Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/5 E. 2022/936 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/5 Esas
KARAR NO : 2022/936

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (TC. …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (TC. …) …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı haksız ve kötü niyetli olarak aralarında geçen uyuşmazlığı yok sayarak almış olduğu parayı inkar etmekte ve de iade etmemekle birlikte yapması gereken diğer edimleri de yok saydığını, taraflar arasında gerçekleşen edimlerin borçlu davalı tarafından yapılmadığına dair mesaj içeriklerinde açıkça ikrar olduğunu, makinenin başka bir işletme işleten … satıldığı ancak satılan makineyi alan davalının ödeme aldıktan sonra ödemeyi geri iade etmediği açıkça görüldüğünü, akabinde ise …şuna say ….buna say gibi kendince çözüm yolları sunduğunu, işin özünde haksız olduğunu bilerek alınan ödeme ve bu ödemenin haksız mesnetsiz olarak iade edilmemesi hususlarının söz konusu olduğunu, mesaj içeriklerinde davalı gönderilen ödeme için ”’farzet ki biz sana 6 aylığına borç verdik….” demekte olduğunu, ayrıca yine ”parayı vermiyorum” ifadesi de geçtiğini, makinaları da geri alam gücün yoksa git arabanı sat beyanları olduğunu, bu hususu da planlayarak düşünerek yaptığını da açıkça ikrar ettiğini, açıkça davalı mesaj içeriğinde ” emanet para bul abi yarın 1 saatliğine diyerek para istemiş müvekkilde daha sonraki mesajlarında emanet para bul dedin buldum demek sureti ile gönderilen ödemelerin geçici ve iade edilmek üzere olduğunu teyit ettiğini, ödeme emrine itiraz da dekonttaki ödeme tarafıma borç olarak verilmemiş ifadesi de yukarıda beyanlar ve whatsapp görüşmeleri ile de delillendirildiğini, kendisininde açıkça 1 saatliğine istediği bir ödeme söz konusu olduğunu, davalı aleyhine başlatılan İnegöl İcra Dairesi’nin 2021/32 Esas sayılı icra takip dosyasına, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, tüm bu sebeplerle; davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı üzerinde bırakılmasın akarar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut bir ticari ilişkinin varlığı davada söz konusu olmaması, bu konuda davacı tarafça herhangi bir ticari satıma ilişkin sözleşme vs bir delil sunamaması sebebi ile işbu itirazın iptali davası kapsamında yetki itirazında bulunduğunu, iddia olunan alacak yönünden alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu iddia olunan alacak ile ilgili olarak, davalı müvekkili kısa bir süreliğine İnegöl ‘de Kosgeb bünyesinde bir iş yeri açmış ve şuan itibarı ile iş yeri kapalı konumda olduğunu, mevcut iş yeri ile ilgili olarak gerekli olan makinelerin tedariki konusunda davacı taraf yardımcı olabileceğini belirtmiş ve davalı tarafa sıfır olduğunu beyan ettiği 1 adet zımpara makinesi ve 1 adet de ahşap torna makinesi tedarik etmiş ve bu iki makinenin de sıfır olduğunu belirtmiş olduğunu, müvekkili davalı taraf da bu makinelerin tutarları olarak 82.000,00TL ‘lik bedeli, davacının isteği doğrultusunda, davacının oğlu Samet Arslan ‘ın Türkiye İş Banaksı hesabına 16.07.2020 tarihinde yapmış olduğunu, akabinde de gelen makineler ile ilgili olarak da davacı taraf, epeyce bir müddet geçtikten sonra, daha önceden iş yaptığı ve tanıdığı olan kişiler olan Muharrem Veli Ergene isimli kişiye 06.10.2020 tarihinde 20.000,00TL ‘lik bir fatura ve Yaşar Kar isimli kişiye de 50.000,00TL ‘lik bir fatura kestirmiş olduğunu, davalı müvekkili iş yerine gelen makineleri kullanmaya başlamış fakat işbu makinelerin sıfır makine kalitesinde olmadığını, ikinci el makineler olduğunu fark ettiğini, her ne kadar 82.000,00TL ‘lik bir ödeme yapmışsa da gelen makinelerin ederlerinin 40.000,00TL-45.000,00TL civarında olduğunu mevcut bir 40.000,00TL ye yakın bir zararının olduğunu davacı tarafa iletmiş olduğunu ve davacı taraf makinelerin sıfır ürün olmadığını kabul etmiş olduğunu, davalı müvekkili Kosgeb ‘ten hızlı bir şekilde faydalanması amacıyla bu şekilde makineleri verdiğini beyan ettiğini, akabinde de davalı müvekkili bu makinelerin gerekli kalitede olmaması sebebi ile istediği verimi alamaması neticesinde daha da zarara girmemek için iş yerini kapatma kararı almış ve makineleri de satmaya karar verdiğini, davalı müvekkili gerek bu zımpara makinesi gerekse de bu ahşap torna makinelerinin üstüne kendi vida makinesini de ekleyerek 49.000,00TL ‘ye makineleri ancak satabildiğini, netice itibarı ile de davalı müvekkili mevcut 40.000,00-TL’ya yakın olan zararı ile ilgili olarak davacı taraf ile bir çok kez görüşmüş ve davacının bu zararı kapatacağını kendisine biraz zaman tanınması gerektiğini beyan ederek beklemiş ve akabinde de davacı taraf esasen kendisinin ödemek zorunda olduğu, borçlu olarak yer aldığı bu ödemeyi davalıya 36.600,00-TL ‘olarak 31.12.2020 tarihinde davalı müvekkile ödemiş olduğunu, sonuç olarak davalı müvekkilin davacıya borçlu olduğu bir durumun olmadığını, bu şeklide borç olarak verildiği iddiasını kabul etmediklerini, anılan bu sebeplerel; davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri vekaleti ücretin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; İnegöl İcra Müdürlüğü’nün 2021/32 Esas sayılı icra takibine itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce, İnegöl İcra Müdürlüğü’nün 2021/32 Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 06/01/2021 tarihinde davalı aleyhine, “banka ödemesi ile yapılan borç verme işlemi” nedeniyle 36.000,00-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalının 11/01/2021 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2 nolu bendine göre ise mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Diğer taraftan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesi uyarınca iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın ta6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Dosyaya celp edilen İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası kayıtlarından taraflar adına herhangi bir kayda rastlanılmadığından Mahkememizce gerek davanın ticari dava olup olmadığı gerekse de tarafların tacir olup olmadığı hususunun netleştirilmesinin gerektiği, 2007/12362 sayılı Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve Sanayicinin Ayırımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yılın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri kararlaştırıldığı, 213 Sayılı vuk 177. maddesi parasal hadlerin, 2020 yılında; VUK 177/1’e göre yıllık alış 280.000; VUK 177/1’e göre yıllık satış 390.000; VUK 177/2’e göre yıllık gayrisafi iş hasılatı 140.000; VUK 177/3’e göre yıllık iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1 ve 2 birlikte yapılması halinde) 280.000 olduğu, 2021 yılında; VUK 177/1’e göre yıllık alış 300.000; VUK 177/1’e göre yıllık satış 420.000; VUK 177/2’e göre yıllık gayrisafi iş hasılatı 150.000; VUK 177/3’e göre yıllık iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (1 ve 2 birlikte yapılması halinde) 300.000 olduğu, davalı …’nın 2020 ve 2021 yıllarına ait celp edilen gelir vergisi beyannamelerinde dönem içinde satın alınan emtia ve dönem içinde elde edilen hasılatın “0 “olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosyaya celp edilen İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası ve vergi dairesi kayıtlarından davalı taraf tacir olmayıp, taraflar arasında makine satımından kaynaklı uyuşmazlık bulunduğu, sonuç olarak, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan hususları kapsamadığı anlaşıldığından bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır