Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/260 E. 2022/1003 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/260 Esas – 2022/1003
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/260
KARAR NO : 2022/1003

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : … MÜHENDİSLİK SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. S
DAVALI : SAĞLIK HİZMETLERİ İNŞAAT SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu 16.12.2020 tarihli fatura incelendiği takdirde müvekkil şirketin davalı şirkete sunmuş olduğu hizmetlerin bulunduğunun sabit olduğunu, söz konusu faturanın içeriğinden de müvekkil şirketin davalı şirkete … Sistemi Periyodik Bakımı, Yangın Pompası Bakımı ve Test Hattı Yapımı hizmetini sunmuş olduğu açıkça görülmekte olduğunu, bu hizmetler karşılığında ödenmesi gereken ücretlere ilişkin faturanın davalı adına düzenlenmiş olup davalı şirkete tebliğ edilmesine karşın kanuni süre içerisinde işbu faturaya herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müvekkil şirketin davalı adına düzenlemiş olduğu faturaya davalı tarafça kanuni süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmaması ve ödemede bulunulmamış olması hasebiyle işbu borcun muaccel hale geldiğini, davalı tarafın tüm haklı taleplerine rağmen borcunu ödememekte direnmesi üzerine hakkında Bursa 9.İcra Müdürlüğü 2021/10144 E. sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiğini, ancak davalı tarafın, hukuka uygun ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı yanın açılmış olunan icra takibinin faiz başlangıç tarihine itiraz etmesine karşın işbu itirazlar hukuk literatüründe hükümsüz olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları 16.12.2020 fatura incelendiği takdirde taraflarca borcun ödeme tarihi 16.12.2020 olarak belirlenmiş olduğunun açıkça görüleceğini, TBK’nın 117.maddesinde belirtilen borcun muaccel olmasına ilişkin hükümler dikkate alındığında davalının 16.12.2020 tarihinde temerrüte düşmüş olduğunun mahkememizce de tayin edileceğini, bu meyanda davalının yukarıda esası belirtilmiş olunan icra takibine yapmış olduğu haksız itirazların iptaline karar verilerek haklı davamızın kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulüne , itirazın iptaline , takibin devamına , %20 icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil şirketten takip tarihi itibariyle talep edebileceği herhangi bir alacağı olmamasına rağmen haksız yere Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2021/10144 E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, haksız şekilde başlatılan takibe taraflarınca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, ancak davacının müvekkil şirket aleyhine haksız yere icra takibi yapmakla kalmadığını, eldeki davayı ikame ettiğini, davacının kötü niyetle hareket etmekte olup iddia ettiği gibi bir borç söz konusu olmadığını, faturanın varlığı, borçlu tarafından itiraz edilmemiş olması faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımadığını, müvekkil şirketin Özel Ceylan International Hospital unvanıyla SGK ile anlaşmalı olarak sağlık sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinde ” … sistemi periyodik bakımı,yangın pompası bakımı ve test hattı yapımı hizmetinin sunulmuş olduğunu ve bu hizmetler karşılığında ödenmesi gereken ücretlere ilişkin ödemelerin yapılmadığını ” iddia etmekle işbu davayı açmış ise de davacının haksız ve gerçeğe aykırı iddialarının kabulü mümkün olmadığını, davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir yazılı hizmet satın alma sözleşmesi akdedilmediğini, müvekkil şirkete davacı tarafın iddia ettiğinin aksine herhangi bakım hizmeti verilmediğini, tek başına ticari defterlerde kayıtlı olan faturalar esas alınarak alacak-borç ilişkisi kurulması ve görüş bildirilmesi hatalı olduğunu, çünkü yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere fatura tek başına fatura içeriği mal veya hizmetin verildiği, itirazın yapılmamış olması fatura içeriği borcun kabul edildiği anlamı taşımamakta olduğunu, uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun ya da malın teslim edilmiş olduğunun kanıtlanması gerektiğini, bu amaçla davacının kendi edimini eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve fatura bedelinin gerçeği yansıttığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte davacı ile müvekkil şirket arasında dışarıdan bakım hizmeti sağlama konusunda anlaşma sağlandığını, davacı tarafından anlaşmaya uygun şekilde bir hizmet sunulmadığını, davacının edimini gerektiği gibi ifa etmediği gibi , fahiş miktarda bir fatura düzenlemiş ve müvekkilden ödemesini talep etmektedir. ancak faturanın varlığı , mal ve hizmetin sunulması bakımından ispata tek başına yeterli olmadığını, TMK gereği davacının iddialarını ispatlaması gerekmekte olup dosya kapsamında faturanın verilmesine neden olan malın teslim edildiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını, yine tek başına ba-bs formlarında dava konusu faturaların kayıtlı olması da alacağın varlığını ispat etmeyeceğini, ticari faturaya süresi içerisinde red hakkının kullanılmamış olmasının TTK hükümlerine göre 8 günlük süre içesinde itiraz etme hakkının ortadan kaldırmayacağını ifade edildiğini, buna göre ticari faturaya itiraz etmeyen müvekkil şirketin bu hakkını kullanmamış olması yargıtay kararları uyarınca fatura konusu hizmet ya da malın teslim edildiği sonucunu doğurmamakta olduğunu, Yargıtay kararlarında da tek başına ba-bs formlarının mal ya da hizmetin teslim edildiği anlamına gelmeyeceği diğer deliller ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği kabul edildiğini, davacı şirketin kötü niyetle ve haksız şekilde başlattığı icra takibi sebebiyle müvekkilinin cebri icra tehdidi ile karşı karşıya bırakılmış olup haksız yere başlatılan iş bu icra takibi sebebiyle müvekkilinin bankalar nezdindeki saygın ticari kimliği olumsuz etkilenmekte olduğunu, ayrıca davacı şirket tarafından hizmet sunulmaması sebebiyle müvekkil şirketin uğradığı zararlar bakımından davacı şirkete karşı maddi ve manevi tazminat davası açma başta olmak üzere her türlü yasal işleme başvurma hakkını şimdilik saklı tutttuklarını, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali amacıyla açılan davada, borçlunun inkâr tazminata mahkûm edilebilmesi için, öğretide ve yargıtay kararlarında genellikle kabul edildiği üzere, şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, alacaklının ilâmsız icra takibi yapması, borçlunun ödeme emrine itiraz etmiş olması, itirazın iptali davasının süresi içinde açılmış olması, alacaklının talepte bulunması ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi, alacağın likit ve belirlenebilir olması gerekmekte olduğunu, inkâr tazminatı, TBK anlamında bir tazminat olmayıp, borçlunun haksız yere itiraz etmesini önlemek için konulmuş bir müeyyide olduğunu, Kanun koyucunun borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine ilişkin hükmü (iik m. 67) koyarken soyut olarak borçlunun itirazını cezalandırmaktan ziyade borçlunun borçlu olduğunu ve borcunun miktarını bildiği ya da bilmesi gerektiği halde borcunu inkâr etmesini, yani takibe karşı itirazda bulunmasını engellemeyi amaçladığından, dürüstlük kuralına aykırı düşmeyen bir itiraz nedeniyle borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmemesi gerektiği sonucuna varmak gerektiğini, bu bağlamda somut olayda icra inkar tazminatı için alacağın likit olma şartı gerçekleşmediğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı kötü niyetli olarak takip başlatmış olduğundan %20’den az olmamak kaydıyla aleyhine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı tarafça hizmetin verilip verilmediği, davacı tarafın fatura konusu alacağı var ise neden ibaret olacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesinin istenmesine ve bir Mali Müşavir bilirkişinin resen seçilmesine karar verilmiş, bu itibarla SMMM Ayhan Aydın’dan alınan 28/06/2022 tarihli raporda; davacı şirketin 2020-2021 yılları fiziki (yevmiye) defterlerinin açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, 2020 yılı (yevmiye) defterinin kapanış tasdiğinin yaptırıldığı, 2021 yılı (yevmiye) defterinin kapanış tasdiği yaptırılma süresinin 30.06.2022 tarihi olduğu, davalı şirket 2020-2021 yılında ticari (yevmiye ) defterini e-defter olarak tuttuğu, (yevmiye, kebir) defterlerinin e-defter beratlarının (ilk ayı) ve (son ayı) kanuni sürelerde oluşturulduğu, ( Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçer.) davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan 16.12.2020 | FEO2020000000005 | … Sistemi Periyodik Bakımı 4.000,00.-TL, Yangın Pompası Periyodik Bakımı 1.500,00.-TLve Test Hattı Yapılması 1.750,00.-TL olmak üzere toplam 7.250,00.-TL, % 18 KDV 1.305,00.-TL genel toplam 8.555,00.-TL olduğu, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan faturanın her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın BA BS formları ile bildirmiş olduğu, her iki tarafın defterlerinin birbirini teyit ettiği, davacı şirketin, davalı şirketten 8.555,00.-TL alacaklı gözüktüğü, taraflar arasında hizmet alımına ait yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı tarafın hizmetin verilmesi ile ilgili düzenlemiş olduğu ve davalı tarafın imzalamış olduğu herhangi bir yazılı belge olmadığı, davalı şirket tarafından da dava öncesi hizmetin verilmediği ile ilgili davacı şirkete herhangi yazılı bir bildirimin olmadığı, davacı şirket tarafından takipten önce borcun ödenmesi için davalı tarafa gönderilmiş yazılı bir ihtarın mevcut olmadığı, davacı tarafından da dava değerinin asıl alacak olarak belirtildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davaya konu 16.12.2020 tarihli fatura içeriğinden de davacı şirketin davalı şirkete … Sistemi Periyodik Bakımı, Yangın Pompası Bakımı ve Test Hattı Yapımı hizmetini sunmuş olduğu açıkça görülmekte olduğu, bu hizmetler karşılığında ödenmesi gereken ücretlere ilişkin faturanın davalı adına düzenlenmiş olup davalı şirkete tebliğ edilmesine karşın kanuni süre içerisinde işbu faturaya herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davacı şirketin davalı adına düzenlemiş olduğu faturaya davalı tarafça kanuni süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve ödemede bulunulmamış olması hasebiyle işbu borcun muaccel hale geldiği, davalı tarafın tüm haklı taleplerine rağmen borcunu ödememekte direnmesi üzerine hakkında Bursa 9.İcra Müdürlüğü 2021/10144 esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçildiği, ancak davalı tarafın, hukuka uygun ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan 16.12.2020 | FEO2020000000005 | … Sistemi Periyodik Bakımı 4.000,00.-TL, Yangın Pompası Periyodik Bakımı 1.500,00.-TL ve Test Hattı Yapılması 1.750,00.-TL olmak üzere toplam 7.250,00.-TL, % 18 KDV 1.305,00.-TL genel toplam 8.555,00.-TL olduğu, taraflar arasında hizmet alımına ait yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı tarafın hizmetin verilmesi ile ilgili düzenlemiş olduğu ve davalı tarafın imzalamış olduğu herhangi bir yazılı belge olmadığı, ancak davacı tarafça verilen hizmete ilişkin faturanın itiraz konusu olmayıp ya da iade edilmeyip, aynen davalı ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, davalı şirket tarafından da dava öncesi hizmetin verilmediği ile ilgili davacı şirkete herhangi yazılı bir bildirimin olmadığı, davacı şirket tarafından takipten önce borcun ödenmesi için davalı tarafa gönderilmiş yazılı bir ihtarın mevcut olmadığı, davacı tarafından da dava değerinin asıl alacak olarak belirtildiği anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının Bursa 9. icra müdürlüğünün 2021/10144 esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, icra takibinin 8.550,00.-TL asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 1.710,00 tl icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Bursa 9. İcra müdürlüğünün 2021/10144 Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE,
İcra Takibinin 8.550,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 1.710,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 584,05.-TL nispi harçtan peşin alınan 96,89.-TL harcın mahsubu ile bakiye 487,16.-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-7155 Saylı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00.-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 8.550,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı trafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 850,59.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2022

Katip 104191
e-imza

Başkan 37332
e-imza

DAVACI TARAFÇA YAPILAN
YARGILAMA
GİDERLERİ DÖKÜMÜ
80,70 BH
96,89 PH
600,00 BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
73,00 TL TB. VE POSTA GİD.
TOPLAM : 850,59.-TL