Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/369 E. 2023/948 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/369 Esas – 2023/948
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2022/369
KARAR NO : 2023/948

HAKİM : …….
KATİP : ……

DAVACI : … AMBALAJ BİLİŞİM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …..
VEKİLİ : Av. …. – [16425-24577-…..] UETS
DAVALI : SÜRAT KARGO LOJİSTİK VE DAĞITIM HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ – …..
[25979-21271-……] UETS
VEKİLLERİ : Av. .. – [16336-33657-..] UETS
Av. … – [16188-81481-..] UETS
Av. …… – Teker İş Merkezımahmutbey Mah. Soğuksu Cad. No 31 Bağcılar/ İSTANBUL
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/03/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bakımlarının yapılması ve aralarındaki uyumsuzlukların giderilmesi için “köprü, perforaj aparatı ve kesme aparatı” olarak isimlendirilen 3 adet ürünü “Bilgiç Makina” isimli iş yerine göndermek istediğini ve bu doğrultuda 01/12/2020 tarihinde taşıma işlemlerini gerçekleştiren davalı kargo firması ile anlaştığını. Müvekkilinin bu doğrultuda “…….” takip numarası ile ürünü kargoya verdiğini. Davalının bu süreçte üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini ve gerekli özeni göstermeyerek müvekkiline ait ürünlerin kaybolmasına sebep olduğunu. Bunun üzerine tanzim kaydı oluşturulduğunu. Tanzim kaydına istinaden proforma fatura oluşturulduğunu ve davalıya tebliğ edildiğini. Bu nedenle müvekkilinin kaybolan ürünlerinin bedeli olan 1.114 USD’nin ödenmesine ve bu asıl alacağa 01/12/2020 tarihinden itibaren devlet bankalarının dolar kuru ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz işletilerek tespit edilen miktarın ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın yetkisiz mahkemede açıldığını. Davanın zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı itirazının bulunduğunu. Gönderilen kargo içeriği ile ilgili müvekkili şirkete herhangi bir bilgi vermediğini. İçerisinde hangi model hangi marka cihaz olduğu belli olmayan ve cihaz ile ilgili tür, adet, özellik gibi bilgiler bulunmadığını. Müvekkili şirkete verilen kargoların kapalı şekilde verildiğini, kapalı bir şekilde de alıcısına teslim edildiğini. Sadece davacının beyanına dayanılarak kargo içeriğinin 16.554,00 TL bedelli metal kesme makinası olduğunu, bu cihazın da proforma faturada yer alan ürün olup olmadığının bilinmediğini. Davacının ibraz ettiği proforma faturanın taşıma sözleşmesinin kurulmasından sonra düzenlendiğini. Davacının müvekkili şirket ile 01/12/2020 tarihinde taşıma sözleşmesi düzenlendiğini, ancak delil olarak sunulan ve taşımaya konu olduğu iddia edilen ürünün fatura tarihinin 23/12/2020 olup ileri tarihli olduğunu. Faturada yer alan alıcı-satıcı ile taşıma sözleşmesindeki kargo göndericisi-alıcısı bilgilerinin de uyuşmadığını. Bu nedenle davanın reddine, yargılama, harç giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki taşıma sözlemesine istinaden kaybolan ve zayi olan eşyalar nedeni ile davacının uğramış olduğu iddia olunan 1.114 USD’nin davalıdan tazminine ilişkin alacak davasıdır.
Bu davada taşıma hukukuna ilişkin TTK 856 vd. Maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim taraflar arasında bir taşıma ilişkisi kurulduğu her iki tarafın da kabulünde olup çekişmesizdir. Davacı ilgili malın zayi olduğu iddiası ile davalıdan tazminat talep etmektedir.
TTK 874. Maddesinde “Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözüyle bakabilir. Sınır ötesi taşımalarda bu süre otuz gündür.
” şeklinde bir karine öngörülmüş olup, davalı taşıyan tarafından teslim hususu ispatlanamadığından ilgili madde uyarınca eşyanın zayi olduğunun kabulü gerekecektir.
Yine TTK 875. Maddesi “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim
edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki
gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” şeklinde düzenlenmiş olup, taşıyanı eşyanın ziyaından sorumlu tutmuştur. Bu sorumluluğun miktarı ve sınırı TTK 882. Maddede taşınan eşyanın kilogramı başına 8.33 SDR olarak belirlenmiş ve fakat TTK 886. Maddedeki halin gerçekleşmesi durumunda taşıyıcının bu sınırlamayı lehine kullanamayacağı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından teslim edilen emtianın nerede olduğu bilinmediği gibi, davalı tarafından emtianın nerede kaybolduğu, nasıl kaybolduğu ve akıbetinin ne olduğu yönünde hiçbir bilgi yahut belge dosyaya sunulmamıştır. Dolayısıyla taşıyıcının emtianın boyutlarına ve niteliğine bakıldığında kaybolması ve bulunamaması sebebiyle pervasızca davrandığının ve kendisine taşıma amacıyla tevdii edilen emtiayı korumadığı ortadadır. Dolasıyla bu sınırlamadan yararlanamayacağı ve emtianın piyasa bedelinden sorumlu tutulacağı kabul edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21.01.2019 Tarih , 2017/ 3486 Esas ve 2019/552 Karar sayılı kararında mahkememiz kabulü ile benzer şekilde “Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporlarına göre davalının TTK’nın 876. maddesi kapsamında kendisini sorumluluktan kurtarır delil ibraz edemediği, eşyanın akıbetini dahi bilmeyen davranışlarının pervasızca olduğu ve somut olayda gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden TTK’nın 882. maddesinde düzenlenen sorumluluk sınırlamasından da yararlanamayacağı, nitekim bu hususların Dairemizce ilk karar sonrası bozma sebebi de yapılmadığı, kaybolan taşınanın piyasada satılmayan kullanılıp iade olunan bir eşya olması nedeniyle bilirkişinin değer takdirinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 5.290,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.” şeklindeki değerlendirme ile eşyanın akıbetinin dahi bilinmemesi halinin pervasızca hareket olarak kabul edildiği görülmektedir.
Mahkememizce dosya bir adet makine mühendisi bilirkişi ile bir adet taşımacılık konusunda uzman nitelikli hesaplamalar bilirkişisine tevdi edilerek rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi heyetinin 04/07/2023 tarihli raporunda ise; “Dava konusu makine ekipmanlarının değerlendirilmesi yönünde davacı işyerinde yer alan PİLYAJ ROBOTU makinası üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; taşıma sırasında kaybolduğu iddia edilen ürünlerin makine üzerinde tamamlayıcı (Mütemmim cüz) niteliğinde olduğu, söz konusu parçaların olmaması halinde, bu parçaların kullanıldığı PİLYAJ ROBOTU makinasının üretim yapabilmesinin mümkün olamayacağı,
Taşımaya konu eşyanın davalı şirket tarafından gerekli özen ve yükümlüğü göstermemesi veya ihmalleri sebebiyle zayi olduğu kanaati ile tazminat hesaplanmasında taşınma eşyasının piyasa fiyatı esas alınır hükmü gereği yapıldığı,
Dava konusu ekipmanların rayiç bedelinin 1.114,00 $ olduğu, 2020 yılı aralık ayı dolar kuru 7,8553 TL ve olay tarihi itibariyle dava konusu emtianın sıfır değerinin (1.114,00×7,8553) 8.750,80 TL, dava tarihi itibariyle ise bu ürünün sıfır bedelinin (1.114,00×14.8488) 16.541,00 TL olduğu, ürünün ikinci el olması ve tamir için gönderilmesi sebebiyle dava tarihi itibariyle piyasa rayiç değerinin (9620 indirim ile) 13.232,80 TL olabileceği” yönünde görüş bildirmiştir.
Davacı davasını yabancı para üzerinden açmış olup, bilirkişi tarafından emtianın sıfırının bedeli 1.114,00 TL USD olarak belirlenmiş olduğundan ve yabancı para ile hüküm kurulması da mümkün olduğundan, bilirkişinin yapmış olduğu hesaplama ve malın ikinci el olması sebebiyle indirim yapılmasına yönelik tespitler baki kalmak kaydı ile %20’lik indirimin USD olarak hesaplanan bedel üzerinden yapılması gerektiği gözetilerek mahkememizce hesaplanan 891,20 USD bedel üzerinden kabul hükmü kurulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
891.20-USD’nin 01.12.2020 tarihinden işleyecek devlet bankalarının USD kuru üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 903,96-TL harçtan peşin alınan 282,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 621,25-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul red oranı dikkate alınarak (kabul %80, red %20) 1.056,00-TL’sinin davalıdan, bakiye kısım olan 264,00-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
4-Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 13.233,25-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 3.320,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.799,50-TL yargılama masrafının kabul red oranı dikkate alınarak (kabul %80, red %20) 2.239,60-TL’si ile 282,71-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı toplamı olan 2.603,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2023

İş bu kararın gerekçesi 17/11/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim ….
✍e-imzalı