Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/50 E. 2022/569 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/50
KARAR NO : 2022/569

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -UETS
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 06/05/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle; Finansal kiralama sözleşmelerinin, uygulamada yer aldığından beri, ticari işlerde ve tacirler arasında kullanılmakta olduğunu, adında ‘KİRALAMA’ ibaresinin yer almasının, su götürmez bir gerçek olan, işbu durumu ve özel hükümlere tabi bir sözleşme olduğunu, değiştirmeyecektir. Bilindiği üzere; ticari işlerde ve tacirlerin taraf olduğu her tür işlemlerde görevli mahkeme, TTK’ nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca, bu alanda ihtisas mahkemesi olan ‘ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİ olduğunu, davacı banka ve davalı arasında, 8913972-2004 Sözleşme nolu 25.05.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin feshinin tespiti ve finansal kiralamaya konu malın taraflarına teslimi talepli işbu davayı açtıklarını, davacı ve davalı arasında 8913972-2004 sözleşme nolu 25.05.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ve ek protokoller imzalanmıştır. (EK-1) Davalı, sözleşme ekinde belirtilen ” 8 ADET 3300 AP MODEL SCHİNDER MARKA ASANSÖR , 2 ADET 5500 AP MODEL SCHİNDER MARKA ASANSÖR , 10 ADET 9300 AE MODEL SCHİNDER MARKA YÜRÜYEN MERDİVEN’i finansal kiralama yöntemi ile kiralamış; finansal kiralama bedellerinin, sözleşmede belirtildiği şekilde ödenmesi konusunda tarafların anlaştıklarını, ancak; davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemiş ve finansal kiralama bedellerini ödemediğini, bu nedenle, davacı banka tarafından, davalı şirkete; kira bedellerinin 60 gün içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceğine dair, ilişikte sureti ibraz edilen ihtarname gönderildiğini, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedellerinden hiçbirini bugüne kadar ödemediğini, taraflar arasında yapılan, 8913972-2004 sözleşme nolu 25.05.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesinın feshine; kiraya konu malların , dava süresince tedbiren, dava neticesinde de kesin olarak müvekkilim bankaya teslimine ya da mal teslimi mümkün olmaz ise bedellerin tahsiline yargılama harç ve giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Finansal Kiralama Kanunun 31. maddesinin 1. fıkrasında bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi nedeniyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedileceğinden bahsedilmekte olduğunu, davacı kira bedellerinin ödenmediğini belirtmiş ancak ödenmeyen bu bedellerin tutarları ve gecikme süresinin belirtilmediğini, bu durumda ilgili kanunun 31. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen durumun oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiğini, müvekkilinin şirket kira bedellerinin düzgün ödemekte iken gerek ekonomik kriz ve gerekse pandemi nedeni ile bire kısım ödemelerini aksatmış ise de davacı tarafından ihtar çekilerek temerrüde düşürülmediğini, davacı kira bedellerinin ödenmesini aksi takdirde feshedileceğine ilişkin ihtarname gönderdiğini belirtmekte olduğunu, ancak dosya kapsamında böyle bir ihtarname görülmediğini, ayrıca böyle bir ihtarname gönderilmiş olsa dahi, davacı bankanın bu zamana kadar müvekkil şirketten ne malların iadesini talep ettiğini ne de feshe ilişkin irade göstermediğini, bu durumda fesih iradesinin sakat kaldığı ve örtülü olarak çalışmaya izin verdiğinden bahsedilebileceğini, müvekkili şirketin, davacı yanla dava konusu dahil yürüyen cari ilişki ile alakalı görüşmelerde bulunmakta olduğunu, tarafların anlaşma ihtimalinin imkan dahilinde bulunduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebinin yersiz olduğunu, zira mallar gayrimenkulün bir parçası olacak şekilde eklenmiş / monte edilmiş olmakla asıl mala zarar vermeden sökülüp götürülmesinin mümkün olmadığını, zaten mülkiyeti kendisine ait olmayan parçalar üzerinde müvekkil şirketin tasarrufta bulunması veya bu malları kaçırması, mallara 3. Kişilerin dahi haczetmesinin mümkün olmadığını, tedbir bir önlem olmakla davacının korumaya değer bir menfaatinin bulunmadığını düşündüklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, finansal kiralama sözleşmesinin iptali ile sözleşmeye konu malın iadesinin mümkün olup olmadığı, mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin sözleşmenin iptali davasıdır.
Mahkememizce taraflar arasında görülen dava dosyasının 24/03/2021 tarihli oturumunda, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde duruşmaya gelmediği gibi mazeret de bildirmediği anlaşıldığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmediği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize ait 2020/428 esas 2021/559 sayılı karar davacı vekilince istinaf edilmiş, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; 24/03/2021 tarihli duruşmaya davalı vekili tarafından mazeret gönderildiği, bu nedenle davanın 23.06.2021 tarihine bırakıldığı, davalıya davayı takip edip etmeyeceğine dair tebligat gönderildiğini ve davalının davayı takip etmeme beyanı üzerine 23.06.2021 tarihinde duruşma günü verilmesine rağmen duruşma açılmayarak 25.06.2021 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalının davayı takip etmeyeceğine dair beyanın ve yeni duruşma günün taraflarına tebliğ edilmemesinin usuli eksiklik olduğu, yine kabul anlamına gelmemek şartıyla davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen kararın doğru olduğu farz edilse bile yatırılan nisbi harç ve masrafların iadesi gerektiği ancak yerel mahkeme kararında fazla yatırılan harcın sadece 111,48 TL olduğu , dosya içeriğine bakıldığında 16.06.2020 tarihinde dava değeri üzerinden 58.418,78 TL tamamlama harcı yatırdıklarını davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde geri ödenecek miktarın 58.418,78 TL. olduğu gerekçeleri ile kararın bu yönü ile de hatalı olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 10/12/2021 tarihli 2021/2048 esas 2021/1732 sayılı kararı ile 6100 sayılı HMK. 150 maddesi 1. fıkrasında, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 4. fıkrasında, dosyası işlemden kaldırılmış olan davanın, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebileceği, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yenileyen taraftan harç alınacağı, 5. fıkrasında da üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacağı ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılacağı düzenlendiği, mahkemece 24/03/2021 tarihli celse, 1 nolu ara karar uyarınca davalı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verildiği, duruşma ise 23/06/2021 tarihine talik edilmiş olmasına karşın, emredici hukuk kurallarına aykırı şekilde usuli hata ile davalı vekiline davayı takip edip etmeyeceğine dair beyanda bulunmak için tebligat çıkarıldığı, 6100 HMK. 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılma kararı olmamasına karşın davanın açılmamış sayılmasına dair kararı usul ve yasaya açıkça aykırı olup, davacı vekilinin sair itirazlarının bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun belirtilen sebeplerle kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-5 maddesi gereğince kararın kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine iadesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya yeni esasa kaydedilerek duruşma günü verilmiş, mahkememizin 27/04/2022 tarihli oturumunda davacı vekili beyanında; bu dosyaya konu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı borçlar davalı şirketin vermiş olduğu başka bir ipotek teminatını oluşturan taşınmazların ipotekli takip sonucunda satışması sonrasında bu dosya borcu da tahsil ve infaz edilmiş bulunduğunu, bu dosya ile ilgili başkaca bir taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine, yatırılan fazla harçların iadesini talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda aleyhlerine hüküm kurulmamasını talep ettiklerini, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine dair hüküm kurulmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
Yine aynı oturumda davalı vekilinin beyanında; dava konusu olan finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı borçların ipotekli taşınmazın satışı yolu ile ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yapılan ödeme nedeni ile öncelikle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yargılama gider ve vekalet ücreti konusunda aleyhlerine hüküm kurulmamasını talep ettiklerini, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine dair hüküm kurulmasını talep ettikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede hem davacı tarafın hem da davalı tarafın bu dosyaya konu finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı borçlar davalı şirketin vermiş olduğu başka bir ipotek teminatını oluşturan taşınmazların ipotekli takip sonucunda satışması sonrasında bu dosya borcu da tahsil ve infaz edilmiş bulunduğunu, bu dosya ile ilgili başkaca bir taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70.-TL harcın peşin olarak alınan 170,78.-TL harç ile 58.178,00.-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 58.268,08.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin olunan 122.691,56.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 85,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza