Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/491 E. 2023/210 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO :2022/491 Esas
KARAR NO :2023/210
HAKİM :… …
KATİP :… …
DAVACI :… – … …
DAVALI :… – … …
VEKİLİ :Av. … – [16050-50962-62709] UETS
DAVA :İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/03/2022
KARAR TARİHİ :28/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :27/03/2023
Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/99 Esas ve 2022/125 Karar sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ye 07/02/2020 günlü 35.000,00.-TL tutarlı senetle borcunun olduğunu, bu borcunu ödemek için davalıya müracaat ettiğini, kendisi bankalarla problem yaşadığını, ödemeyi … isimli kişiye yapmasını istediğini, kendisinin de …’ın Garanti Bankasındaki ıban hesabına 14/02/2020 tarihinde ziraat bankası Bursa Şubesinden 30.000,00.-TL gönderdiğini, kalan 5.000,00.-TL’yi bir iki günde ödeyeceğini belirterek kendisinden onay aldığını, ancak Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/668 D. İş ve 2021/668 sayılı kararı ile tarafına ihtiyati haciz kararı alınarak Bursa 11. İcra dairesinin 2021/… Esası ile tüm gayrimenkullerine, aracına, banka hesaplarına … tarafından bloke konulduğunu, bunun üzerine tarafından yapılacak bir şey kalmayınca Bursa 11. İcra Dairesinin 2021/… Esas dosyasına taahhütte bulunarak borcu 53.285,63.-TL olarak haricen ödeyerek ihtiyati haciz teminatının iadesine onay verdiğini, dosyada 26/10/2021 tarihinde haricen tahsil şerhi ile kapatıldığını, bunlardan sonra … Bursa 1. İcra Dairesinden 2021/… Esas nolu dosyası ile icra takibine başvurduğunu, … borcum yoktur diye itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bunun üzerine Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde alacak davası açarak durdurulan icra takibinin iptalini talep ettiğini, Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi 14/02/2022 gün 2021/643 Esas, 2022/21 Karar sayısı ile takibin devamına karar verdiğini ve icra yoluyla toplam 31.238,63.-TL tarafından tahsil edildiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve yasal olmayan Bursa 11. İcra Dairesinin 2021/… Esas nolu dosyasından ödediği 53.285,63.-TL ile Bursa 1. İcra Dairesinin 2021/… dosyası ile tahsil ettiği 31.238,00.-TL arasında mağdur olduğu paranın fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla aradaki fark olan 22.047,63.-TL olarak tarafına ödenebilmesi için Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2022/2280 dosyasındaki takibin durdurulması kararının iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadığını, dosya kapsamındaki tebligatlar incelendiğinde; yapılan tebligatların muhtara yapıldığını, tebligat kanunu hükümlerine göre yapılan tebligatların öncelikle davalının adresine yapılması, adreste bulunamaması halinde muhtara yapılacağı açıkça belirtildiğini, Tebliğ mazbataları incelendiğinde iade edilmeksizin direkt olarak muhtara tebliğ yapıldığını, davalı iş bu dosyadan e devlet aracılığıyla haberdar olduğunu, davacı tarafından açılan davadaki taleplerinin zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, açılan davada davacı tarafından sunulan talepler kendisinden haksız yere alındığı iddia edilen bedelin iadesine ilişkin olduğunu, söz konusu talepler kambiyo senedi alacağından kaynaklandığı şeklinde belirtilmekte ise de alacakların genel alacak olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte aksi değerlendirilse dahi görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, işin esasına girmeksizin öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından açılan dava itirazın iptali istemine ilişkin olduğunu, itirazın iptali davalarında arabuluculuk kanunu yanına başvurma zorunluluğu bulunduğunu, dosya kapsamı incelendiğinde davacının arabuluculuk kanun yoluna başvurduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığını, arabuluculuk kanun yoluna başvurmadığından davanın öncelikle usul yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından açılan dava haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacı, dava dilekçesinde kendisinden haksız yere 2 kez tahsilat yapıldığını belirtmekte ise de taraflar arasında birden fazla alacak borç ilişkisi olduğu hususu davacı tarafından gizlendiğini, taraflar arasında aynı alacağa ilişkin olarak açılan Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dava dosyası her ne kadar davacı lehine sonuçlanmış ise de dosya davalısı tarafından karar istinaf edildiğini, kesinleşmediğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davalı tarafından fazla yapılan tahsilat bulunmadığını, bu konuda davacı tarafından sadece banka dekontu sunulmakta, yapılan ödemenin nedeni, taraflar arasındaki diğer ticari ilişkiler ortaya konulmadığını, yargılama sırasında dinlenecek olan tanıkların taraflar arasında bu güne kadar gerçekleşen ilişkiyi ortaya koyacağını belirterek, davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan öncelikle usul, hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden usulden reddine, mahkemenizce davanın esasına girilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken, 179,90-TL başvuru harcı ve 179,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır