidildiği, aynı tarihlerde dosya borçlusu adına kayıtlı tüm banka hesaplarına da bloke koyulduğu, yapılan tüm bu işlemlere rağmen davacı tarafça muris …’nın yaşlı olduğundan bahisle tebligatların eline geçmediğinin veya ne olduğunu anlamadığından takiplerden haberinin olmadığının iddia edilmesi abesle iştigal olduğu, basiretli tacir olan borçlu …’nın kendisine gönderilen tebligatların ne olduğunu bilememesi bir yana; hakkında başlatılmış icra takiplerinden, adına kayıtlı taşınmaz ile banka hesaplarına haciz konulmasına ve bilirkişinin kıymet takdiri için taşınmaza keşfe gitmesine rağmen haberinin olmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının, takip mesnedi çeki ciro yoluyla iktisap etmiş olup iyiniyetli hamil olduğu, çekteki keşideci imzasının davacı taraf murisinin eli ürünü olduğunu bilebilecek konumda olmadığı, iş bu nedenle davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekmekte olduğu belirtilerek izah edilen nedenlerden dolayı; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememiz asıl davasınını konusu murisi aleyhine Bursa 13.İcra Dairesi’nin 2016/7133 esas sayılı dosyasında yapılan takip sebebiyle murisin borçlu olup olmadığı, birleşen dosya açısından ise Bursa 13.İcra Dairesi’nin 2016/7146 esas sayılı dosyasında murisin borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı Silvan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/66 esas, 2021/68 karar sayılı kararı uyarınca murisin mirasını TMK 605/1’inci maddesi uyarınca reddetmiştir. Davacı takip borçlusu muris Necip Arı’nın mirasını koşulsuz şartsız şekilde reddetmiş olup, davalı tarafından davacı aleyhine takip yürütülmemiştir. Menfi tespit davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, davacının takip dosyalarında da takip borçlusu sıfatı da yoktur. Mirasın gerçek reddini düzenleyen TMK 605/1 inci maddesi kayıtsız, şartsız ve sebep göstermeksizin mirasın reddini düzenlemiş olup, mirasın reddi ile birlikte murisin mirası reddedene geçmeyecektir. Mirasın reddi beyanı bozucu yenilik doğurucu bir hak olup bu beyandan dönülemeyeceği gibi koşul ve şarta da bağlanamayacaktır. TMK 605/2 inci maddesinin “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü uyarınca aczi açıkça belli ise mirasın reddedildiği kabul edilecek olup, davacı bu hakkı kullanmadan doğrudan mirası reddetmiştir. Davacının murisin borca batık olduğu tespit edilmeden koşulsuz şartsız mirası reddettiği, bu hakkın yenilik doğurucu bir hak olduğu ve geri dönülemeyeceği, mevcut davada davacının mirasçı olmadığı takibin aleyhine de yapılmadığı görülmekle asıl ve birleşen davalar yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2022/631 esas sayılı dosya yününden;
2-Alınması gereken 2.815,73-TL harçtan, peşin yatırılan 703,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.111,79-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2022/636 esas sayılı dosya yönünden;
6-Alınması gereken 4.098,60-TL harçtan, peşin yatırılan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.073,95-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.600,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10- Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile
Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır