Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/582 E. 2023/160 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/582 Esas – 2023/160
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/582
KARAR NO : 2023/160

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

MAHKEMEMİZE AİT 2022/582 ESAS SAYILI ASIL DAVA
DAVACI :
VEKİLİ :Av
DAVALILAR : 1- Y
: 2-
VEKİLİ :Av.
İLGİLİ :
VEKİLİ : Av.
[16901-09678-44904] UETS, [16644-46361-09697] UETS
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli), Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023
BİRLEŞEN BURSA 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2022/774 ESAS SAYILI DAVA
DAVACI :
VEKİLİ : Av.
1.Levent 34330 Beşiktaş/ İSTANBUL
DAVALILAR : 1
2-
DAVA : Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının
İptali)
DAVA TARİHİ : 04/07/2022
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli), Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Yönetim Kurulu Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin babası muris …’ın 14.10.2017 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak murisin çocukları müvekkil … ve dava-dışı kardeşi … kaldığını, gebze 3.noterliğinin 06.04.2018 tarihli ve 16421 yevmiye sayılı mirasçılık belgesinde de belirtildiği üzere, muris …’ın 2 (iki) pay olarak belirlenen mirasının 1 (bir) payı müvekkil …’a, 1 (bir) payının da dava-dışı kardeşi …’a paylaştırıldığını, müvekkilinin babası …’ın davalı şirkette 1/3 hissedarlığı bulunmakta olup; işbu hissedarlığına karşılık şirkette 1.360 adet nama yazılı payı bulunmakta olduğunu, muris …’ın vefatı ile birlikte murise ait şirket paylarının mülkiyeti ve paya bağlı malvarlığı haklarının, halihazırda türk ticaret kanunu’nun 494/2. maddesi gereğince herhangi başka bir işleme gerek olmaksızın derhal müvekkil mirasçı ve dava-dışı kardeşine geçmiş durumda olduğunu, payların mülkiyetinin ve paylardan kaynaklanan malvarlığı haklarının derhal mirasçılara geçeceğinin, oy hakları ve genel kurula katılma hakkının ise şirketin onayı ile mirasçılara geçeceğinin hüküm altına alındığını, davalı şirketin Gemlik 3. Noterliği’nin 18.05.2022 tarihli 6955 yevmiye nolu, 29.04.2022 tarihli 2022/01 sayılı genel kurul kararının hukuka, anayasal haklara aykırılığı ile TTK’nun 447. maddesi uyarınca yok veya batıl olduklarının tespitine; işbu kararlara dayanılarak yapılan şirket ve sicil olmak üzere ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, tüm işlem ve uygulamaların da geriye etkili olarak geçersiz sayılmak suretiyle yok ve malul hükmünde olan dava konusu yönetim kurulu kararlarına dayanak tek pay sahipliği ilanının da dahil ve hisse devri olmak üzere tüm işlemlerin hükümsüzlüğünün tespiti ile kararların tescil ve ilan edildiği 20.05.2022 tarihli ticaret sicil gazetesi tescil ve ilanının hukuka aykırı olması nedeniyle terkiniyle müvekkiline ait hisselerin müvekkiline iadesi suretiyle müvekkil adına davalı şirket pay defterine kaydedilmesi ile müvekkilinin uğrayacağı zararların önlenmesi bakımından denetim veya yönetim kayyumu tayin edilmesi gerektiğini belirterek davalı şirketin 29.04.2022 tarihli 2022/01 Sayılı Genel Kurul kararının, hukuka, anayasal haklara aykırılığı ile yok veya TTK’nun 447. maddesi uyarınca batıl olduklarının tespitine ve yapılan işlemlerin baştan itibaren hükümsüzlüğüne, dava konusu işbu kararlara dayanılarak yapılan şirket ve sicil olmak üzere ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla yapılan tüm işlem ve uygulamaların da geriye etkili olarak geçersiz sayılmak suretiyle yok ve malul hükmünde olan dava konusu yönetim kurulu kararlarına dayanak tek pay sahipliği ilanının da dahil ve hisse devri olmak üzere tüm işlemlerin hükümsüzlüğünün tespiti ile kararların tescil ve ilan edildiği 20.05.2022 tarihli ticaret sicil gazetesi tescil ve ilanının hukuka aykırı olması nedeniyle terkiniyle müvekkiline ait hisselerin müvekkiline iadesi suretiyle müvekkili adına davalı şirket pay defterine kaydedilmesine, haklı ve hukuka uygun “dava konusu kararların TTK ve HMK kapsamında icrasının geri bırakılması”, “dava konusu paylar yönünden dava sonuçlanıncaya kadar, tensiben ve teminatsız olarak, pay devrini önleyici” ve ayrıca “davalı şirketin zararlandırıcı işlemler ile değerinin düşürülmesi ihtimalinin önüne geçilmesi amacıyla, dava sonuçlanıncaya kadar, tensiben ve teminatsız olarak, davalı şirkete yönetim ve/veya denetim kayyumu atanmasına” ve “davalı şirketin mevcut hissedar ve yönetim kurulu üyeleri tarafından şirket menfaatleri göz ardı edilerek haksız ve hukuka aykırı şekilde işlemler yapılmakta olduğundan, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul mallarının üzerine de teminatsız olarak tedbir konulmasına” yönelik olarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ortaklarından …’ın 14.10.2017 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa …’ın her biri ½ paya sahip olduğu sundukları mirasçılık belgesinden anlaşılan mirasçıları … ve … (“Mirasçılar”), Müvekkil Şirket’e başvurmuş ve murisleri adına kayıtlı payların miras oranları çerçevesinde kendi adlarına tescilini ve pay defterine kaydedilmelerini talep ettiğini, müvekkil Şirketin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 596/2’nin kendisine tanıdığı tek taraflı yenilik doğrucu nitelikteki “pay devrini ret hakkını” hukuka ve usule uygun olarak kullanmış, bağımsız denetim şirketine değerleme yaptırarak payların gerçek değerini tespit ettirmiş, Mirasçıların devir talebini payları gerçek değeriyle devralma teklifinde bulunmak suretiyle reddettiğini, müvekkil şirketin kendisine kanunla tanınan ve öğretide “kaçış klozu” olarak adlandırılan imkânı kullanmasıyla birlikte mirasçıların müvekkil şirkete karşı sahip oldukları hak, payların gerçek değeri tutarında bir alacak hâlini aldığını, gerçek değere karşılık gelmek üzere Müvekkil Şirket tarafından teklifte bulunulduğunu, fakat mirasçıların müvekkil şirket tarafından kendilerine teklif edilen değeri uygun bulmayarak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/520 E. sayılı dosyası (“Değer Tespit Dosyası”) üzerinden gerçek değerin tespitine yönelik bir dava açtığını, anılan davanın 02.02.2022 tarihinde Yerel Mahkeme tarafından reddedildiğini, mirasçılardan …’ın 15.04.2022 tarihinde davadan feragat ettiğini, ilgili Değer Tespit Dosyasının istinaf incelemesinde olduğunu, değer Tespit Dosyasında verilen ret kararını takiben mülkiyeti ve pay sahipliği hakları Müvekkil Şirket’e kaçış klozu uyarınca geçmiş olan payların pay defterine Müvekkil Şirket adına kaydedilmesine karar verildiğini, konuya ilişkin Gemlik 3. Noterliği nezdinde 18.05.2022 tarih, 6955 yevmiye numarasıyla tasdik edilen 29.04.2022 tarihli 2022/1 sayılı Genel Kurul kararı 20.05.2022 tarihli 10581 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde (“TTSG”) ilan edildiğini, anılan ilanda devredilen pay adedi ve sermaye karşılığının sehven yanlış yayımlanması sebebiyle doğrusu 14.06.2022 tarihli 10598 sayılı TTSG’de ilan edildiğini, değer tespit dosyasında iddialarını ispatlayamayan davacının bu sefer mahkememize nezdinde açtığı dava ile aynı mesnetsiz iddialar üzerinden menfaat elde etmeye, müvekkil şirketin kanundan doğan hakları kullanmasını önlemeye ve ticari işleyişini engellemeye çalışmakta olduğunu, davacı müvekkil şirket üzerinde baskı unsurları yaratarak dava sürecini dolanmayı ve haksız kazanç elde etmeyi hedeflemekte olduğunu, davacının bu davayı açmak için aktif dava ehliyeti ve hukuki yararı olmadığını, müvekkil şirket payları üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğu iddiasıyla eda hükmü kurulmasının talep edildiği bu davanın maktu harç üzerinden açılması ve basit usulle görülmesi usule aykırı olduğunu, müvekkil şirketin ticari faaliyetlerini sekteye uğratacak mahiyette “teminatsız” tedbir talebi kabul edilemeyeceğini, huzurda görülen davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, zira müvekkil şirket nezdinde pay sahibi olmayan davacının TTK kapsamında bu içerikteki bir genel kurulu kararının hükümsüzlüğünü talep etmesi için aktif husumeti ve hukuki yararı olmadığını, Kaçış Klozu Kullanıldığından Davacının Pay Sahibi olmadığını, müvekkil şirketin limited şirketler için TTK m. 596/2’nin (anonim şirketler için TTK m. 493’ün) kendisine tanıdığı, tek taraflı yenilik doğrucu nitelikteki “pay devrini red hakkını” kullanmasıyla birlikte, miras bırakanın payları üzerindeki mülkiyet ve pay sahipliği hakları doğrudan satın alma teklifinde bulunan Müvekkil Şirket’e geçtiğini, davacının TTK m. 494/2 uyarınca payların mülkiyetini miras yolu ile derhal iktisap ettiğini ileri sürse de söz konusu iddianın mesnetsiz olduğunu, zira, TTK m. 494/2 hükmünün gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, şirketin ilgili pay senetlerini alma önerisinde bulunması ile hem mülkiyet hem de paylara ilişkin tüm haklar şirkete geçeceğini, somut olayda Müvekkil Şirket’in mirasçıların pay sahipliğini onaylamayı reddetmesi ve pay senetlerini alma önerisinde bulunmasıyla, yani kaçış klozunun kullanılmasıyla, esas sermaye paylarının mülkiyeti, müvekkil şirkete geçtiğini, müvekkil şirketin miras bırakan …’ın mirasçıları Davacı ve dava dışı Cansu Yıldırım’a limited şirketlerde TTK m. 596/2 (anonim şirketlerde TTK m. 493/4) uyarınca “payları gerçek değeri ile devralma” bildiriminde bulunmasıyla murisin payları üzerindeki mülkiyet ve pay sahipliği haklarının Müvekkil Şirket’e intikal ettiği açık olduğunu, tüm bu gerçekler ışığında davacının pay sahibi olmadığı ortada olduğunu, davacının yegâne hakkı bir miktar paranın kendisine ödenmesinden ibaret olduğunu, bu çerçevede, aşağıda izah edileceği üzere aktif dava husumeti ve hukuki yararı olmayan davacının taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkil şirket nezdinde pay sahibi olmayan, genel kurul kararının iptalinde menfaati bulunmayan, bu kapsamda aktif husumet ehliyetini haiz olmayan davacı tarafından açılan davanın usulden reddi gerektiğini, müteveffa …’ın pay sahibi olduğu diğer şirketlerde alınan genel kurul kararlarının iptali talebi ile de dava açıldığını, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen davaların, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, davacı, müvekkil şirketin organlarının aldığı kararların geçerliliğini sorgulayabilecek bir konumda olmadığını, kaçış klozunun kullanılması ile birlikte Davacı ile Müvekkil Şirket arasındaki ilişki, gerçek değerin ödenmesinden ibaret bir hâl aldığını, davacının kendisini müteveffa … ile aynı pay sahipliği haklarını haiz kabul edip somut olaydaki gibi şirketler hukuku davaları açmasının mümkün olmadığını, zira davacının pay sahibi olmadığını, davacının pay defterine kaydolma talebinin müvekkil şirket tarafından, TTK’nın verdiği hak uyarınca reddedildiğini, Pay defterine kayıt talebi reddedilmiş bir kişinin, pay defterindeki kayıtlarla ilgili bir genel kurul kararına ihtilaf etmekte hiçbir hukuki menfaati bulunmayacağını, mevcut durumda davacı tespit davası görünümünde bir eda hükmü elde etmeye, pay devirlerinin önüne geçmeye ve şirket faaliyetlerini etkilemeye çalışmakta olduğunu, bu durumun usulen kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki davacının Müvekkil Şirket nezdinde üçüncü kişi konumunda olduğunu, davacının “müvekkile ait hisselerin müvekkile iadesi suretiyle” müvekkil adına davalı şirket pay defterine kaydedilmesi şeklindeki talebi, esasen “müvekkile ait hisselerin müvekkile iadesi” yönünde bir talep olduğunu, butlanın tespiti ya da pay defterine kayıt taleplerinden farklı olarak TTK’da düzenlenemeyeceğini, iade talebinin mutlak ticari dava olmadığını, Ticari davanın yokluğunda ilgili taleplerin asliye hukuk mahkemesi önünde tartışılması gerektiğini, davacının her şeyden önce TTK m. 494/2’te açıklanan sistemi yanlış yorumlamış veya bu şekilde yorumlamayı tercih ettiğini, TTK m. 596/2 (anonim şirketlerde TTK m. 493/4) kaçış klozunun kullanılması karşısında davacının yorumunun hiçbir hükmü olmadığını, kaçış klozunun müvekkil şirkete tanıdığı hak kanundan doğmakta olduğunu, müvekkili şirketin şirket menfaati uyarınca gerçekleştirdiği davranışların davacı tarafından haksız yere kötüniyetli addedildiğini, Müvekkil Şirket sahip olduğu hakları objektif bir şekilde kullanmış ve şirket menfaatinin gereği gibi hareket ettiğini, hakkı olandan daha fazlasını elde etme çabasındaki davacının kendi menfaatine olmayan her kararı dava etmekte ise de bu davaların hukuken kabul edilebilir bir gerekçesi olmadığını, müvekkili şirketin hukuka uygun şekilde hareket ettiğini, davaya konu genel kurul kararlarında hiçbir hukuka aykırılık olmadığını, kaldı ki davacının iddialarının yokluk ya da butlan yaratacak hususlara ilişkin dahi olmadığından davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirket kaçış klozunu kullandığını, davacının pay Sahibi Sıfatı olmadığını, davanın esastan reddi gerektiğini, davacı’nın TTK m. 494/2’ye Dayanan İddiaları Somut Olayın Gerçeklerini Yansıtmadığındın müvekkil şirket TTK m. 596/2’den doğan hakkını Kullandığını, Limited şirket niteliğindeki müvekkili şirketin TTK m. 596/2 uyarınca esas sermaye paylarını edinen kişiyi reddedebileceğini, Anonim şirketlerde TTK m. 493/4 vasıtasıyla bağlı nama yazılı paylar için öngörülen bu imkân limited şirketlerde tüm esas sermaye payları için geçerli olduğunu, burada kanuni bağlam söz konusu olduğunu, bu nedenle TTK m. 596/2’de buna dönük bazı imkânlar düzenlendiğini, Payı edinenin mirasçı olması hâlinde bu imkânlardan “kaçış klozu” öne çıkacağını, davacının pay sahibi olduğundan bahisle birtakım hakları bulunduğunu ileri sürmesi, şirketin kaçış klozunu kullanması karşısında hükmünü yitirdiğini, gelinen noktada davacının talebi bir miktar paranın kendisine ödenmesi olduğunu, zira davacının da bu hedefle Değer Tespit Dosyasını ikame ettiğini, davacının, henüz ödeme yapılmadığından bahisle pay sahibi olduğunu iddia etse de böylesi bir bağlantının hukuken kabul edilemeyeceğini, davacı ile müvekkil şirket arasındaki güncel hukuki ilişkinin kaynağı müvekkil şirket tarafından kaçış klozunun kullanılmasıyla meydana geldiğini, o hâlde davacının şirkete karşı olan hakkı çoktan şekil değiştirdiğini, alacak hakkı hâlini aldığını, aynı an itibarıyla pay sahibi de müvekkil şirket olduğunu, aksi yöndeki iddiaların ve davanın esastan reddi gerektiğini, müvekkil şirketin davacının İddia Ettiğinin Aksine, Payların Değerini Ödemekten Kaçınmadığını, genel Kurul Kararına Dair Yokluk ve Butlan İddiaları Asılsızdır, Davanın Esastan Reddi Gerektiğini, davacının pay defterine kayıt işleminin gerçekleştirilmesi için neden beklendiğinin açıklanması gerektiğini iddia ettiğini, müvekkil şirketin davacıya karşı herhangi bir hesap verme yükümlülüğü olmadığını, davacının müvekkil şirket nezdinde pay sahibi olmadığını, müvekkil şirket kaçış klozunu kullanarak davacının pay sahibi sıfatıyla pay defterine kaydını reddettiğini ve bu süreci takiben payların müvekkil şirkete ait hâle geldiğini, paylar müvekkil şirkete ait olunca ve pay defterine kaydın bu durum üzerinde hiçbir etkisi bulunmayınca, müvekkil şirketin tercihi pay defterine kayıt için hukuki sürecin işlemesini beklemek yönünde olduğunu, müvekkil şirketin ticari faaliyetleri olan aktif bir şirket olduğunu, Payların bir kısmının eski pay sahibi adına kayıtlı gözükmesinin bir noktada şirket menfaatine aykırı hâle geldiğini, bu noktada artık pay defterinin gerçek duruma uyarlanması gerektiğini, müvekkil şirketin değer Tespit Dosyası’nın ilk derece mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine, uyuşmazlığın çözümünün arzu edilenden daha uzun süreceğine kanaat getirmiş ve pay defterine kayıt için daha fazla beklememeye karar verdiğini, davaya konu kararın hukuka uygun olduğunu, bu kararlara istinaden pay defterinde gerçekleştirilen işlemlerin de geçerli olduğunu, bu nedenle davacının pay defterine kaydedilmesine dair talebi de dahil olmak üzere dava dilekçesinde yer alan tüm taleplerinin hukuki dayanaktan yoksunluğu gözetilerek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/774 esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Gemicilik Tic. Ltd. Şti’nin 13.06.2022 tarihli 02 sayılı genel kurulu kararının, 03.06.2022 tarihli 03 sayılı ortaklar kurulu kararının ve … Holding A.Ş.’nin 10.06.2022 tarihli 06 sayılı yönetim kurulu kararının hukuka, Anayasal haklara aykırılığı ile yok veya TTK’nun 391. ve TTK 447. maddesi uyarınca batıl olması sebebiyle; işbu kararlara dayanılarak yapılan tüm işlem ve uygulamaların da geriye etkili olarak geçersiz, yok ve malul hükmünde olması nedeniyle; davalı … Holding A.Ş.’ye yapılan hisse devri dahil olmak üzere işbu hisse devriyle ilgili şirket ve sicil olmak üzere ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla tüm işlemlerin hükümsüzlüğünün tespiti ile müvekkiline ait hisselerin müvekkile iadesi ve davalı şirket pay defterinde olmak üzere şirket nezdindeki işbu hukuka aykırı hisse devrine ilişkin tüm kayıtların iptaliyle düzltilmesini, müvekkili adına yapılacak tescilin ticaret sicilinde tescil ve ilanı olmak üzere gerekli işlemlerin yapılarak gerekli müzekkerelerin yazılmasını, müvekkilinin uğrayacağı zararların önlenmesi bakımından söz konusu hisselerin üzerine ivedilikle ihtiyati tedbir konulması olmak üzere, ayrıca hisseler halihazırda hukuka aykırı şekilde bu şirket nezdinde bulunmakta olduğundan denetim veya yönetim kayyumu tayin edilmek üzere tüm ihtiyati tedbir taleplerinin tensiben, teminatsız olarak ve durumun vahameti dikkate alınarak davalı yana tebligat yapılmaksızın kabulü ile işbu konuda davalı şirketler nezdinde gerçekleştirilen söz konusu hukuka aykırı işlemlerle ilgili açılan Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/582 E. sayılı dosyası ile de tensiben birleştirilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/774 esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ortaklarından …’ın 14.10.2017 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa …’ın her biri ½ paya sahip olduğu sundukları mirasçılık belgesinden anlaşılan mirasçıları … ve … (“Mirasçılar”), Müvekkil Şirket’e başvurmuş ve murisleri adına kayıtlı payların miras oranları çerçevesinde kendi adlarına tescilini ve pay defterine kaydedilmelerini talep ettiğini, müvekkil Şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 596/2’nin kendisine tanıdığı tek taraflı yenilik doğrucu nitelikteki “pay devrini ret hakkını” hukuka ve usule uygun olarak kullanmış, bağımsız denetim şirketine değerleme yaptırarak payların gerçek değerini tespit ettirmiş, Mirasçıların devir talebini payları gerçek değeriyle devralma teklifinde bulunmak suretiyle reddedildiğini, müvekkil şirketin kendisine kanunla tanınan ve öğretide “kaçış klozu” olarak adlandırılan imkânı kullanmasıyla birlikte Mirasçıların Müvekkil Şirket’e karşı sahip oldukları hak, payların gerçek değeri tutarında bir alacak hâlini almıştır. Gerçek değere karşılık gelmek üzere Müvekkil Şirket tarafından teklifte bulunulmuştur. Fakat Mirasçılar Müvekkil Şirket tarafından kendilerine teklif edilen değeri uygun bulmayarak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/520 E. sayılı dosyası (“Değer Tespit Dosyası”) üzerinden gerçek değerin tespitine yönelik bir dava açtığını, anılan dava 02.02.2022 tarihinde Yerel Mahkeme tarafından reddedildiğini, mirasçılardan … 15.04.2022 tarihinde davadan feragat ettiğini ve ilgili Değer Tespit Dosyası istinaf incelemesinde olduğunu, değer Tespit Dosyası’nda verilen ret kararını takiben mülkiyeti ve pay sahipliği hakları Müvekkil Şirket’e kaçış klozu uyarınca geçmiş olan payların pay defterine Müvekkil Şirket adına kaydedilmesine karar verilerek konuya ilişkin Gemlik 3. Noterliği nezdinde 18.05.2022 tarih, 6955 yevmiye numarasıyla tasdik edilen 29.04.2022 tarihli 2022/1 sayılı Genel Kurul kararı 20.05.2022 tarihli 10581 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde (“TTSG”) ilan edildiğini, anılan ilanda devredilen pay adedi ve sermaye karşılığının sehven yanlış yayımlanması sebebiyle doğrusu 14.06.2022 tarihli 10598 sayılı TTSG’de ilan edildiğini, davacının bu davayı açmak için aktif dava ehliyeti ve hukuki yararı olmadığını, müvekkil şirket payları üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğu iddiasıyla eda hükmü kurulmasının talep edildiği bu davanın maktu harç üzerinden açılması ve basit usulle görülmesi usule aykırı olduğunu, müvekkil şirketin ticari faaliyetlerini sekteye uğratacak mahiyette “teminatsız” tedbir talebi kabul edilemeyeceğini, huzurda görülen davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, zira müvekkil Şirket nezdinde pay sahibi olmayan davacının TTK kapsamında bu içerikteki bir genel kurulu kararının hükümsüzlüğünü talep etmesi için aktif husumeti ve hukuki yararı olmadığını, müvekkil şirketin limited şirketler için TTK m. 596/2’nin (anonim şirketler için TTK m. 493’ün) kendisine tanıdığı, tek taraflı yenilik doğrucu nitelikteki “pay devrini red hakkını” kullanmasıyla birlikte, miras bırakanın payları üzerindeki mülkiyet ve pay sahipliği hakları doğrudan satın alma teklifinde bulunan müvekkili şirkete geçtiğini, davacı, TTK m. 494/2 uyarınca payların mülkiyetini miras yolu ile derhal iktisap ettiğini ileri sürse de söz konusu iddia mesnetsiz olduğunu, zira, TTK m. 494/2 hükmünün gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, şirketin ilgili pay senetlerini alma önerisinde bulunması ile hem mülkiyet hem de paylara ilişkin tüm haklar şirkete geçeceğini, müvekkil şirketin miras bırakan …’ın mirasçıları Davacı ve dava dışı Cansu Yıldırım’a limited şirketlerde TTK m. 596/2 (anonim şirketlerde TTK m. 493/4) uyarınca “payları gerçek değeri ile devralma” bildiriminde bulunmasıyla murisin payları üzerindeki mülkiyet ve pay sahipliği haklarının Müvekkil Şirket’e intikal ettiği açık olduğunu, tüm bu gerçekler ışığında davacının pay sahibi olmadığının ortada olduğunu, davacının yegâne hakkı bir miktar paranın kendisine ödenmesinden ibaret olduğunu, bu çerçevede, aktif dava husumeti ve hukuki yararı olmayan davacının taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkil şirket nezdinde pay sahibi olmayan, genel kurul kararının iptalinde menfaati bulunmayan, bu kapsamda aktif husumet ehliyetini haiz olmayan davacı tarafından açılan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının daha önceki bazı girişimlerinde, müteveffa …’ın pay sahibi olduğu diğer şirketlerde alınan genel kurul kararlarının iptali talebi ile de dava açmış, Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde görülen davalar, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, davacının müvekkil şirketin organlarının aldığı kararların geçerliliğini sorgulayabilecek bir konumda olmadığını, kaçış klozunun kullanılması ile birlikte davacı ile müvekkil şirket arasındaki ilişki, gerçek değerin ödenmesinden ibaret bir hâl aldığını, davacının kendisini müteveffa … ile aynı pay sahipliği haklarını haiz kabul edip somut olaydaki gibi şirketler hukuku davaları açmasının mümkün olmadığını, zira davacının pay sahibi olmadığını, pay sahibi sıfatını haiz olmayan davacının huzurdaki davayı açmakta hukuken korunan herhangi bir menfaati olmadığını, huzurdaki davanın aktif husumet ehliyeti ve hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, Görevli Mahkemede Açılmayan, Davaların Yığılması Şartlarını Sağlamayan Davanın Usulden Reddi Gerektiğini, müvekkil şirket Kaçış Klozunu Kullanmış, davacının Pay Sahibi Sıfatı olmadığını, davanın esastan reddi gerektiğini, davacının tüm iddiaları pay sahibi olduğu iddiasına dayandığını, fakat usule ilişkin itirazlarda da açıklandığı üzere, davacının herhangi bir pay sahipliği hakkı olmadığını, davacının yegâne hakkı, bir miktar paranın kendisine ödenmesinden ibaret olduğunu, davanın hukuki bir temeli olmadığını, esastan da reddi gerektiğini, davacının TTK m. 494/2’ye Dayanan İddiaları Somut Olayın Gerçeklerini Yansıtmaz, Müvekkil Şirket TTK m. 596/2’den Doğan Hakkını Kullandığını, müvekkil şirketin davacının iddia ettiğinin aksine, payların değerini ödemekten kaçınmadığını, genel Kurul Kararına Dair Yokluk ve Butlan İddiaları Asılsızdır, Davanın Esastan Reddi Gerektiğini, Pay değerlerine dair ödenmesi gereken miktar üzerinde mutabakat sağlanmaması nasıl ki Davacı’nın hakkının bir miktar paranın elde edilmesi olduğu gerçeği üzerinde etkili değilse, Müvekkil Şirket’in pay sahibi olduğu gerçeğini de değiştirmeyeceğini, davacı aksini iddia etse de TTK m. 596/2 (anonim şirketlerde TTK m. 493 ve 494) karşısında bu iddialara itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacının pay defterine kaydedilmesine dair talebi de dahil olmak üzere dava dilekçesinde yer alan tüm taleplerinin hukuki dayanaktan yoksunluğu gözetilerek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya davalısı … Holding Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil Şirket ortaklarından … 14.10.2017 tarihinde vefat ettiğini , müteveffa …’ın her biri ½ paya sahip olduğu sundukları mirasçılık belgesinden anlaşılan mirasçıları … ve … (“Mirasçılar”), Müvekkil Şirket’e başvurmuş ve murisleri adına kayıtlı payların miras oranları çerçevesinde kendi adlarına tescilini ve pay defterine kaydedilmelerini talep ettiğini, müvekkil Şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 596/2’nin kendisine tanıdığı tek taraflı yenilik doğrucu nitelikteki “pay devrini ret hakkını” hukuka ve usule uygun olarak kullanmış, bağımsız denetim şirketine değerleme yaptırarak payların gerçek değerini tespit ettirmiş, Mirasçıların devir talebini payları gerçek değeriyle devralma teklifinde bulunmak suretiyle reddedildiğini, müvekkil Şirket’in kendisine kanunla tanınan ve öğretide “kaçış klozu” olarak adlandırılan imkânı kullanmasıyla birlikte Mirasçıların Müvekkil Şirket’e karşı sahip oldukları hak, payların gerçek değeri tutarında bir alacak hâlini aldığını, gerçek değere karşılık gelmek üzere Müvekkil Şirket tarafından teklifte bulunulduğunu, fakat Mirasçılar Müvekkil Şirket tarafından kendilerine teklif edilen değeri uygun bulmayarak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/519 E. sayılı dosyası (“Değer Tespit Dosyası”) üzerinden gerçek değerin tespitine yönelik bir dava açtıklarını, anılan dava 02.02.2022 tarihinde Yerel Mahkeme tarafından reddedildiğini, mirasçılardan … 15.04.2022 tarihinde davadan feragat etmiştir. İlgili Değer Tespit Dosyası istinaf incelemesinde olduğunu, değer Tespit Dosyası’nda verilen ret kararını takiben mülkiyeti ve pay sahipliği hakları Müvekkil Şirket’e kaçış klozu uyarınca geçmiş olan payların pay defterine Müvekkil Şirket adına kaydedilmesine karar verildiğini, konuya ilişkin Gemlik 3. Noterliği nezdinde 18.05.2022 tarih, 6951 yevmiye numarasıyla tasdik edilen 29.04.2022 tarihli 2022/1 sayılı Genel Kurul kararı 20.05.2022 tarihli 10581 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde (“TTSG”) ilan edilmiştir. Öte yandan, grup içi operasyonlar kapsamında Müvekkil Şirket’in sahip olduğu paylar Müvekkil Devralan Şirket’e devredildiğini, değer Tespit Dosyası’nda Müvekkilin önerdiği teklifi kabul etmeyerek itiraz eden ve bu itirazlarını ispatlayamayan Davacının, bu sefer Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde açtığı dava ile aynı mesnetsiz iddialar üzerinden menfaat elde etmeye, Müvekkil Şirket’in kanundan doğan hakları kullanmasını önlemeye ve ticari işleyişini engellemeye çalışmakta olduğunu, davacının Müvekkil Şirket üzerinde baskı unsurları yaratarak dava sürecini dolanmayı ve haksız kazanç elde etmeyi hedeflemekte olduğunu, davacı huzurdaki Çatı Dosya’da özetle, müvekkil şirketin pay sahiplerinden …’ın mirasçısı olduğunu; …’ın vefatıyla birlikte Müvekkil Şirket’te pay sahibi hâline geldiğini; payların mülkiyetinin ve paylardan kaynaklanan malvarlığı haklarının kendisine ve kız kardeşine geçtiğini; gerçek değerin tespiti için açtığı davanın reddedildiğini ve istinaf incelemesinde olduğunu, genel kurul kararının Davacı’nın anayasal mülkiyet ve miras hakkını ihlal ettiğini ve bu nedenle yok veya batıl olduğunu iddia ettiğini, ayrıca sair konularda ihtiyati tedbir verilmesi de talep edilmiş, bununla da yetinilmemiş, benzer iddiaları içerir birleşen dosya açıldığını, bu dava ile de Müvekkil Şirketin 13.06.2022 tarihli 02 sayılı genel kurul kararı, 02.06.2022 tarihli 03 sayılı ortaklar kurulu kararının ve Devralan Müvekkil Şirket’in 10.06.2022 tarihli 06 sayılı yönetim kurulu kararının yok veya TTK’nın 391. ve TTK’nın 447. maddesi uyarınca batıl olması iddiasıyla ve genel olarak Devralan Müvekkil Şirket’e yapılan hisse devirle ilgili tüm işlemlerin geçersizliğinin tespiti, Davacı’ya ait olduğu iddia edilen hisselerin iadesi, hisse devrine ilişkin tüm kayıtların iptali, Davacı’nın pay defterine kaydedilmesi, Devralan Müvekkil Şirket’e denetim ve yönetim kayyumu atanması, Devralan Müvekkil Şirket menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir konulması, dava konusu payların dava sonuçlanıncaya dek devrini önler mahiyette teminatsız ihtiyati tedbire hükmedilmesi ve bu dosyanın Çatı Dosya ile birleştirilmesi talep ettiğini, birleşen dosyadaki dava dilekçesinde de davanın Müvekkil Şirket’in ticari faaliyetlerini sekteye uğratma amaçlı ihtiyati tedbir kararı elde etmeye yönelik olduğu anlaşılmakta olduğunu, bu iddialarla davacının çatı dosyada genel kurul kararının yok veya batıl olduğunun tespitine; yapılan işlemlerin baştan itibaren hükümsüzlüğüne; bu kararlara dayanılarak yapılan tüm işlem ve uygulamaların geriye etkili olarak geçersiz sayılmak suretiyle, tek pay sahipliği ilanı ve hisse devri de dahil olmak üzere tüm işlemlerin hükümsüzlüğüne; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan tescil ve ilanın terkinine; dava konusu hisselerin Davacı’ya iadesi suretiyle bu hisselerin Davacı adına şirket pay defterine kaydına karar verilmesini talep ettiğini, mahkememizin 06.06.2022 tarihli ara kararıyla Çatı Dosya’da payların devrini önler mahiyette teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesine hükmedilip diğer taleplerinin reddedildiğini, pay devrini önler mahiyette verilen Çatı Dosya’daki ihtiyati tedbir kararına taraflarınca 20.06.2022 tarihinde itiraz edildiğini, öte yandan Birleşen Dosya yönünden de mahkememizin 07.07.2022 tarihli ara karar ile Müvekkil Devralan Şirket’e devri gerçekleştirilen paylar üzerine üçüncü kişilere devir ve temlik edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, bu karara karşı taraflarınca itiraz edildiğini, mahkememizce itirazların duruşma gününde değerlendirilmesine karar verildiğini, davacının taleplerinin usul ve esasa aykırı olduğunu, davacının tüm taleplerini şirket ortağı olduğu varsayımıyla ileri sürmüşse de bu varsayımın yanlış olduğunu, diğer usuli eksiklikler gereğiyle de davanın reddi gerektiğini, uyuşmazlığa konu edilen kararların hukuka uygun bir şekilde alındığını, davacının aksi yöndeki iddiaları karşısında haksız davanın reddini talep etme gereği doğduğunu, usule ilişkin fahiş hatalar barındıran bu davanın reddi gerektiğini, davacının bu davayı açmak için aktif dava ehliyeti ve hukuki yararı olmadığını, müvekkil Şirket payları üzerinde mülkiyet hakkı bulunduğu iddiasıyla eda hükmü kurulmasının talep edildiği bu davanın maktu harç üzerinden açılması ve basit usulle görülmesi usule aykırı olduğunu, dosyaların birleştirilmesinin usule aykırı olup tefriki gerektiğini, müvekkil Şirket’in ticari faaliyetlerini sekteye uğratacak mahiyette “teminatsız” tedbir talebi kabul edilemeyeceğini, müvekkil şirket nezdinde pay sahibi olmayan, genel kurul kararının iptalinde menfaati bulunmayan, bu kapsamda aktif husumet ehliyetini haiz olmayan davacı tarafından açılan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının müvekkil şirketin organlarının aldığı kararların geçerliliğini sorgulayabilecek bir konumda olmadığını, kaçış klozunun kullanılması ile birlikte Davacı ile Müvekkil Şirket arasındaki ilişkinin, gerçek değerin ödenmesinden ibaret bir hâl aldığını, davacının kendisini müteveffa … ile aynı pay sahipliği haklarını haiz kabul edip somut olaydaki gibi şirketler hukuku davaları açmasının mümkün olmadığını, zira davacının pay sahibi olmadığını, davacının yönetim kurulu kararının Müvekkil Şirket’in iç işleyişine dair işlemler olduğunu göz ardı etmiş, tam da bu nedenle davacı tarafından atıfta bulunulan TTK m. 391 hükmünde pay sahiplerinin haklarının kısıtlanmasından bahsedilir. Davacı bu hükme dayanıp mülkiyet hakkının kısıtlandığı iddiasıyla yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunu iddia etmiş ise de yönetim kurulu kararlarının niteliği böylesi bir benzetmeye uygun olmadığını, TTK m. 391’de düzenlenen, “pay sahiplerinin” haklarıdır, Davacı gibi üçüncü kişilerin değil. Bu nedenle, Davacı’nın iddia ettiği aksaklıklar söz konusu olsaydı dahi yönetim kurulu kararı batıl olmayacağını, aksi yöndeki davacı iddialarının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu kararların hukuka uygun olduğunu, bu kararlara istinaden pay defterinde gerçekleştirilen işlemler de geçerli olduğunu, bu nedenle davacının pay defterine kaydedilmesine dair talebi de dahil olmak üzere dava dilekçesinde yer alan tüm taleplerinin hukuki dayanaktan yoksunluğu gözetilerek reddini talep ettiklerini belirterek aktif husumet ehliyetini haiz olmayan ve davayı açmakta hukuki yararı bulunmayan davacı tarafından açılan davanın usulden reddine, pay değerleri üzerinden hesaplanacak nispi harcın davacı’ya kesin süre verilerek tamamlatılmasına, kesin sürede nispi harcın tamamlanmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına, üç ay içinde tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına, farklı yargılama usulüne tabi talepler yönünden davaların ayrılmasına, yazılı yargılama usulüne tabii taleplerin yazılı yargılama ile görülmesine, farklı mahkemelerin görev alanındaki talepler yönünden davaların ayrılmasına, görevsiz mahkemede açılan taleplerin reddine, davaların birleştirilmesi kararının kaldırılmasına, esas ve birleşen davanın tefrikine, usuli itirazların kabul edilmemesi halinde, davacı’nın haksız taleplerinin esastan reddine, haksız ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, talebimizin reddi halinde davacı’nın, müvekkil şirket’in tedbir dolayısıyla uğraması muhtemel masraflarını karşılayacak oranda teminat yatırmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davalı … Gemicilik ticaret LTD ŞTİ’ye ait 29/04/2022 tarihli ve 2022/01 Sayılı genel kurul kararının hukuka aykırılığı nedeni ile yok hükmünde veya TTK’nun 447. Maddesi uyarınca batıl olduğunun tespiti gerekip gerekmeyeceği, birleşen dava yönünden de davalı … Gemicilik LTD ŞTİ’nin 13/06/2022 tarihli 02 sayılı genel kurul kararı, 02/06/2022 tarihli 3 sayılı ortaklar kurulu kararı ve … Holding AŞ’nin 10/06/2022 tarihli 6 sayılı yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde ve malul hükmünde olup olmadığının tespiti ile davacıya ait olduğu iddia edilen hisselerin davacıya iadesi gerekip gerekmeyeceği, davalı şirket pay defterinde kaydı ve ticaret sicilinde tescil ve ilanı gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir.
Mahkememizin 06/06/2022 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin TTK 449. Maddesi gereği 29/04/2022 tarihli genel kurul kararının icrasının geri bırakılması talebinin yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesine, şirkete yönetim ve denetim kayyumu atanması hakkındaki talebin şartlar oluşmadığından reddine, şirketin menkul ve gayri menkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasının talebinin reddine, dosya kapsamına ve mevcut delil durumuna göre dava konusu paylar yönünden dava sonuçlanıncaya kadar takdiren teminatsız olarak pay devrini önleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bu konuda şirkete müzekkere yazılmasına, Başkan Esin Karagöz Sevinç’in davalı şirket 29/04/2022 tarih ve 2022/01 sayılı Genel Kurul Kararının “muris … hisselerinin pay defterine davalı şirket adına kayıtlanmasına dair pay devrinin davalı şirket tarafından reddi için payların gerçek değerinin belirlenmesine dair TTK’nun 596/2 ve 597/1-2 maddelerinde yazılı kanuni süreç henüz tüketilmediği ve tamamlanmadığından taraflar arasında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/520 esas 2022/88 karar sayılı dosyasına ve davasına konu paylar yönünden dava sonuçlanıncaya kadar tensiben ve takdiren teminatsız olarak davalı şirketin pay devrine ilişkin işlemleri icrasını da önleyecek şekilde icrasının durdurulmasına, ihtiyati tedbir kararına muhalefet etmesi ile oy çokluğu ile kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli ara kararı ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/774 esas 2022/855 sayılı kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi yönünden birleştirildiği mahkememize ait 2022/582 esas sayılı dosya üzerinden değerlendirilmesine karar verildiğinden anılan her iki dosya kapsamı incelenerek mahkememizin 2022/582 esas sayılı dosyasında dava konusu edilen muris …’ın davalı … Gemicilik Ltd Şti’ndeki 1/3 oranındaki payına tekabül eden 1360 adet nama yazılı hisselerinin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından mahkememizin 06/06/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, adı geçen payların davalı şirket 13/06/2022 tarihli ve 2022/2 sayılı genel kurul kararı ile birleşen dosya diğer davalısı … Holding AŞ’ye devredildiği, pay devri sonrasında ortaklık yapısının … Holding A.Ş 25,00.-TL değer ile karşılığı 34.000,00 TL’, Ali Rıza Yıldırım’a ait beheri 25,00.-TL 1320 adet paya karşılık gelen 33.000,00.-TL, Yüksel Yıldırım’a ait beheri 25,00.-TL değerinde 1320 adet paya karşılık gelen 33.00,00.-TL şeklinde Gemlik Ticaret Sicil Müdürlüğünün 28/06/2022 tarih ve 10608 sıra nolu ilanı ile ilan ve tescil edildiği anlaşılmış olup bu kez pay devrinin ve tescili ile bu konuda alınmış Gemlik 3. Noterliği nezdinde 27/06/2022 tarih 9430 yevmiye numarası ile tasdik edilen 13/06/2022 tarihli 2022/2 sayılı genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararlarının hükümsüzlüğünün ve geçersizliğinin tespiti ile yapılan tescil işleminin terkini talepli gerek mahkememizce ilk kez açılan davalı … Gemicilik LTD ŞTİ’ne karşı açılan 2022/582 Esas sayılı dava dosyamız gerekse bu dosya içerisine birleşen davalılar Aral Gemicilik LTD ŞTİ vekili tarafından Yılmaz Holding AŞ aleyhine açılan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/774 Esas sayılı davaları nedeni ile pay devir işleminin ve buna yönelik olarak alınan kararların yerinde olup olmadığı hususu yargılama konusu olduğundan davacı vekilinin yeniden pay devrine yönelik birleşen dosya üzerinden yapmış olduğu ihtiyati tedbir talebi inceme konusu yapılarak yerinde görülmüş olmakla takdiren teminatsız olarak yeniden kabulü ile davalı … Gemicilik LTD ŞTİ tarafından diğer davalı … Holding AŞ’ye … Gemicilik LTD ŞTİ’nin 13/06/2022 tarih ve 2022/2 sayılı genel kurul kararı ile devri gerçekleştirilen 1360 adet pay üzerine 3.kişilere devir ve temlik edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına karar vermek gerekmiş, İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile Davalı … Gemicilik LTD ŞTİ tarafından diğer davalı … Holding AŞ’ye … Gemicilik LTD ŞTİ’nin 13/06/2022 tarih ve 2022/2 sayılı genel kurul kararı ile devri gerçekleştirilen 1360 adet pay üzerine 3.kişilere devir ve temlik edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına, İhtiyati tedbir kararının bir örneğinin Aral Gemicilik LTD ŞTİ ile … Holding AŞ’ye ve gereği için Gemlik Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 11/08/2022 tarihli ara kararı ile mahkememize ait 2022/582 esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbire itiraza yönelik mahkememizde yapılan mürafaa duruşması sonunda; Mahkememizin 07/07/2022 tarihli ara kararı ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/774 esas 2022/855 sayılı kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi yönünden birleştirildiği mahkememize ait 2022/582 esas sayılı dosya üzerinden değerlendirilmesine karar verildiğinden anılan her iki dosya kapsamı incelenmiş ve Mahkememizin 2022/582 esas sayılı dosyasında dava konusu edilen muris …’ın davalı … Gemicilik Ltd Şti’ndeki 1/3 oranındaki payına tekabül eden 1360 adet nama yazılı hisselerinin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından mahkememizin 06/06/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de, adı geçen payların davalı şirket 13/06/2022 tarihli ve 2022/2 sayılı genel kurul kararı ile birleşen dosya diğer davalısı … Holding AŞ’ye devredildiği, pay devri sonrasında ortaklık yapısının … Holding AŞ; beheri 25,00 TL değerinde 1320 Adet paya karşılık gelen 33.000,00 TL Yüksel Yıldırım, beheri 25,00 TL değerinde 1360 Adet paya karşılık gelen 34.000,00 TL Ali Rıza Yıldırım, beheri 25,00 TL değerinde 1320 adet paya karşılık gelen 33.000,00 TL şeklinde Gemlik Ticaret Sicil Müdürlüğünün 28/06/2022 tarih ve 380 sıra nolu ilanı ile ilan ve tescil edildiği anlaşılmış olup bu kez pay devrinin ve tescili ile bu konuda alınmış Gemlik 3. Noterliği nezdinde 18/05/2022 tarih 6951 yevmiye numarası ile tasdik edilen 29/04/2022 tarihli 2022/1 sayılı genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararlarının hükümsüzlüğünün ve geçersizliğinin tespiti ile yapılan tescil işleminin terkini talepli gerek mahkememizce ilk kez açılan davalı Aral Gemicilik LTD ŞTİ’ne karşı açılan 2022/579 Esas sayılı dava dosyamız gerekse bu dosya içerisine birleşen davalılar Aral Gemicilik LTD ŞTİ vekili tarafından …. Holding AŞ aleyhine açılan Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/773 Esas sayılı davaları nedeni ile pay devir işleminin ve buna yönelik olarak alınan kararların yerinde olup olmadığı hususu yargılama konusu olduğundan davacı vekilinin yeniden pay devrine yönelik birleşen dosya üzerinden yapmış olduğu ihtiyati tedbir talebi inceme konusu yapılarak yerinde görülmüş olmakla takdiren teminatsız olarak yeniden kabulü ile davalı … Gemicilik LTD ŞTİ tarafından diğer davalı … Holding AŞ’ye … Gemicilik LTD ŞTİ’nin 13/06/2022 tarih ve 2022/2 sayılı genel kurul kararı ile devri gerçekleştirilen 1360 adet pay üzerine 3.kişilere devir ve temlik edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilerek ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı … Gemicilik ltd şti tarafından diğer davalı … Holding AŞ’ye … Gemicilik Ltd Şti’nin 13/06/2022 tarih ve 2022/2 sayılı genel kurul kararı ile devri gerçekleştirilen 1360 adet pay üzerine 3.kişilere devir ve temlik edilmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, mahkememize ait dosya ile birleşen dosya davalısının ihtiyati tedbire itiraz etmesi üzerine mahkememizce mürafaa duruşma gönü verilerek değerlendirme yapılmış, dosya içerisinde mevcut ve toplanan delillere göre, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararların HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca yerinde olduğu, mahkememizin ihtiyati tedbire dair kararında değişiklik olmayıp, ihtiyati tedbire itirazın yerinde olmadığı sonucuna varılarak itirazın reddine karar vermek gerekmiş, Asıl ve Mahkememizin birleşen 2022/774 Esas sayılı davaları yönünden ihtiyati tedbire itirazların reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; Bursa 2.ATM’nin 2022/774 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmekle dosyamız içerisine gönderildiği, Bursa 2. ATM’nin 2022/774 esas sayılı birleşen dosyası ile ilgili 2.tensip tutanağının yapıldığı, davacı vekillerinin asıl ve birleşen dava yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin mahkememiz ara kararlarına bağlandığı, ilk kez verilen 06/06/2022 tarihli dava konusu paylar yönünden pay devrini önleyici ihtiyati tedbir kararı verildiği, bu konuda … Gemicilik LTD ŞTİ’ne yazı yazıldığı, bilahare birleşen dosyada … Holding AŞ yönünden yine pay devrini önleyici şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmekle mahkememizce bu konuda da ayrıca 07/07/2022 tarihinde karar oluşturulduğu, asıl ve birleşen davada verilen ihtiyati tedbir kararlarına itiraz yönünden mahkememizce yapılan murafaa duruşmasında ihtiyati tedbire yönelik itirazların tümüyle reddine 11/08/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildiği, anılan karar aleyhinde de istinaf yargı yoluna müracaat edildiği ve halen incelemede olduğu, mahkememizce asıl dosyada ilk kez verilen 06/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararına davalı şirket yöneticileri tarafından dava konusu edilen payların 3. Kişilere devredilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir kararına muhalefet edilmek sureti ile birleşen dosya davalısı … holding AŞ’ye payların devredilmek sureti ile ihtiyati tedbire muhalefet edildiğinden bahisle dosya içerisine ibraz edilen 07/07/2022 tarihli dilekçe ile davalı şirket yöneticilerinin ihtiyati tedbir kararına muhalefet suçundan cezalandırılmaları talepli dilekçelerini dosya içerisine ibraz ettikleri, bu kapsamda davalı şirket yöneticilerinin beyanlarına başvurmak sureti ile HMK 398/2. Maddesi uyarınca usulüne uygun davetiye ile celbedildikleri, davalı şirket yetkilileri Ali rıza yıldırım ve Yüksel yıldırım’ın İlgililer sıfatı ile vekilleri …………….n aracılığı ile beyanlarına ilişkin 08/11/2022 tarihli beyan dilekçelerini dosya içerisine ibraz ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce açılan davanın her iki şirket arasında bağlantılı pay devirlerine ilişkin alınan genel kurul kararlarının ve devamı sürecinde alınan yönetim kurulu kararlarının geçersizliğinin mutlak butlanla batıl olduğunun-yok hükmünde olduğunun tespiti talepli davalara ilişkin olup her iki dava arasında bağlantı bulunduğundan davaların bir arada görülmesinde sakınca bulunmadığından ve hatta bir arada görülmesinde gereklilik bulunduğundan davaların tefriki talebinin reddine, davacı yanın her iki davadaki asli talepleri yönünden davalı şirketler genel kurul kararlarının ve yönetim kurulu kararlarının iptali (geçersizliğinin-yok hükmünde olduğunun- batıl olduğunun tespiti) talepleri ile davacı paylarının davacı yana ait olduğunun tespiti ile pay defterine tescili ve ilanı talepleri her birisinin basit yargılama usulüne tabi olarak yürütülmesi gerekeceğinden basit yargılama usulünün uygulanmasına dair itirazların ve bu kapsamda maktu harca tabi davalar olduğundan ayrıca nispi harç alınması gerektiği yönündeki itirazların yerinde görülmediğinden reddine, davacının devredilen paylar ile ilgili genel kurul kararı ve yönetim kurulu kararlarının iptali ile payların kendi adına kayıt ve tescili ile ilanını talep etmesinde hukuki yararı bulunduğundan yerinde görülmeyen hukuki yarar yokluğu itirazının reddine, davalı yanın davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı yönündeki itirazların davanın esası ile incelenip karara bağlanmasına, mahkememizin pay devrini önleyici ihtiyati tedbir kararlarına itirazın reddine dair 11/08/2022 tarihli ara kararının istinaf edildiği anlaşılmak istinaf sonucunun beklenmesine, davalı şirket yöneticilerinin ihtiyati tedbir kararına muhalefet suçundan cezalandırılmalarına ilişkin şikayet nedeni ile hmk 398/2. maddesi uyarınca çıkartılan ihtaratlı davetiyeye ilişkin beyan dilekçelerini henüz dosya içerisine sundukları anlaşılmakla savunma ve açıklamalarına karşı beyanda bulunmak isteyen davacılar vekiline bu konuda 2 haftalık süre verilmesine, davalı şirket yöneticilerinin ihtiyati tedbir kararına muhalefet suçundan cezalandırılmaları yönünden bir daha ki celse de karar oluşturulmasına, Bursa 1. atm’nin 2018/520 esas sayılı ve 2022/89 karar sayılı taraflar arasında görülen gerçek pay değerinin tespiti konulu dava sürecinin beklenmesine, istinaf kararı verilmesi halinde dosyanın incelenmek üzere celbine, Bursa 2.Atm’nin 2018/809 esas sayılı dosyasının incelenmek üzere celbine karar verilmiştir.
Mahkememizin 08/02/2023 tarihli oturumunda davacı … hisselerinin davacıya iadesi sureti ile davacı adına olmak üzere davalı … Gemicilik LTD ŞTİ’ye ait pay defterine kayıt ve tescil edilmesine ilişkin talebin bu davadan tefriki ile ayrı bir esas numarası adı altında kayıt edilmesine, bu aşamada kesin, esas hakkında hüküm ile birlikte istinaf yargı yolu açık olmak üzere karar verilmiş, yine mahkememizin 2023/159 sırasına kayıt yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; her ne kadar davalı … Gemicilik Ltd Şti.tarafından müteveffa ortak … hisselerinin halen Bursa 1 ATM.’nin 2018/520 esas sayılı dosyası ile derdest dava nedeniyle ihtilaflı olup en azından pay değerinin tespiti davası sonuçlanıncaya kadar davacı yanın mirasçılıktan kaynaklı külli halefiyete dayalı miras hissesi olan ortaklık paylarını ölüm ile birlikte derhal iktisap etmiş olduğu ve bu kapsamda en azından ortaklıktan kaynaklı mali haklarını kullanabileceği göz önüne alındığında söz konusu pay değerlerine ilişkin davaların kesinleşmediği bir dönemde payların bir nevi askıda olduğu kabul edilerek, söz konusu payların pay değerinin tespitine ilişkin davanın reddedildiği ve böylece davalı şirket pay sahipliğinin kesinleştiğinden bahisle şirket adına tescil edilmesine dair karar oluşturularak tescili ve sonrasında da bu payların birleşen dosya davalısı … Holding AŞ.ye devrine dair alınan Genel Kurul Kararlarının bu aşamada aynı şekilde alınan ortaklar kurulu kararının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, dava süreci tüketildikten ve davacı yanın pay değerinin tespitine ait davalar sonuçlanıp kesinleştikten ve gerçek pay değeri tespit edilip davacı yana ödendikten sonra ancak paylar üzerinde hak sahipliğinin sona ereceğinin kabul edilerek söz konusu işlemlerin yapılabileceği ve ilgili kararların alınabileceği, söz konusu dönemde ise davacı yanın hak sahipliğine dokunulmaması gerekeceği nedeniyle davalı taraflarca alınan tüm kararların davacının hak sahipliğinden kaynaklı haklarını kullanmasına engel teşkil etmesi sebebiyle geçersiz olduğu mahkememizce kabul edilmekle yerinde olmadığı takdir edilmekle asıl davada davanın kabulü ile, davalı … gemicilik ltd şti’nin 29.04.2022 tarihli ve 2022/01 sayılı genel kurul kararının geçersizliğinin tespitine, birleşen Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/774 esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile, davalı … Gemicilik Ltd Şti’nin 13.06.2022 tarih ve 2022/2 sayılı genel kurul kararının ve 03/06/2022 tarihli ve 2022/3 sayılı ortaklar kurulu kararının, davalı … Holding AŞ’nin 10/06/2022 tarihli 2022/6 sayılı yönetim kurulu kararının geçersizliğinin tespitine, HMK’nun 389.maddesi kapsamında davalı şirket yetkililerinin ihtiyati tedbire muhalefet suçundan disiplin hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin istem verilen karar nedeni ile konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Hakim yasin sencer güney’in muhalefet görüşü; hmk 398/1 maddesi uyarınca mahkememizce verilen tedbir kararına aykrı davranıldığı sabit olmakla şirket yetkililerinin cezalandırılması gerektiği kanaati ile oy çokluğu ile karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davanın KABULÜ ile, davalı … Gemicilik LTD ŞTİ’nin 29.04.2022 tarihli ve 2022/01 sayılı genel kurul kararının geçersizliğinin TESPİTİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90.-TL harçtan peşin yatırılan 80,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 765,35.-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,

6-Birleşen Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/774 Esas sayılı dosyasında davanın KABULÜ ile, davalı … Gemicilik LTD ŞTİ’nin 13.06.2022 tarih ve 2022/2 sayılı genel kurul kararının ve 03/06/2022 tarihli ve 2022/3 sayılı ortaklar kurulu kararının, davalı … Holding AŞ’nin 10/06/2022 tarihli 2022/6 sayılı yönetim kurulu kararının geçersizliğinin TESPİTİNE,
7-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90.-TL harçtan peşin yatırılan 80,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,

10-HMK’nun 389.Maddesi kapsamında davalı şirket yetkililerinin ihtiyati tedbire muhalefet suçundan disiplin hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin istem verilen karar nedeni ile konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere 3 nolu hüküm fıkrasına esas karar yönünden Hakim Yasin Sencer GÜNEY’in muhalefeti ile, diğer kararlar yönünden oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2023
Başkan 37332
e-imza
Üye 153211
Muhalif
Üye 190236
e-imza
Katip 104191
e-imza

Hakim Yasin Sencer GÜNEY’in muhalefet görüşü; HMK 398/1 maddesi uyarınca mahkememizce verilen tedbir kararına aykrı davranıldığı sabit olmakla şirket yetkililerinin cezalandırılması gerektiği kanaati ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
Üye 153211
e-imza

MAHKEMEMİZE AİT 2022/582 ESAS SAYILI
DOSYASINDA DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA GİDERLERİ DÖKÜMÜ.
80,70 TL BVH.
80,70 TL PH.
603,95 TL TEB. VE POSTA GİD.
TOPLAM : 765,35.-TL