Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/553 E. 2022/1127 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/553 Esas – 2022/1127
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
(RED)
ESAS NO : 2022/553 Esas
KARAR NO : 2022/1127
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av. M
DAVALI :1-
VEKİLİ :Av.
DAVALI : 2- …PASTANECİLİK GIDA TEMİZLİK HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – 0540038151700015 [25969-95428-48120] UETS
VEKİLİ : Av. HARUN KURDAL – [15828-28071-59419] UETS
DAVALI :3-… – 11741817550 Değirmenönü M. 1. Oylat Sk. No:24 A İç Kapı No:1 Yıldırım / BURSA
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022
Bursa 14. İş Hukuk Mahkemesinin 2021/410 Esas ve 2022/1 Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, bu mahkemenin 2022/108 esas 2022/163 karar sayılı kararı ile yine görevsizlik kararı verilerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çaycı olarak çalıştığını, … Tekstil Turizm Org. Taş. Konfeksiyon San. Tic. A.Ş.’ye ait iş yerinde görevi başındayken, davalı sürücü … idaresindeki, diğer davalı … YEMEK SANAYİ LTD. ŞTİ.’nin işletmecisi olduğu 16 … 81 plaka sayılı aracın geri manevra yaptığı sırada çarpması sonucu yaralandığını, davalı … Sigorta A.Ş.’nin kazaya karışan aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğunu, dava konusu trafik kazasının, sigortalı işçi davacının iş yerinde işini icra ettiği sırada gerçekleştiğinden iş kazası niteliğini haiz olup olduğunu, iş bu kazadan doğan tazminat davasında görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, davacının maddi ve manevi zararının oluştuğunu beyanla iş bu zararların davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Anonim Türk Sigorta Şirketi 08.08.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın trafik iş kazısı olduğunu, SGK tarafından kazaya ilişkin olarak davacıya herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, iddia edilen dönemde hastalık/geçici iş göremezlik kolunda ödeme yapılmış olabileceğinin araştırılması gerektiğini, Zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, huzurdaki dava derdest ise reddi gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddi gerektiğini, kaza ile sakatlık ve kaza ile meydana gelen ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesi gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatı talepleri trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğini, teminat dışında olduğunu, ilgili giderlerin SGK tarafından karşılanması gerektiğini,zorunlu mali sorumluluk genel şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu TRH 2010 ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlendiğini, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin % 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müvekkili şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, görülmekte olan dava ile bakıcı gideri talep edilmesi durumunda; davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekeceğini, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarında sigortacının sorumlu olmadığı hususlar tek tek sayıldığını, huzurdaki davada bu bent de sayılan durumlardan birinin varlığının tespiti halinde davanın reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 15/06/2022 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;Çalışmakta olduğu …şirketine ait 16 … 81 plakalı araç ile Vardalar Tekstil Turizm şirketine yemek sevkiyatı yaptığı esnada araçla geri manevra yaparken davacıya aracın arka kısmından çarpması sonucu kaza gerçekleştiğini, kazanın olduğu yerin yalnızca araç geçişine uygun olduğunu, yaya geçişinin mümkün olmadığını, ayrıca davacının işi kapsamında bulunmaması gereken bir yerde bulunduğunu, trafik kaza tutanağında tarafına yüklenen kusuru kabul etmediğini, çevreye dikkat ederek geri manevra yaptığını, yapılacak keşifle beraber kazanın gerçekleştiği yerde davacının bulunmaması gerektiğinin anlaşılacağını, tüm kusurun davacı …’a ait olduğunu, davacı ile aralarında Bursa 31. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/430 E. Sayılı dosya ile ceza yargılaması sürdüğünü, kusur oranlarının tespiti için tüm deliller toplanarak dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, meydana gelen olay nedeniyle üzüntü ve keder duyulması manevi tazminata hükmedilebilmesi için yeterli olmadığını, haksız fiil nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için haksız fiille birlikte manevi zararın doğması, fiil ile manevi zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması, davalıların sorumluluğunu gerektiren bir kusurun varlığı koşullarının bir arada bulunması gerektiğini, Yargıtay 13. HD. 12.06.2014 tarih 2014/2737 Es. 2014/18863 K. sayılı kararı
faraza kusur oranları kesin olarak tespit edildiğinde haklı bir istem olduğu kabul edilse dahi davacı tarafın 100.000 TL gibi fahiş bir tazminat talebi kabul edilemeyeceğini, ATK dan gelecek rapor sonrası tarafların kusur oranları belirlendikten sonra kusur oranlarına göre bu miktarın fahiş olduğunu, manevi zararın para ile tazmin ve telafisi hiç bir zaman haksız kazanca ve sebepsiz zenginleşmeye
kaynak teşkil etmemesi gerektiğini, miktarın belirlenmesinde takdir hakkı kullanılırken objektif ölçülere dikkat edilmesi gerektiğini, çalıştığım şirketin tüm araçlara sigorta ve kasko yaptığını, öncelikle sigorta firmasının sorumlu tutulması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz istemine itiraz ettiğini belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet
ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Pastanecilik Gıda Tem. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin 23/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Yargılamaya konu trafik kazası davacı tarafın iş yerinde ve çalışma saatleri içerisinde gerçekleştiğini, davalı … yemek sevkiyatını gerçekleştirdikten sonra araç ile geri manevra yaptığı esnada aracın arka kısmından davacıya çarptığını, yargılamaya konu olay iş kazası kapsamında olduğunu, İş Mahkemeleri görevli bulunduğu, davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davada Karayolları Trafik Kanunu 97. Madde ve 6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olduğunu, davacının dava dilekçesinde bu hususla alakalı herhangi bir bilgi veya belge sunulmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkil şirkete husumet yönlendirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kazanın araçtaki bir kusurdan kaynaklanmadığının raporlar ile sabit olduğunu, diğer davalı …’ya işi kapsamında tüm eğitimlerin, kursların verilmiş olduğunu, kanunlar uyarınca şoförlük yapması için zorunlu belgelerinde herhangi bir eksiklik bulunmadığını, trafik kazasının meydanagelmesinde davacının da kusuru bulunduğunu, araç işletenin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği için husumet itirazlarının bulunduğunu,
KTK ve TTK ilgili maddeleri gereğince işbu davaya konu tazminat talepleri 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, tazminatlar zamanaşımına uğradığından dolayı işbu davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, davanın diğer davalısı … hakkında Bursa 31. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/430 E. Sayılı dosya ile yargılandığını, yargılama sonucunda taraflar arasında uzlaşma sağlanması halinde işbu dava açılamayacağını, ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, uzlaşma halinde iş bu davanın reddi gerektiğini, kaza tespit tutanağındaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini ve kusur oranlarının tespitini talep ettiklerini, kaza nedeniyle davacı yanda oluşan kalıcı bir sakatlık durumu var ise bu durumun işbu kaza ile illiyet bağının olup olmadığının tespiti gerektiğini, mahkeme kusur yönünden aksi kanaatte ise davacının maddi tazminata ilişkin talepleri sigorta poliçesi kapsamında diğer davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmasını, 16 … 81 plakalı araç diğer davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası yapılmasından dolayı maddi tazminata ilişkin talepler öncelikli olarak diğer davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkil firmanın yine diğer davalı olan … Anonim Türk Sigorta Şirketi ile İşletme Sorumluluğu Sigorta Poliçesi bulunduğunu, poliçe kapsamında da diğer davalı … Sigorta sorumlu olduğunu, maddi tazminata ilişkin taleplerin öncelikli olarak diğer davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, manevi zararın para ile tazmin ve telafisi, hiç bir zaman haksız kazanca ve sebepsiz zenginleşmeye kaynak teşkil etmemesi gerektiğini, miktarın belirlenmesinde takdir hakkı kullanılırken objektif ölçülere dikkat edilmesi gerektiğini, manevi tazminat isteminin fahiş ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikte olmaması gerektiğini, davacı 100.000 TL manevi tazminat talep ettiğini, söz konusu kazaya ilişkin alınan ATK raporu bulunmadığını, rapor alındıktan sonra hem müvekkil firma çalışanının kusursuz olduğunun anlaşılacağını, davacının kaza tarihinden itibaren faiz istemi hukuka aykırı olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle usulden reddini mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sebebiyle tazminat talebine ilişkin olup, Bursa 14. İş Hukuk Mahkemesinin 2021/410 Esas ve 2022/1 Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, bu mahkemenin 2022/108 esas 2022/163 karar sayılı kararı ile yine görevsizlik kararı verilerek mahkememizin 2022/553 esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Bilindiği üzere 06/12/2018 tarihli ve 01.01.2019 tarihinde yürürlük tarihli 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi ” İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tazminata (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) ilişkin davanın, nispi ticari dava olup dava tarihinin 23/12/2021 olduğu, dava tarihinden önce arabuluculuğa başvurmadığı anlaşılmakla çözümlenmesi gereken sorun arabulculuk dava şartının sonra tamamlanabilir dava şartı olup olmadığına ilişkidir.
Davanın Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası olduğu ticari nitelikteki alacak davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir.(Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı , Bursa BAM 5. HD 2020/1353 Esas ve 2020/1450 Karar sayılı benzer mahiyettedir.) Dolayısıyla dava dilekçesi kapsamında arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan eldeki Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’ nın 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin yatırılan 86,25 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 5,55 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden ve ön inceleme duruşma tutanağı imzalanıncaya kadar karar verildiğinden AÜTT 7/2 maddesine göre 757,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken ve müteselsilen verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kararın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıran ilgililere iadesine,
Dair, davacı ve davalı Davalı Kayra vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/11/2022

Katip 127096
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır