Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/444 E. 2023/97 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/444 Esas
KARAR NO : 2023/97

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … (TC. …)
2- … (TC….)
VEKİLİ : Av. … UETS
DAVALI : … (TC. …) …
VEKİLİ : Av. … UETS
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :06/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilin dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından, Bursa 14. İcra Dairesi’nin 2021/sayılı icra dosyasında …aleyhine icra takibi başlatıldığını, …, müvekkilleri …’ın eşi, …’ın babası olduğunu, davalı … tarafından dosyadan, müvekkillere birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkiller, söz konusu ihbarnamelerin hukuki dayanağını anlamamış, bu nedenle üstünde durmadığı gibi ayrıca unutmuş olduklarını, daha sonrasında, 14.04.2022 tarihinde müvekkillere, üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini ve bu nedenle dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekiller borçlu …’ın ailesi olup, aralarında herhangi bir borç veya alacak ilişkisi bulunmadığını, ticari ilişki olmadığını, ayrıca baba, oğul veya eşler arasında herhangi bir hak veya alacak ilişkisinin olduğunu düşünmenin mümkün olmadığını, alacaklı taraf elinde hiçbir somut delil olmadan, sadece deneme yanılma yöntemi ile müvekkillere ihbarname göndermiş olduğunu, alacaklı taraf müvekkilleri ile …arasında bir ticaret veya borç-alacak ilişkisine dair ellerinde hiçbir delil bulunmadığı halde, ihbarnameler göndermiş olduklarını, anılan bu nedenlerle; menfi tespit talebinin kabulüne, müvekkilleri icra dosyasında hem alacaklıya hem de takip borçlusuna, borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu icra dosyasındaki haciz uygulamasının kaldırılmasına, davalı alacaklı tarafın kötüniyetli icra takibi yapması sebebiyle davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı …arasında olan borç ilişkisi sebebiyle borçlu …aleyine Bursa 14. İcra Dairesi 2021/…sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu süresi içinde borca ve ferilerine itiraz etmediğinden dosya borcunun kesinleştiğini, taraflar arasında meydana gelen borç ilişkisinin dayanağı ev yapım işlemine ilişkin olup, icra dosyasında borçlu olan …müvekkilden ev yapımında kullanmak için borç para almış ve vadesi gelmesine rağmen ayrıca aldığı borcu da ev yapımında kullanarak ev yapım işlemini tamamlamasına rağmen müvekkile borcunu ödemediğini, taraflar arasından borç alacak ilişkisine konu ev ise şuanda davacıların ikamet ettiği ev olduğunu, müvekkili tarafça davacıların icra dosyasındaki borçlu olan şahıstan herhangi bir alacakları olup olmadığı öğrenilmek amaçlı ihbarname gönderildiğini, bu durumun başka bir şekilde tespitinin mümkün olmadığını, yasal sınırlar içerisinde bu yola başvurulduğunu, yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmayıp kötü niyet tazminatını gerektirecek herhangi bir durumda söz konusu olmadığını, bilindiği üzere 89 ihbarnamesi borçlunun üçüncü şahıslardaki alacakları ile ilgili olup, bununla ilgili olarak da alacağın tahsili amacıyla hukuki yollara başvurulmuş olup yapılan işlemlerde herhangi bir kötü niyet de söz konusu olmadığını, borçlu olmadıklarına ilişkin ispat külfeti davacılarda olup, dava dilekçesine buna ilişkin somut bir delil sunulmadığını, öte yandan, müvekkili alacağı likit ve haklı bir alacak olmasına rağmen davacı tarafından haksız ve mesnetsiz açılan bu dava sebebiyle müvekkilin alacağını geç tahsil etmesi söz konusu olduğunu, bu sebeple davanın reddine ve İİK m.72/4 uyarınca müvekkilin uğradığı zararın tazmini için davacı borçlunun yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesi gerektiğini, anılan bu sebeplerle; müvekkili alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla açılan haksız davanın reddine karar verilmesini, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyl uğrayacağı herhangi bir zararda dava açma hakkı saklı kaldığını belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; dava dışı …aleyhine Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2021/…esas sayılı dosyasında bonodan kaynaklı ilamsız takip nedeniyle davacılara gönderilen haciz ihbarnamesi gereğince borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; Bursa 14. İcra Müdürlüğü’nün 2021/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı … vekili tarafından, dava dışı …aleyhine 30/12/2021 tarihinde, 15.12.2018 vade tarihli ve 40.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı 40.000,00-TL asıl alacak, 19.441,10-TL faiz olmak üzere toplam 59.441,10-TL miktar üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, dosyadan davacılara İİK. 89/1, 89/2 ve 89/3 maddeleri gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin davacılara 14.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 15 günlük yasal sürede açıldığı görülmüştür.
Takibe konu 15.12.2018 vade tarihli ve 40.000,00 TL bedelli bono incelendiğinde, keşidecinin …, lehtarının … olduğu, bonoda lehtar …’den sonra takip alacaklısı davalı …’ün cirolarının bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na müzekkere yazılarak taraflar ile dava dışı …’a ait ticaret sicil kayıtlarının gönderilmesinin istenildiği, 27.04.2022 tarihli yazı cevabı ile kişilerin gerçek kişi ticari işletme veya ortak kaydına rastlanılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin tanık deliline dayandığı anlaşılmakla mahkememizce, tanıkların dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı Tanığı …: “Davacı … benim liseden beri arkadaşım olur. Aynı zamanda 8 yıldan beri … ile birlikte aynı işyerinde çalışıyorum. Önceden Oto alım satım işi yapıyorduk şimdi de araç malzemeleri satımı ile uğraşıyoruz. Bu işyeri …’a aittir. …’ın babası plastik enjeksiyon fabrikasında teknisyen olarak çalışmaktadır. … babası …’in herhangi bir ticari ilişkisi olmamıştır. Annesi ben kendimi bildim bileli ev hanımıdır. Davacı …’nın da eşi …’le herhangi bir ticari ilişkisi yoktur. Davacılar ile …arasında benim bildiğim herhangi bir borç alacak durumu söz konusu değildir. … bekardır, ayrı evde yaşamaktadır. …’i tanımıyorum. Takibe konu bononun düzenlenme sebebine ilişkin bir bilgim yok…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … : “Davacı … benim çocukluktan beri arkadaşım olur. … amca ve … teyzeyi de bu nedenle iyi tanırım. … teyze ev hanımıdır. … yaklaşık 5 – 6 aydır kendi işini kurdu orada çalışmaktadır. Kendisi araba aksesuarları satmaktadır. …’ın babası … amca önceden baskı işi yapıyordu ama şuan ne iş yaptığını bilmiyorum. … ile babası …’in aralarında herhangi bir ticari ilişki yoktur. annesi … hanım da ev hanımıdır, herhangi bir ticari işle ilgilenmemiştir. Aralarında borç alacak olduğuna dair bir şeye şahit olmadım. …’i tanımıyorum. Takibe konu bononun düzenlenme sebebine ilişkin bir bilgim yok…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İİK’nın 89/3. fıkrasına göre, icra dairesi tarafından gönderilen haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen ve menfi tespit davası açan üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Genel kural bu olmakla birlikte, somut olayda davalı alacaklı tarafından icra dosyasında herhangi bir dayanak gösterilmeksizin, borçlu …’ın eşi ve oğlu olan davacılara 89/1, 2 ve 3 haciz ihbarnameleri gönderilmiştir. Bu bağlamda, davacılar takip borçlusuna borcu bulunmadığını belirtmiş, davalı tarafından verilen cevapta, davacılar ile borçlu arasında borcu doğuran bir hukuki ilişkiden söz edilmemiş, sadece davacıların borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Şu durumda takip borçlusunun davacılardan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerekir. Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacılardan alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacılardan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Somut olayda takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasının dayanağını somut olarak göstermemiştir. Dosyada alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davalı taraf, borçlu …’ın kendisinden ev yapımında kullanmak üzere borç para aldığını, vadesi gelmesine rağmen borcunu ödemediğinden bahisle takip başlattığını belirtmişse de ilamsız takibe konu edilen bonoda davalı ile dava dışı borçlu …arasında temel ilişki bulunmadığı gibi, söz konusu iddianın davacılar ile borçlu …arasında borcu doğuran hukuki ilişkiye ilişkin olmadığı, davacı üçüncü kişi iddiasını ispat ederken ileri sürdüğü vakıaların aydınlatılması için davalı alacaklının doğruluk ödevine (HMK m.29) uygun hareket ederek takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir, (Yargıtay 19.HD 23.01.2013 T,2012/15204 E, 2013/1182 K. ; Yargıtay 4.HD.nin 11.07.2011 tarih, 2011/6945 E. 2011/8205 K.sayılı kararları). Bu nedenlerle Mahkememizce, takip borçlusunun davacılardan olan alacağını somut delillerle ispat edemediği anlaşıldığından menfi tespit yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davacılar tazminat isteminde bulunmuş ise de; İİK 89/3 gereği davanın kabulü halinde tazminat öngörülmediğinden davacıların tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ayrıca davacılar tarafından haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyerek, kendi kusuru ile davanın açılmasına neden olduğundan davacılar lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Davacının Bursa 14. İcra Müdürlüğününü 2021/…esas sayılı takip dosyasında kendisine İİK 89 maddesi gereği gönderilen haciz ihbarnamesi nedeni ile borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2- Davacının tazminat talebinin REDDİNE,
3- Davanın mahiyeti gereği alınması gereken maktu karar ve ilam harcı olan 179,90 TL harçtan başta alınan 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacılardan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır