Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/35 Esas
KARAR NO : 2022/1278
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16350-53067-46749] UETS
DAVALI : … – … …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022
Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/11/2021 tarih 2020/62 Esas 2021/415 Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu, mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının babası cami bahçesinde tesadüfen tanımış olduğu … isimli kişiyi davacı oğlu ile tanıştırtırdığı, aynı tarihte davacı müvekkilin … aracılığıyla davalı … ile tanışmış ve davalı …, davacının alacaklı olduğu senetlerin borçlusundan parayı tahsil edeceğini söyleyerek ilgili senet borçlusunun bilgilerini alarak İstanbul’a gittiğini söylemiş, İstanbul’a gidip döndüğünü ve hatta senet borçlusunun ödeme yapması için borçlu … ‘nun ayağına kurşun sıktığını iddia ederek Bursa’ya geldiğinde gece vakti davacı ile acil görüşmek istemiş, davalının bu görüşme isteğine gece vakti evinden çıkarak olumlu yaklaşan davacı, davalı tarafından bir bağ-dağ evine götürüldüğü ve gece vakti bilinmedik bu adreste davalı ile davalının tanıdıkları olan ama davacının tanımadığı ve ilk kez gördüğü 3-5 başka kişi ile birlikte davacı üzerinde tehdit baskı korku ile senetleri istediği, davacının elindeki senetlere davacıya senet arkalarına ciro attırılmış ve senetler gasp edildiği, davalı daha sonra bu senetleri davacıyı da borçlu yaparak icra takibi başlattığı, ortada gerçek bir borç olmayıp tehdit ve zarar verme korkusuyla davalı ve arkadaşları bu senetleri alarak icra takibi başlattıkları, bu yaşananların, icra takibinden 1-1,5 ay önce gerçekleştiği, davacı hala korku ve panik içinde olup, başına bir şey gelip gelmeyeceğinin korku ve endişesini yaşamakta olduğu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına 5.2.2020 tarihinde suç duyurusu yapılmış olup 2020/13538 soruşturma dosyası üzerinden soruşturma devam etmekte olduğu, davalının kötü niyetli olduğu davalı mesajlarıyla açık olduğu, ayrıca davalı, davacıyı sınır dışı olmak ve edilmekle de tehdit ettiği, davalı mesajında açık olduğu üzere ortada bir borç olmadığı halde iyi niyetten tamamen uzak ve kötü niyetli bir icra takibi yapıldığı, ilgili iecra dosyasındaki davacı cirosunun olduğu senetlerde davacı cirosundan sonra Fatih Atlı isimli birinin cirosu atılmış sonra bu ciro iptal edilerek davalı ciro attığı, davacı, iptal edilen bu ciro sahibi Fatih Atlı’ yı da tanımadığı, bu nedenlerle, davanın kabulüne ve Bursa 12.İcra Müdürlüğü 2020/2079 E. sayılı icra takibinin iptaline, davacı-müvekkilin davalıya borçlu olmadığına, senetlerin gerçek alacaklı olan davacıya iadesine, takip kötü niyetli olduğundan alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2079 Esas sayılı dosyasında kambiyo senedinden kaynaklı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu senetlerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2079 Esas sayılı icra takip dosyasının uyap sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; … vekili tarafından, 30/01/2020 tarihinde, …, … aleyhine, 10.500,00-USD asıl alacak, 7.336,00-USD, asıl alacak, 1.000,00-USD asıl alacak, ve 1.970,04-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.806,04-USD miktar üzerinden Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce; Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/13538 Sayılı soruşturma dosyasının celp ve incelenmesinde; müşteki … yönelik şüpheli … ve meçhul sanık hakkında mağdurun bir senedi vermeğe mecbur edilmesi suretiyle yağma suçundan başlatılan soruşturmada, 26/05/2022 Tarih ve 2022/33810 sayılı kararı ile özetle, “Şüphelinin Emre’nin suçlamaları inkar ettiği gibi icra takibine dayanak olan şikayete konu senetlerin müştekiden cebir/tehdit kullanılarak alındığına dair bir delilin olmadığı (müştekinin şikayete konu senetlere ait alacağını komisyon karşılığında tahsil etmesi için şüpheli Emre ile anlaştığını beyan etmiştir.) bu kapsamda müştekinin belirmiş olduğu baskı unsurunun yağma suçuna vücut vermediği, yine şikayete konu senetleri dosyadaki deliller gözetilerek kendisi verdiğine kanaat getirilen müştekinin şüpheli arasında olan iddialarının hukuki itilaf mahiyetinde olduğu…” gerekçesi ile şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafın tanık deliline dayandığı anlaşılmakla, mahkememizce tanıkların dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı Tanığı …: “Eşim Mohamad davaya konu senetleri Hüseyin’den aldı. Hüseyin eşimden miktarını bilmediğim para aldı. Karşılığında da bu senetleri verdi. Sonra senetleri tahsil edemedi. Eşimin babası çalıştığı cami de bir adamla tanışmış, adam kendisine senetleri tahsil edebileceğini söylemiş. Hiç para istemiyorum demiş. Adamın nerede oturduğunu sormuş. Eşimin babası İstanbul da oturduğunu söylemiş. Sonra o adam eşimi alıp birlikte İstanbul’a gittiler. İstanbul’a gitmeden önce eşime dediler ki parayı tahsil edersek içinden bir miktar alırız ancak tahsil etmezsek para istemiyoruz dediler. İstanbul’da bir gün kaldılar ama adamı bulamayıp geri geldiler. Eşim senetleri de eve getirdi. Sonra eşimi İstanbul’a götüren adamlar sürekli eşimi arayıp para istediler. Eşim ben de para falan yok dedi ama hergün arayıp tehdit ettiler. Sonra bir gün eşim işten gelmeyince eşimi aradım. Cevap vermedi. Sonra gece saat 01;00 da geldi. Titriyordu, benden senetleri istedi, adamlarda dışarıda bekliyordu. Sonra senetleri aldılar, eşimide beraberlerinde götürdüler. Sonra eşim yarım saat sonra geldi. Senetleri tehdit ettiler bana imza attırarak aldılar dedi…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … : ” Ben abim ile aynı evde yaşıyorum. Ben davaya konu senetleri abimin kimden aldığını bilmiyorum. Ancak davaya konu senetleri zorla abime imza attırıldığına ilişkin olayı biliyorum. Abim … ve ismi Ahmet olan biri ile birlikte İstanbul’a gittiler. Senet borçlusunun peşine düştüler. Ancak adamı bulamadılar. İstanbul’dan geldikten sonra olaylar olmaya başladı. Bildiğim kadarıyla İstanbul’a birlikte gittiği Ahmet sürekli abimi arayıp tehdit ediyordu. İstanbul’da senetleri tahsil edip etmediklerini bilmiyorum. Bir gece abimi alıp senetleri zorla imzalattırana kadar alıkoydular. Senedi imzalatıp abimi bıraktılar. Abimi tehdit ederek senede imza attırmışlar. Aralarında alacak verecek ilişkisi olup olmadığını bilmiyorum. Ben Ahmet’i tanıyorum. Kendisi ile birlikte çalıştım. Tehlikeli bir insandır. Abimi çocukları, ailesi ile birlikte tehdit ettiği için senedi imzalamak zorunda kalmıştır. Bu nedenle abim polise gitmedi… ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … : “Davaya konu senet keşidecisini biz borç para vermiştik ancak oda bize senet vermişti. Borcu vermedi. Adını şuan çıkartamadığım biri senedi oğlumdan zorlan aldı. Eve gelip tehditle senedi aldı. Oğlumu da senetlerle birlikte alıp gittiler. Oğlumla aralarında herhangi bir alacak verecek yoktur. Sadece daha önceden senedin tahsil edilmesi konusunda anlaşmışlardı. İstanbul’a gittiler ancak adamı bulamadılar. İstanbul’dan döndükten sonra tehditler başladı. Bir iki defa oğlumu alıp gece vakti götürdüler . En son tehditlere dayanamadığı için oğlum senedi zorla imza attı.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı …: ” Davalı … benim kuzenim olur. … senedin düzenlendiği tarihlerde bakkal işletiyordu. Davacı ile beni Emre tanıştırdı. Davacının Görükle’de dil veya dershane gibi bir kursu vardı. Ben nakliyecilik işi ile uğraşıyorum. Söz konusu yere nakliye işi yaptım. Davacıdan bir miktar 40 – 50.000,00TL civarında alacağım vardı. Davacı bana benim elimde Suriyeli tanıdığıma verdiğim borç sebebi ile senet var, ben avukatdan anlamam sen bu ücreti tahsil et alacağını al geri kalanı bana ver dedi. Sonra ben davacı ile birlikte senedi almak için evine gittim. Gece vaktiydi. Ben aşağıda arabada bekledim. Kendi gitti senedi aldı getirdi. Sonra ben avukatımı aradım. Hatta o arada hoporlörü açtım davacı da konuşulanları duydu. Ben avukata ben senetten anlamam ne yapacağım dedim. O da arkasına isim soy isim ve imza at bana gönder dedi. Ben de senedin arkasına ismimi , soy ismimi yazdım ve imzamı attım ve avukata yolladım. Senedin arkasına ilk ciroyu ben attım diye hatırlıyorum. Davacının isminin bulunup bulunmadığını hatırlamıyorum. Ben Emre ile 2 yıldır görüşmüyorum. Senedi bizzat almaya giden kişi benim ama yanımda sadece davacı vardı. Senet zaten düzenlenmiş bir şekildeydi ben sadece ismimi soy ismimi yazıp imza attım. Daha sonra ben Emre’den bir araç satın aldım. Ben Emre’ye para vermedim yerine ben senetten alacağımı Emre’ye verecektim. Ancak senet karşılıksız çıkınca arabayı geri verdim. Emre bu arabadan dolayı senedi davacıdan tahsil etmeye çalışmış olabilir. Aralarında yaşanılanları bilmiyorum. Ben senedi avukata gönderirken avukata kuzenim Emre senedi tahsil edecek işlemleri onla yürütün dedim. Ben davacının dil kursundaki eşyaları komple taşıdım. Net rakamı tam hatırlamıyorum ancak 40-50.000,00TL civarındadır. Davaya konu senedi davacıdan İstanbul olayın dan sonra aldım ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, korkutma ve tehdit nedeniyle ciro edilen bonolardan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ile bonoların iadesi istemine ilişkindir.
Davalı tarafından davacı aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2020/2079 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibe dayanak olarak 7.336,00 USD miktarlı 27/11/2018 tanzim tarihli,27/11/2018 vade tarihli, 1.000,00 USD miktarlı 30/11/2018 tanzim tarihli,30/11/2018 vade tarihli ve 10.500,00 USD miktarlı 13/08/2018 tanzim tarihli,13/09/2018 vade tarihli bono gösterildiği, dava dışı … tarafından keşide edilen bonolarda davacı lehtar olup, bonoların arkasında sırasıyla davacı, … ve davalı …’ın cirolarının bulunduğu, … tarafından yapılan ciro işlemi üstüne iptal yazılarak çizildiği görülmüştür.
Davacı taraf senetlerin zorla imzalatıldığını iddia ettiğinden TBK 37. maddesindeki korkutma kapsamında kalmaktadır. Korkutma olgusu maddi vaka olduğundan, yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir, Hata, hile ve ikrah iddialarının senede bağlanması mümkün olmadığından senetle ispat edilmesinde maddi imkânsızlık vardır. Bu nedenle hukuki işlemlerdeki irade bozukluğu iddiaları, 6100 sayılı HMK m. 203(1)-ç hükmünde senede karşı senetle ispat zorunluluğunun istisnaları arasında sayılmıştır.
Yukarıda anılan yasal hükümler ve yargısal içtihatlar ışığında dava konusu somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın tanık listesi ibraz ettiği, senetlerde davacıdan sonra cirosu bulunan tanıklardan …’nun, davacı tarafça davalı hakkında mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma suçundan cezalandırılması talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başlatılan soruşturma kapsamında alınan ifadesinde; “…, benim annemin teyzesinin oğlu olur. Yaklaşık 1,5 yıl kadar önce kendisi market işletirken kendisinden hatırladığım kadarı ile 40-45 bin TL nakit borç almıştım. 0538 580 76 19 numaralı hat benim değildir, kimin olduğunu ve kimin kullandığını bilemiyorum. Husein Alshekh ABDOU isimli Suriyeli şahsın nakliye işlerini yapmaktaydım, bu işlerden dolayı kendisinden 20.000 TL alacağım kaldı. Husein bana Mohammad ALO isimli bir Suriyeli tanıdığının iş yaptığını, piyasadan para toplayarak ticaret yaptığını ve kar payı verdiğini, kabul etmem halinde kendisinden alcağım olan 20.000 yi bu şahsa verebileceğini söyledi,bende daha fazla kar etmek için Husein’e 20.000 TL nakit daha verdim. Bu şekilde 40.000 TL alacağım oldu. Ancak Husein’in dediği gibi Mohammad ALO isimli şahıstan kar payı alamadım. Husein bana Mohammad ALO’nun kaçtığını, piyasayı dolandığını paralırı alamadığını ancak bu şahsa paraları verirken 2-3 parça halinde 18-19 bin Dolar senet aldığını söyleyerek, bu senetleri senin benden alacağına karşılık sana vereyim sen avukata verip tahsil et, fazla olan miktarı tekrar bana verirsin dedi. Bende başka çarem olmadığından kabul ettim, Husien bana senetleri verdi. bende senetlere imzamı atarak avukatıma verdim ve icra takibi başlattım. Daha sonra avukatım bana borçulunun üzerine hiç bir şey olmadığını alacağı tahsil edemeyeceğini söylerek senetleri bana iade etti, Senetleri avukattan alırken yanımda …’da vardı. Emre bana, benim senden alacağıma karşılık sen bu senetleri bana ver ben tahsil etmeye çalışırım, tahsil edemezsem senetleri sana geri veririm dedi. Bende kabul ettim ve senetleri …’a verdim, …’ın bu senetleri tahsil edip etmediğini bimiyorum, ancak tahsil etmemiş olabilir. Emre bu konudan bana hiç bahsetmedi, Mohammad ALO’nun zorla alıkonulması, zorla senet imzalatılması,ciro edilmesi, tehdit dilmesi, şantaj yapılması olayı ile hiç bir ilgim ve bilgim yoktur. Mohammad ALO isimli şahsı hiç görmedim, görsem tanımam. Benim bu olaylarla ilgili bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir…” şeklinde beyanda bulunmuş olup tanığın beyanlarının Mahkememizce alınan beyanları ile çeliştiği, ayrıca davaya konu senetlerin değeri dikkate alındığında nakliye işi için davaya konu senetlerin davacıdan alındığının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ayrıca tanık …’nun davalı ile akraba oldukları anlaşılmakta olup tanık …’dan alacağı olduğunu iddia eden davalının senetlerdeki …’ya ait ciroların çizilip … hakkında takip başlatılmaması karşısında davaya konu senetlerin iyi niyetle iktisabından söz edilemeyeceği, dinlenen diğer davacı tanıklarının beyanından davaya konu senetlerin davacının iradesi sakatlanmak suretiyle alındığının yöntemine uygun delillerle ispatlandığı anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiş, ayrıca davalının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla dava konusu miktarın %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2020/2079 Esas sayılı icra takip dosyasına konu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, karar kesinleştiğinde takibin İPTALİNE,
Davacının yetkili hamil olduğunun TESPİTİNE ve takibe konu senetlerin davacıya TESLİMİNE,
2-Davalı aleyhine takibin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle dava konusu miktarın %20 oranında hesap edilen 22.753,88-TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 7.771,60-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.942,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.828,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 18.065,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 2.005,10-TL harç, 380,00-TL tebligat giderinden oluşan toplam 2.385,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır