Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2022/409
KARAR NO : 2023/621
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16159-51172-….] UETS
DAVALILAR : 1- … – …
Ayvaköy Mah. 3.(670) Sk. No:4 İç Kapı No:1 Nilüfer/ BURSA,
2- … – …
…
VEKİLİ : Av. … – [16087-80076-…] UETS
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Mahkememizde açılan alacak davasının açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, Sürücü … sevk ve idaresindeki müvekkili şirkete ait … plakalı çekici (ve ona bağlı … plakalı yarı römork ) araçla, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici bağlı … yarı römork aracıyla çarpması sonucu 14/01/2021 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini. Kaza nedeni ile davalı …’nin tam kusurlu olduğunu. Kaza sonucu müvekkilin aracında hak mahrumiyet kaybı meydana geldiğini. Bu nedenle fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 100-TL hak mahrumiyeti kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın davacının %100 kusuruyla meydana geldiğini, davacının kaza nedeniyle uğradığı araç mahrumiyet zararına katlanmak zorunda olduğunu. Davalıların kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığından davacının uğradığı araç mahrumiyet zararının davalı müvekkillerinden tahsilini talep edemeyeceğini. Bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir,
GEREKÇE :
Dava taraflar arasında meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının uğradığını iddia ettiği hak mahrumiyetinin belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100,00-TL’sinin tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mahallinde keşif yapılmasına müteakip kusur durumu hakkında rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. Bilirkişinin 04/11/2022 tarihli raporunda özetle;
“A- 77DS715 Plaka Sayılı Çekiciye bağlı … plakalı Yarı Römork Sürücüsü …; Yukarıda izalı edilen sebeplerden dolayı, … plaka sayılı Çekiciye bağlı … plakalı Yarı Römork sürücüsü …’ nin; Göksun istikametinden D/815-01 nolu Devlet Karayolunu takiple gelerek, orta refüjle bölünmüş 2 şeritli yolun Sağ şeridi üzerinden Pınarbaşı ilçesi istikametine seyri sırasında, Büyük Gümüşgün Mahallesi girişine geldiğinde, Gece vaktinde, Huvanın Kar Yağışlı, Asfalt Zeminin de Karla kaplı olduğu yol üzerinde seyrederken, seyir yönüne göre aynı istikametten gelip aynı istikamete seyrederken, yol üzerinde kayarak Orta Refüje düşen ve Yarı Römorkunun da her iki şeridi kapatan diğer Çekiciyi fark ettiğinde aracının frenine basarak ve sola doğru manevra yaparak Çarpışmayı engetlemeye çalıştığı ancak hızının fazla ulmasından dolayı aracını durduramayarak bu araca
çarplığı, bu gibi yollarda ve hava şartlarında hızlı araç kullandığı anlaşıldığından; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b maddesinde belirtilen “Sürücüler; Hızlarını, kullandıkları aracın teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, Zorundadırlar…” denildiğinden, Diğer Sürücü Kusurlarından sayılan Trafik Kuralfarını İhlat Ettiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
B- … Plaka sayılı çekiciye bağlı … plakalı yarı römork sürücüsü …; Yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı; … plaka sayılı Çekiciye bağlı … plakalı Yarı Römork sürücüsü …” un; Göksun ilçesi istikametinden D/815-01 nolu Devlet Karayolunu takiple gelerek, orta refüjle bölünmüş 2 şeritli yolun Sağ şeridi üzerinden Pınarbaşı ilçesi istikametine seyri sırasında, 54000 km. ye geldiğinde, havanın kar yağışlı zemini de karla kaplı olmasından dolayı aracının diteksiyon hakimiyetini kaybederek sola doğru kaydığı, yolun sol tarafında bulunan Orta refüje ön Çekici kısmının düştüğü, arka Römork kısmının ise her iki şeridi de kapatacak şekilde yol üzerinde kaldığı, aracından inerek arkasında gelen araçların görmesini sağlayacak güvenlik tedbirlerini almadığı, arkasından gelip aynı istikamete seyreden diğer Çekicinin de duramayarak kendi aracına çarptığı, diğer Çekicinin seyir şeridini kapattığı için bu Trafik Kazasının meydana geldiği anlaşıldığından; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84 /k Maddesinde belirtilen ve sürücü ASLİ KUSURU sayılan “…Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde her durumda gerekli tedbirleri alımama, Hallerinde Asli Kusurlu sayılırlar…” denildiğinden, ayrıca gerekli tedbirleri almadan yol üzerinde beklemeye devam ettiği içinde, yine aynı Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin 116. Maddesinde belirtilen “ kayma, yolda ani olarak meydana gelen bir bozukluk ve benzeri gibi mecburi hallerin yerleşim birimleri dışındaki karayolunda taşıt yolu üzerinde meydana geldiği takdirde, araç sürücüleri, bütün imkanları elverdiği ölçüde kullanarak hareket ettirme, itme ve benzeri şekil ve suretle, araçlarını karayolu dışına, bu mümkün olmaz ise, bankette, bu da mümkün değilse taşıt yolunun en sağına almak ve her daramda yol, hava ve trafik şartları ile gece ve gündüz olmasına göre, gerekli güvenlik ve uyarı tedbirlerini derhal alıp uygulamakla yükümlüdürler..” Denildiğinden ve yine aynı Trafik Yönetmeliğinin 152/a Maddesinde belirtilen bir trafik kazasına karışanlardan yaralanmamış olanlar, Araç sürücüsü iseler, trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak, trafik güvenliği için ışıklı işaret veya yansıtıcı cihazları koymak ve gereken tedhirleri almak, Zorundadırlar…” denildiğinden, Asli Kusurlardan sayılan Trafik Kurallarını İhlal Ettiği” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosya mahkememizce makine mühendisine tevdi edilerek araçta meydana gelen hasar durumu ve bedelinin tespit edilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişinin 22/11/2022 tarihli raporunda özetle;
“1-Dava konusu edilen hasarlı aracın fotoğrafları ve onarımı için gerekli yedek parçalarının incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacının aracında davalının çarpması sebebiyle meydana gelen hasarın olağan koşullarda 20 gün içeresinde onarımının yapılacağı,
2-Dava konusu araçtaki hasarın onarımı için gerekli yedek parça tutarının 65.847,50-TL olduğu,
3-Dava konusu araçta hasar nedeniyle oluşan mahrumiyet miktarının davacını ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda belirleneceği tespit ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların kusur raporuna karşı itirazları nedeniyle dosya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesine gönderilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiştir. Adli Tıp Kurumu raporunda özetle;
A) Sürücü …’un %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,
B) Davalı sürücü …’nin %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu” kanaatini bildirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29/05/2014 Tarih, 2013/9035 Esas 2014/8686 Karar sayılı kararında “4-Birleştirilen dosyada davacı vekili, müvekkilinin aracının kaza nedeni ile 35 günlük tamir süresince çalışamamasından kaynaklı günlük 500,00 TL olmak üzere 16.500,00 TL kazanç kaybının oluştuğunu belirterek kazanç kaybının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacının aracının kamyon olduğu ve ticari nitelikte kullanıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece, davacının aracın onarım süresince çalışamaması sebebiyle kazanç kaybının ne kadar olacağı, günlük yapılması gereken zorunlu giderlerin ve günlük net kazancın ne kadar olduğu konusunda da yeterli inceleme yapılmadan kazanç kaybı hesaplanmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacının günlük net kazancının tespiti hususlarında seçilecek uzman bilirkişiler marifetiyle finansal kiralama sözleşmesi, davacının ticari defter, kayıt, belgeleri fatura ile maliye ve vergi kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, kazaya karışan aracın çalıştırılması sebebiyle, davacının yapmak zorunda olduğu amortisman, yakıt gibi zorunlu giderler dışında günlük net kazancının ne kadar olacağı olay tarihi de göz önünde bulundurularak aracın her gün çalıştırılıp çalıştırılamayacağı, aracın kaza sonucu oluşan hasarlarının davacı talebiyle bağlı kalınmadan ne kadar sürede onarılacağı ve onarım süresince meydana gelen toplam kazanç kaybının ne olacağı hususlarında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” şeklindedir.
Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/06/2015 tarih, 2014/24138 Esas, 2015/8551 Karar sayılı kararında; “Kazanç kaybı talebine gelince;
Davacının …’da kamyonla ticari faaliyette bulunduğu belirtilmiş ise de; tam olarak hangi faaliyette bulunduğu anlaşılamamıştır. Davacının yaptığı işe ve bu işten elde ettiği gelire dair tüm resmi belge, bilgi, vergi kaydı ticari defter, kayıt, makbuz, fatura vs belgelerin ve giderlerine ilişkin tüm belgelerin getirilmesi, davacının tüm giderleri mahsup edilerek günlük net kazancının (kazaya karışan aracın kullanılamaması sebebiyle oluşan) konusunda uzman bilirkişi (mali müşavir, muhasebeci vs gibi) marifetiyle tespit edilmesi gerekir.” şeklindedir.
Davacının kazanç kaybı zararının hesaplanması amacıyla ticari defterlerini sunması için süre verilmiş fakat davacı ticari defterlerini sunmamıştır. İşletilen kamyonun kazanç kaybı hesabı gelirine göre yapılmalıdır. Davacı ise kiralama usulünün esas alınmasını talep etmektedir. Fakat yukarıdaki mezkur kararlar da gözetildiğinde bu şekilde bir yöntem benimsenmemiş, zararın ticari defterler vasıtasıyla günlük kazanç belirlenmek suretiyle hesaplanması usulü kabul edilmiştir. Dolayısıyla davacı verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini sunmadığından zararı ispatlayamamış kabul edilmiş ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harç ile arabuluculuk masrafı olan 1.600,00-TL’nin toplamı olan 1.779,90-TL’den peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.699,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2023
İş bu kararın gerekçesi 31/07/2023 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
✍e-imzalı
Hakim …
✍e-imzalı