Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/555 E. 2022/1022 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/555 Esas – 2022/1022
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(YETKİSİZLİK )
ESAS NO : 2022/555 Esas
KARAR NO : 2022/1022

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : ……………….. ENDÜSTRİYEL YIKAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … MAKİNA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi … ile … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yetkilisi … arasında VELA7530G-… SİLİNDİR ÜTÜ MAKİNASI-GAZ ISITMALI ütünün satış işlemine ilişkin 30/05/2020 tarihinde mal tutarı 75.000,00-TL ve KDV tutarı 13.500,00-TL olmak üzere toplam 88.500,00-TL karşılığında anlaşma sağlandığını, işbu hususun davalı … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin kesmiş olduğu e-arşiv fatura ile de sabit olduğunu, anlaşma neticesi edinilen davaya konu mala dair davalı şirkete 77/01/2022 tarihli 01904 Yevmiye numaralı İhtarname gönderildiğini, ihtarnamede; malın pek çok kez arızalandığı, bu arızalar neticesi onarım, bakım ve parça değişimine maruz kaldığı, ancak yapılan iş/işlemler neticesi arızaların devam ettiği ve başkaca arızaların meydana geldiği, dolayısıyla malın onarılamayacak durumda olduğu filhakika ortada olduğundan malın “ayıplı mal” olduğunun belirtildiğini, malın, ayıplı mal olması itibariyle de 6098 s. Türk Borçlar Kanunu m.227 kapsamında seçimlik hakklarını kullanmak istediklerinin ihtarnamede belirtildiğini, işbu ihtarnameye binaen davalı şirket 20/01/2022 tarihli 00867 Yevmiye numaralı Cevabi İhtarnameyi göndermiş olup, davalı şirket malın ayıplı olduğunu kabul etmediğini, nitekim dava dosyasına konu mal üzerinden defaatle yapılan onarım, değişim, bakım iş işlemlerinden de anlaşılacağı üzere mal onarılmayacak durumda olduğu iş bu sebeple davaya konu malın 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.8. Gereğince, ayıplı mal olduğu kanaatinde olduklarını, ayıplı malın ilgili kanunda tanımlandığını, anılan bu sebeplerle; Sayın Mahkeme huzurunda görülecek dava dosyasına konu malın ayıplı olduğu filhakika ortada olduğundan ve davaya konu ayıplı malda bulunan arızalar onarılamayacak durumda olduğundan müvekkil şirketin menfi ve müspet zararları da göz önünde bulundurularak mağduriyetinin giderilmesi maksadıyla davaya konu ayıplı malın ilgili kanun ve yönetmelik uyarınca misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğinden yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen ve davacı tarafından “EK-7” olarak dava dosyasına sunulan sözleşmede, taraflar arasında sözleşme kapsamında doğabilecek ihtilaflarda İzmir Mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğu açıkça belirtildiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. maddesine göre, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” somut olayda, tarafların ikisi de tacir olduğu ve aralarında usulüne uygun bir yetki sözleşmesi akdedildiği için, yetkili mahkeme İzmir mahkemeleri olup Bursa mahkemelerinin yetkisi bulunmadığını, iş bu nedenle davada Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu ütüde gerçekleşen arızalar, davacının kusurundan kaynaklanmakta olup ayıp iddiasının mesnetsiz olduğunu, davacı aleyhine keşide edilen İzmir 2. Noterliği’nin 20.01.2022 tarihli ve 00867 Yevmiye numaralı ihtarnamesinde de açıkça belirtildiği üzere, dava konusu ütüye ilişkin olarak, müvekkili şirketin alanında uzman teknik personeli tarafından yapılan incelemelerde, söz konusu ütünün kullanıcı hatalarından dolayı arıza oluşturduğu gözlemlenmiş ve ürünün hangi koşullarda kullanılmasının hata oluşturacağı konusunda, sözleşme öncesi ön bilgilendirme ve bilgilendirme yükümlülüğü kapsamında verilmiş olunan bilgilere ek olarak, davacı yana dikkat edilmesi gereken her türlü detayın bildirildiğini, müvekkil şirket gözlemlemiş olduğu kullanıcı hatalarına ve kullanım talimatlarına (EK-1) aykırılıklara rağmen söz konusu ürünü geri almayı iyi niyetli olarak teklif etmiş, ancak yapıcı ve çözüm odaklı bu teklife davacı yan tarafından kötü niyetli olarak olumlu yanıt verilmediğini, davacı, dava konusu ütüde yapmış olduğu bakım, onarım ve değişime ilişkin müvekkil şirketi hiçbir şekilde bilgilendirmediğini, söz konusu ürünlerin ancak teknik bilgiye sahip uzmanlar tarafından üretilmesi, onarılması veya herhangi bir parçasının değiştirilmesi mümkün olacağından, bu süreçte davacı yan tarafından yapılan işlemlerin ehil kişiler tarafından yapılmamasından ve bu sebeple ürünün arıza yapmasından dolayı müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı yanın dava konusu ütüye teknik özelliklerine aykırı ve yetkisiz müdahalelerde bulunmasının ve uzman olmayan kişilere yaptırmış olduğu değişim, bakım ve onarımların akabinde ürünün arızalanmasından ya da meydana gelen doğrudan ve dolaylı zararlardan, illiyet bağı bulunmadığı için müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının ayıptan sorumluluk hükümlerine dayanması veya malın değiştirilmesini talep etmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının ayıptan sorumluluk hükümlerine dayanabileceğini kabul anlamına gelmemek ihtirazi kaydıyla, davacının malın ayıpsız misli ile değişimine ilişkin seçimlik hakkını kullanması, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine aykırı olduğunu, anılan bu sebeplerle; haksız davanın reddine, vekaleti ücretin ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; taraflar arasında, 30.05.2020 tarihli satış işlemine konu makinede ayıp iddiasından kaynaklı misliyle değişim talebine ilişkindir.
Davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve sözleşmedeki yetki şartına dayanarak İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede , taraflar arasında akdedilen ve davacı tarafından ” Ek-7″ olarak dava dosyasına sunulan sözleşmenin 6. Maddesinde; ” Taraflar iş bu sözleşmeden doğabilecek her türlü anlaşmazlık, ihtilaf veya zarar talebinde 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunun yetkili kıldığı İzmir Mahkemelerinin ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu kabul ve beyan eder.” ibaresinin düzenlendiği, ilgili sözleşmenin her iki tarafça kabul edildiği, sözleşmede sözleşme dışındaki genel görevli mahkemelerin de yetkili olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, her iki tarafında da tacir olduğu, HMK 17 ve 18. Maddeleri uyarınca geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunduğu, geçerli olan yetki şartı gereğince davalının yetkiye yönelik cevap dilekçesi ile İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek, süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davalının yetki itirazının yukarıda açıklanan sebeplerle haklı ve yerinde görülmekle, mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE
Davanın YETKİSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya yetkili mahkeme İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının yetkili mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/10/2022

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır