Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/240 E. 2022/1002 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/240
KARAR NO : 2022/1002

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16230-32961-54846] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16742-47788-30869] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile;Bandırma 1. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… numaralı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile, borçlu / davalı … ve dava dışı / ipotekli taşınmaz sahibi ……………. karşı icra takibi başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasındaki ticari alım satım sözleşmesinden doğan borcu teminat altına almak için Bandırma Tapu Müdürlüğü’nün 26.09.2018 tarihli, 16779 yevmiye numaralı resmi senediyle Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Dedeoba Mah., H20a19a Pafta, 112 Ada, 9 Parselde kain tarla vasıflı taşınmaz üzerine müvekkil lehine, 1.dereceden 424.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, dava konusu icra takibi başlatılmadan önce davalıya ve taşınmaz sahibi 3.kişiye, Bursa 17. Noterliği’nin 60425 yevmiye numaralı, 26.11.2021 tarihli, “Muacceliyet İhtarıdır” konulu ihtarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin 30.11.2021 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın, müvekkilinin alacağını tahsil etmesini zorlaştırmak ve süreci uzatmak amacı ile kötü niyetli olarak yapıldığını, Bandırma 1. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… numaralı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve alacağın en az %20 oranın icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini, takip dayanağı Bandırma Tapu Müdürlüğü’nün 26.09.2018 tarihli, 16779 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu ile, borçlunun müvekkil lehine 424.000,00 TL bedel için, faizsiz, fekki bildirilinceye kadar müddetle, dava dışı 3.kişi adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, bu ipoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiğini ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup ilam niteliği taşımakta olduğunu, ipotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarıni içerse de, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılmasında ve borçluya 9 örnek ödeme emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığını, o halde, ipoteğin belirtilen niteliği, borçlunun itirazında borcu olmadığı veya borcun ödendiğine ilişkin bir belge de sunmadığı gözetildiğinde, borçlunun haksız itirazının iptaline karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davalının icra takibine yapmış oldugu itirazda, böyle bir borcu bulunmadığını belirttiğini, hukuka uygun olarak yapılan icra takibine yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple, davalı tarafından yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesi gerekmekte olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile alacağının en az % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil …’ın, kendi halinde bir köylü olup, tarım kredi kooperitifi destekleri kapsamında, danışman firmaların aracılığı ile işletme kurmak istemiş davacı firma ile hukuki ilişki bu çerçevede kurulduğunu, müvekkil kendine düşen sorumlulukları fazlası ile yerine getirmiş olup davacı yana her hangi bir borcu olmadığını, davacı vekili tarafından gizlenen ilk takip olarak 21 Mayıs 2021 tarihinde Bandırma 2. İcra Dairesi 2021/2255 Esas ile takibe geçilmiş olup, işbu takip alacağı olarak 223.411,08 TL bedel belirlendiğini, davalı …’in, herhangi bir cari hesap borcu olmamasına rağmen hakkında ipotekli takip yapılmış, ancak müvekkilin borcu olmadığından işbu takibe itiraz edilmiş ve usule de aykırı olan bu takip, icra hukuk hakimliğince iptal edildiğini, bu defa yine davacı tarafından yeni bir takibe girildiğini bu defa takip tutarı değiştirilmiş ve bu defa Bandırma 1. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas ile 96.119,79 TL bedel ile yeni bir takibe girildiğini, bu takipte gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığından itiraz edilmesi sebebi ile de gerekli hukuki itiraz yapılması sebebi ile davacı yan tarafından işbu davanın ikame olunduğunu, davacı vekilinin ısrarla taraflar arasında yapılan 424.000.-TL bedelli ipotek belgesinin varlığını borcun sebebi olarak göstermekte ise de, ipotek ve taraflar arasında ilişkinin mahiyeti aslında davacı yanın kötü niyetli olarak haksız kazanç peşinde olduğunun aşikar olduğunu, zira gerek ipotek sözleşmesi gerekse de taraflar arasında ki hesap ve takipler incelendiğinde borcun kalmadığı görüleceğini, davacı yanın aracı danışman firmadan olan alacağı olan bedelleri davalıdan almaya çalışmakta olup, yıllar önce bedelsiz kalan ipotek belgesini fek etmediği gibi, bir yandan da icra tehdidi ile kendisinin elinden davaya konu edilen miktar kadar borç senetleri aldığını ve bu davanın ikame edilmesi sırasında söz konusu bedelsiz senetleri takibe konu edilerek mükerrer takibe konu etttiklerini, 223.411,08 TL alacak iddiasını kısa bir süre sonra 96.119,79 TL çevirerek yeni bir takip yapmışlarsa da bu defa 25.02.2022 tarihinde Bursa 12. İcra Dairesinde 2022/2282 esas numarası ile bu defa aynı borca dair aldıkları bedelsiz olan 90.000 TL bedelli senetleri Kambiyo takibine konu ettiklerini, davacı yan alacak bedeli konusunda tutarsız davranmakta bedelsiz kalan ve borcu biten teminatlar olan ipotek ve senetleri farklı takiplere konu ederek mükerreren takibe koymakta olduklarını, halbuki taraflar arasında borç ilişkisinin varlığı aracı firmanın mevcudiyeti nedeni ile tartışmalı iken müvekkil davalı tarafından aracı firmaya ödemeleri tamamen yapılarak sona ermiş iken mükerrer ve kötü niyetli takipler ile müvekkilinden haksız kazanç içerisinde olduğunun ortada olduğunu belirterek işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olarak mükerrer takibe konu edilmiş bedelsiz teminatların tahsiline yönelik olarak açılmış dayanaktan yoksun ve gerçeğe aykırı olarak açılmış dava olup, davanın reddine ve kötü niyetli olarak mesnetsiz açılan bu dava nedeni ile %20 den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretine ödetilmesine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacı yanın ipotekli takip nedeni ile takip tarihi itibari ile var ise alacaklı olduğu tutar ve faizinin neden ibaret olduğuna ilişkin itirazın iptali davası olduğu ve yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3. maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 Sayılı TTK’nun 5/1.maddesi ile ” tüm ticari davalar” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4.maddesi ile ise; ” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” düzenlemesini getirmiş olup; eldeki davaya bakıldığında, davalı vekilinin beyanında müvekkili …’ın çiftçilikle uğraşmakta olup, tarım kredi kooperatifi destekleri kapsamında danışman firmaların aracılığı ile işletme kurmak isteyen biri olduğunu, davacı vekilinin ise beyanında davalının tacir sıfatı ile ticari faaliyette bulunduğuna dair ellerinde herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığını beyan ettiği anlaşıldığından davanın nitelik itibari ile mutlak ticari dava sayılamayacağı, HMK’nun 2.maddesi ile TTK’nun 4 ve 5.maddeleri kapsamında eldeki davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği kanaatine varıldığından, davacının davasının görev yönünden reddine, dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle; HMK’nun 20.maddesi uyarınca dosyanın kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde; dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece dikkate ALINMASINA,
4-Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karşılanmak üzere taraflara TEBLİĞİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı vekilini yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2022
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza