Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2023/137 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/312 Esas – 2023/137
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2022/312 Esas
KARAR NO : 2023/137
HAKİM :
KATİP
DAVACILAR :1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
VEKİLİ :Av.
DAVALI :…. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – .

VEKİLLERİ :Av.
Av.
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :14/03/2022
KARAR TARİHİ :10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; 11/12/2021 tarihinde Gökçeköy Mah. Nilüfer/Bursa adresinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında davacıların murisi … vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde 34 JH … plakalı araç sürücüsü Taner Demirbaş asli ve tek kusurlu olduğunu, kaza ile ilgili ceza soruşturması sonucu açılan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/122764 soruşturma numaralı dosyasından alınan kusur raporunda da 34 JH … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacılardan Ferda Gökçe murisin eşi; S…………se murisin annesidir. Kazaya sebebiyet veren 34 JH … plakalı araç kaza tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, maktulün vefat etmesi sonucunda davacılar maktulün eşi, çocukları ve annesi olarak desteğinden mahrum kaldığını, muris vefat etmeden önce seyislik yaptığını, davacıların destekten yoksun kalma zararlarının tazmini için arabuluculuk bürosuna başvuru yapıldığını, ancak arabuluculuk dosyasında davalı şirket ile anlaşma sağlanamadığını, ayrıca sigorta şirketine 06/01/2022 tarihli dilekçe ile de başvuru yapıldığını, davacıların murisin desteğinden yoksun kalmasından dolayı uğradığı zararın tazmini için bu davayı açtıklarını belirterek trafik kazasında ölenin desteğinden yoksun kalan müvekkillerin her biri için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL, toplamda 7,000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahisiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … Sigorta Aş. Vekili Dilekçesinde Özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davalı şirketin gerekli araştırma ve incelemeyi yapma hakkı kısıtlandığını, HMK 114 vd uyarınca dava şartı noksanlığından huzurdaki dava usulden reddedilmesi gerekeceğini, davacının dayandığı delillerin tarafımıza tebliğe çıkarılması gerektiğini, usulî anlamdaki eksiklik esasa verilecek cevapları etkileyeceğini, davaya cevap verme haklarını saklı tuttuklarını,
dava dilekçesinde bahsi geçen 11.12.2021 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, 34 JH … plakalı araç, davalı şirkete 20.12.2020-2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 87352098 numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 410.000,00 TL belirtildiğini, poliçe ve teminat limitinin bildirilmesi davayı kabul anlamında olmadığını, davalı sigortacı şirket, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, davalı şirketin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk da olmayacağını, kusur oranın tespiti yapılması gerektiğini, söz konusu kazanın oluşumunda müteveffa destek sigortalı aracın sürücüsü olup asli kusurlu olduğunu, hak sahipleri kazaya karışan aracın zmms poliçesinden tazminat talep edemeyeceğini, müteveffanın kendi kusuru ile vefat ettiğini, kişinin kendi kusurundan menfaat elde etmesi kanun ve yasaya aykırı olacağını, bu hususta yüksek yargı kararlarınında mevcut olduğunu, davacıya sgk tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı, rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde SGK tarafından davacıya ödenen tutarlar zarardan indirilmesi gerektiğini, trafik kazası sebebiyle açılan maddi tazminat davaları davacının SGK gelirleri ile karşılanmamış – bakiye maddi zararlarının tazmini ilkesine dayandığını, 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca açılacak muhtemel SGK rücu davası sonucunda oluşabilecek mükerrer ödemenin ve sebepsiz zenginleşmenin önlenebilmesi için, SGK’ya başvuru yapılıp yapılmadığı, başvuru sonucu herhangi bir ödeme veyahut gelir bağlanıp bağlanılmadığı sorularak, bağlanmadığının bildirilmesi durumunda böyle bir durumun mevcudiyeti durumunda SGK’ya başvurarak gelir bağlanması hususunda bilgi verilmesi, şayet bağlanmış ise bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerlerinin ve ödenen diğer tazminatların ilgili SGK İl Müdürlüğü’nden sorulması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, müteveffanın vefatı sebebi ile işbu davada davacı olmadığı halde destekten yoksun kalan kimseler varsa mahkeme tarafından re’sen tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın ve ailesinin nüfus kayıtları dosyaya celp edilerek hesaplama yapılmasına karar verilmesi halinde, hesap raporundan ilgili pay oranları dikkate alınması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, tazminat talep edenlerin ölen kişi ile ilişkileri, yaşları, medeni durumları ve vefat sebebiyle destekten yoksun kalıp kalmadıkları konuları öncelikli olarak belirlenmesi gerektiğini, tazminat hesaplamalarındaki belirsizlikleri ortadan kaldıran 7327 sayılı kanun yürürlüğe girdiğinden huzurdaki davada uygulanması gerektiğini, toplanan delillerle beraber kazazedenin gerekli güvenlik tedbirlerini almadan ve kontrolsüzce yola çıkarak trafiği tehlikeye düşürmesi, kazanın meydana gelmesine sebep olması nedeniyle müterafik kusur durumunun mevcudiyeti kabul edilerek belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın kask takmaması nedeniyle müterafik kusur durumu sabit olup toplam tazminat üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, belirterek sigorta şirketine başvuru yapılmadığından davanın usulden reddini, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini, davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddini,
müteveffanın kendi kusuru ile vefat etmesi ve konu kazanın poliçe teminatı kapsamında olmaması sebebiyle haksız davanın reddini, kusur tespiti için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesini, kusurun oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, davaya konu kaza iş kazası olduğundan hesaplanacak tazminattan psd değerinin tenzil edilmesini, 7327 sayılı yürürlükteki kanunun huzurdaki dosyaya uygulanmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet bir tazminat sorumluluğumuz doğacak ise hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddini; sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 10/02/2023 tarihli dilekçesi ile sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, buna göre karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı tarafından davalıya satıldığı ve bedelin eksik ödendiği iddiası kapsamında Bursa 13.İcra Dairesi’nin 2022/5719 esas sayılı dosyasında yapılan takibin haklı olup olmadığı noktasında toplanmış, mahkememizce yapılan değerlendirme soncunda; yargılama devam ederken, taraflar arasında sulh yapıldığına dair davacılar vekilinin beyan gönderdiği, davaya konu ettiği alacak miktarının ödenmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh Nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile, eksik kalan 99,20-TL harcın davacılardan alınarak, HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6325 Sayılı Kanun 18/A-13 maddesi uyarınca 1.640,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yokluklarında dosya üzerinden karar verildi. 10/02/2023
Katip 127096
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır