Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/247 E. 2022/384 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/247 Esas – 2022/384
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2022/247
KARAR NO : 2022/384
HAKİM : …
KATİP : ….
DAVACI : …-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi, 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine ilişkin talep üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının giderilerek 5235 sayılı Kanun m.35/1-(3) bendi uyarınca, kesin olarak yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiğinden dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Bursa ilinde market işletmekte olduğunu ve davalıdan muhtelif zamanlarda mal alışverişi yaptığını, ödemelerini de genellikle çek olarak yaptığını ve çeklerinde de zamanında ödendiğini, uzunca bir süredir devam eden bu alışverişte şu ana kadar herhangi bir aksaklık ve ihtilaf yaşanmadığını, ancak davalı tarafın, davacı müvekkiline kendilerince tutmuş oldukları cari hesap ekstresi ile birlikte 02/09/2016 tarihli ödeme emri gönderdiğini, ilgili hesap ekstresinin müvekkili tarafından incelenmesi neticesinde kendi kayıtları ile gönderilen kayıtların uyuşmadığını, alınmayan bazı mallar için fatura kesildiğini, bazı faturalarını da kendi kayıtlarında olandan daha yüksek bedelle kesilmiş olduğunu ve bunlar gibi çeşitli ihtilafların bulunduğunu gördüğünü, müvekkilinin yapmış olduğu bu incelemeden sonra ilgili dönem için borçlu olmadığını gördüğünü ancak icra ödeme emri tebligatının kurban bayramı tatilinden hemen önce gelmiş olması ve bu sebeple kendisinin itiraz süresi konusunda hataya düşmesi sebebiyle icra dairesine yapması gereken itirazın süresini kaçırdığını, bu sebeplerle müvekkilinin borçlu olmadığı bir miktarı ödeme baskısıyla karşı karşıya olmasından dolayı iş bu davayı açma ve ihtiyati tedbir isteme zarureti hasıl olduğunu beyanla, Karacabey İcra Müdürlüğü’nün 2016/ Esas sayılı dosya asıl alacağı olan cari hesap ekstresi karşılığı 16.018,51 TL borçlarının bulunmadığının tespitine ve dava sonuna kadar takibin tedbiren durdurulasına veya teminat karşılığı vezneye yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı ile icra tazminatına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava taraflar arasındaki Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
DOSYANIN KRONOLOJİK SEYRİ:
Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) “…Davacı tarafından menfi tespite yönelik açılan davanın ticaret mahkemesinin görev alanına giren davalardan olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemesinin Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu…” gerekçesiyle dosyanın Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiği,
Mahkememizde dosyanın görülmeye devam ettiği sırada,
Yine mahkememize ait başkaca bir dosyada “07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararının yürürlük tarihi olan 01.09.2021 tarihinden sonra açılacak ticari davaların Bursa Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, öncesindeki davaların ise mahallerinde görülmeye devam etmesi gerektiği, aksi kabulün tabii yargıç ilkesine aykırı olarak geniş yorumlanması sonucu geçmişe etkili (makable şamil) uygulanması ve dosyanın mahkemelerine devredilmesinin hatalı olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin 4. fıkrasının da gözden kaçırılmaması gerektiği, eski tarihli dosyalarla ilgili söz konusu yerlerde bağımsız asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının, 01.09.2021 yürürlük tarihinin olduğu” gerekçesiyle dosyada görevli mahkemenin belirlenmesi amacıyla dosyanın, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği,”
Bursa Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; “ davanın açıldığı tarihte ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davada görevli olduğu, bu görevinin, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararı nedeniyle sona erdiği, bu durumda, davanın açıldığı tarihte görevli olan ve sonradan görevi sona eren mahkemece verilen kararın esasen devir kararı olduğu, kararda aktarma, devretme, görevsizlik gibi farklı isimlendirmenin sonucu değiştirmeyeceği, bu nedenlerle, Hakimler Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı, Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi yargi çevresinin Bursa ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ilişkin kararı uyarınca, Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, bu mahkemece verilen” görevsizlik kararının yerinde olmadığı” gerekçeleriyle Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 17/11/2021 tarih 2021/1939 esas 2021/1732 K. sayılı kararı ile Bursa Bölge Mahkemesi’nin yukarıda zikredilen kararı arasındaki görüş farklılığının giderilmesi amacıyla mahkememizce içtihadı birleştirme yolunun işletildiği, bunun üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kesin nitelikle kararları arasındaki uyuşmazlığı gideren Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21/02/2022 tarihli 2022/1073 esas 2022/2686 karar sayılı kararı ile “Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest doşyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği şeklinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairelerinin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlıklarının bu şekilde giderilerek 5235 sayılı Kanun m.35/1-(3) bendi uyarınca Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı öncesinde bakmaya devam ettiği davaların görülmeye devam edilmesine” karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin mezkur kararı ile yargı yerinin 01.09.2021 tarihinden önce açılan davalar için mahal mahkemeleri olarak belirlendiği, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı anlaşılmakla, dosyanın mahal mahkesine tekrar iadesine karar vermek gerekmiştir.
Yine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin diğer kararlarında yargı yeri belirlenmesinin ön şartı olarak iki farklı mahkeme tarafından verilmesi gereken bir görevsizlik ya da yetkisizlik kararı olması gerektiği kabul edilmiştir. Bu husus HMK 21. Maddede de tahdidi (numerus clausus) olarak sayılmıştır. Bunun dışındaki durumlarda yargı yerinin belirlenmesi usulünün işletilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin içtihatları birleştirme kararının Bursa 4. Hukuk Dairesi’ni bağlayacağı ve dosyaların bu süreçte yaşamış olduğu gecikmeler dikkate alındığında, usul ekonomisi gözetilerek, dosyanın, yargı yerinin belirlenmesi amacıyla Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine gerek olmaksızın mahal mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş, bu sebeple aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022Esas 2022/ Karar sayılı kararı dikkate alınarak mahal mahkemesine geri gönderilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına, mahal mahkemesi olan Karacabey 1. Asliye Hukuk ( Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) Mahkemesine gönderilmesine,
HMK’nun 23/2. Maddesi gereğince dosyanın görevli ve yetkili Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 01/04/2022

İş bu kararın gerekçesi 01/04/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı