Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/216 E. 2022/204 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/216 Esas
KARAR NO : 2022/204

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … (TC. …) …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen 16 … 1997 plaka sayılı araç, 05.10.2020 tarihinde davalı …’in maliki ve sürücüsü bulunduğu 16 … 418 plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesi ağır şekilde hasarlanmış olduğunu, mezkur kazadan sonra resmi görevlilerce tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağı ile sabit olduğu üzere; mezkur kazanın meydana gelmesinde 16 … 418 plaka sayılı araç sürücüsü … tamamen kusurlu olduğunu, kaza sonucu, 16 … 1997 plaka sayılı araç üzerinde yapılan ekspertiz incelemesi neticesi belirlenen hasar bedeli 539,61-TL, 18.12.2020 tarihinde, 8.685,03-TL, 22.12.2020 tarihinde ve 48.250,17-TL, 22.12.2020 tarihinde olmak üzere toplam 57.474,81-TL müvekkil şirket tarafından ödenmiş olduğunu, davalının takip ve dava konusu borcu ödememesi sebebiyle davalı aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2021… E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine geçilmiş olduğunu, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; dava ve takip miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı adına kayıtlı 16 … 418 plaka sayılı aracın ve varsa davalının T.C. Kimlik numarası üzerinden yapılacak araştırma ile başkaca araçların ve gayrimenkullerin kaydına 3.şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati haciz vasfında icrai satışa da engel olacak şekilde ihtiyati tedbir konulmasına; uyap ortamında işlem yapılmasına, davalının, icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2 nolu bendine göre ise mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Diğer taraftan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesi uyarınca iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı …, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar davacının sigortalısı tacir olsa da, davalının tacir olmadığı, davalı adına kayıtlı kazaya konu aracın da ticari araç olarak kayıtlı olmadığı, ayrıca davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizce dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
2- İhtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi 25/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır