Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/344 E. 2022/1282 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/344 Esas
KARAR NO : 2022/1282

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava konusu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verilen; Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.09.2019 tarihli, 8634396 sıra numaralı ve 50.000,00-TL bedelli, Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 15.11.2019 tarihli, 9126213 sıra numaralı ve 40.000,00-TL bedelli, Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.11.2019 tarihli, 9126214 sıra numaralı ve 40.000,00-TL bedelli olan üç adet çekin bedelleri müvekkili tarafından müvekkili şirkete ait T.C. Ziraat Bankası hesabından davalı şirketin Garanti Bankası hesabına 19.10.2021 tarihinde 130.000,00-TL olarak ödenmiş olduğunu, müvekkili tarafça İnegöl 6. Noterliği’nin 17.02.2022 tarihli 2104 yevmiye no’lu ihtarnamesi ile karşılığı ödenmiş olan çek suretlerinin teslimi ihtar edilmiş olduğunu, ödemesi gerçekleşen bedelsiz kalan çekler ise hala müvekkili tarafa teslim edilmediğini, dolayısıyla iş bu menfi tespit davası ile çeklerin iadesini talep ettiklerini, müvekkili hakkındaki Konkordato talepli yargılama yargılama Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/883 E. sayılı dosyası ile başlamış ve 30.09.2019 tensip tutanağı ile müvekkili lehine geçici mühlet kararı verilerek, taraf menfaatlerinin korunması amacıyla borçlunun malvarlığının muhafazası için bazı tedbirler alınması uygun görülmüş, 27.02.2020 tarihinde de kesin mühlet kararı verilerek, verilen tedbirlerin kesin mühlet süresi içerisinde aynen devamına karar verilmiş olduğunu, bu tedbir kararları doğrultusunda müvekkilin banka hesaplarına tedbir konularak hesaplar üzerinde tasarruf etme yetkileri şirketin ilgili organından alınarak konkordato komiseri yönetimi ve denetimine verilmiş olduğunu, dolayısıyla konkordato komiserinin bilgisi ve onayı dışında müvekkilin banka hesaplarında tasarruf edilemez halde olup, bu husus davalı alacaklının da bilgisi dahilinde, davalı konkordato yargılamasında feri müdahil olarak yer aldığını, müvekkili borçlu, sarsılan ekonomik durumunu düzelttikten sonra konkordatonun tasdikine ihtiyacı kalmadığından işbu konkordato yargılamasından feragat talebinde bulunduğunu, mahkeme feragat talebini kabul ederek konkordatonun reddine karar verdiğini, karar 30/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 15/12/2021 tarihinde kesinleştiğini, uygulanan tüm tedbirlerin bu tarihten itibaren kaldırıldığını, çeklere istinaden davalı alacaklıya yapılan ödeme de 19/10/2021 tarihinde, bu konkordato süreci içerisinde gerçekleştiğini, her ne kadar bedelsiz kalan çeklerin müvekkile iadesi gerekmekteyse de, davalı taraf konkordato sürecini ve borcun ifa edildiğini bilmesine rağmen haksız yere çekleri iade etmediğini, müvekkilin keşide ettiği dava konusu çeklerin bedeli ödenmiş olması sebebiyle müvekkili şirket aleyhine mağduriyet oluşmaması ve ileride de telafisi imkansız zararlar doğmaması açısından müvekkilin artık borçlusu olmadığı çeklerin bedelini tekrar ödemek zorunda kalması ya da kötüniyetli olarak başka icra takipleri ve hacizlere maruz kalması gibi haksız bir durumun meydana gelme ihtimaline karşılık dava konusu çekler için İİK 72. madde gereğince herhangi bir işlem yapılmayacağına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde bulunduklarını, anılan bu sebeplerle; ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, müvekkili dava konusu çekler yönünden ödeme yapılması nedeniyle davalı şirkete borcu bulunmadığının tespitine, bedelsiz kalan çeklerin iadesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere; davacının Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/883 esasında kayıtlı konkordato davasını açtığı, 30.09.2019 tarihli tensip ile davacı tarafa geçici mühlet, 27.02.2020 tarihinde de kesin mühlet kararı verildiği, davacı tarafın 18.10.2021 tarihinde konkordato davasından feragat ettiği ve aynı gün mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, karardan bir gün sonra yani 19.10.2021 tarihinde, mahkemeye alacak olarak kaydettirdiğimiz üç adet çek bedelinin asıl bedelleri olan toplam 130.000,00 TL nın müvekkilimin hesabına ödendiği, davacı tarafın bedelsiz kaldığı iddiasıyla üç adet çek aslının İnegöl 6.Noterliğinin dosyaya örneği sunulan ihtarnamesi ile iadesini talep ettiği ve halen çek asıllarının davacı tarafa iade edilmediği hususları doğru olduğu, çek asıllarının davacı tarafa iade edilmemesinin haklı ve hukuki sebeplerinin mevcut olduğunu, müvekkile keşide edilen ihtarnameye karşı, müvekkili şirket Bursa 18.Noterliğinin 22.02.2022 tarih ve 06121 yevmiye nolu karşı ihtar ile bu çeklerden kaynaklanan diğer hak ve alacaklarının da ödenmesi halinde çekleri iade edebileceğini, ödenmemesi halinde ise derhal icra takibine başvurulacağını davacı tarafa bildirilmiş olduğunu, tam icra takibine hazırlanılacağı sırada davacı taraf sayın mahkemenizdeki işbu davayı açmış ve mahkemenizce ihtiyati tedbir kararı verildiğinden icra takibinin yapılamadığını, çek asıllarının arka yüzlerindeki şerhlerden de görüleceği üzere, konkordato davasından sonraki tarihleri taşıyan çekler yasal sürede bankaya ibraz edilmiş ve karşılıklarının bulunmadığının belirlendiğini, müvekkili iadesi istenen üç adet çekten toplam 13.000,00 TL çek tazminatı alacağının mevcut olduğunu, çeklerden biri 30.09.2019 tarihli 50.000,00 TL, diğeri 15.11.2019 tarihli 40.000,00 TL, bir diğeri ise 30.11.2019 tarihli 40.000,00 TL meblağlı olup, çeklerin ödenme tarihi ise 19.10.2021 olduğunu, yani çek bedelleri müvekkili hesabına 2 yıl sonra ödenmiş olup, iki tarafın da tacir olması sebebiyle gönderilen ihtarname tarihine kadar müvekkili bu çeklerden kaynaklanan 34.930,00 TL faiz alacağının mevcut olduğunu, konkordato mühletinin verilmesinin faizlere etkisi İİK m. 294, III’te düzenlendiğini, buna göre, tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durduğunu, bu düzenleme ile bir yandan borçluya kendini toparlama imkânı verilmek istenmiş, öte yandan faizlerin işlemeye devam etmesi durumunda alacak çoğunluğunu belirleyecek olan konkordato komiserinin hesap yaparken karşılaşacağı muhtemel güçlüklerin önüne geçilmiş olduğunu, ancak, konkordato prosedürü dava sonunda -tasdik dışında- sona ererse faizlerin işlemesi konkordato prosedürünün başarıya ulaşması maksadıyla durdurulduğundan faizlerin geçmişe etkili olarak hesaplanması gerektiğini, ancak davacı taraf kötü niyetle açtığı konkordato davasından elde ettiği hukuki korumalardan yararlanarak süre kazanmış, amacına ulaşması üzerine davasından feragat etmiş olduğunu, konkordato davası eğer tasdik ile sonuçlansaydı, alacağa faiz işlemesi duracaktı, ancak dava tasdikle sonuçlanmadığından müvekkili faiz talebinin yasal olduğunu, çek asılları ödenmesine rağmen, çeke bağlı diğer alacakların tamamı ödenmediğinden işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, anılan bu sebeplerle; öncelikle 47.930,00 TL lık yasal alacağın tahsilini engelleyen mahkemenizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, yapılacak yargılama sonunda çek aslı ödenmesine rağmen, çeke dayalı diğer alacakları ödenmediğinden hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/883 Esas 2021/955 Karar sayılı dosyası, İnegöl 6. Noterliği’nin 17.02.2022 tarihli 2104 yevmiye no’lu ihtarnamesi, Bursa 18.Noterliğinin 22.02.2022 tarih ve 06121 yevmiye nolu ihtarnamesi, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi değerlendirilerek, “Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK72/2 Maddesi kapsamında %15 teminat mukabilinde kabulü ile, davaya konu çek bedelleri toplamı olan 130.000,00-TL’nin %15’i olan 19.500,00-TL nakdi teminatın mahkememiz veznesine depo edilmesi, ya da kesin, süresiz ve muteber bir banka teminat mektubunun sunulması halinde davaya konu, Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.09.2019 tarihli, 8634396 sıra numaralı ve 50.000,00-TL bedelli, Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 15.11.2019 tarihli, 9126213 sıra numaralı ve 40.000,00-TL bedelli, Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.11.2019 tarihli, 9126214 sıra numaralı ve 40.000,00-TL bedelli olan çeklerin, taraflar arasında geçerli olmak kaydıyla, icraya konulmasının durdurulmasına, ayrıca teminat bedeli yatırıldığında, ilgili bankaya müzekkere yazılarak sadece davanın tarafları arasında geçerli olmak kaydıyla ödeme yasağı kararı konulmasının istenilmesine,” karar verilmiştir.
Türkiye Halk Bankası A.Ş. yazı cevabı ile; Vamates Tesisat Teknolojileri Teknik Hırdavat Hidrolik Pnöm Şirketine ait davaya konu çeklerin, Garanti Bankası Altıparmak Şubesi aracılığıyla elektronik ortamda ibraz edildiğini ve takas uygulamaları kapsamında karşılıksız işleme tabii tutulduğu görülmüştür.
Ziraat Bankası A.Ş. yazı cevabı ile; davacı tarafça davalı taraf hesabına, 19.10.2021 tarihinde, 40.000,00-TL, 40.000,00-TL ve 50.000,00-TL tutarlı 3 adet ödeme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2019/883 Esas sayılı dosyanın, uyap sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; davacı şirket tarafından 26.09.2019 tarihinde adi konkordato talebinde bulunulmuş olduğu ve mahkemece 30.09.2019 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 30.12.2019 tarihi itibari ile geçici mühlet kararının 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 27.02.2020 tarihinde 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiği, 7226 sayılı kanun kapsamında geçen toplam 86 günlük durma süresinin davaya verilen kesin mühlete eklenerek 24.05.2021 tarihinden itibaren kesin mühletin 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, davacı tarafından konkordato talebinden feragat edilmesi ile davacının borca batık olmadığının tespiti üzerine 2021/955 Karar sayılı 18.10.2021 tarihli karar ile davanın feragat nedeni ile reddine, davacılara konkordato geçici mühleti uygulanması sebebiyle uygulanan tüm tedbirlerin kaldırılmasına, kesin Mühletin sonuçlarının kendiliğinden sonlandığının açıklanmasına, Davacılara konkordato komiseri olarak atanan Nesrin BEŞE’nin komiserlik görevinin sonlandırılmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın Nitelikli Hesaplamalar Konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi ile dava tarihi itibari ile davaya konu çeklerden kaynaklı davalı tarafın alacaklı olduğu varsa miktar ve faizin belirlenmesine yönelik rapor tanzimi için dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman bilirkişi Arda Aşık’a teslim edilmiştir.
30/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin adi konkordato isteminden feragati nedeni ile Bursa 1. Asliye Ticaret
Mahkemesinin 2019/883 Esas ve 2021/955 Karar sayılı 18.10.2021 tarihli kararı ile davanın
reddine karar verilmiş olduğu, bu itibarla davacının adi konkordato projesinin tasdik
edilmemiş olduğu,
davacı şirketin adi konkordato isteminin tasdik dışında bir nedenle sona ermiş olması nedeni
ile İİK.m.294/3 uyarınca geçici mühlet süresince adi alacaklar yönünden duran faizlerin geriye
dönük olarak işleyeceği,
davacının TTK.m.810 kapsamında karşılıksız kalan çekler nedeni ile dava tarihi olan 22.03.2022
itibari ile toplam bakiye borcunun 39.528,91 TL olduğu, yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu, davacı şirket tarafından davalı şirkete verilen; Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.09.2019 tarihli, 8634396 sıra numaralı ve 50.000,00-TL bedelli, Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 15.11.2019 tarihli, 9126213 sıra numaralı ve 40.000,00-TL bedelli ile Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.11.2019 tarihli, 9126214 sıra numaralı ve 40.000,00-TL bedelli olan üç adet çek asıl bedellerinin davacı tarafından 19.10.2021 tarihinde 130.000,00-TL olarak ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı taraf iş bu 130.000,00-TL ödeme gereğince, davadan önce, davalı tarafa, karşılığı ödenmiş olan çeklerin teslimine ilişkin İnegöl 6. Noterliği’nin 17.02.2022 tarihli 2104 yevmiye no’lu ihtarnamesini göndermiş, konkordato mühletindeki şirket hakkında faizin işletilemeyeceğini belirterek çeklerden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iadesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise, davacı tarafa Bursa 18.Noterliğinin 22.02.2022 tarih ve 06121 yevmiye nolu ihtarnamesi ile, gününde ödenmeyen çeklerden her birine % 10 çek tazminatı ve çeklerin düzenlenme tarihlerinden ödeme tarihlerine kadar avans faizi tahakkuk ettiği, hesaplamaya göre üç çek için 34.930,00 TL avans/gecikme faizi, 13.000,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 47.930,00 ‘TL borcun ödenmesi halinde çeklerin bedelsiz kalabileceğini ve iade edilebileceğine dair karşı ihtarname göndermiş, İİK 294/III madde hükmü gereğince faizlerin geçmişe etkili olarak hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davaya konu çeklerden kaynaklı çek tazminatı ve faiz talebinin ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK.m.783/3 ile;” Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin yüzde onunu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder. ” düzenlemelere yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK.m.810 ile, “Hamil, başvurma yolu ile;
a) Çekin ödenmemiş olan bedelini,
b) İbraz gününden itibaren bu tutarın faizini,
c) Protestonun veya buna denk olan belirlemenin ve gönderilen ihbarnamelerin giderleri ile diğer
giderleri ve
d) Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini,
isteyebilir.” düzenlemelere yer verilmiştir.
Konkordato aşamasında, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenleyen İİK. 294. Maddede; ” (I) Mühlet içinde borçlu aleyhine 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
(II) 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
(III)Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Konkordato mühletinin verilmesinin faizlere etkisi ile ilgili İİK.m.294/3 ile de açıkça anlaşılacağı üzere konkordato mühletinin verilmesi ile faiz işlemesi her
halükarda duracak değildir. Kanun koyucu faiz işlemesinin durup durmayacağını borçlu ile alacaklıların
takdirine bırakmıştır. Başka bir deyişle, konkordato mühleti verilmesine rağmen faizlerin işlemeye
devam edeceği kararlaştırılabilir. Öte yandan, Kanunda rehinle temin edilmiş alacaklar istisna
tutulduğundan rehinle temin edilmiş alacaklar bakımından kural olarak konkordato mühleti içinde de
faiz işlemeye devam edecektir.
Konkordato prosedürü ileride -tasdik dışında- sona ererse faizlerin işlemesi konkordato prosedürünün
başarıya ulaşması maksadıyla durdurulduğundan faizlerin geçmişe etkili olarak hesaplanması
gerekecektir.
Anılan açıklamalar kapsamında davacı şirket tarafından adi konkordato istemi ile yapılan başvurudan
feragat edilerek, davacının feragati üzerine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/883 Esas ve
2021/955 Karar sayılı 18.10.2021 tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Anılan karar istinaf
edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu itibarla davacının adi konkordato projesinin tasdik edilmemiş olduğu
görülmektedir.
İİK.m.294/3 ile düzenlenen mühlet süresince faiz işlemeyeceği kuralı konkordatonun tasdik şartına
bağlı olduğu dikkate alınarak davacının borcu çek komisyonu ve işlemiş faiz yönünden TBK.m.100 uyarınca öncelikle alacağın ferilerinden mahsup edilmek sureti
ile bakiye borç üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre yapılan hesaplama uyarınca dava tarihi itibari ile Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.09.2019 tarihli, 8634396 sıra numaralı ve 50.000,00
TL bedelli çek uyarınca kalan
bakiye borç tutarı;
16.111,67 TL; Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 15.11.2019 tarihli, 9126213 sıra numaralı ve 40.000,00
TL bedelli çek uyarınca kalan
bakiye borç tutarı;11.890,26 TL ve Halkbank Bursa Nilüfer Şubesi 30.11.2019 tarihli, 9126214 sıra numaralı ve 40.000,00
TL bedelliçek uyarınca kalan
bakiye borç tutarı;
11.526,98 TL olduğu, ayrıca keşideci olan davacının TTK 783/3 madde hükmü gereğince toplam 13.000,00 TL çek tazminatından da sorumlu olduğu, davaya konu çeklerden kaynaklı davalının halen alacağının bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça dava değeri olarak davaya konu çek bedelleri toplamı gösterilmişse de, davalı tarafça davaya konu çeklerden kaynaklı başlatılan bir takip bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafça gönderilen ihtarnamede belirtildiği üzere çeklerden kaynaklı faiz ve çek tazminatına yönelik olduğundan, uyuşmazlığa konu alacak miktarı dava esas değeri olarak değerlendirilerek Mahkememizce menfi tespit ve çekin istirdadı istemine yönelik davanın reddine karar verilmiş; ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı üzerinden davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Menfi tespit ve çekin istirdadı istemine yönelik davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 2.220,08-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 2.139,38-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip … Hakim … e-imzalıdır e-imzalıdır