Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/25 E. 2023/556 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/25
KARAR NO : 2023/556

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… – … …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2023

Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/11/2021 tarih 2021/485 Esas 2021/435 Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu, Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın Bursa 10.İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E sayılı dosyasından 38.000 TL lik ve 12.000 TL lik senetler üzerinden müvekkil aleyhine ihtiyati haciz ile icra takibine girişildiğini, müvekkilinin , davalı tarafın icra takibine konu ettiği söz konusu 38.000 TL lik bono batıl olduğunu, bu yönüyle borçlu olmadığının tespitinin gerektiğini, öncelikle takibe konu 38.000 TL lik senet üzerinde görüleceği üzere vade tarihinde tahrifat yapılmış yazı ile ve rakamla yazılan vade tarihleri birbirini tutmadığını, rakamla yazılan vade üzerinde 25.09.2018 olarak gün ve ay kısmında tahrifat yapıldığı ve paraflanmadığı aşikar olduğu, yazı ile yazılan vadenin 25 Eylül 2018 yazısının da müvekkilinin eli ürünü olmadığı, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778/I-b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 703/2. maddesine aykırı olarak çift vadeli düzenlenen senetlerin, bono vasfında sayılamayacağının düzenlendiğini, somut olayda gerçekte 26.01.2018 vade tarihli olan senedin, muhtemelen bono üzerindeki 3 yıllık zamanaşımı süresinden kurtulmak için tahrifat yapıldığı kanaatinde olduklarını, ayrıca tahrifatın arka kısımda da yer aldığını, senedin arka tarafında ”teminat olarak verildiği ciro edilemez ” ibaresi mevcut iken senedin arka kısmında karalama ve daksilleme mevcut olduğu, bu yönüyle de senet kambiyo vasfına haiz olmadığını, teminat senedi hususuna bağlı olarak ,davalı taraf ile uyuşmazlık konusu olayda aradaki inşaat sözleşmesi gereği teminat senedi düzenlenmiş ve sözleşme gereği teslim etmesi gereken daireyi teslim etmediği gibi müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, davalının kendi edimini yerine getirmeden takibe girişmesinin de hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 207. maddesinde; “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir” hükmünün yer aldığı, buna göre mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti, ayrıca tasdik edilmemiş ise inkar halinde yok hükmünde olduğunu, bir başka anlatımla senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerektiği, Bursa 10.İcra Dairesi 2021/… E. Sayılı icra takibinin 38.000 TL lik bono yönünden tedbiren durdurulmasına, davanın kabulü ile davalı tarafa Bursa 10.İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı dosyasının 38.000 TL lik bonoya ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile takibin yeniden düzenlenmesine veya gereğinin yapılmasına , haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı takipte ağır kusurlu olan davalı tarafın 38.000 TL üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatının davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama esnasında ödenmesi durumunda ödenen bedelin istirdatına , dava açılmasına sebep olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddia ve beyanların haksız, gerçeklikten uzak ve yasal mesnetten yoksun olduğunu, Yargıtay kararlarında; borcun asıl kaynağının zamanaşımına uğramış olmasının hukuki sonuçlarının belirtildiğini, bu durumlarda borcun asıl kaynağı üzerinden zamanaşımı süresi geçmiş ise artık bu borcun bulunmadığına ilişkin davaların açılamayacağını belirttiğini, davanın asıl konusunu oluşturan bononun zamanaşımı süresi dolduğu için, artık bu borcun bulunmadığına (menfi tespit) ilişkin davada ikame edilemeyeceğini, Bursa 10. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosya incelendiğinde sayın mahkemece de nazara alınacağı üzere borçlu … ve eşi … borcu kabul ettiğini, 02.11.2021 tarihli haciz tutanağında borçlu … ” 08 Kasım 2021 günü 15.000 TL ödeme yapmak isterim, kalan bakiye için haricen alacaklı vekiliyle görüşme sağlayacağım ” beyanında bulunduğunu, kalan bakiyeye istinaden ödeme planı üzerinde dahi konuşulduğunu, ancak yapılan konuşmaların hepsinin sözde kaldığını, bunun üzerine 24.09.2021 tarihinde tekrar haciz işlemi için borçlunun adresine gidildiğini, borçlunun eşi …’in ” Bizim şu anda bu borcu ödeme imkanımız yoktur. Borç bizimdir, benimde bu borçtan bilgim vardır. Haricen tahsil konusunda anlaşmak istiyoruz ” beyanında bulunduğunu, davacı tarafın bu kadar işlemin ve borcun kabulü üzerine, böyle bir davayı açması izahtan vareste bir şekilde kötü niyetli olduğunu alenen gösterdiğini, bononun tahrif edilmesinin bir şikâyet sebebi olduğunu, bono üzerinde tahrifat yapıldığını iddia eden kişinin, bononun tanzim tarihinde tahrif edildiği iddiasını 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) m. 170/a kapsamında şikâyet olarak ileri sürebileceğini, borçlunun, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığını ya da alacaklının takip hakkı bulunmadığını iddia ediyorsa beş gün içerisinde, senedin vadesinin gelmediğini iddia ediyorsa yedi gün içerisinde icra mahkemesine şikâyet yoluna başvurması gerektiğini, takip dayanağının senet üzerinde tahrifat yapıldığına ilişkin borçlu itirazının incelenmesinin İcra Mahkemesinin görev alanında olduğunu, dava dilekçesinde, her ne kadar yapılmamış olsa dahi davacı tarafın; vade tarihinde tahrifat yapıldığını beyan ettiğini, böyle bir tahrifat yapılmış olsa borçlu …’in bu durumu derhal alacaklıya ve dahi ilgili makamlar bildirmiş olmasının gerektiğini, bu tutumda olmayıp bilakis borcu kabul ettiğini, tahrifatın senedin esaslı unsurları üzerinde yapılabilen bir hal olduğunu, ciro üzerinde oynama yapılmış olsa dahi bu durumun ancak ciro silsilesini ilgilendiren konudan öteye gidemeyeceğini, senet üzerinde tahrifat yapıldığını, davacı tarafın bu dava sırasında aleyhine takip başlatılan ya da borçlu olduğu iddia edilen kişinin sorumlu tutulmaması için borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiğini, borçlunun ise borcunu kabul etmesinden ötürü bu durumun gerçekleşme olanağının bulunmadığını, açıkladığı nedenlerle davacı tarafça zamanaşımına uğramış, haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış bulunan iş bu davanın reddini, davasında tamamen kötü niyetli olan davacının %20 den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİMESİ VE GEREKÇE;
Dava; Davacı aleyhine Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında, takibe konu 25/09/2017 düzenleme tarihli, 25/09/2018 vade tarihli ve 38.000,00 TL bonoya ilişkin kambiyo senedinden kaynaklı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı vekili tarafından 01/07/2021 tarihinde davacı aleyhine, 25/09/2017 düzenleme tarihli, 25/09/2018 vade tarihli ve 38.000,00 TL bedelli bono ile 06/10/2017 düzenleme tarihli, 06/10/2018 vade tarihli ve 12.000,00 TL bononun tahsili amacıyla, 12.000,00 TL bono bedeli, 38.000,00-TL bono bedeli,165,50 TL faiz, 910,00 TL faiz, 36,00 TL komisyon, 114,00 TL komisyon, 5.278,85 TL faiz, 16.939,67 TL faiz, 0,08 TL faiz, 0,45 TL faiz olmak üzere toplam 73.444,55 TL miktar üzerinden takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacıya ait yazı ve imza örneklerinin alınmış, ayrıca davacıya ait yazı ve imzaların bulunduğu bildirilen Türkiye Halkbankası A.Ş. ve Kestel 1. Noterliği’ne müzekkereler yazılarak belge asıllarının celp edildiği görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın Grafolog bilirkişiye tevdi ile, davacı tarafın tahrifat iddiaları yönünden rapor tanzim edilmesine karar verilerek dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman Grafolog bilirkişi Halil Mutlu’ya tevdi edildiği ve bilirkişinin 12/01/2023 tarihli raporunu dosyamıza ibraz ettiği görülmüştür. 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, tarafına tevdi olunan, tetkik konusu Alacaklısı…, borçlusu … olan, 25/09/2017 düzenleme, 25/09/2018 ödeme tarihli ve “38.000” TL. değerindeki senetin tahrifat yönünden ve yazı, rakam, imzalar ile de …’ın dosyada bulunan mukayese yazı, rakam ve imzalarının, çeşitli optik aletler (miscope doküman inceleme ve renk analizi mikroskobu, mikroskop, makroskop, çeşitli lup, renk analizi yazılımı) altında ve bilgisayar
ortamında grafolojik ve grafometrik metodlarla ayrı ayrı yapılan karşılaştırılmalarında; ortak harf ve rakamların tersimleri, yuvarlak harf ve rakamların başlama ve bitiş yerleri, harf bağlantıları, noktalamalar, imzaların genel şekli ve tersim tarzları, imzaların başlama ve bitiş yerleri, imza içerisindeki el hareketlerinin yapılışları, buklelerin yapısı, dönüşler, işleklik ve meyilleri, kaligrafik-karakteristik özellikler gibi grafolojik bulgular yönünden,
senedin tahrifat yönünden yapılan incelenmesinde; renk analizi mikroskobundan ve programından alınan görüntülerde de görüldüğü üzere; senedin ödeme tarihinde yazılı olan “25/09/2018” tarih rakamlarında gün
bölümündeki “5” rakamı ve ay bölümündeki “9” rakamında mükerrer yazım yapıldığı ve rakam değişikliği anlamında bir tahrifat olmadığı sonuç ve kanaatına varıldığı, senedin imza yönünden yapılan incelenmesinde;
inceleme konusu senetde borçlu … adına atılı olan 2 adet imza ile …’ın dosyada mevcut mukayese imzaları aralarında benzerlikler olduğu görülmüş olup, tetkik konusu senetdeki belirtilen imzaların … eli ürünü oldukları kanaatına varıldığı, senedin yazı yönünden yapılan incelenmesinde; inceleme konusu senet üzerinde yeşil
çerçeve içerisine alınarak işaretlenen yazılar ve rakamlar ile …’ın dosyada mevcut mukayese tazı ve rakamları aralarında benzerlikler olduğu görülmüş olup, tetkik konusu senetteki belirtilen yazılar ve rakamların … eli ürünü oldukları kanaatına varıldığı, kırımızı çerçeve içerisine alınarak belirtilen “25 Eylül 2018” yazıları ve rakamları ile …’ın dosyada mevcut yazıları ve rakamları aralarında farklılıklar görülmüş olup, senetdeki belirtilen yazı ve rakamların, mevcut yazı ve rakamlarına kıyasla … eli ürünü olmadıkları kanaatine varıldığı yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.Davacı vekilince yemin deliline dayanıldığı anlaşılmakla, Mahkememizce davacı vekiline, davalı asile yemin teklif edip etmeyeceği hususunda beyanda bulunmak ve yemin teklif edilecek ise yemin metni hazırlayıp sunmak üzere kesin süre verildiği, davacı vekilinin yemin teklif etme hakkını kullandıklarına dair yemin metnini dosya içerisine sunduğu, yemin metninin bir örneğinin usulünce davalı ve vekiline tebliğ edildiği görülmüştür. Davalı …; “Davaya konu 38.000 TL bedelli bonoyu teminat senedi olarak almadım. Senet inşaat yapım sözleşmesi gereğince teminat senedi olarak verilmedi. ilgili senedin arka kısmına iş bu senet teminat içindir yazmadım , senedin arkasında herhangi bir buna ilişkin ibare yoktur , bende bunu silmedim , davacı … bana borçluydu, toplam benden 50.000 TL aldı,2 senet olarak bunun düzenledi. Arsası üzerinde ipotek vardı, bu ipoteği kaldırmak için beden para aldı. Bu ipotek kalkacaktı ki biz inşaat yapabilecektik. Bir süre sonra arsadaki hissesini akrabaları olan diğer hissedarlarına devretti. Bizim borcumuzu da ödemedi. Senet üzerinde herhangi bir tahrifat yapmadım , senet üzerindeki vadede herhangi bir tahrifat yapmadım , üzerindeki vade ne ise vade oydu, diğer hissedarlar bize inşaat işini vermedi, beyanlarımın doğruluğuna ilişkin namusum şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerler üzerine yemin ederim,” şeklinde yemini eda ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasında, takibe konu 25/09/2017 düzenleme tarihli, 25/09/2018 vade tarihli ve 38.000,00 TL bonoda tahrifat iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı tarafça, takibe konu 38.000 TL lik senet üzerinde vade tarihinde tahrifat yapılarak yazı ve rakamla yazılan vade tarihleri birbirini tutmadığı , rakamla yazılan vade üzerinde 25.09.2018 olarak gün ve ay kısmında tahrifat yapıldığı ve paraflanmadığı, yazı ile yazılan vade 25 Eylül 2018 yazısının da eli ürünü olmadığını, ayrıca senedin arka tarafında ”teminat olarak verildiği ciro edilemez ” ibaresi mevcut iken senedin arka kısmında karalama ve daksilleme mevcut olduğu, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığı, davalının inşaat sözleşmesi gereği teminat senedi düzenlediği ve sözleşme gereği teslim etmesi gereken daireyi teslim etmediği gibi davaya konu bono nedeniyle aleyhine icra takibine giriştiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; her ne kadar davacı tarafça, davaya konu bononun alacaklı ile arasında inşaat sözleşmesi gereği teminat senedi olarak düzenlediği iddia edilmişse de, davanın bonodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, HMK 201. maddesi uyarınca senede karşı ileri sürülecek her türlü iddianın senetle ispat zorunluluğunun bulunduğu, ancak davacının kambiyo senedinin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak bir yazılı belge sunamadığı, takibe konu bonodaki imzanın davacı eli ürünü olduğu tespit edilmiş olup, bu konuda bir itirazının da bulunmadığı, davacı iddialarının ancak yazılı delille ispatlanabileceği,dava konusu bononun teminat olarak verildiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı gibi, senet metninde de, teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı ayrıca davaya konu senette tahrifat iddiaları yönünden ise, Mahkememizce alınan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, senedin ödeme tarihinde yazılı olan “25/09/2018” tarih rakamlarında gün bölümündeki “5” rakamı ve ay bölümündeki “9” rakamında mükerrer yazım yapıldığı ve rakam değişikliği anlamında bir tahrifat olmadığının tespit edildiği, sonuç olarak dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre davacının kambiyo senedine yönelik iddialarının sübut bulmadığı anlaşılmakla, Mahkememizce davanın reddine, yasal koşullar oluşmamakla kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartlar oluşmamakla kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 648,95-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 469,05-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/06/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza