Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/335 E. 2022/1283 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/335 Esas – 2022/1283
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/335 Esas
KARAR NO : 2022/1283

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :1-Ç
VEKİLİ : Av.
DAVALI :2-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022

BİRLEŞEN BURSA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2021/39E. 2022/195K. SAYILI DOSYA;
DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI :
VEKİLİ : Av.

İHBAR OLUNAN : SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/05/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.05.2014 tarihinde davalı … Motor Ticaret A.Ş. adına kayıtlı ve dava dışı araç sürücüsü … yönetimindeki 34 VT … plakalı araç müvekkili yönetimindeki 16 V … plakalı araca aşırı hızlı bir şekilde çarpmış ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili 16 V … plakalı aracı ile Gelibolu Caddesi üzerinde seyir halindeyken kavşağa geldiğinde yavaşlayarak yolu kontrol etmiş, yolun uygun olduğunu düşünerek kavşağa giriş yapmış olduğunu, müvekkili kavşağa giriş yaptığında … yönetimindeki 34 VT … plakalı araç müvekkilin aracına sol taraftan şiddetli bir şekilde çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilin içinde bulunduğu araç yaklaşık 5 metre savrulmuş ve yolun dışına çıktığını, müvekkilin aracının sol tarafı tamamen içeriye doğru göçmüş ve müvekkil araçta sıkışarak ağır derecede yaralanmış, olay yerine gelen ambulans ile Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılmış olduğunu ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde ağır yaralandığını, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtildiğini, yaşamasının adeta mucize olduğunu, müvekkili meydana gelen kazadan dolayı sürücü …’den şikayetçi olmuş, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18.03.2015 tarih ve 2014/662 E – 2015/284 K. sayılı ilamı ile sürücünün asli kusurlu olduğu tespit edilerek TCK. 89/1 , 89/2-b-e maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiğini, davalı … aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açılmış olup, iş bu davanın Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/39 Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davanın sigorta şirketine ihbar edildiğini, Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/39 E. sayılı dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 07.06.2021 tarihli raporunda “Sürücü …’in %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu, …’un %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu” tespit edildiğini, Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/39 E. sayılı dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 06.09.2021 tarihli raporunda, müvekkili …’un 24/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı; Pelvis, alt ekstremite, omurga kırıkları ve dalak yaralanması nedeniyle, Geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Geçici iş göremezlik süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği, Geçici iş göremezlik süresi sonundan itibaren tibia ve omurga kırığı arızası nedeniyle, E cetveline (yaşına) göre %20,2(yüzde yirmi virgül iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının tespit edildiğinin belirtildiğini ve mahkemece alınan bilirkişi hesap raporunda müvekkili maddi zararının 131.162,35-TL olduğunu, müvekkili maddi zararının tazmini için davalı … Sigorta A.Ş.ne 25.02.2022 tarihli dilekçe ile başvuru yapılmış, ancak başvuru sonuçsuz kalmış, müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava şartı olarak arabulucuya başvurulmuş ancak taraflar arasında anlaşmaya varılamadığını, her ne kadar kazaya sürücü … sebep olmuşsa da, kazaya karışan aracın kayıt maliki davalı … Motor Ticaret A.Ş. ve aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğu davalı … Sigorta A.Ş.nin de zararın tazmininden müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu mevzuat gereği açık olduğunu, bu nedenle hesap edilen 131.162,35 TL. maddi tazminatın kaza tarihi olan 24.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ettiklerini, müvekkili yaşadığı elem ve ızdırabı bir nebze azaltmak için 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 24.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ettiklerini, ayrıca tazminat talebine konu kazaya ilişkin tüm tahkikat ve araştırmaların Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/39 E. sayılı dosyasında yapılmış olması, tarafların kusur oranları ile müvekkilin maluliyet oranına ilişkin Adli Tıp raporlarının alınmış olması, zarara ilişkin aktuerya hesaplamalarının yapılarak bilirkişi raporunun alınmış olması göz önünde bulundurulduğunda usul ekonomisi düşünülerek dosyaların birleştirilmesi gerektiğini, anılan bu sebeplerle; iş bu davanın Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/39 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak ve birleştirme olmaması halinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davanın kabulüne, 131.162,35 TL. maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (davalı sigorta şirketi açısından poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalı … Motor Ticaret A.Ş.den tahsili ile tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı … Sigorta A.Ş’nin cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, … Motor Ticaret A.Ş. adına kayıtlı ve dava konusu kaza sırasında … sevk ve idaresindeki 34 VT … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 4101400033554 poliçe numarası ile 06.01.2014 – 06.01.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi (EK) ile teminat altına alınmış olduğunu, davacı taraf, Sayın Mahkeme nezdinde ikame ettiği işbu dava ile yaşanan trafik kazası nedeniyle meydana geldiğini iddia ettiği maddi zararlar için toplamda 131.162,35-TL maddi tazminat talep ettiğini, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda 268.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacı kazazedenin dava konusu kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı hususu Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümlerinden Seçilmiş Adli Tıp Anabilim Dalı Uzmanlarından oluşacak bilirkişi heyeti tarafından “çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı yan tarafından 34 VT … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, bununla birlikte dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’in kusuru bulunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdii ile yeni rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiğini, dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiği, her durumda araştırılmalı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, sigortalı araçta meydana gelen teknik bir arızanın kazanın oluşumuna sebebiyet verip vermediği hususu da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, sayın mahkeme tarafından, davacı kazazedenin geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlarına ilişkin maddi tazminat taleplerinden sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına ait olması nedeniyle iş bu davanın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na ihbar edilmesine ve huzurdaki dava bakımından söz konusu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak dava konusu kaza nedeniyle davacıya yapılan rücuya tabi ödemelerin ve söz konusu ödemelerin peşin sermaye değerinin sorulması gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde tazminat hesabının, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve TRH 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketine gerekli tüm belgelerle ve yöntemince başvurulmuş olup da, sigortacı, haklı bir neden olmaksızın, belgelerin kendisine verilmesinden başlayarak sekiz iş günü içinde ödeme yapmazsa, sekiz günün bittiği tarihte temerrüde düşeceğini, davacı kazazede tarafından müvekkili şirkete başvurulmamış olduğundan müvekkili şirketin temerrüdün bahsedilemeyeceğini, dolayısıyla diğer şartların varlığı halinde ancak Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/39 Esas sayılı dosyasına müvekkili şirketin ihbar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, müvekkili şirket diğer şartların varlığı halinde ancak ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, davaya konu taleplerin kanunda belirtilen zamanaşımı sürelerine uğramış olması nedeniyle davanın zamanaşımı yönünden reddine, davacı yanın talep etmekte olduğu zarar kalemlerinden geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olması nedeniyle huzurdaki dava yönünden işbu taleplerin reddine, sayın mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne veya uzman bir bilirkişiye gönderilmesine, davacı kazazedenin maluliyetinin ve illiyet bağının tespitinin “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre belirlenmesi dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden seçilmiş adli tıp anabilim dalı uzmanlarından oluşacak bilirkişi heyetine gönderilmesine, sayın mahkeme tarafından kusur ve maluliyetin tespitinin ardından aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından ve TRH 2010 Tablosu 1.8 teknik faiz esas alınarak yerine getirilmesine, sayın Mahkeme tarafından herhangi bir tazminata hükmedilmesi durumunda tazminat tutarına uygulanacak faiz tür ve başlangıç tarihinde dilekçemizde belirtilen hususların dikkate alınmasına, davaya yönelik tüm beyanları dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … Motor Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket 34 VT … plakalı aracın işleteni olmadığını, bu yönüyle işbu dava açısından müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığı ve müvekkili şirket bakımından pasif husumet yokluğu durumunun gerçekleştiğinin açık olduğunu, müvekkili Şirket ile dava dışı kiracı … arasında 2014 yılında akdedilen ve her maddesi tahtında müzakere edilerek mutabakat sağlanan Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi uyarınca, müvekkili Şirket, maliki olduğu 34 VT … plakalı aracı dava tarihinde dava dışı kiracı …’e kiralamış olduğunu, uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi sonucunun doğal sonucu olarak da 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu (“2918 Sayılı Kanun”) uyarınca müvekkili şirket işbu somut olay tahtında sadece aracın kiralayanı sıfatını haiz olup aracın işleteni olmadığını, 2918 Sayılı Kanunun 3. maddesi hükmü doğrultusunda davacının iddia ve talep ettiği zararın tazmini hususunda Müvekkil Şirket’e husumet yöneltilemeyeceğinden davanın Müvekkil Şirket yönünden usulden reddi gerektiğini, zira dava konusu kaza tarihinde müvekkili şirket aracın işleteni olmadığı, hukuken sorumluluğunun bulunmadığı, davacının taleplerinin zamaşımına uğradığı, esasa ilişkin ise; müvekkili Şirket’in kiralayan sıfatını haiz olduğu 34 VT … plakalı araç sürücüsünün söz konusu kazada asli kusurlu olduğu iddiasını hiçbir şekilde kabul etmediklerini, müvekkili Şirket bakımından pasif husumet yokluğu durumunun gerçekleştiğini, Hukuk Hakimi ceza davası sonucunda verilen hükümle ve kusur tespiti ile bağlı olmadığından dava konusu somut uyuşmazlıkta ceza yargılaması neticesinde tespit edilen kusur tespitinin dikkate alınmaması ve kusur tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdii gerektiğini, meydana geldiği iddia edilen kazada, müvekkil şirket’in kiralayan sıfatını haiz olduğu araç sürücüsünün kusurlu olduğuna ilişkin iddia ispata muhtaç olup kabul etmediklerini, davacı tarafça bu iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil sunulmadığını, trafik kazası tespit tutanağı ve diğer belgeleri kabul etmediklerini, müvekkil şirket kaza nedeni ile sorumlu olmamakla beraber kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacıya kaza sonucunda zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketinden ve/veya kasko sigorta şirketinden ödenen tazminatların hükmedilecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili Şirket kaza nedeni ile sorumlu olmamakla beraber kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için müvekkili şirketin sorumlu olacağı düşünülse dahi davacının taleplerini Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesinden talep etmesi gerekeceğini, somut olayda, manevi tazminat isteminin şartlarının oluşmadığı açık olduğundan davacı taleplerinin reddi gerektiğini, hiçbir koşulda kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davacının manevi tazminat talebinin haklı olduğu düşünülse dahi davacı tarafından ileri sürülen talep miktarının Mevzuata, Yargıtay içtihatlarına ve somut olayın özelliklerine aykırı olduğunun açık olduğunu, Hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle), uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerektiğini, tazminat, zenginleşme amacına hizmet etmemeli ve zararı özendirici nitelikte olmaması gerektiğini, işbu davanın müvekkili şirket bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bursa 14. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/39 E. 2022/195 K. Sayılı Dosya;
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.05.2014 tarihinde davalı … yönetimindeki 34 VT … plakalı araç ile müvekkili yönetimindeki 16 V … plakalı araca aşırı hızlı bir şekilde çarptığını ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin 16 V … plakalı Renault 19 marka aracı ile Gelibolu Caddesi üzerinde seyir halindeyken kavşağa geldiğinde yavaşlayarak yolu kontrol ettiğini ve yolun uygun olduğunu düşünerek kavşağa giriş yaptığını, müvekkilinin kavşağa giriş yaptığında davalının yönetimindeki aracın müvekkilinin kullandığı araca sol taraftan şiddetli bir şekilde çarptığını, davalının kullandığı aracın hızlı olduğunu ve çarpmanın etkisiyle müvekkilinin içinde bulunduğu araç yaklaşık 5 metre savrulduğunu ve yolun dışında çıktığını, meydana gelen kazada müvekkilinin tamamen kusursuz olduğunu, müvekkilinin kullandığı aracın gazlı olduğunu ve kazanın meydana geldiği kavşaktan önce müvekkilinin izlediği yolun yaklaşık 15 derece eğime sahip olduğunu dolayısıyla hem yolun durumu hem de müvekkilinin kullandığı aracın performans durumu dikkate alındığında müvekkilimin hız yapamayacağını, müvekkilinin kazanın meydana geldiği yolu ve kavşağı her zaman kullandığını, aynı kavşakta daha önceden de defalarca kazanın meydana geldiğini bu nedenle her zaman temkinli davrandığını, Trafik Kazası Tespit Tutanağında davalı …’in 2918 sayılı K.T.K.da belirtilen 57/1-c(Motorlu araçlardan soldaki aracın,s ağdan gelen araca kavşaklarda ilk geçiş hakkını vermemesi)kusurunu işlediği ve aynı kanunun 84/h (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) maddesine istinaden asli kusurlu olduğunun belirtildiği, aynı şekilde Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan keşifte de bilirkişi Polis Memuru Faruk Yaşlak tarafından hazırlanan raporda …’ in 2918 Sayılı kanunun 84. Maddesinde 84. Maddesinde 8. Bendinde düzenlenen kavşaklarda geçiş önceliğine uymama ve diğer kusurlan düzenleyen 52/1-a bendinde belirtilen kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak zorunda olma kurallarını ihlal ettiğinden bahisle asli kusurlu, 16 V … plakalı araç sürücüsünün ise kavşaklara yaklaşırken ve tepe üstlerine yaklaşırken 2918 sayılı kanunun 52/1-a maddesinde belirtilen hızlarını azaltmak zorunda olduklarına ilişkin kuralı ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı hem geçiş üstünlüğüne uymayarak hem de hızını azaltmayarak trafik kurallarını ihlal ettiğini, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin aracının sol tarafının tamamen içeriye doğru çöktüğünü ve müvekkili aracın içinde sıkıştığını, müvekkili … meydana gelen kazada ağır şekilde yaralandığını, olay yerine gelen ambulans ile Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldığını, kaza neticesinde müvekkilinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığını, acil serviste yapılan ilk kontrollerde vücudunun sol tarafında çok sayıda kırık olduğu, dalakta ve akciğerde yırtık olduğu, yaralamanın müvekkilin yaşamını tehlikeye soktuğunu, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını Ağır (6) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtildiği, müvekkilinin meydana gelen kazadan dolayı davalıdan şikayetçi olduğunu bildirdiği, yürütülen soruşturma neticesinde davalı aleyhine Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/662 E. sayılı dosyası ile kamu davası açılmış ve müvekkilinin katılan sıfatıyla davayı takip ettiğini, yapılan yargılama sonunda davalının asli kusurlu olduğunun tespit edilerek TCK.nun 89/1, 89/2-b-e maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiğinden bahisle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile açılan davanın kabul edilerek müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybından dolayı mahrum kaldığı kazanç. Tedavi giderleri, çalışma gücünün kaybı ve sürekli azalmasından dolayı meydana gelen kazanç kaybı maddi zararlarının karşılanması için şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminat talebinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kabulü ile davacının çekmiş olduğu acılar ve neden olunan üzüntünün bir nebze olsun telafisi için davacı müvekkili lehine 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve esas bakımından yersiz olduğunu, dava konusu kazaya ilişkin Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesinde olaya ilişkin ceza davasının açıldığını ve neticelendiğini, davacı … olaya ilişkin ifadelerinde kavşağa girerken yolda bulunan otlar sebebiyle yolu tam göremeden çıktığının beyan ettiğini, Mahkememizde açılan davada bulunan dava dilekçesinde ise yolun olduğu düşüncesiyle kavşağa giriş yaptığının beyan ettiğini bu nedenle ifadelerin örtüşmediğini, zira …’un yolun durumunu bilmeden kavşağa hızlı bir şekilde giriş yapıldığını, müvekkilinin aşırı hız yaptığı yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmadığını müvekkilinin normal hızda seyir halinde iken davacı önüne aniden çıktığını, bu nedenle frene bastığı halde durmasının mümkün olmadığını, davacının kullandığı aracın gazlı olması ise hız yapmasına engel olmadığını, davacının kavşağa daha önce kullandığı için temkinli olduğunu belirten ifadelerin ise yersiz olduğunu, davacının tamamen kusursuz olduğu iddiası hiçbir şekilde gerçek olmadığını, ceza mahkemesi hükmüyle de kusurun davacıda olduğunu belirlendiğini, davacının maddi zararları sigorta şirketince karşılandığını, davacının Renault 19 marka aracının özellikleri de dikkate alındığında en fazla 10.000,00.-TL değerinde olduğunu bu değerin de sigorta şirketi tarafından karşılandığını, vücut bütünlüğüne, tedavi ve iş göremezliğe ilişkin zararların SGK tarafından karşılandığını, karşılanan zararların tekrar talep edilmesi mevzuat gereği mümkün olmadığını, davacının kendi kusurunu da görmezden gelerek tüm kusur ve dolayısıyla zararın müvekkiline yükleme isteği olduğunu tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Kaza Tespit Tutanağı, Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/662 Esas ve 2015/284 Karar sayılı dosyası, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi tedavi kayıtları, SGK kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, poliçe ve hasar dosyası, trafik tescil kayıtları, Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. yazı cevabı, Bursa Uludağ Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Sağlık Kurulunun 07/10/2020 tarih ve 86221 sayılı raporu, Bursa Uludağ Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Sağlık Kurulunun 16/04/2021 tarih ve 11782 sayılı raporu, Bursa Uludağ Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Sağlık Kurulunun 24/05/2021 tarih ve 37624 sayılı raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 06/09/2021-16092 karar sayılı raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 07/06/2021 tarih ve 53306942-101.02-2021/48927/6592 sayılı raporu, 08/11/2021 tarihli aktüerya raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Asıl ve birleşen dava; 24.05.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik Kaza Tespit Tutanağında; Sürücü … idaresindeki 34VT2622 plakalı otomobili ile Cevizlik Caddesi üzerinde İzmir Yolu istikametinden Atatürk Bulvarı yönüne seyrederken Gelibolu Caddesi ile kesişen kavşağa geldiğinde aracının komple ön kısımları ile sağından Gelibolu Caddesi üzerinde Atatürk Caddesi istikametinden gelip karşıya Anafartalar Caddesi istikametine geçiş yapmak isteyen sürücü … idaresindeki 16V0874 plakalı otomobilin sol yan kısımlarıyla kavşak içinde çarpışmaları neticesinde yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda 34VT2622 plakalı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’nın 57/1-c ve 84/h maddesini ihlalinden asli kusurlu olduğu, diğer 16V0874 plaka sayılı araç sürücüsü …’un ise aynı kanunun 52/1-a maddesi ihlalinden tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce, : 04/09/2018 tarihinde kesinleşen Bursa 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/662 Esas ve 2015/284 Karar sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde, dosyasında alınan 04/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 34VT2622 plakalı otomobil sürücüsü …’de kaza sonrası tespit edilen alkol miktarı (0.12promil), hususu otomobil sürücüleri için yasal limit olduğu,16V0874 plakalı araç sürücüsü …’ un incelenen Dr. Raporları ve dosya içeriğinde incelenen resimler ve tutanaklardan şiddetli bir çarpmaya maruz kaldığı (hayati tehlikesi olduğunu belirtir Dr. Raporu, büyük hasarlar görmüş araç resmi), bu nedenle 34VT2622 plakalı araç sürücüsünün kavşak içine yasal limitlerin oldukça üstünde girdiği sonucuna varıldığı, (2918 S.K.T. Kanunu madde asli kusur 84/8 ve diğer kusur 52/1-a, 34VT2622 sürücü ihlali, her iki sürücü de kavşağa kontrolsüz giriş yapmış ise de, görüşün açık olduğu bu tür kavşaklarda benzer özellikte olan araçlardan soldaki araç sağdan gelen araca yol vermek zorunda olduğu, eğer her iki araç sürücüsü de kavşak girişinde yavaşlayıp kontrollü geçselerdi kaza gerçekleşmeyeceği, karşılıklı köşeleri 38 metre olarak ölçülen kavşak içinde görüş açısı her iki araç sürücüsü için de yeterli olduğu, çarpışma noktası konusunda her iki sürücüde yaklaşık noktayı işaret ettiklerinden bu konuda herhangi bir çelişki söz konusu olmadığı, 2918 S.K.T. Kanunu madde 52/1-a, 16V0874 araç sürücü ihlali) bu vesileyle 34VT2622 plakalı otomobil sürücüsü …’ in 2918 S.K.T.Kanununun 84. Maddesinin asli kusurlarından sayılan 8. bendini (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) ve diğer kusur 52/1-a bendini (Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar) ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, 16V0874 plakalı araç sürücüsü … ise aynı kanunun 52/1-a bendini (Kavşaklara yaklaşırken dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar). İhlal ettiğinden tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizce ve birleşen dosyada taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış birleşen dosyada davacı tarafça bildirilen tanıkların dinlendiği görülmüştür.
Davacı Tanığı Habibe Şensoy: “Davacı benim eşim olur. Kaza olduğu gün arabada yanlız eşim varmış. Eşim kazadan sonra işi bırakmak zorunda kaldı. Şu anda evde kalmaktadır. Emekliliğini istemiştir. Eşimin sadece emekli maaşı vardır, evimiz kendimize aittir. İki çocuğumuz vardır. Kazadan sonra eşim yaklaşık olarak 6 ay kadar yatalak olarak yatmıştır. Pskolojisi de bu nedenle bozulmuştur. Kazadan sonra eşimi acile götürdüler. Orda durumu bayağı bir ciddi idi. Akciğerinde yırtık vardı, kaburgaları kırıktı. Yoğun bakımda iki gece yattı. Ortopedi bölümüne sevk ettiler. Yaklaşık bir ay sonra ameliyat oldu. Ameliyattan önce bir ay boyunca alçıya girip çıkıyordu ayağı, bu nedenle çok acık çekiyordu, film çektirmeye gidiyordu ve burada da çok sıkıntı çekiyordu. Sonra bir ara iç kanama geçirdi. Orda da çok sıkıntı çektik. Hastanede 40 gün yattı. Yanında refakatçi olarak sürekli gece gündüz ben kaldım. Hastaneden çıktıktan sonra evde de çok sıkıntılar çektik. Kendisi yatalak durumda olduğu için tuvalet ihtiyacını da gideremiyordu. Yaklaşık üç ay kadar banyo bile yapamadı. İki ay boyunca da çok zor şartlarda banyo yaptırdık. Süreç içerisinde ambulans ile ve başka araçlarla sürekli hastaneye gittik. Altı ay bu şekilde eziyet çekti. Daha sonra koltuk değnekleri ile yürümektedir. Ancak tek başına alışverişe gidemez. Ekstradan poşet taşıyamaz.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı, Birsen Gönül Beyanında “ben davacının kardeşi olurum. Ben uludağ üniversitesinde hemşire olarak çalışmaktayım. Cumartesi günü davacının kızı beni aradı. Kazanın olduğunu öğrendim. Uludağ üniversitesi acil servisine abimi getirmişlerdi. Ben oraya gittiğimde abimin durumu iyi değildi, hayati tehlike vardı, iç kanaması vardı, çok fazla kırıkları vardı. Yaklaşık bir ay sonra ameliyat oldu. 40 gün sonra hastaneden çıktı. Eve çıktı. Sürekli pansumanlara muayene gidip gelirdim. Ve kontrollerinde de sürekli yanında idim. Ekonomik durumu bu olaydan sonra bayağı bir zedelendi. Hastaneye bir sürü para ödenmesi gerekti. Hocalara ve malzemelere para ödedik. Maddi zararın yanında daha çok manevi olarak çektiği acıları biliyorum morfinle sürekli sakinleştiriyorduk.”şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.

Davacı Tanığı, Uğur Karaağaç Beyanında “Davacı benim kayınpederim olur. Kazadan sonra hastanedeki ve evdeki süreçleri çok iyi biliyorum. Bende sürekli yanlarında idim. Ziyaretlerine gitmiştim. Bir çok acı çekti. Hem maddi hemde manevi olarak sıkıntılar çekti. Şu anda da yine evde bastonu ile yürüyerek hayatını devam ettiriyor. İş çıkışı her akşam eşim ile beraber hastaneye de ziyarete gidiyorduk. Alçıları iğneleri sürekli maddi acı veriyordu. 40 – 45 gün boyunca hastanede yattı. Sonrasında eve çıktı. Evde de aynı şekilde yatalak bir halde bakımı yapılıyordu, kendi ihtiyaçlarını giderimiyordu.”şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Birleşen dosyada, davacının maluliyet durumunun tespit edilmesi amacıyla rapor aldırılmasına karar verilerek, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 06/09/2021-16092 karar sayılı raporunda özetle;Mevcut belgelere göre, Nuri oğlu 22/10/1964 doğumlu …’un 24/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı;1-) Pelvis, alt ekstremite, omurga kırıkları ve dalak yaralanması nedeniyle; a) Geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, b) Geçici iş göremezlik süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği,2-) Geçici iş göremezlik süresi sonundan itibaren tibia ve omurga kırığı arızası nedeniyle; a) Olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 X(1c……….10)A %14, Gr1 XII(32a……..1)A %5, Balthazard formülüne göre %18,3, E cetveline (yaşına) göre %20,2(yüzde yirmi virgül iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, b) Aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, oy birliği ile mütalaa olunduğu görülmüştür.
Birleşen dosyada, kusur durumunun tespit edilmesi amacıyla rapor aldırılmasına karar verilerek, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 07/06/2021 tarih ve 53306942-101.02-2021/48927/6592 sayılı raporunda özetle; Olay mahallinde yol 7m genişliğinde, iki yönlü cadde, kontrolsüz dört yönlü kavşak, eğimli-düz, zemin asfalt-kuru, vakit gündüz, hava açık, mahal meskûn olduğu, kaza tespit tutanağında çarpma noktasının kavşak alanı içerisinde olduğu, çarpma sonrası her iki aracında kendi ekseni etrafında döndüğü, 16.V…. plakalı aracın sağdan yol dışı kaldığı, araçlara ait fren izi tespitinin bulunmadığı anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar ve kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın24.05.2014 günü saat 11:30 sıralarında sürücü … idaresindeki 34.VT…. plakalı otomobil ile İzmir Yolu istikametinden Atatürk Bulvarı istikametine doğru Cevizlik Caddesi üzerinde seyir halindeyken Gelibolu Caddesi Kavşağı’na girdiğinde aracının ön kısımlarıyla, sağından Gelibolu Caddesi’ni takiben kavşağa giren sürücü … idaresindeki 16.V…. plakalı otomobilin yan-sol kısımlarına çarpması sonucu gerçekleştiği anlaşılmış olup; mevcut verilerle; sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki kavşak girişinde hızını asgari hadde indirmediği, kavşak girişinde diğer kavşak kollarından gelen araçlara ilişkin gerekli kontrolleri yapmadığı, sağından gelen araca ilk geçiş hakkını vermediği, sağından kavşağa giren araca karşı şeridinin sağında yanaşacak şekilde direksiyon tedbiri almadığı, hızından kaynaklı fren tedbirinde yetersiz kalarak sağından gelen araca çarptığı olayda %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki kavşak girişinde kavşak kollarındaki araçlara ilişkin gerekli kontrolleri yaparak seyrini müteyakkız sürdürmediği, solundan hızla kavşağa giren araca karşı tedbir alamadığı olayda %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Birleşen dosyada, dosyanın aktüer bilirkişisine tevdii ile rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
08/11/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle;
Yargıtay kararları gereği tazminat hesaplarında TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılacağını
belirtmesi sebebiyle hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosunun esas alındığı,
davacı yönünden alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre, sürekli iş gücü kaybına yönelik %20,2
maluliyet oranı, iyileşme sürecinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği rapor edilmesine rağmen
davacının tedavisinin 29.06.2015 tarihine kadar devam ettiği ve kendisine bu tarihe kadar geçici iş
göremezlik ödemesi yapıldığı dikkate alınarak 29.06.2015 tarihine kadar geçici iş göremezlik zararı
hesap edildiği, 1 ay süre bakıcı ihtiyacı esas alınarak hesaplama yapıldığı,
davacının 01.09.2015 tarihinde emekli olduğu, bu tarihten sonra fiilen çalışmasının devam
ettiğine ve gelirine ilişkin bir bilgi ve belge bulunmadığı için bu tarihten sonra pasif dönem zararı
hesabı yapıldığı,
davacı tarafın kaza sebebiyle uğramış olduğu zarar yönünden ara karar ile verilen görev gereği
davacının sürekli maluliyeti sebebiyle talep edebileceği zarar miktarı dahil denetlenmeye elverişli
olması bakımından tüm zararı, kalem bazında ayrı ayrı gösterilmiş olup; geçici iş göremezlik zararı 6.283,54 TL, geçmiş aktif dönem zararı 1.378,56
TL, geçmiş pasif dönem zararı 22.030,78 TL, gelecek pasif dönem zararı 100.559.12
TL ve bakıcı gideri 910,35
TL olmak üzere toplam zararının
131.162,35 TL olduğu yönünde görüş ve kanaate varılmıştır.
Davacı vekili birleşen dosyaya ibraz ettiği 24.02.2022 tarihli maddi tazminat talebinin ıslahına ilişkin dilekçe ile özetle, Davalı aleyhinde açmış olduğu cismani zarardan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepli davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000.00-TL. maddi tazminat ve 20.000,00 TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 21.000,00 TL. talep edildiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda müvekkilin maddi zararının 131.162,35 TL. olduğu tesit edildiği, iş bu nedenle maddi tazminata ilişkin talebi ıslah yoluyla 130.162,35-TL. daha arttırdıklarını, bu haliye fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla toplam 131.162,35 TL. maddi tazminata ve 20.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmesini talep etme gereği hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; dava dilekçesinin arz edilen biçimde ıslahı ile, 131.162,35 TL. maddi tazminat ve 20.000,00 TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 151.162,35 TL.nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 29/06/2022 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; 23.06.2022 tarihli celsenin 5 no.lu ara kararı ile birleşen dosya dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL maddi tazminata ilişkin açıklama yapılması için tarafımıza süre verildiği, birleşen dosyanın dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL. maddi tazminatın 900,00 TL.sı davacının çalışma gücünün kaybı ve maluliyeti nedeniyle uğradığı maddi zarara ilişkin, 50,00 TL.sı tedavi giderlerine ilişkin ve 50,00 TL.sı araç değer kaybı zararına ilişkin talep edildiğinini belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekili 16/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile özetle;Her ne kadar birleşen dosya dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL tutarlı maddi tazminat talebimizin 50,00 TL tutarlı kısmı araç değer kaybına ilişkin talep edilmiş ise de, birleşen dosyadaki araç değer kaybına ilişkin talebimizden vazgeçtiklerini, yeni belirlenen asgari ücrete göre yeniden aktüerya hesabı yapılması taleplerinin bulunmadığını, dosyada mevcut aktüerya bilirkişi raporundaki hesap ve tespitlere göre karar verilmesini talep ettiği gmrülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen dava, 24.05.2014 günü, sürücü … idaresindeki 34VT2622 plakalı otomobil ile İzmir Yolu istikametinden Atatürk Bulvarı istikametine doğru Cevizlik Caddesi üzerinde seyir halindeyken Gelibolu Caddesi Kavşağı’na girdiğinde aracının ön kısımlarıyla, sağından Gelibolu Caddesi’ni takiben kavşağa giren sürücü … idaresindeki 16V0874 plakalı otomobilin yan-sol kısımlarına çarpması sonucu davacı …’un yaralanması ile neticelenen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı taraf davanın zamanaşımı yönünden reddini savunmuşsa da, davaya konu kazanın meydana geldiği tarih ve KTK madde 109 ve arabulucuk kanunu madde 18/A (15’e göre) davalının yerine görülmeyen zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı … Motor A.Ş. maliki olduğu 34 VT … plakalı aracı dava tarihinde dava dışı kiracı …’e kiralamış olduğunu, uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi sonucunun doğal sonucu olarak da 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca aracın işleteni olmadığını belirterek davanın husumetten reddini talep etmişse de, Mahkememizce davalı … Motor A.Ş, ‘ye yazılan yazı cevabında söz konusu araç kiralama sözleşmesine ait herhangi bir belgenin bulunmadığının belirtildiği anlaşılmış olup davalı tarafın husumet itirazının yerinde değildir.
Birleşen dosyada alınan ve Mahkememizce benimsenen gerekçeli ve denetime elverişli raporlara göre, meydana gelen kazada, davalı sürücü … %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, sürücü davacı …’un ise olayda %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davacı …’un geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği, olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %20,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, davacıda oluşan maluliyet ve bakıcı gideri zararına ilişkin olarak kusur durumu ve maluliyet yönünden TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre, geçici iş göremezlik zararı 6.283,54 TL, geçmiş aktif dönem zararı 1.378,56
TL, geçmiş pasif dönem zararı 22.030,78 TL, gelecek pasif dönem zararı 100.559.12
TL ve bakıcı gideri 910,35
TL olmak üzere toplam zararının
131.162,35 TL olduğu, birleşen dosya davalısı sürücü … ile davalılar araç malik/işleten … Motor A.Ş ile davalı aracın nezdinde 4101400033554 poliçe numarası ile 06.01.2014 – 06.01.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortacısı olan davalı … Sigorta Aş’nin sorumlu olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce asıl dava yönünden; maddi tazminat talebine yönelik davanın kabulü ile, 131.162,35-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden 10/03/2022 temerrüt tarihinden; davalı … Motor Ticaret A.Ş yönünden 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesi ve duruşmada alınan beyanı doğrultusunda birleşen dosyada araç değer kaybıyla ilgili fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL’ye yönelik talepten feragat edildiği anlaşılmakla, birleşen dava yönünden; bakıcı gideri ve iş göremezlik zararından kaynaklı maddi tazminat talebine yönelik davanın kabulü ile, toplam 131.112,35-TL maddi tazminatın davalı …’den ( asıl davada kabul edilen maddi tazminat yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve asıl dosya davalıları ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, değer kaybından kaynaklı maddi tazminat talebine yönelik davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce manevi tazminat istemine ilişkin yapılan değerlendirmede ise, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Takdir edilecek manevi tazminatın tutarı her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan kazada, tarafların kusur oranları, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla, davacı için 20.000,00-TL manevi tazminat talebine yönelik asıl dava yönünden; manevi tazminat talebine yönelik davanın kabulü ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı … Motor Ticaret A.Ş’den 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden; manevi tazminat talebine yönelik davanın kabulü ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den ( asıl davada kabul edilen manevi tazminat yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve asıl dosya davalısı … Motor Ticaret A.Ş ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1- ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A) Maddi tazminat talebine yönelik davanın KABULÜ ile, 131.162,35-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş yönünden 10/03/2022 temerrüt tarihinden; davalı … Motor Ticaret A.Ş yönünden 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) Manevi tazminat talebine yönelik davanın KABULÜ ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı … Motor Ticaret A.Ş’den 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE,
C) Harçlar yasası gereği alınması gereken 10.325,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 516,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.809,60-TL harcın davalılar … Motor Ticaret A.Ş. ve … Sigorta AŞ’den ( davalı … Sigorta A.Ş. 8.511,71 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
D) Maddi tazminat yönünden, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 20.674,35- TL vekalet ücretinin davalılar … Motor Ticaret A.Ş ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
E) Manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalı … Motor Ticaret A.Ş’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
F) Davacı tarafından yapılan 608,50-TL harç ve 223,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 831,50-TL yargılama giderinin davalılar … Motor Ticaret A.Ş ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
G) 7155 Sayılı Kanunun 23.Madde ile 6325 Sayılı Kanunun 18.Maddesine EK 18/A-12-13 uyarınca, 1.600,00.-TL arabuluculuk hizmeti giderinin davalılar … Motor Ticaret A.Ş ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
2-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
A) Bakıcı gideri ve iş göremezlik zararından kaynaklı maddi tazminat talebine yönelik davanın KABULÜ ile, toplam 131.112,35-TL maddi tazminatın davalı …’den ( asıl davada kabul edilen maddi tazminat yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve asıl dosya davalıları ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) Değer kaybından kaynaklı maddi tazminat talebine yönelik davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
C) Manevi tazminat talebine yönelik davanın KABULÜ ile, 20.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den ( asıl davada kabul edilen manevi tazminat yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve asıl dosya davalısı … Motor Ticaret A.Ş ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya VERİLMESİNE,
D)Harçlar yasası gereği alınması gereken 10.325,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 516,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.809,17-TL harcın davalı …’den alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
E) Maddi tazminat yönünden, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 20.674,35- TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
F) Manevi tazminat yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
G) Maddi tazminat yönünden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 50,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e VERİLMESİNE,
H) Davacı tarafından yapılan 548,53-TL harç, adli tıp fatura bedeli toplamı 2.300,00-TL , 500,00-TL bilirkişi ücreti, 721,35-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.069,88-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 4.068,53-TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı sigorta vekilinin yokluğundan diğer tarafların yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 150129
¸e-imzalıdır